eng

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler (11)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S T U Ü V WX Y Z Ä ß

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü (11. Sayfa)

Schichtquelle, Überlaufquelle :
Nispeten geçirimsiz bir ana kaya üzerinde uzanan geçirimli bir fo ...
Schichtung :
Bir su kütlesinde sıcaklık, tuzluluk, oksijen veya besin içeriği ...
Schiefe :
Bir frekans veya olasılık dağılımındaki asimetri.
Schiefereis :
İnce bir buz katmanının birbiriyle topaklar oluşturan küçük parça ...
Schlamm :
Çeşitli su türlerinden doğal veya yapay işlemler sonucu ayrılarak ...
Schleppkraft :
Bir nehir yatağı üzerinde durgun halde bulunan bir sediment parça ...
Schleppkraft, Strömungswiderstand :
Akan bir sıvının, örneğin suyun, sıvı içerisine veya yakınına yer ...
Schluff :
Parçacıklarının çoğu kumdan ince, kilden kalın olan pekişmemiş se ...
Schluffgehalt :
Su ve siltten oluşan bir karışımda silt ağırlığının siltli su ağı ...
Schmelzwasserlache, Pfütze, Tümpel :
Buz üzerinde esas olarak erimiş kardan fakat daha ileri safhalard ...
Schnee :
Birçoğu dallanmış veya yıldız şeklinde yapıya sahip buz kristalle ...
Schneebedeckung, Schneebedeckungsgrad :
Bir havzada karla kaplı alanların toplam havza alanına oranı.
Schneedecke, Schneemantel :
Toprak üzerinde birikmiş kar.
Schneedichte :
Birim hacimdeki kar yığınının kütlesi. Kütleye sıvı su içeriği, h ...
Schnee-eis, Körniges Eis :
Kar ve buz karışımının donmasıyla oluşan buz.
Schneefall :
Yakın zamanda belirli bir dönem boyunca biriken taze kar kalınlığ ...
Schneefeld :
Normal koşullarda yavaş eriyen ve erken yaz aylarında su veren do ...
Schneefeldertrag :
Yağış ve/veya kar erimesi sonucu toprak yüzeyine gelen ve kar ört ...
Schneefleck :
Bölgesel daimi kar sınırının yukarısında veya aşağısında bulunan ...
Schneeflocken :
Kar kristal toplulukları.
Schneegrenze :
1) İklimsel kar sınırı: Yazın yüksek dağlarda daimi kar örtüsünün ...
Schneehöhe :
Bir kar tabakasının yüzeyi ile toprak arasındaki düşey mesafe. Ta ...
Schneekissen :
Antifriz bir çözeltiyle doldurulmuş ve kar örtüsünün su eşdeğerin ...
Schneematsch :
Toprak veya buz yüzeylerinde veya şiddetli kar yağışlarından sonr ...
Schneematschbildung :
Kar örtüsünün sıvı suyla doygun hale gelmesi.
Schneemeßlinie :
Üzerinde belirli aralıklarla yer alan istasyonlarda belirli zaman ...
Schneemessung :
Bir su toplama havzasını veya belirli bir bölgeyi kaplayan toplam ...
Schneepegel :
Yağan kar miktarını ölçmek amacıyla tasarlanmış alet.
Schneeschmelze :
1) Karın sıvı suya dönüşümü. 2) Kar erimesi sonucu ortaya çıkan s ...
Schneeschmelzehochwasser :
Kış döneminde biriken kar yığınının erimesiyle nehirlerde her bah ...
Schneestange :
Kar kalınlığının ölçümünü kolaylaştırmak üzere üzeri ölçeklendiri ...
Schneetafel :
En az 40 cm x 40 cm boyutlarında olup daha önceden birikmiş olan ...
Schneeverwehung :
1) Bir arazinin düzensiz şekle sahip bir yerinde rüzgarla üstüste ...
Schneezylinder, Schneesammler :
Kar örneği almakta kullanılan bir ucu kapalı bir silindir şeklind ...
Schrägpegel :
Düşey yükseklikleri gösterecek şekilde işaretlenmiş eğimli eşel.
Schrägsichtradar :
Bütün hava koşullarında gece ve gündüz çalışabilen özellikle araz ...
Schreibpegel, Wasserstandsschreiber, Registrierpegel, Limnigraph, :
Su seviyelerini zamana bağlı olarak kaydeden alet.
Schrittweiser Pumpversuch :
Farklı birkaç sabit hızda pompaj yapılan bir kuyuda gerçekleştiri ...
Schutt, :
Kayalardan koparılmış gevşek malzemeden oluşan her tür birikim. M ...
Schuttkegel, :
Bir dağ akarsuyunun ovaya indiği yerde veya akarsu hızının içinde ...
Schwankungsbereich :
Litosferin, su tablasındaki dalgalanmalar nedeniyle bazen doymuş ...
Schwebstoffe, :
Akan suda önemli bir süre akarsu yatağı ile temas etmeden veya çö ...
Schwebstoffe, Schwimmstoffe, :
Bir akarsu sisteminde birikime yolaçmadan suda kalıcı ve asılı ha ...
Schwellengradient :
Toprakta akımın gerçekleşmeye başladığı minimum hidrolik eğim değ ...
Schwemmfächer, Alluvialfächer, Geröllfächer, :
Yüksek eğimli bir yatakta akan bir akarsuyun düz bir ovaya çıktığ ...
Schwemmlandebene, Alluviale Aufschüttungsebene :
Daha yüksek kotlarda bulunan alanların aşınmasıyla ortaya çıkan m ...
Schweres Wasser :
Hidrojenin daha ağır (kararlı ve radyoaktif) izotopları (döteryum ...
Schwimmender Verdunstungskessel :
Bir su kütlesi üzerinde yüzen buharlaşma tavası.
Schwimmer, :
Destekli, kısmen veya tamamen suya batırılmış, düşey hareketiyle ...
Schwimmerpegel, :
Esas olarak suyun yüzeyinde hareket eden, suyla birlikte yükselip ...
Schwinde, Ponor :
Bir akarsu yatağında hiçbir çöküntü alanının olmaması durumunda b ...
Sediment, :
Oluştuğu yerden çökeldiği yere kadar su tarafından taşınan maddel ...
Sedimentation :
Suda asılı halde bulunan maddelerin yerçekimi etkisiyle çökelip b ...
Sedimentationsdurchmesser :
Aynı çöküntü maddesi karışımındaki belirli bir parçacık ile aynı ...
Sedimentaufnahme Eines Staubeckens, :
Gelen sedimentin rezervuar tarafından kapana alınan yüzdesi.
Sedimentaufnahme, :
Bir rezervuarın sediment yakalama ve alıkoyma kapasitesi. Sedimen ...
Sedimentfracht, Gesamtfracht :
Bir havzadan veya belirli bir yerden belirli bir zaman süresinde ...
Sedimentkonzentration :
Su-sediment karışımındaki katı madde ağırlığının toplam karışım a ...
Sedimentkörnung :
Nehirler tarafından taşınan sedimentin parçacık büyüklüklerine gö ...
Sedimentologie :
Su-sediment ilişkilerine ağırlık vererek hidrolojik süreçlerle il ...
Sedimentsammler, Schwebstoffsammler :
Sediment yükünün konsantrasyonunun belirlenmesi amacıyla örnek al ...
Sedimenttransportkapazität :
Bir kanalda belirli bir akım tarafından birim zamanda taşınabilec ...
See :
Kara içerisinde yeralan dikkate değer büyüklükte su kütlesi.
See-eis :
Göllerde oluşan yüzen buz.
Seiches :
Depremler, rüzgarlar ve atmosferik basınç değişiklikleri tarafınd ...
Seichte Stromschnellen :
Serbest yüzeyli bir akışta kısmen veya tamamen suya batmış engell ...
Seilkrananlage :
Bir akarsuyun üzerinden geçen ve akarsuyun iki sahili arasında ge ...
Seitlicher Zufluß :
Bir nehir, göl veya rezervuara kendisine komşu su toplama havzası ...
Sekundärdatenverarbeitung :
Tek bir gözlemsel seriden veya seri kombinasyonlarından elde edil ...
Semiaride Zone :
1) Bitki yetiştirilmesi açısından bazı yıllar yağışları yetersiz ...
Senkungsquelle :
Arazi yüzeyiyle su tablasının kesişmesi sonucu ortaya çıkan kayna ...
Shuga, :
Yağlı buz veya sulu buzdan bazen de taban buzunun yüzeye çıkmasıy ...
Sickerbrunnen, Schluckbrunnen, :
Doymamış bölgeye açılmış olan besleme kuyusu; bu özelliğiyle enje ...
Sickerbrunnenkapazität :
Bir beslenme kuyusunun kendisine verilen suyu aşağı katmanlara bo ...
Sickergeschwindigkeit :
Doygun olmayan gözenekli bir ortamda akım doğrultusuna dik bir dü ...
Sickerquelle, Filterquelle :
Nispeten büyük bir alan üzerinde geçirimli bir malzemeden çıkan k ...
Sickerstollen, Sickertunnel :
Bir aküferin içerisine kazılmış, cazibeyle gelen yeraltı suyunu t ...
Signifikanz :
Bir etkinin mevcut olmadığını söyleyen hipotez istatistiki analiz ...
Simulation, :
Bir modeldeki, örneğin bir su kaynakları sistemi modelindeki bir ...
Siphon, Heber, Düker :
Bir bölümü piyezometre çizgisinin üzerinde uzanan kapalı boru. Bu ...
Sohle :
Bir kanal veya hidrolik yapı en kesitinin en düşük bölümü.
Sohlenprofil :
Bir akarsu yatağının düşey bir düzlem üzerindeki şekli; boyuna ve ...
Sohlmaterial :
Yatağı oluşturan sediment karışımı. Yatak malzeme parçacıkları he ...
Sohlschwelle :
1) Bir nehrin derinliğinin ayarlanması amacıyla su altına inşa ed ...
Sohlströmung, :
Rezervuar veya nehirlerin tabanı boyunca oluşan su hareketi.
Sonneneinstrahlung :
Birim yatay alan üzerine gelen dolaysız güneş radyasyonu miktarı.
Sonnensynchroner Satellit :
Yörünge düzlemi hemen hemen kutupsal olan ve yerküresinde aynı en ...
Speicherbecken :
Faydalı amaçlar, örneğin su temini, enerji üretimi, sulama ve din ...
Speichergleichung, :
Bir su kütlesinde belirli bir zaman süresi boyunca giriş, çıkış a ...
Speicherkoeffizient :
Bir aküferin birim yük değişimini altında birim aküfer yüzey alan ...
Speicherkurve :
Depolanan su ile seviye veya zaman ilişkisini gösteren eğri.
Speicherung :
1) Gelecekte kullanılmak üzere yüzey veya yeraltı rezervuarlarınd ...
Speicherverhältnis :
Kullanılabilir kapasitenin yıllık ortalama yüzey akışa oranı.
Spektralband :
Elektromanyetik spektrum içerisinde iki dalga boyu, frekans veya ...
Sperrbauwerk, :
Membadaki su yüzeyi seviyesinin kontrol edilmesi, akımın düzenlen ...
Spezifische Absenkung :
Birim boşaltıma karşılık su seviyesinde meydana gelen alçalma.
Spezifische Absorption, :
Birim yük artışı altında birim zamanda bir beslenme kuyusuna gire ...
Spezifische Energie :
Serbest yüzeyin yatak üzerindeki yüksekliği ile kesitteki ortalam ...
Spezifische Ergiebigkeit :
Başlangıçta doygun durumda olan gözenekli bir ortamdan yerçekimi ...
Spezifische Feuchte :
Nemli havadaki su buharı kütlesinin toplam nemli hava kütlesine o ...