eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (36)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (36. Sayfa)
yardımcı yapımcı
:
Yapımcının bir ya da birkaç filmin çevrilmesiyle görevlendirdiği
...
yarı belgesel film
:
1. Gerçekte öykülü bir film olarak çevrilip gerçek olay ve çevrey
...
yarı diz çekimi
:
Diz ile bel çekimi arasında yer alan çekim.
yarı genel çekim
:
Toplu çekim ile genel çekim arasında yer alan çekim.
yarı gölge
:
Hafif gölge karanlık ile aydınlık arası.
yarı özdevinimli alıcı
:
İçteki bir ışıkölçer yardımıyla ışık düzengeci özdevinimli olarak
...
yarı saydam görüntülük
:
Yarı saydam nitelikte geriden gösterim görüntülüğü.
yarıklı örtü
:
Bir optik seslendirme dizgesinde ışıklama ışıtacından gelen ışın
...
yarım donatım
:
Büyük boy bir donatımın yalnız belirli bir bölümünün doğal boyda
...
yarım ses yolu
:
1. 16 mm'lik sesli filmde, optik ses yolunun yarısına çekilen mık
...
yarışma izlencesi
:
Bir ön elemeden geçirilerek seçilmiş yarışmacıların, soruları tek
...
yarışma yöneticisi
:
Yarışma izlencelerinde soruları soran, izlencenin düzenli yürümes
...
yasak film
:
Yetkili makamlarca gösterilmesine izin verilmemiş film.
yassı kablo
:
Özellikle alıcı dalgalığı almaca bağlamakta kullanılan, birbirine
...
yastık sapması
:
Bir dördülün köşelerinin dışarıya doğru uzanır, kenarları içbükey
...
yaş basım
:
Film tabanında ya da duyarkatındaki çizik ya da çizintilere uygun
...
yaş eşlem
:
Sertleştirme ve kurutulması iyi yapılmamış pozitif eşlem.
yaş film
:
İşlemeden yeni çıkmış film.
yaşamöyküsel film
:
Tanınmış kişilerin yaşamöyküsünü konu alan film türü.
yaşlandırma
:
Bir kimseyi yaşlı göstermek için yapılan makyaj.
yatak
:
Filmin alıcı ve göstericide pencere önünden düzgün geçmesini sağl
...
yatak baskısı
:
Bir alıcı ya da gösterici yatağındaki film üzerine uygulanan bask
...
yatak bölümü
:
Yatağı ve buna ilişkin parçaları taşıyan bölüm.
yatay çevrinme
:
Alıcının, dikey ekseni çevresinde sağa ya da sola çevrinmesi.
yatay çizgiler
:
Görüntü çerçevesinin yan kenarlarına dikey olan, çerçevelemede ne
...
yatay doğrusallık ayarı
:
Almaçta resmi oluşturan düşey çizgiler arasındaki uzaklıkların eş
...
yatay resim
:
Film üzerinde, filmin uzunluğuna değil enliliğine doğru yer alan
...
yatay saptırma
:
Elektron demetinin soldan sağa doğru yönelmesini sağlama. Düşey s
...
yatay saptırma sarması
:
Alıcı ve almaçlarda elektron demetini yatay olarak saptıran sarma
...
yatay tarama
:
Elektron demetinin resmi oluşturmak için çerçeve içinde soldan sa
...
yatay ucaylama
:
Verici dalgalığın yatay biçimde yerleştirilerek elektromıknatıs d
...
yatay ucaylanmış yayın
:
Bir televizyon vericisinin, elektromıknatıs dalgaları yatay biçim
...
yavan
:
Sertliği az olan, karanlık bölümleriyle aydınlık bölümleri arasın
...
yavaş çevirim
:
Yavaşlatılmış devinimi sağlamak amacıyla alıcının olağan hızının
...
yavaşlatılmış devinim
:
Alıcının olağan hız üstünde çalıştırılıp elde edilen filmin olağa
...
yavaşlatılmış devinim sineması
:
Gözle ayırt edilmeyecek kadar hızla gelişen ve kısacık sürede olu
...
yayaç
:
Bakınız: radyo yayacı
yayıcı öğe
:
Bir verici dalgalığın, elektromıknatıs dalgaları yayan öğesi.
Yayın
:
1. Radyoyla yapılan ses yayını radyo yayını. 2.Bir televizyon yay
...
yayın alanı
:
Bir televizyon vericisinin ya da birçok vericiden oluşan bir tele
...
yayın arabası
:
Ufak bir televizyon işliğini andıran ve işlik dışındaki olayları,
...
yayın bozulması
:
Bakınız: bozulma
yayın eşlemi
:
Televizyonda film yayınında iyi bir sonuç elde edebilmek için, bu
...
yayın kesilmesi
:
Yayının herhangi bir aksaklıktan dolayı kısa ya da uzun süre veri
...
yayın merkezi
:
Bir ya da daha çok verici yayacı, bunlardan oluşan ağı besleyen m
...
yayın ölçünleri
:
Televizyon yayınları ve çeşitli televizyon dizgeleri için ulusal
...
yayın öncesi
:
Herhangi bir izlencenin, herhangi bir gerecin (film, fotoğraf, sa
...
yayın süresi
:
Herhangi bir televizyon izlencesinin başlaması ile sona ermesi ar
...
yayın tarihi
:
Bir izlencenin yayınlanacağı gün ve saat.
yayın uydusu
:
Yalnız yansıtıcılıkla yetinmeyerek, yeryüzünden aldığı elektromık
...
yayında
:
Herhangi bir izlencenin yayınlanmakta olduğunu ya da herhangi bir
...
yayındırıcı
:
Işığın yayınımını sağlamak amacıyla ışık kaynağının önüne konan,
...
yayındırıcı ışıldak
:
Işığı hem belirli bir noktaya yönelten hem de yayındıran ışıldak
...
yayındırıcı kanat
:
Işık kaynağının yanlarında bulunan, açılıp kapanarak ışığın biçim
...
yayındırıcı örtü
:
Yarı saydam özdekten yapılan, böylelikle ışığın bir bölümünü kesi
...
yayınım
:
Bir ışık demetinin hava moleküllerine, toz parçacıklarına, pürüzl
...
yayınlamak
:
1. Resim ve ses imlerini televizyon almaçlarının izleyebileceği b
...
yayınmış ışık
:
Yayınıma uğramış ışık.
yaylı askı
:
Işık kaynaklarının tutturulduğu ve yalnızca çekip itmekle yüksekl
...
yaymaç
:
Sıkıştırmacın iki yandan sıkıştırdığı resmi yeniden olağan boyuna
...
yaymaçlı gösterim
:
Göstericiye yaymaç takılarak, gösterim eşlemindeki sıkıştırılmış
...
Yazar
:
1. Sinemanın herhangi bir dalında (oyunluk, eleştiri, tarih, vb.)
...
yazı
:
Görüntüde yer alan, fakat görünçlüğün bir parçası olmayan her çeş
...
yazı desteği
:
Yazının düzgünce saptanması için alıcı önüne konan ve üzerine yaz
...
yazı görüntüleme
:
Yazılı bilgileri istenildiği anda televizyonda izlemeyi sağlayan
...
yazı kartonu
:
Üzerine yazı yazılan karton. (Televizyonda ölçün yazı kartonu 25,
...
yazıcı
:
Bir filmin yazılarını hazırlayan, yazıcı aygıtı kullanan kimse.
yazıcı aygıt
:
Bir filmin yazılarının film üzerine basılmasını sağlayan aygıt.
yazılama
:
Bir filmin yazılarını görüntü biçiminde gerçekleştirme işi.
yazılama masası
:
Bir filmin yazılarının alıcıyla saptanmasında kullanılan özel yap
...
yazın izlencesi
:
1. Yazının çeşitli dallarını tanıtmak, yaymak amacıyla hazırlanan
...
yazlık sinema
:
Açık hava sinemalarının yazları çalışan çeşidi.
yazman
:
Bir filmin çevrilişi ya da bir televizyon izlencesinin hazırlanış
...
YD
:
Bakınız: yinelenim değiştirimi
yedeklemek
:
1. Bir filmin çevrilmesi sırasında bir oyuncunun bazı görünçlükle
...
yedinci sanat
:
İtalyan asıllı Fransız eleştirmeni Canudo'nun güzel sanatların ge
...
yeğinlik
:
Işık, mıknatıslı alan, akım, vb. etkileyici niceliklerin birim za
...
yel aygıtı
:
Filmlerde yel, fırtına etkisi yaratmakta kullanılan aygıt.
Yeni Amerikan Sinema Topluluğu
:
Yeni Amerikan Sineması akımını oluşturan topluluk. Geleneksel Ame
...
Yeni Amerikan Sineması
:
1960'larda ABD'de bir bölük bağımsız sinemacının kurduğu Yeni Ame
...
yeni çekim
:
1. Başarılı olmayan ya da başarılı olmadığı sanılan bir çekimin y
...
yeni çevirim
:
1. Daha önce çevrilmiş bir çevirim oyunluğunun herhangi bir değiş
...
Yeni Dalga
:
1. Fransa'da 1958 yılına doğru ortaya çıkan, yaşları ortalama 30
...
yeni eşlem
:
Bir filmin eskiyen eşlemlerinin yerine çıkarılan eşlem. Henüz esk
...
yeni gerçekçilik
:
İtalya'da İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru ortaya çıkıp, s
...
Yeni Sinema
:
1960'tan sonra çeşitli ülkelerde, bazen değişik adlarla anılan, f
...
yeniden kuruş
:
1. Herhangi gerçek bir görünçlüğün, sonradan alıcı önünde tüm ger
...
yeniden seslendirme
:
1. Bir ya da daha çok kuşaktaki sesi başka kuşağa aktarma. 2.Bir
...
yeniden seslendirmek
:
Yeniden seslendirme işi.
yeniden sürmek
:
Yeniden sürüm işi.
yeniden sürüm
:
Daha önce gösterilmiş olan bir filmi, aradan uzunca bir süre geçt
...
yeniden yayınlama
:
Daha önce yayınlanmış bir izlenceyi, aradan bir süre geçtikten so
...
yer ayırtma
:
Sinemada belirli bir gösterim için yerin önceden satın alınması.
yer gösterici
:
Sinemada biletin numarasına göre hangi yere oturulacağını göstere
...
yer seçimi
:
Dışarıda gerçekleştirilecek görünçlükler için en uygun yerlerin ö
...
yer tasarı
:
Sinema salonundaki oturulacak yerleri gösteren tasar.
yer yayacı
:
Uydu iletişiminde yeryüzünden uyduya radyoelektrik imler gönderen
...
Yeraltı Sineması
:
Yeni Amerikan Sinema Topluluğu içinde ortaya çıkan ve çok değişik
...
yerel gürültü
:
Belirli bir yerin havasını yansıtan gürültü.
yerleşik sinema
:
Belli bir yerde, yalnız sinema olarak çalışmak üzere kurulmuş yap
...