eng

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler (S)

A B C D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S T U Ü V WX Y Z Ä ß
S - 1. Sayfa
Salinität, :
Başta sodyum klorür olmak üzere tuzlu su ve deniz suyundaki çözün ...
Salzgehalt, :
Suda çözünmüş olarak bulunan tuz konsantrasyonu.
Salzlauge :
Genellikle deniz suyunun donması veya buharlaşması ile meydana ge ...
Salzsprungschicht :
Tabakalı bir su kütlesinde en büyük tuzluluk farkına rastlanan ta ...
Salzwasser :
Tuz konsantrasyonu nispeten yüksek olan (10 000 mg/l'nin üzerinde ...
Salzwasserkeil :
Tatlı bir su kütlesinin altında hareket eden tuzlu su kütlesinin ...
Sandquelle :
Yakında bulunan bir akarsuda meydana gelen su yükselmesi veya kaz ...
Saprob :
Ölü veya çürümekte olan organik maddeyle ilgili.
Sättigungsdampfdruck :
Belirli bir sıcaklıkta havadaki veya atmosferdeki su buharının ol ...
Sättigungsgrenzbereich, :
Suya doymuş ve suya doymamış toprak arasındaki yüzey.
Sättigungszone, Gesättigte Zone :
Su taşıyan bir materyalin büyük ve küçük tüm gözenekleri suyla do ...
Saugspannung, Matrixpotential :
Gözenekli ortam duvarı veya zarı içerisinde toprak suyu ile hidro ...
Saugspannungskurve :
Doygun olmayan bir toprağın su veya nem içeriği ile emme basıncı ...
Säurebehandlung :
Bileşenlerinin bir kısmını çözerek geçirgenliğini arttırmak üzere ...
Saurer Regen :
Oluşumu sırasında atmosferdeki kimyasal elementler ve kirleticile ...
Scanner :
Tarama yaparak bir görüntü üreten aygıt.
Schadstoff, Verunreinigung :
Suyun belirli bir amaç açısından uygunluğunu azaltan madde.
Schauer, :
Konvektif bulutlardan düşen genellikle kısa süreli ve şiddetli ya ...
Schaufelradmeßflügel :
Rotoru kupalara bağlanmış, düşey bir eksende dönmekte olan muline ...
Scheitelabfluß :
Verilen bir hidrografın anlık maksimum debisi.
Scheitelabflußverhältnis :
Bir taşkın hidrografı veya birim hidrografın pik debisinin ortala ...
Scheitelmeßstelle :
En yüksek su seviyesini kaydetmekte kullanılan aygıt.
Schichtquelle, Überlaufquelle :
Nispeten geçirimsiz bir ana kaya üzerinde uzanan geçirimli bir fo ...
Schichtung :
Bir su kütlesinde sıcaklık, tuzluluk, oksijen veya besin içeriği ...
Schiefe :
Bir frekans veya olasılık dağılımındaki asimetri.
Schiefereis :
İnce bir buz katmanının birbiriyle topaklar oluşturan küçük parça ...
Schlamm :
Çeşitli su türlerinden doğal veya yapay işlemler sonucu ayrılarak ...
Schleppkraft :
Bir nehir yatağı üzerinde durgun halde bulunan bir sediment parça ...
Schleppkraft, Strömungswiderstand :
Akan bir sıvının, örneğin suyun, sıvı içerisine veya yakınına yer ...
Schluff :
Parçacıklarının çoğu kumdan ince, kilden kalın olan pekişmemiş se ...
Schluffgehalt :
Su ve siltten oluşan bir karışımda silt ağırlığının siltli su ağı ...
Schmelzwasserlache, Pfütze, Tümpel :
Buz üzerinde esas olarak erimiş kardan fakat daha ileri safhalard ...
Schnee :
Birçoğu dallanmış veya yıldız şeklinde yapıya sahip buz kristalle ...
Schneebedeckung, Schneebedeckungsgrad :
Bir havzada karla kaplı alanların toplam havza alanına oranı.
Schneedecke, Schneemantel :
Toprak üzerinde birikmiş kar.
Schneedichte :
Birim hacimdeki kar yığınının kütlesi. Kütleye sıvı su içeriği, h ...
Schnee-eis, Körniges Eis :
Kar ve buz karışımının donmasıyla oluşan buz.
Schneefall :
Yakın zamanda belirli bir dönem boyunca biriken taze kar kalınlığ ...
Schneefeld :
Normal koşullarda yavaş eriyen ve erken yaz aylarında su veren do ...
Schneefeldertrag :
Yağış ve/veya kar erimesi sonucu toprak yüzeyine gelen ve kar ört ...
Schneefleck :
Bölgesel daimi kar sınırının yukarısında veya aşağısında bulunan ...
Schneeflocken :
Kar kristal toplulukları.
Schneegrenze :
1) İklimsel kar sınırı: Yazın yüksek dağlarda daimi kar örtüsünün ...
Schneehöhe :
Bir kar tabakasının yüzeyi ile toprak arasındaki düşey mesafe. Ta ...
Schneekissen :
Antifriz bir çözeltiyle doldurulmuş ve kar örtüsünün su eşdeğerin ...
Schneematsch :
Toprak veya buz yüzeylerinde veya şiddetli kar yağışlarından sonr ...
Schneematschbildung :
Kar örtüsünün sıvı suyla doygun hale gelmesi.
Schneemeßlinie :
Üzerinde belirli aralıklarla yer alan istasyonlarda belirli zaman ...
Schneemessung :
Bir su toplama havzasını veya belirli bir bölgeyi kaplayan toplam ...
Schneepegel :
Yağan kar miktarını ölçmek amacıyla tasarlanmış alet.
Schneeschmelze :
1) Karın sıvı suya dönüşümü. 2) Kar erimesi sonucu ortaya çıkan s ...
Schneeschmelzehochwasser :
Kış döneminde biriken kar yığınının erimesiyle nehirlerde her bah ...
Schneestange :
Kar kalınlığının ölçümünü kolaylaştırmak üzere üzeri ölçeklendiri ...
Schneetafel :
En az 40 cm x 40 cm boyutlarında olup daha önceden birikmiş olan ...
Schneeverwehung :
1) Bir arazinin düzensiz şekle sahip bir yerinde rüzgarla üstüste ...
Schneezylinder, Schneesammler :
Kar örneği almakta kullanılan bir ucu kapalı bir silindir şeklind ...
Schrägpegel :
Düşey yükseklikleri gösterecek şekilde işaretlenmiş eğimli eşel.
Schrägsichtradar :
Bütün hava koşullarında gece ve gündüz çalışabilen özellikle araz ...
Schreibpegel, Wasserstandsschreiber, Registrierpegel, Limnigraph, :
Su seviyelerini zamana bağlı olarak kaydeden alet.
Schrittweiser Pumpversuch :
Farklı birkaç sabit hızda pompaj yapılan bir kuyuda gerçekleştiri ...
Schutt, :
Kayalardan koparılmış gevşek malzemeden oluşan her tür birikim. M ...
Schuttkegel, :
Bir dağ akarsuyunun ovaya indiği yerde veya akarsu hızının içinde ...
Schwankungsbereich :
Litosferin, su tablasındaki dalgalanmalar nedeniyle bazen doymuş ...
Schwebstoffe, :
Akan suda önemli bir süre akarsu yatağı ile temas etmeden veya çö ...
Schwebstoffe, Schwimmstoffe, :
Bir akarsu sisteminde birikime yolaçmadan suda kalıcı ve asılı ha ...
Schwellengradient :
Toprakta akımın gerçekleşmeye başladığı minimum hidrolik eğim değ ...
Schwemmfächer, Alluvialfächer, Geröllfächer, :
Yüksek eğimli bir yatakta akan bir akarsuyun düz bir ovaya çıktığ ...
Schwemmlandebene, Alluviale Aufschüttungsebene :
Daha yüksek kotlarda bulunan alanların aşınmasıyla ortaya çıkan m ...
Schweres Wasser :
Hidrojenin daha ağır (kararlı ve radyoaktif) izotopları (döteryum ...
Schwimmender Verdunstungskessel :
Bir su kütlesi üzerinde yüzen buharlaşma tavası.
Schwimmer, :
Destekli, kısmen veya tamamen suya batırılmış, düşey hareketiyle ...
Schwimmerpegel, :
Esas olarak suyun yüzeyinde hareket eden, suyla birlikte yükselip ...
Schwinde, Ponor :
Bir akarsu yatağında hiçbir çöküntü alanının olmaması durumunda b ...
Sediment, :
Oluştuğu yerden çökeldiği yere kadar su tarafından taşınan maddel ...
Sedimentation :
Suda asılı halde bulunan maddelerin yerçekimi etkisiyle çökelip b ...
Sedimentationsdurchmesser :
Aynı çöküntü maddesi karışımındaki belirli bir parçacık ile aynı ...
Sedimentaufnahme Eines Staubeckens, :
Gelen sedimentin rezervuar tarafından kapana alınan yüzdesi.
Sedimentaufnahme, :
Bir rezervuarın sediment yakalama ve alıkoyma kapasitesi. Sedimen ...
Sedimentfracht, Gesamtfracht :
Bir havzadan veya belirli bir yerden belirli bir zaman süresinde ...
Sedimentkonzentration :
Su-sediment karışımındaki katı madde ağırlığının toplam karışım a ...
Sedimentkörnung :
Nehirler tarafından taşınan sedimentin parçacık büyüklüklerine gö ...
Sedimentologie :
Su-sediment ilişkilerine ağırlık vererek hidrolojik süreçlerle il ...
Sedimentsammler, Schwebstoffsammler :
Sediment yükünün konsantrasyonunun belirlenmesi amacıyla örnek al ...
Sedimenttransportkapazität :
Bir kanalda belirli bir akım tarafından birim zamanda taşınabilec ...
See :
Kara içerisinde yeralan dikkate değer büyüklükte su kütlesi.
See-eis :
Göllerde oluşan yüzen buz.
Seiches :
Depremler, rüzgarlar ve atmosferik basınç değişiklikleri tarafınd ...
Seichte Stromschnellen :
Serbest yüzeyli bir akışta kısmen veya tamamen suya batmış engell ...
Seilkrananlage :
Bir akarsuyun üzerinden geçen ve akarsuyun iki sahili arasında ge ...
Seitlicher Zufluß :
Bir nehir, göl veya rezervuara kendisine komşu su toplama havzası ...
Sekundärdatenverarbeitung :
Tek bir gözlemsel seriden veya seri kombinasyonlarından elde edil ...
Semiaride Zone :
1) Bitki yetiştirilmesi açısından bazı yıllar yağışları yetersiz ...
Senkungsquelle :
Arazi yüzeyiyle su tablasının kesişmesi sonucu ortaya çıkan kayna ...
Shuga, :
Yağlı buz veya sulu buzdan bazen de taban buzunun yüzeye çıkmasıy ...
Sickerbrunnen, Schluckbrunnen, :
Doymamış bölgeye açılmış olan besleme kuyusu; bu özelliğiyle enje ...
Sickerbrunnenkapazität :
Bir beslenme kuyusunun kendisine verilen suyu aşağı katmanlara bo ...
Sickergeschwindigkeit :
Doygun olmayan gözenekli bir ortamda akım doğrultusuna dik bir dü ...
Sickerquelle, Filterquelle :
Nispeten büyük bir alan üzerinde geçirimli bir malzemeden çıkan k ...
Sickerstollen, Sickertunnel :
Bir aküferin içerisine kazılmış, cazibeyle gelen yeraltı suyunu t ...
Signifikanz :
Bir etkinin mevcut olmadığını söyleyen hipotez istatistiki analiz ...