eng

Uygulayım Terimleri Sözlüğü (13)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
13. Sayfa
yansımölçer :
optik, aydınlatma: Yansımayla ilgili büyüklükleri ölçmeye yarayan ...
yansışma :
aydınlatma: Işığın, birkaç yansıtıcı yüzey arasında art arda yanm ...
yansıtaç :
Bakınız: yansıtıcı
yansıtıcı :
1. aydınlatma, optik: Yansımadan yararlanarak bir ışık akısının u ...
yansıtıcı-yayındırıcı :
sinema: Işığı hem yansıtarak hem de yayındırarak veren stüdyo ışı ...
yansız :
1. kimya, fizik: (+) ya da (-) yönde olmayan. 2. Kimi ayıraçlar k ...
yansızlama :
1. kimya: a. Ekşitle bazı karıştırarak ekşitliği ve bazlığı gider ...
yansızlayıcı :
metalbilim: Yansız yapıcı özellikte olan (özdek, nesne Vb.).
yapay :
genel uygulayım: 1. Doğadaki örneklerine benzetilerek insanlarca ...
yapı alanı :
Bakınız: Yapı Yeri
yapık :
bayındırlık, yapıcılık: 1. Yerinde kurulup takılmak üzere, belli ...
Yapım :
1. işIeyim: a. El ya da makine ile yapma işi. b. bk. yapın. 2. ba ...
yapımevi :
işleyim: Önceden hazırlanmış ham özdekleri işleyerek ürüne, yapın ...
yapın :
işleyim: 1. Yapılmış, işlenip tüketime sunulmuş, özdek, araç, ger ...
yapışkan :
fizik, kimya, metalbilim: Bir özdeğe fiziksel kuvvetlerle tutunup ...
yapışma :
1. fizik: a. Birbirine değmekte olan iki nesnenin ayrılmasını önl ...
yapıştırıcı :
Bakınız: yapışkan
yapıyeri :
yapıcılık: 1. Yapının hazırlandığı ve üzerinde kurulduğu alan. 2. ...
yapma :
Bakınız: yapay
yapma uydu :
gökbilim, uzaycılık: Herhangi bir gezegenin yörüngesine yeryüzünd ...
yapraktaş :
yerbilim: Arduvaz, killi şist gibi kolayca yaprak yaprak ayrılan ...
yarıgeçirgen :
fizik, kimya: Kimi özdecik ya da yükünleri geçirip, kimilerini ge ...
yarıiletken :
fizik, elektrik: Elektrik akımını pek az ileten silis, german ya ...
yarık :
madencilik: 1. Kazı alanının alt bölmesinde açılan oluk. 2. Kazıl ...
yarıkaçan :
madencilik: Yarık açmakta kullanılan makine.
yarısaydam :
fizik, aydınlık: Işığı yayınmış olarak geçirdiği için arkasındaki ...
yastık :
genel uygulayım: Bir çarpma, vurma, sarsıntı vb. yeğinliğini azal ...
yatay kesit :
Bakınız: tasar
Yavaşlatıcı :
1. mekanik: Bir makine, motor vb. hızını sınırlamaya yarayan aygı ...
yavaşlatma :
kimya: Yabancı bir özdekle tezgenin tepkimedeki etkisini azaltma.
yayçizer :
genel uygulayım: Yay ya da çember çizmekte, ölçmekte kullanılan a ...
yayım :
aydınlatma: Özdeğin, ışıyan erke vermesi olayı.
yayındırıcı :
Bakınız: yayıcı
yayındırma :
Bakınız: yayınma
yayınım :
Bakınız: yayınma
yayınmaölçer :
fizik, aydınlatma: Işığın yayınmasını, niceliğini ölçmeye yarayan ...
yaylanma :
otomobil: Yolun düzgün olmamasından ileri gelen sarsıntıları azal ...
yazı taşı :
Bakınız: basımtaşı
yazıbilim :
Bir kimsenin özyapısını ya da duygularını el yazısından anlamayı ...
yazıcı :
1. gökbilim: Işıkölçer ve benzeri araçlarla gözlem değerini devim ...
yazıcı aygıt :
Bakınız: yazıcı
yazılama :
sinema: Bir filmin gerekli yazılarını görüntü biçiminde gerçekleş ...
yedekçeker :
genel uygulayım: Yedeğinde başka taşıtlar götüren taşıt, özellikl ...
yedekteker :
otomobil: Otomobillerde, yedekte taşınan lastiğe verilen ad.
yeğinleme :
fizik, sinema: İyi bir görüntü veremeyecek denli güçsüz olan nega ...
yelkovan :
havacılık: Yelin yeğinliğini ve yönünü gösteren araçlara verilen ...
yelkovar :
Bakınız: yelkovan
yelölçer :
meteoroloji: Yelin hızını ölçmeye yarayan aygıt.
yelyazar :
meteoroloji: Yelin yön, süre ve hızını çizgeleyip belirten aygıt.
yeniden kırılcalaşma :
metalbilim: Soğuk işlenmiş metallerin içdüzeyinde, çekirdeklenme- ...
Yenileme :
kentbilim: Bir kentin ya da bir yapının belirli bölümlerini yenil ...
yenimönler :
metalbilim: Metal yüzeylerdeki yenim olayını giderici özellikte ( ...
yenitgen :
metalbilim: Yenime uğratabilecek özellikte olan (metal).
yer değiştirme :
1. kimya: Bir taneciğin ya da dizgenin yerinden koparak kayması. ...
yeraltı geçiti :
madencilik: Maden ocaklarında açılan yeraltı yolu.
yerbetim :
coğrafya: Belirli bir yerin toprak parçasını, ayrıntılı olarak çi ...
yerbetimci :
yerbilim: 1. Herhangi bir toprak parçasının haritasını çıkaran ki ...
yerbiçimbilim :
yerbilim: Yeryüzündeki olayların ve yer biçimlerinin incelenmesi ...
yerbilim :
Yerin ve yerdeki yaşarlığın gelişme tarihini, yerkabuğunun bileşi ...
yerbilimci :
yerbilim: Yerbilimle uğraşan bilgin, yerbilim uzmanı.
yerçekimi :
genel uygulayım: Yer kütlenin çekim etkisiyle bir cismin çeşitli ...
yerçekimölçer :
Bakınız: çekimölçer
yerçekimölçüm :
Bakınız: Çekimölçüm
yerdeş :
fizik: kimya: 1. Öğecik sayıları eş, çekirdeksel kütleleri değişi ...
yerdüzler :
bayındırlık: Toprağı kazıyarak düzelten, bir yerdeki toprak yığın ...
yerellik :
sinema, coğrafya: İncelenecek olayın bir yerle sınırlanmış olması ...
yerfiziği :
yerbilim, fizik: Yerin fiziksel özelliklerini inceleyen bilim dal ...
yerleştirme :
Bakınız: yerseme
yerölçüm :
coğrafya: Yeryuvarlağının büyüklüğü, biçimiyle ilgilenen ölçme yo ...
yersakızı :
genel uygulayım: İşlenmemiş yeryağının doğal çekilmesiyle elde ed ...
yerseme :
fizik, kimya: Bir etki, yörüngeç vb. özdeciğin belli bir yöresind ...
yersenik :
fizik, kimya: Özdeciğin belli bir yöresini kapsayan (yörüngeç, et ...
yersizleştirme :
fizik, kimya: Yörüngeci, özdeciğin belirli bir yöresine değil de ...
yeryağı :
yerbilim: Yoğunluğu 8-0,3 arasındaki hidrokarbonlardan oluşmuş, k ...
yeryazım :
yapıcılık, mimari: Her türlü toprak ve taşınmazların yerini, alan ...
yığa :
fizik, kimya: Eşbasınçlı bir işlemde dizgenin aldığı ısı.
yığım :
genel uygulayım: Yığılmış özdek, ürün, araç, gereç vb.
yığıt :
bilişim: Bir bilgisayarın iki birim ya da belleği arasında aktarı ...
yıkama :
1. fotoğrafçılık: Gizli görüntüyü açık ve kalıcı görüntü durumuna ...
yıkamaç :
fotoğraf, sinema: Duyarkat üzerinde oluşan gizli görüntünün ortay ...
Yıkayıcı :
fotoğraf, sinema: Deneylikte filmleri yıkama işini yöneten kimse.
yılantaşı :
yerbilim: İçinde çoğu kez izleri görülen olivin, piroksen ya da a ...
yıldırımlık :
elektrik: Yıldırımın kötü sonuçlarını önlemek, yüksek gerilimli e ...
yivaçar :
döşem, metalbilim: Metal çubuk, boru vb. diş açma işinde kullanıl ...
yoğruk :
genel uygulayım, kimya: Bireşimli olarak yapılan ve istenilen biç ...
yoğruklaşma :
genel uygulayım, kimya: Yoğruk duruma gelme.
yoğruklayıcı :
kimya: Yoğrukların biçimlendirilmesinde kullanılan, yoğrukluluk ö ...
yoğrukluk :
genel uygulayım, kimya: Kuvvet uygulandıkça uzayıp, kuvvet kalkın ...
yoğun :
1. genel uygulayım: a. Kalın, sıkı. b. Oylumuna göre ağırlığı çok ...
yoğunlaç :
elektrik: İçinde akımısız elektrik yükü biriktirilen aygıt.
yoğunlam :
Bakınız: Yoğunlaşma
yoğunlukölçer :
1. fotoğrafçılık: Saydamlık ya da yansıtma yoluyla fotoğraf yoğun ...
yoğunlukölçüm :
fizik, kimya, fotoğrafçılık: Yoğunlukları belirleme işlemi.
yoğuşma :
Bakınız: yoğunlaşma
yoğuşum :
Bakınız: yoğunlaşma
yoklayıcı :
dokumacılık: Dokuma tezgâhlarında, atkı ipliklerinin niceliğini s ...
yokuş :
Bakınız: eğim
yol sayacı :
Bakınız: yolölçer
yoldüzer :
bayındırlık, yapıcılık: Önünde bulunan geniş bıçakla toprağı düzl ...
yolölçer :
bayındırlık: Adım sayışma dayanarak bir yayanın aldığı yolu ölçen ...