Anasayfa Kodlamalar Dil Bilgisi Terimleri Bilim Terimleri Teknik Terimler Sanat Terimleri Spor Terimleri Hukuk Terimleri Ekonomi Terimleri Eğitim Terimleri Çevre Terimleri Sağlık Terimleri Sosyal Terimler Yabancı Terimler

dopeksamin :

Kalp kasını ß2 adrenerjik almaçları aracılığında uyararak kasılma ...

doping :

Herhangi bir hayvanın yarıştaki hızını, dayanıklılığını, cesareti ...

dopler ultrasonografi :

Ultrasonografik olarak kan akım hızı ve akım karakteristiklerini ...

doramektin :

Avermektinlerden mutasyonal biyosentez yoluyla hazırlanan ve sığı ...

Dorking tavuğu :

Üç varyetesi bulunan, deri rengi ve yumurta kabuğu rengi beyaz, k ...

dormozoit :

Bakınız: Hipnozoit

Dornic :

Gıda maddelerinin asitliğini belirlerken titrasyonda N/9' luk alk ...

Dorothy-Reeddev hücreleri :

Bakınız: Sternberg dev hücreleri

Dorperkoyunu :

Güney Afrika'da bulunan, geliştirilmesinde Dorset Horn ve Blackhe ...

dorsal aorta :

(Anatomi) Kan damarlarının gelişiminde aortanın kollarına ayrıldı ...

dorsal gaz keseli rumen timpanisi :

Bakınız: ikincil işkembe şişkinliği

dorsal solunum grubu :

Bakınız: Üst solunum grubu

dorsal tabaka :

Mesostigmatid akarların vücudunun üstünü örten tabaka.

dorsalis :

(Anatomi) Sırta ait, sırta bakan, sırtla ilgili olan

Dorset Down koyunu :

İngiltere'nin güneyinde Dorset bölgesindeki yerli ırkların Hampsh ...

Dorset Hornkoyunu :

Bakınız: Dorset koyunu

Dorset koyunu :

İngiltere'de bulunan, hem boynuzlu hem de boynuzsuz, hepsi orta b ...

dorsofleksiyo :

Gebe döl yatağının üstten geriye doğru dirseklenmesi.

dorsoilyal vaziyet :

Doğum sırasında, uzunluğuna önden gelişte, yavrunun sırt bölgesin ...

dorsopubikal vaziyet :

Doğum sırasında, uzunluğuna önden gelişte, yavrunun sırt bölgesin ...

dorsosakral vaziyet :

Doğum sırasında, uzunluğuna önden gelişte, yavrunun sırt bölgesin ...

dorsoventral pozisyon :

Yüz üstü yatmış hayvanda, sırttan karna doğru radyolojik görüntü ...

dorsoversiyo :

Özellikle kısraklarda enine gelişlerde görülen, döl yatağının haf ...

dorsum :

Bakınız: Sırt

dorsum nazi :

(Anatomi) Burun sırtı, burnun en üst kısmı.

dorsum sella tursika :

(Anatomi) Türk eğerinin hemen gerisindeki tümsekçik.

doru don :

Atlarda bedeni örten kılların rengi açık kahverengi-kırmızı fakat ...

doruk konsantrasyon :

Bir ilacın verilmesinden sonra o ilacın plazmadaki maksimum değer ...

dot-blot hibridizasyon :

Bakınız: Dot-blot melezleme

dot-blot melezleme :

Nitroselüllöz tabakaya aktarılan nükleik asitlerin işaretli belir ...

downer cowsendromu :

Bakınız: yatalak inek sendromu

Doyen kulak pensi :

Hafifçe eğri, ağzı oldukça uzun ve ince yapılı krameyerli, sıkıld ...

doymamış yağ :

Bakınız: Doymamış yağ asidi

doymamış yağ asidi :

Karbon zincirinde bir veya daha fazla yerde iki karbon atomu aras ...

doymuş yağ :

Bakınız: Doymuş yağ asidi

doymuş yağ asidi :

Karbon zincirinde çift bağ bulunmayan, tümüyle hidrojen bağlanmış ...

doz :

İstenilen etkiyi oluşturan ilaç miktarı.

doz bilgisi :

Hastalara uygulanacak ilaç miktarları, uygulama yolları ve doz ar ...

doz ölçer :

Radyasyon miktarını ölçen aygıt, dozimetre. Film, gazlı ve sintil ...

doza bağımlı kinetik :

Dozun artmasıyla ilacın uğradığı farmakokinetik olayın hızı ve bo ...

dozaj :

Bir organizmaya uygulanan madde miktarının zamanla birlikte ifade ...

Dozimetre :

Bakınız: Dozölçer

Döhle cisimciği :

Bakınız: Akyuvar inklüzyonu

Döhleinklüzyon cisimciği :

Bakınız: Akyuvar inklüzyonu

döl :

1. Yavru. 2. Semen, meni, sperma.

döl tutmama :

İneklerde fertil çağda, en az bir kez doğum yapmış, kızgınlık dön ...

döl tutmayan :

Fertil çağda, en az bir kez doğum yapmış, kızgınlık döngüleri düz ...

döl yatağı :

Pelvis boşluğunda yer alan, yapısı içten dışa doğru endometriyum, ...

döl yatağı adenomiyozisi :

Döl yatağında miyometriyumun kas demetleri arasında endometriyum ...

döl yatağı apsesi :

Döl yatağında etrafı sınırlı, yerel irin birikimi, uterus apsesi. ...

döl yatağı atardamarı :

(Anatomi) Geviş getirenlerde ve domuzda a. umbilicalis'ten, etçil ...

döl yatağı bezi :

Endometriyumun propriya mukozasında bulunan ve uterus sütü olarak ...

döl yatağı biyopsi katateri :

Döl yatağından biyopsi örneği almak için kullanılan özel biyopsi ...

döl yatağı biyopsisi :

Histopatolojik inceleme için endometriyumdan küçük bir parça çıka ...

döl yatağı borusu :

Bakınız: Yumurta kanalı

döl yatağı boynu :

Ön ucu corpus uteriye ve arka ucu vajinanın içine çıkıntı yapan, ...

döl yatağı boynuzu :

(Anatomi) Evcil memelilerde gebeliğin yerleştiği ve doğuma kadar ...

döl yatağı burulması :

Gebe döl yatağının uzun ekseni etrafında burulması, torsiyo uteri ...

döl yatağı çarpıklığı :

Gebe hayvanlarda döl yatağının sağa, sola, aşağı veya yukarı doğr ...

döl yatağı çıkması :

Döl yatağı bağlarının veya tabanının gevşemesi sonucu, normal yer ...

döl yatağı delinmesi :

Döl yatağı duvarının travmatik nedenlerle delinmesi, uterus delin ...

döl yatağı dışı gebelik :

Döllenmiş yumurtanın döl yatağı dışında gelişmesinin bir bölümünü ...

döl yatağı dibi :

(Anatomi) Döl yatağı tabanı.

döl yatağı ektopisi :

Döl yatağının normal anatomik yeri dışında bulunuşu.

döl yatağı felci :

Doğumu takiben döl yatağı kasının kasılma yeteneğini yitirmesi, m ...

döl yatağı fıtkı :

Döl yatağının karın duvarından öne doğru fıtıklaşması, metrosel, ...

döl yatağı gövdesi :

(Anatomi) Döl yatağının, cornu uteri'leriyle cervix uteri'si aras ...

döl yatağı içi gereç :

Gebelik önleyici amaçla döl yatağı içine yerleştirilen, ortamın g ...

döl yatağı kalıntısı granülomu :

Yumurtalık ve döl yatağının operasyonla çıkarılmasını takiben kal ...

döl yatağı kumu :

İneklerde yavru zarlarının dış yüzünde zaman zaman görülebilen, s ...

döl yatağı prolapsusu :

Bakınız: Döl yatağı çıkması

döl yatağı sıvabı :

Döl yatağından ucu pamuklu veya gazlı bezli bir materyalle âdeta ...

döl yatağı Stafilokok granülomu :

Döl yatağında Stafilokok etkenlerine bağlı olarak oluşan küçük ap ...

döl yatağı sütü :

Gebeliğin erken dönemlerinde döl yatağı endometriyumunun salgısı. ...

döl yatağı tabanı :

(Anatomi) Cavum uteri'de cornu uteri'nin corpus uteri'den ayrıldı ...

döl yatağı tembelliği :

Doğum sırasında döl yatağının kasılma gücündeki yetersizlik veya ...

döl yatağı toplardamarı :

(Anatomi) Atgillerde v. iliaca externa'dan, sığırda v. iliaca int ...

döl yatağı uyarıcıları :

Döl yatağı kasılmalarını uyaran oksitosin, prostaglandin F2 alfa ...

döl yatağı yırtığı :

Döl yatağı duvarının, travmatik veya çoğul gebelik, büyük yavru, ...

döl yatağına infüzyon :

Döl yatağı enfeksiyonlarının tedavisinde, tedavi edici ilaçların ...

döl yatağına tohumlama :

Spermanın serviksin içerisinden geçirilerek döl yatağına verilmes ...

döl yatağına uygulama :

Döl yatağı boşluğuna herhangi bir ilaç veya maddenin katater arac ...

döl yatağından tedavi :

İlaçların döl yatağı boşluğuna verilmesiyle yapılan tedavi, intra ...

döl yolu :

Serviks uteriden vulvaya kadar uzanan, çiftleşmede penisin içine ...

döl yolu yangısı :

Bakınız: Vajinitis

dölleme yeteneği :

Erkek damızlıklarda cinsel istek, aşım davranışları ve çiftleşme ...

döllenme :

Kapasitasyon ve akrozom reaksiyonu tamamlamış olan spermatozoonun ...

döllenmiş yumurta :

1. Sperm tarafından döllenmiş yumurta, fertilize olmuş yumurta, o ...

dölüt :

Döl yatağı içerisinde organların biçimlenmeye başladığı embriyoge ...

dölüt amfizemi :

Dölütün deri altında gaz biçimlenmesi veya birikmesi, fetal amfiz ...

dölüt bilimi :

Bakınız: Embriyoloji

dölüt hepatitisi :

Dölüt enfeksiyonlarında, bakteriyel veya viral etkilerle oluşan o ...

dölüt hidropsu :

Gebelikte fetal hayatta veya yeni doğanlarda, vücudun tamamında a ...

dölüt içinde dölüt :

Bakınız: Parazit

dölüt maserasyonu :

Döl yatağı enfeksiyonuna bağlı olarak dölütün ölüm sonrası aşırı ...

dölüt mumyalaşması :

Gebelikte ölerek döl yatağı içerisinde kalan steril dölütün suyun ...

dölüt sıkışması :

Döl yatağının dölüte küçük gelmesi. Dölütün gelişiminin yavaşlama ...

döndürme :

Yavrunun doğum için uygun vaziyete çevrilmesi işlemi, rotasyon.

döndürme çatalı :

Doğum sırasında yavrunun pozisyonu düzeltmek amacıyla yavruyu uzu ...

dönek :

(Halk Ağzı) Deli baş hastalığı.