eng

Uygulayım Terimleri Sözlüğü (10)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
10. Sayfa
pırıldama :
1. gökbilim: Işıközlerinin enine dalgalarla titreyerek yayılması. ...
pırıldamaölçer :
1. gökbilim: Bir yıldızın ışık titremelerini belli bir ışık kayna ...
pissu döşemi :
döşem: Pissuyu yapıdan dışarı taşıyan boru ağı.
püskürgeç :
Bakınız: fışkırdak
püskürme :
yerbilim, kimya: Basınç altında aşırı derecede ısıtılan yeryağını ...
püskürteç :
Bakınız: püskürtücü
püskürtme :
1. genel uygulayım: bk. tozalama. 2. mekanik: Motorlarda belli or ...
Püskürtücü :
1. genel uygulayım: Sıvı, toz gaz durumundaki özdekleri püskürtme ...
renk ayırıcı :
Bakınız: renkölçer
renk giderici :
kimya: Kimi özdeklerin rengini açma özelliği taşıyan kimyasal özd ...
renk giderme :
kimya: Kimi özdeklerin rengini açma işlemi.
renkbilim :
fizik: Rengi, renk olaylarını inceleyen bilim dalı.
renkduyar :
fizik: İzge renklerinde morla sarı arasında duyarlı olan, kırmızı ...
renklendirme :
sinema: Tek renkli pozitif görüntüdeki kimyasal işlemlerde değişi ...
renkli taşbaskı :
oymacılık, basımcılık: 1. Taşbaskıyla art arda baskı yaparak çok ...
renklilik :
sinema, televizyon: Renkölçümde parlaklığa karşı rengi belirleyen ...
renkölçer :
1. optik: Bir renk uyarısının üçrenkli bileşen ya da konsayıların ...
renkölçüm :
fizik: Su, doğıtıcı yüzey, boyalı cam vb. renklilik derecelerini, ...
renkseçer :
1. optik: Tek renkli ışınım veren optik düzen. 2. nükleer: Bir ta ...
renkseme :
fizik, optik: Bir çözelti ya da gaz içindeki değişik özdeklerin, ...
renksemez :
fizik, optik: 1. Işığı uyuşturmadan geçiren. 2. Nesnenin görüntül ...
renksemezlik :
fizik, optik: 1. Bir mercek ya da mercek öbeğiyle elde edilen gör ...
renkser :
fizik, optik: Beyaz ışığı çözümleyen (mercek).
renkseyici :
fizik, optik: 1. Renkseme olayından yararlanarak çözümleme yapan ...
renksiz :
Bakınız: renksemez
renkveren :
fizik, kimya: 1. Organik bileşikleri renklendiren doymamış işlev ...
sakınım :
fizik, kimya: Dizgelerde, taneciklerarası etkileşimlerden, çarpış ...
salıngaç :
1. fizik: Dönümlü almaşık akımlar üretmeye yarayan aygıt. 2. sine ...
salınımçizer :
fizik: Süresel işlev olarak, değişen bir elektrik akımını göstere ...
salınımgözler :
Bakınız: salıngaç
sapınç :
1. fizik, sinema, televizyon: Bir merceğin eksik kırınımı ya da o ...
sapınçölçer :
fizik, gökbilim: Sapınçların nicel olarak belirlenimini yapan ayg ...
Saplama :
genel uygulayım: 1. İç içe geçen ya da başka bir parça üzerine ek ...
sapmaölçer :
fizik: Mıknatıs sapmasını ölçmek için Gauss'ça geliştirilmiş olan ...
sapmayazar :
fizik: Mılknatıs sapmasını çizerek belirleyen aygıt.
saptama :
1. sinema: Yıkanmış bir duyarkatın gümüş bromür kalıntılarını eri ...
saptayıcı :
1. güzelsanatlar: a. Tebeşirboya, suluboya, kurşunkalem vb. yapıl ...
saptırıcı :
genel uygulayım: Bir akımın (elektrik, hava, su vb.) doğrultusunu ...
Saptırma :
televizyon: Alıcı ya da almaçta taramanın düzgün olarak gerçekleş ...
sarak :
yapıcılık: 1. Yapı yüzlerinde boydan boya giden enli, az çıkıntıl ...
sargı :
genel uygulayım: Üzerine tel, iplik vb. sarılmış yuvgu biçiminde ...
sarımlık :
Bakınız: sargı
sarkaç :
fizik: Ağırlık özeğinin üstündeki bir noktadan asılan, denge konu ...
Sarma :
sinema, televizyon: Bir filmi ya da mıknatıslı kuşağı bir makarad ...
sarmaç :
işleyim: Sarmalama işleminden sonra bir üretim malının oluşturduğ ...
sarmaçlama :
işleyim: Üretilen malı tüketime sunmadan önce yapılan sarma, pake ...
sarmal :
genel uygulayım: Dolanarak oluşmuş, dolamlı, dolamsı (çizgi, biçi ...
sarmalaç :
Bakınız: sarmaç
sarmalama :
Bakınız: sarmaçlama
sarnıç uçak :
havacılık: Uçakların uçuş sırasında ortaya çıkan yakıt gereksinim ...
sarsaç :
bayındırlık: Sarsma devinimini aktarmasından yararlanılarak, beto ...
sarsım :
1. mekanik: Bir nesne ya da düzenekte, genellikle bir gürültü, sa ...
sayaç :
genel uygulayım: Havagazı, elektrik, su vb. kullanımını ya da mek ...
saydamlama :
sinema: Bir film parçasındaki görüntülerin genel yoğunluğunu azal ...
saydamlık :
fizik, aydınlatma: Işığı geçirebilme özelliği.
sayılandırıcı :
genel uygulayım: Biletleri ya da sıralandırılması istenen benzer ...
sayımbilim :
Sayımlamayı konu alan bilim dalı.
sayımlama :
Olguları yöntemli bir biçimde toplayarak sayısal veriler elde etm ...
s-borusu :
fizik: Bir sıvıyı bir kaptan öbürüne aktarmaya yarayan, değişik u ...
seçici :
1. otomobil: Otomobil ışıldaklarının uzun ya da kısa yanmasını sa ...
seçicilik :
1. fotoğrafçılık: Renkli süzgeçlerin kimi renkleri az ya da çok e ...
seçik :
sinema, televizyon: Bir nesnenin duyarkat üzerindeki görüntüsünün ...
seçiklik :
sinema, televizyon: Seçik olma durumu.
seçme :
1. genel uygulayım: Delikli kart makinesinde, istenilen imi bölüm ...
sepi :
dericilik: Deri, post ya da kürkleri kullanılabilecek duruma geti ...
sepievi :
dericilik: Sepileme işinin yapıldığı yer, işlik.
sepileme :
dericilik: Ham deriyi kösele ya da vidala durumuna getirmek için ...
serici :
bayındırlık: Yol yapımında, bağlayıcı özdeklerin örtülmesini ve g ...
sertleşme :
Bakınız: donma
sertlikölçer :
1. genel uygulayım: Nesnelerin sertlik derecesini belirlemeye yar ...
sertlikölçüm :
kimya: Bir suyun sertlik derecesinin sabun yardımıyla belirlenmes ...
sesalıcı :
elektrik: Sonradan çalmak üzere sesleri alıp kaydeden makine.
sesborusu :
fizik: Sesi büyütüp uzağa iletmeye yarayan koni biçiminde boru.
sesbüyütür :
elektrik: Bütün ses üreten dizgelerde, elektrik akımı yoluyla tem ...
sesdağılım :
Bakınız: yankıdüzeni
sesdağılımbilim :
Bakınız: yankıbilim
sesdüzeltici :
fizik: Sesin hızı, yelin yönü, hava sıcaklığı gibi nedenlerle ses ...
sesdüzenler :
fizik: Bir sesin yayınımı ile oluşan yeğinlik, vuru, ton vb. deği ...
seselim :
Bakınız: yankılaşım
seslik :
mekanik: Her tür sesli belgelerin salklandığı yer.
sesölçer :
fizik: Sesleri karşılaştırma yoluyla ölçmeye yarayan aygıt.
sesölçüm :
fizik: Sesölçerle seslerin karşılaştırmalı olarak incelenmesi.
sestoplar :
Bakınız: sesbüyütür
sesüstü :
1. mekanik: Hızı, ses hızından yüksek olan. 2. yankıbilim: a. Kul ...
sesyakını :
fizik: Ses hızının altında ve üstündeki en yakın hızlara verilen ...
sesyayar :
radyoculuk: 1. Elektrik dalgalarını ses dalgalarına çevirip, sesi ...
sesyazar :
fizik: Sesleri istenildiğinde vermek üzere özel bir özdek üzerine ...
sıcaklıkölçüm :
fizik: Sıcaklık derecesini ölçme yöntemleri.
sıcakölçer :
fizik: Özdeklerin sıcaklık derecelerini ölçmeye yarayan aygıt.
sıcaküfler :
fizik: Sıcak su, buğu, gaz vb. bir kaynaktan aldığı ısı yardımıyl ...
sığaç :
Bakınız: yoğunlaç
sığaölçer :
fizik: Yoğunlaçların sığalarını saptamakta kullanılan aygıt.
sıkacak :
genel uygulayım: 1. Bir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik ola ...
sıkaç :
1. fizik: Bir akışkanı ya da gazı, gereken basınca göre sıkıştırm ...
sıkıt :
kimya: Güçlü bir basınç altında sıkıştırılarak oylumu küçültülmüş ...
sıklıkölçer :
elektrik: Salınımlı bir elektrik olayının çevrimsel niceliğini öl ...
sıkma :
Bakınız: sıkıştırma
sıkmaç :
1. genel uygulayım: Onarma, işleme, düzeltme gibi işlemlerin uygu ...
sıksayı :
Bakınız: sıklık
sınırlayıcı :
mekanik, elektrik: Bir büyüklüğün, belirli değeri aşarak sakıncal ...