eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Zanaat Terimleri Sözlüğü (42)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Zanaat Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Zanaat Terimleri Sözlüğü (42. Sayfa)
yeher
:
At eğeri. (-Kars)
yekte
:
Eteklik. (Karacaören -Kütahya)
yelaltı
:
Bisiklet. (Çağlayan -Kars)
yelek
:
Kadın giysisi. (Çamyolu *Alanya -Antalya)
yelen
:
Kilimlerde ayak adı verilen bölüm. Ayak, kilimin yalnız bir kenar
...
yelenlemek
:
Sığırı dağıtmadan istenilen yöne yöneltmek. (Ağıl *Eğridir -Ispar
...
yellek
:
[yellik (III)]: Bıçakçıların ocak yakmak için kullandıkları tavuk
...
yellemcek
:
[yellemçek]: Salıncak. (Bölükbaşı *Selim -Kars)
yellemçek
:
Bakınız: yellemcek
yellik
:
(I) Tınaz savrulurken samanla tane arasına dikilen çubuk. (Akdağ
...
yemeni
:
(I) Başörtüsü. (Yayla, İnönü -Eskişehir Akbaş *Güdül -Ankara)(II)
...
yemlik
:
İçine torba içinde yem konan arabaların ön kısmındaki bölüm. (Yuk
...
yenere
:
Bakınız: yellik
yensiz
:
Kolsuz ya da kısa kollu gömlek. (Zeyve *Söğüt -Bilecik)
yepinti
:
1. Peynir suyundan yapılan yiyecek. (Gönenköy -Isparta) 2. Kaynat
...
yey
:
Bir çocuk oyuncağı olan tüfekli yay. (Beyceğiz *Fatsa -Ordu)
yeyke
:
Bakınız: leke
yığan
:
[yığar]: Kağnı fireni. (-Kütahya)
yığar
:
İnişlerde, araba okunun yere değmesini önlemek amacıyla kullanıla
...
yığınağacı
:
Buğday demetlerini bir araya getirmek için kullanılan bir ucu dah
...
yığıntılık
:
Yak yüklüğü. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep)
yığma
:
Tahta duvar. (Güney *İkizdere -Rize)
yıkama
:
Beton deri yıkama çukuru. (*Bor -Niğde)
Yıkıntı
:
Harman yerindeki ekin yığını. (Kurucuova *Beyşehir -Konya)
yılankuyruğu
:
Huni emziği yapmakta kullanılan ucu sivri uzun demir parçası. (-M
...
yıldar
:
Yuların ucunda bulunan ip. (Satılmış -Eskişehir)
yıldızlı
:
(I) Bir halı türü. (*Bor -Niğde)(II) Yazma oyası. (Yassıören *Sen
...
yırtma
:
Beyaz başörtüsü üstüne örtülen örtü. (Tahtacı *Burhaniye -Balıkes
...
yıvlık
:
1. Araları açılan kağnı tekeri parçalarının boşluklarına konan ağ
...
yidek
:
Araba okundaki kayışın yerinden oynamamasını sağlayan ağaç. (Yurt
...
yiriklik
:
Pantolon ile şalvarın ön kısımlarındaki düğmeli ya da düğmesiz aç
...
yiv
:
Elbiselerdeki kenar dikişi. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
yivlemek
:
(I) Elbiseye kenar dikişi yapmak. (Yenikent *Aksaray -Niğde)(II)
...
yolak
:
1. Tarla içindeki su yolu. (Akçaşar *Yalvaç, Kötürnek *Gelendost,
...
yolgu
:
Vücut kıllarını yolmakta kullanılan iki ip. (Karaköy -Bilecik)
yoltası
:
Sefertası. (-Bursa)
yon
:
Culfa adı verilen bez tezgahının içine ok geçen bölümü. (Ağıl *Eğ
...
yontaç
:
Keser. (Dübekli -Bilecik)
yontar
:
Küçük çakı. (Gündüzbey -Bilecik)
yonucu
:
Kısa saplı, geniş ağızlı demir, taş yontma aracı. (*Söğüt -Bileci
...
yonuzluk
:
Yüksek yerden gelen suyu değirmene ulaştıran ağaç, saç ya da beto
...
yorak
:
(I) Ayakkabıların üst yüzüne vurulan yama. (Tepecikköy *Tavşanlı
...
yoraklık
:
Unun, değirmen taşından taşarak etrafa dökülmesini önleyen tahta
...
yortma
:
[yortu]: Üstü kapalı su yolu. (Tokmacık *Yalvaç, Küçükkabaca *Ulu
...
yortu
:
Bakınız: yortma
yozbasma
:
Bir tür kadın kumaşı. (Afşar *Gelendost -Isparta)
yöre
:
(I) Harman yerinde çevreye dağılan ekin, tanesi, sap ve saman top
...
yörek
:
Bebeğin düşmesini önlemek için beşiğin etrafına sarılan özel kuşa
...
yöreme
:
Kağnı tekerleğini oluşturan tahta parçaları. (Akçaşar *Yalvaç, Kö
...
yucan
:
Beşik, (inönü -Eskişehir)
yufka
:
[yuka]: İnce açılmış saç ekmeği. (Erenköy, İnönü -Eskişehir) [yuk
...
yuğgataşı
:
Bakınız: yurgu
yuğmak
:
Toprak damları taş ya da ağaç silindirlerle sıkıştırmak. (Yassıör
...
yuğruk
:
Ana su yolundan tarlaya açılan su arkı. (Yenikent *Aksaray -Niğde
...
yuka
:
Bakınız: yufka
yumalama
:
Biçilen ekinin tarlada bir yere toplanması. (Güzel *Güdül -Ankara
...
yumma
:
Biçilmiş ekin yığını. (Adalıkuzu *Güdül -Ankara)
yunak
:
[yunaklık, yunat, yüneklik]: 1. Çamaşır yıkanan yer. (Gökmenler,
...
yunaklık
:
Bakınız: yunak
yunusluk
:
Suyun değirmenden dışarı döküldüğü yer. (Körküler *Yalvaç -Ispart
...
yurd
:
[yurt]: İğne deliği. (Çukurhisar, İnönü -Eskişehir) [yurt] : (*Ya
...
yurdulamak
:
İğneye iplik geçirmek. (Yenikent -Niğde)
yurgu
:
[yuğgataşı, yurgutaşı, yuvak (I) -1, yuvgalataşı]: Dam toprağını
...
yurguağacı
:
Dam üzerinde yurgu taşını kullanmaya yarayan ağaç. (Çarıksaray *Ş
...
yurgulamak
:
Yurgu ile damdaki toprağı sıkıştırmak. (Çarıksaray *Şarkikaraağaç
...
yurgutaşı
:
Bakınız: yurgu
Yurt
:
Bakınız: yurd
yuvak
:
(I) 1. bk. yurgu 2. Sürülmüş tarlayı düzeltmekte kullanılan ağaç
...
yuvalama
:
Bakınız: yuvarlama
yuvarlak
:
1.Değirmen taşını yerine oturtmak amacıyla kullanılan iki uç kısı
...
yuvarlak keski
:
Konserve açacağı. (*Yalvaç -Isparta)
yuvarlakörs
:
Yuvarlak başlı kalaycı örsü. (*Yalvaç -Isparta)
yuvarlakteberri
:
Yuvarlak başlı tenekeci örsü. (*Yalvaç -Isparta)
Yuvarlama
:
[yuvalama]: Düz, toprak damlı evlerde damın ağırlığını çeken büyü
...
yuvgalataşı
:
Bakınız: yurgu
yüglük
:
Bakınız: yüklük
yüğdün
:
Ot süpürge. (Yaykıl *Gerze -Sinop)
yüğgü
:
Bakınız: yurgu
yükçulu
:
Yün çuval örtüsü. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep)
yüklük
:
[yüglüg]: İçine yatak, yorgan koymak için duvara açılmış olan boş
...
yüktaşı
:
Yürüklerin, çuvalların dip kısmına yerleştirdikleri yassı taş. (*
...
yüleği
:
[yületmeç]: Bileyi. (Yeniköy -Eskişehir) [yületmeç]: (Gırnaşık -B
...
yületmeç
:
Bakınız: yüleği
yünatmak
:
Yünü yay adı verilen araç yardımıyla kabartmak. (*Yalvaç -Isparta
...
yüneklik
:
Bakınız: yunak
yüntarağı
:
Yıkanan yünlerdeki toz ve çöpleri almağa yarayan tarak kısmı demi
...
yürük
:
Kağnı okunun altında, mazının ise üstünde bulunan ağaç. (Buruncuk
...
yürükböreği
:
Bir börek türü. (Yayla, İnönü -Eskişehir)
yüssük
:
Kadın ayakkabısının uç kısmı. (-Ankara)
Yüz
:
Don, şalvar ve donluk kumaş. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
yüzipi
:
Halıyı oluşturan yüzey ipleri. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
yüzük
:
İnce topuklu kadın ayakkabılarının topuğuna geçirilen demir. (*Se
...
zag
:
Hayvan çanı. (Söğütönü -Eskişehir)
zağra
:
Buğday ya da arpa saklama sandığı. (Kayı -Eskişehir)
zardaşşağı
:
Bir çul deseni. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep)
zavar
:
iri bulgur. (Dereyazıcı *Alaca - Çorum.)
zeble
:
Bakınız: zevle
zekimürendişi
:
Örme fanilalarda görülen bir süs. (*Yalvaç -Isparta)
zekimürengöbeği
:
Kadın süeteri üzerine yapılan bir süs. (*Yalvaç -Isparta)
zelva
:
Bakınız: zevle