eng

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler (3)

A B C D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S T U Ü V WX Y Z Ä ß
3. Sayfa
Diffusion, Molekulardiffusion :
Eriyik bir maddenin moleküllerinin termal hareketler sonucu yayıl ...
Diffusionskoeffizient (in Porösen Medien) :
Gözenekli bir ortamın birim alanından birim zamanda birim konsant ...
Diffusivität (eines Grundwasserleiters) :
Bir aküferin iletkenlik katsayısının depolama katsayısına bölünme ...
Dimensionsanalyse :
Bir fiziksel süreci tanımlayan eşitliklerdeki çeşitli terimlerin ...
Dimensionslose Variable :
(1) Aşağıdaki yollarla elde edilen değişken: (2) Bir değişkenin a ...
Direktabfluß :
bırakılmaktadır.
Direkter Oberflächenabfluß :
Akarsu yataklarına derhal giren su akımı. Yüzey akış ile yüzeyalt ...
Dispersionsfluß :
Bakınız: Fark
Dispersionskoeffizient :
Eriyen bir maddenin dispersif akısı ile oluşturduğu konsantrasyon ...
Dispersivität :
(1) Gözenekli bir matrisin kendi içerisinden geçen bir izleyicini ...
Doline, :
Yer yüzeyinde bulunan, kireçtaşlı bölgelerde kayaların çözünmesiy ...
Doppelpegelstation :
istasyonu.
Doppelsummenkurve :
Ordinat ekseninde bir değişkenin ardarda gelen birikimli değerler ...
Dreieckswehr :
Akım yönündeki en kesiti üçgen şeklinde olan geniş tabanlı savak.
Dreieckswehr, Meßwehr Mit Dreiecksöffnung :
Kenarları, tepesi aşağıda olan bir açı meydana getiren ince kenar ...
Druckfläche, Potentiometrische Oberfläche :
Belirli bir aküferdeki piyezometrik yüke eşit kotlardaki noktalar ...
Druckhöhe :
Bir noktadaki statik basınç tarafından desteklenebilecek statik s ...
Druckhöhe, Hydraulische Höhe :
1) Bir aküferde bir nokta ile bağlantılı piyezometre içerisinde s ...
Druckluftpegel :
Su seviyesini ölçmek için gazlı bir sistem kullanan eşel.
Druckstoß, Hydraulischer Wasserstoß :
Esas olarak ani vana işlemleri veya akımda meydana gelen ani deği ...
Druckverlust, Energieverlust :
Enerji kırılması nedeniyle toplam yükte meydana gelen azalma. Yük ...
Dupuit-annahme :
Kararlı ve hemen hemen yatay bir aküfer akımında akım çizgilerini ...
Durchbruch, Durchstich, :
Bir akarsuyun banketlerini yarıp geçerek (1) yeni bir kanal veya ...
Durchbruchkurve :
Yeraltı suyu akımı içindeki bir enjeksiyon noktasının mansabında ...
Durchfeuchtung :
Gözenekli bir ortamda ıslatmayan bir sıvının yerini ıslatan bir s ...
Durchflußmessung :
Bir akarsu veya nehirde gözlenen bir seviyedeki debinin belirlenm ...
Durchgang, Engstelle, Einschnürung, Schlund :
Bir oluklu kanaldaki minimum en kesit alanı. Herhangi bir şekle s ...
Durchlaß :
Yüzey drenaj sularının karayolu, demiryolu, kanal ve diğer yapıla ...
Durchlässigkeitskoeffizient, :
Hidrolik iletkenlik katsayısı terimi yerine kullanılan fakat bu ş ...
Durchschnitt, Mittel, :
birleştirir.
Durchschnittliche Geschwindigkeit, Mittlere Geschwindigkeit :
Debinin akım istikametine dik en kesit alanına veya düşey bir hat ...
Durchschnittliches Jahr, :
Gözlenen hidrolojik ve meteorolojik niceliklerin yaklaşık olarak ...
Durchstich, Dichtungswand, :
(1) Bir akarsu üzerindeki iki noktayı doğrudan doğruya birleştire ...
Düne, :
Memba yüzünde hafif eğimli olup memba şevinden tırmanıp dik mansa ...
Dynamische Viskosität, Absolute Viskosität, :
Bir akışkanın akmaya karşı gösterdiği içsel direncin ölçüsü. Gene ...
Dynamischer Druck :
Bir akışkanın kinetik enerjisinden kaynaklanan basınç.
Dystrophes Wasser :
Besin elementlerince fakir ve yüksek hümik asit konsantrasyonuna ...
Ebbe :
Çekilen gelgit.
Echolot :
Bir su kütlesinin derinliğinin belirlenmesi amacıyla gönderilen s ...
Echtzeitübertragung :
Verinin gözlendiği anda iletilmesi.
Echtzeitverarbeitung :
Verinin alınır alınmaz işlenmesi.
Effektive Permeabilität :
Gözenekli bir ortamın, gözeneklerin bir kısmı başka bir akışkanla ...
Effektive Porosität, :
Akışkanların iletiminde kullanılabilecek birbirine bağlı gözenek ...
Effektiver Brunnenradius :
Kuyu ekseninden çakıllı kum istifinin dışına veya pompalamayla ol ...
Effektiver Niederschlag, :
(1) Yağışın yüzey akışa katkıda bulunan bölümü. Bazı hesaplama iş ...
Eichkanal :
Durgun su içeren ve içerisinde bilinen bir hızla hareket ettirile ...
Einflußbereich, Zuströmbereich :
Pompalanan veya beslenen bir kuyunun etrafında bulunan, pompalama ...
Eingeschlossenes Porenwasser, Konnates Wasser, Sedimentwasser :
Tortul kayaların oluşumu sırasında kaya çatlakları arasında tutul ...
Eingeschnittener Fluß :
Yatağını vadi tabanı içerisinde oyarak açmış nehir.
Eingesetzter Verdunstungskessel :
Kenarlarına az bir mesafe kalana kadar toprağa çakılan buharlaşma ...
Einheitsganglinie, Einheitshydrograph :
Belirlenmiş bir sürede bir su toplama havzasının bütününe muntaza ...
Einlaßbauwerk :
Amacı membada tesis edilen bir giriş yapısının kullanılmasıyla su ...
Einlauf, :
1) İçerisinden su akabilen herhangi bir yapının memba ucu. 2) Kay ...
Einlaufgeschwindigkeit, Anströmgeschwindigkeit :
Bir savak veya başka bir ölçüm yapısının membasından kısa bir mes ...
Einleitungsbrunnen, :
Bir aküferin içerisine çakılmış olan ve suyun doğrudan aküfere en ...
Einschnürungsquerschnitt :
Bir orifisten veya bir savağın üzerinden boşalan sıvı jetinin min ...
Einstauen, Großflächige Verteilung :
Yeraltında su depolanmasını sağlamak amacıyla yapay olarak suyun ...
Eintauchtiefe :
Bir savakta mansap tarafındaki su yüzeyi kotunun savak eşik kotun ...
Einzelwelle :
Tek salınımlı dalga.
Einzugsgebiet, :
Bir akarsu, nehir veya gölün drenaj alanı.
Einzugsgebiet, Entwässerungsgebiet, Flußgebiet :
Yüzey akış için ortak bir çıkış ağzı olan alan.
Eis :
Suyun katı formu
Eisaufbruch :
Bir buz örtüsünün ayrışması
Eisberg :
Bir buzuldan veya buz rafı formasyonundan kırılarak ayrılmış, den ...
Eisbewegung :
Buz veya suyla karışık buzun akarsu etkisiyle hareket etmesi.
Eisbrei :
Su içerisinde asılı halde bulunan iğnemsi, tabakamsı ve disk benz ...
Eisdecke :
Göl veya nehir gibi açık bir su yüzeyindeki buz.
Eisdecke, Eisbedeckung :
Buz örtüsünün kalma süresi.
Eisfilm :
Buz oluşumunun başlangıcında yüzeyde bulunan ve pıhtılaşmış bir y ...
Eiskappe :
Genellikle yüksek bir alanı kaplayan kubbe şeklindeki buzul.
Eiskörner :
Donmuş yağmur damlaları veya büyük ölçüde eriyip sonradan yeniden ...
Eisregimephase :
Nehir, göl ve rezervuarlardaki buz rejiminin belirli bir durumu. ...
Eisrücken :
Bir buz tabakasında basınçla oluşan sırt.
Eisversetzung, Eisstau :
Bir nehirde belirli bir noktada su akımını kısıtlayan buz birikim ...
Eisvorhersage :
Belirli bir dönem ve belirli bir yöre için buzlanmayla ilgili ola ...
Eiszeit :
Dünyanın birçok bölgesinin yoğun buz tabakaları (kıtasal buzullar ...
Elektrische Leitfähigkeit Des Wassers :
Suyun bir elektrik akımını iletme yeteneği. Birim alana düşen ele ...
Elektrisches Analogmodell :
Elektrik akımının iletken malzemeler içerisinden geçerek akması i ...
Elektrolyt :
Suda çözündüğü zaman iki veya daha fazla iyona ayrışan madde.
Elektroosmose :
Gözenekli ortam içerisinde elektriksel potansiyel farklarından ka ...
Empfindlichkeit :
Bir değişikliğe karşı gösterilen tepki ile bu değişikliğin uyarıc ...
Empirische Hochwasserformel :
Pik debiyi su toplama alanı ve diğer faktörlerin bir fonksiyonu o ...
Empirische Methode (zur Abflußschätzung), :
Sağnak yağışın oluşturduğu tahmini pik yüzey akışını, su toplama ...
Endorheisch, :
İç havzalara boşalan.
Endorheischer See :
Dışa yüzey ve yüzeyaltı akışı olmayan, giren suyun buharlaşmayla ...
Energiebilanz (für Wasserflächen),energie-haushalt, :
Açık su kütlelerinden veya arazi yüzeylerinden buharlaşma tahminl ...
Energiegefälle, Energiegradient, :
Bir borunun (veya kanalın) birim uzunluğunda toplam yükte meydana ...
Entnahme, :
Herhangi bir kaynaktan sürekli veya geçici olarak su çekilmesi.
Entsalzung :
Suyun insan, hayvan, sanayi ve belirtilen diğer kullanımlar açısı ...
Entsorgungsbrunnen, Schluckbrunnen :
Kirli suların, drenaj sularının ve acı suların tahliyesinde kulla ...
Entwässerung :
Belirli bir alandan cazibe veya pompaj ile yüzey veya yeraltı sul ...
Entwässerung, Drainage :
Topraktan veya etrafı çevrili bir yerden suyun uzaklaştırılması.
Entwässerungskoeffizient, Drainagekoeffizient :
Toprak suyunun bir birim alçalmasına karşılık birim yatay alandan ...
Entwässerungsstrang, Ablaufrinne, Drainage :
Su seviyesini kontrol etmek amacıyla topraktan veya bir aküferden ...
Entwässerungssystem, Fluß- Oder Kanalnetz :
Bir alan içerisinde bulunan doğal veya insan yapısı drenaj kanall ...
Epilimnion :
Tabakalı bir su kütlesi içerisinde thermoklinin üzerinde yer alan ...
Epper-effekt :
Muline ve parçalarının ileri doğru hareketiyle oluşan dalga neden ...
Erdbohrer, Spiralbohrer, Stangenbohrer :
Toprak, kil ve diğer yüzeye yakın nispeten pekişmemiş malzemelerd ...
Ergiebigkeit, Wasserdargebot :
(1) Bir havzada belirli bir zaman aralığında yerüstü veya yeraltı ...