eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (3)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Almanca Terimler
Fransızca Terimler
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü (3. Sayfa)
cloud top temperature
:
Bir bulutun tepesinin veya yaklaşık olarak aynı seviyede bulunan
...
cloudburst
:
Olağanüstü şiddetli ve nispeten kısa süreli yağmur.
Coagulation
:
Kolloidal maddelerin kararlı durumlarının bozulmasına ve topaklar
...
coastal river
:
Doğrudan doğruya denize boşalan kısa nehir.
coefficient of compressibility (of water)
:
Belirli bir sıcaklıkta birim basınç artışına karşılık suyun hacmi
...
coefficient of consolidation
:
Etkin gerilimdeki birim artışa karşılık toprak hacminde pekişmeyl
...
coefficient of determination
:
Bağımlı bir değişken ile bir veya daha fazla bağımsız değişken ar
...
coefficient of groundwater discharge
:
Yeraltı suyu akışı veya bir aküferin toplam yeraltı suyu boşalımı
...
coefficient of hydraulic conductivity
:
Hidrolik iletkenliği belirten sayısal değer.
coefficient of intrinsic permeability
:
Gerçek permeabiliteyi belirten sayısal değer.
coefficient of roughness
:
Kanal pürüzlülüğünün akarsu en kesitindeki ortalama hıza olan etk
...
coefficient of variation
:
Stokastik bir değişkenin zaman ve mekan içerisindeki değişimini t
...
coliform count
:
Suyun bir mililitresinde bulunan koliform grubu bakterilerin sayı
...
collector well
:
Çeşitli radyal istikametlerde tüp şeklinde yatay drenleri bulunan
...
colloidal suspension
:
Genellikle elektriksel olarak yüklü, çökelmeyen fakat pıhtılaşma
...
colour composite; color composite (A)
:
Özel bir tayf bantına bir renk atanmasıyla oluşturulan renkli res
...
compensating reservoir
:
Asli rezervuarın pik yükleme durumunda işletilmesinden kaynaklana
...
complete control
:
Membadaki su yüzeyi kotu mansaptaki su seviyesinden tamamen bağım
...
complete freeze-up
:
Bir akarsu parçasında bulunan suyun tabandan yüzeye kadar donması
...
composite unit hydrograph
:
Büyük bir su toplama havzasının önemli alt bölümlerine ait birim
...
composite water sample
:
Arzu edilen ortalama karakteristik bir özelliğin elde edilmesi iç
...
compound cross-section
:
Genişliği aniden belirli bir seviyenin üzerine çıkan kanal en kes
...
compound hydrograph
:
Bir sağnağın neden olduğu akışın bir sonraki sağnak boyunca devam
...
compound weir
:
Herbiri farklı tipte ve/veya farklı boyutlarda olabilen iki veya
...
conceptual hydrological model
:
Hidrolojik çevrim içerisinde yer alan süreçlerin bazılarının veya
...
condensation
:
Buharın sıvılaşması.
conditional probability
:
Eğer E ve F bir olasılık dağılımına göre meydana gelen olaylar is
...
cone of depression
:
Yeraltı suyu piyezometrik yüzeyinin bir kuyu etki alanını belirte
...
confidence band
:
Alt ve üst güven sınırları arasında kalan alan.
confidence interval
:
Örnek istatistiğinin bir fonksiyonu olan ve önceden belirlenmiş b
...
confidence level
:
Güven aralığının gerçek değeri içerme olasılığı.
confidence limits
:
Güven aralığının alt ve üst sınırlarını oluşturan değerler.
Confined aquifer
:
Altta ve üstte geçirimsiz veya çok az geçirimli bir formasyonla ç
...
confining bed
:
Kendisinden çok daha fazla geçirgen bir aküferi alttan veya üstte
...
confluence
:
1) İki veya daha fazla akarsuyun birleşmesi. 2) İki veya daha faz
...
conjugate image
:
Yeraltı suyu eşpotansiyel düzlemine göre alınmış ayna görüntü.
conjunctive use
:
Yüzey ve yeraltısularının birlikte kullanımı.
connate water
:
Tortul kayaların oluşumu sırasında kaya çatlakları arasında tutul
...
conservative pollutants
:
Biyolojik olarak ayrışamayan kirleticiler.
Consolidation
:
Artan veya devamlı bir yük altında toprağın çökerek oturması ve b
...
constant-rate dilution gauging
:
Konsantrasyonu bilinen izleyici bir elemanın suya enjekte edilmes
...
consumptive use
:
Bitkiler tarafından alınıp terlemeyle veya doğrudan doğruya bitki
...
contact angle
:
Birbirine karışmayan iki akışkan arasındaki yüzey ile sözkonusu a
...
contact spring
:
Nispeten geçirimsiz bir ana kaya üzerinde uzanan geçirimli bir fo
...
contamination
:
Normal koşullarda suda bulunmayan ve bulunması arzu edilmeyen, su
...
continental hydrology
:
Hidrolojinin, su çevriminin karasal fazına ağırlık veren ve kıtas
...
continuity equation
:
Akan bir maddenin (örneğin suyun) kütle korunumunu açıklayan eşit
...
continuous stream
:
Akışı mekan içerisinde kesintiye uğramayan akarsu.
contour (-line)
:
Bir harita üzerinde belirli bir özelliğin sabit olduğu noktaları
...
contracted weir
:
Eşiği tüm yatak genişliği boyunca uzanmayan savak.
contraction coefficient
:
1) Azaltılmış uzunluk, kesit alanı veya hacmin orijinal uzunluk,
...
Control
:
Bir kanalın, üzerindeki bir noktada debi ve seviye arasındaki ili
...
control section
:
(1) Tek bir debi-seviye ilişkisi olan akarsu yatağı parçası. (2)
...
control well
:
Aküfer testlerinde kullanılan pompaj veya besleme kuyularını diğe
...
convective precipitation
:
Atmosferdeki konvektif hareketle oluşan yağış.
conveyance
:
Banket dolusu akan bir açık kanalın en kesit alanı ve kanal pürüz
...
correction
:
Bilinen hataları hesaba katmak ve böylece gerçek değere daha yakı
...
correlation
:
Ölçülebilir iki rasgele değişken arasındaki ilişki veya karşılıkl
...
correlation coefficient
:
İki rasgele değişken arasındaki karşılıklı bağımlılık ölçüsü.Çarp
...
correlogram
:
Zaman serileri analizinde ordinatta k’nıncı dereceden seri korela
...
coulee
:
Birleşik Devletlerin batı eyaletlerinin kuzeyindeki ovalarda yayg
...
covariance
:
İki rasgele değişkenin ortalama değerlerine göre alınan birinci ç
...
creek
:
Genel olarak bir nehirden daha küçük olup çoğunlukla bir nehrin k
...
crest
:
(1) Baraj ve seddelerin tepe noktası veya savak, dolusavak gibi y
...
crest gauge; crest gage (A)
:
En yüksek su seviyesini kaydetmekte kullanılan aygıt.
crevasse; crevass (A)
:
Bir buzulda oluşan çatlak.
critical capillary head
:
Havanın suyu gözeneklerden dışarı iterek gözeneklere girmeye başl
...
critical depth
:
Açık bir kanalda kritik akım koşulları altında akan suyun derinli
...
critical discharge
:
Bir kanal kesitinden belirli bir derinlikte kritik akım koşulları
...
critical flow
:
Belirli bir özgül enerjide debinin maksimum olduğu veya belirli b
...
critical gradient
:
Sature haldeki bir toprakta, borulanma ve akışkanlaşmanın başladı
...
critical tractive force
:
Bir akarsu yatağında sediment parçacıkları hareketinin başlaması
...
critical velocity
:
Akımın laminar akımdan türbülanslı akıma veya bunun tersi yönde d
...
cross-correlation
:
Iki stokastik süreç arasındaki ilişki veya karşılıklı bağımlılık.
crossover
:
Bir nehrin iki dirsek arasında kalan nispeten kısa ve sığ parçası
...
cross-section (of a stream)
:
Bir akarsuyun ana (ortalama) akım istikametine dik olan kesiti.
cryology
:
Suyun buz, kar, dolu, sulu sepken vb gibi katı hallerinin incelen
...
Cryosphere
:
Dünyadaki toplam buz, kar ve sürekli donmuş kütleler.
culvert
:
Yüzey drenaj sularının karayolu, demiryolu, kanal ve diğer yapıla
...
cup-type current meter
:
Rotoru kupalara bağlanmış, düşey bir eksende dönmekte olan muline
...
current meter
:
Suyun bir noktadaki hızını ölçmede kullanılan alet. Terim gelenek
...
cut-off; cutoff (A)
:
(1) Bir akarsu üzerindeki iki noktayı doğrudan doğruya birleştire
...
cyclonic precipitation
:
Atmosferde bir alçak basınç merkezinin etkinliği sonucu oluşan ya
...
daily storage
:
Olağan işletme koşullarında bir rezervuarda günlük minimum ve mak
...
Dam
:
Su biriktirmek veya bir rezervuar oluşturmak amacıyla bir vadinin
...
darcy
:
Bakınız:
Darcy's law
:
Bir sıvının gözenekli bir ortamdaki özgül debisi ile laminar akım
...
data archiving
:
Bazı yedek depolama ortamlarında muhafaza edilmekte olan katalogl
...
data bank
:
Genellikle doğrudan erişimli bir depolama aygıtı üzerinde bulunan
...
data collection platform (DCP)
:
vericisi bulunan otomatik ölçüm aygıtı.
data collection system
:
işleme tesisine iletmek üzere koordine edilmiş sistem.
data processing
:
getirilmesi.
datum level
:
Bakınız: yüzey
dead storage
:
depolama hacmi.
dead water
:
Suyun genellikle bir oksijen yetersizliğine neden olan yavaş sirk
...
debris
:
Kayalardan koparılmış gevşek malzemeden oluşan her tür birikim. M
...
debris cone
:
Bir dağ akarsuyunun ovaya indiği yerde veya akarsu hızının içinde
...
decay rate
:
Bir niceliğin, örneğin kirletici bir madde konsantrasyonunun veya
...
deep seepage
:
Kök bölgesinin aşağısına ve daha derinde bulunan bir su tablasına
...
degree-day
:
Belirli bir günün ortalama sıcaklığı ile referans olarak alınan b
...