eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (D - 2)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (D - 2. Sayfa)

deniz altı alıcısı :
Deniz altında film çevirebilecek yapıda alıcı.
deniz altı sineması :
Deniz altındaki görünçlükleri çevirmekle uğraşan sinema kolu.
deniz altında çevirim :
Deniz altında gerçekleştirilen çevirim.
dergi-film :
Haber filmlerinin haftalık siyasal dergi özelliğini taşıyan çeşid ...
derinlemesine görüntü :
Özel bir mercek düzeni ve aydınlatma yardımıyla, tiyatro görünçlü ...
derinlemesine kaydırma :
Alıcının çevirim sırasında belirli bir konuya yaklaşması ya da bu ...
derinlik :
1. Bir görüntünün, çekimin, görünçlüğün seyircide uyandırdığı üçb ...
derişik zaman :
Herhangi bir görünçlük çevrilirken, gereği olmayan zaman parçalar ...
derleme eşlemi :
Çevrilen her filmden devletin ilgili kurumunda saklanmak üzere ye ...
derleme film :
Daha önce çevrilmiş belgesel türdeki filmlerin kurgu yardımıyla b ...
Desibel :
1. Aynı nitelikte iki güç arasındaki ilişkiyi ölçmeye yarayan bir ...
destan filmi :
Sinemada destan türünün özeliklerini taşıyan film. Toplumların ul ...
destekleyici izlence :
Bir sinema izlencesinde baş filmin yanı sıra gösterilmek üzere ha ...
destekleyici müzik :
Görüntülerin yanı sıra, bu görüntülerin etkisini artırmak amacıyl ...
devingen :
1. Devingen ayrım, çekim, film, kurgunun yarattığı etki, nitelik. ...
devingen ayrım :
Devingen çekimlerin birbirini izlemesinden oluşan canlı ayrım. Du ...
devingen çekim :
1. İçinde devinimin, gerilimin, çatışmanın ağır bastığı çekim. 2. ...
devingen film :
Başından sonuna dek devingen çekimlerin, devingen ayrımların birb ...
devingen kurgu :
Gerek dış öğelerinin (kısa çekimler, hızlı kurgu, gittikçe hızlan ...
devinim :
1. Bir film kuşağında sese karşı görüntü bölümünü belirtmekte kul ...
devinim evresi :
Filmin çeşitli sinema aygıtlarındaki aralı devinimi sırasında pen ...
devinimde uyuşum :
İki ya da daha çok çekime bölünmüş devinimin, kesiksiz, akıcı biç ...
devinimli bakımlık :
Filmin üzerindeki resimleri, gösterici gibi devinimli görüntü ola ...
devinimli örtü :
Üzerindeki görüntüler, devinimli bir örtü işlevi üstlenen, örtülü ...
devinimli örtülü film :
Bezem ile devinimli varlığın negatifinin alıcıda aynı zamanda eld ...
devinimsiz bakımlık :
Buzlu cam üzerinde bir büyüteç taşıyan, devinimli görüntü oluştur ...
devinimsiz örtülü film :
1. Devinimsiz örtüyle iki kez kullanılmış film. (Bu film hilesi, ...
devinimsiz örtülü görüntü :
Devinimsiz örtülü film hilesinin televizyonda iki alıcının çıkışl ...
Devre :
1. İçinden elektrik akımı geçen iletken yolun tümü. 2.Elektrikle ...
deyiş :
Bir sinemacının, televizyoncunun kendine özgü anlatım yollarının, ...
DIN duyarlığı :
Film duyarlığını belirtmek amacıyla Alman İşleyim Ölçünü'nce uygu ...
DIN ölçünleri :
Alman İşleyim Ölçünü'nce sinema ve televizyon alanında saptanan ö ...
Dış :
1. Açık havada geçen görünçlüklerin yer aldığı çekim bu anlamda, ...
dışarı dalgalığı :
Almacın bulunduğu yapının dışında, genellikle dama kurulan dalgal ...
dışarı donatımcısı :
Dışarıda çevirimlerde görünçlük donatımını sağlayan ve yöneten ki ...
dışarıda (canlı) yayın :
Yerleşik işliklerin dışında, doğal bezemler arasından yapılan can ...
dışarıda çevirim :
İşlik dışında, açık havada, doğal bezemler arasında gerçekleştiri ...
dışarıda çevirim görevlisi :
Dışarıda çevirimler için dışarı çevirim takımının çalışmasına ger ...
dışarıda çevirim takımı :
Dışarıda çevirimi gerçekleştiren çevirim takımı.
dışarıda çevirim yeri :
Dışarıda çevirim için seçilmiş, hazırlanmış yer.
dışarıda yayın takımı :
Dışarıda canlı yayını gerçekleştiren takım.
dışavurumcu :
Dışavurumculuk akımından olan sinema sanatçısı.
dışavurumculuk :
İlk Dünya Savaşı'ndan sonra Alman sinemasında ortaya çıkan bir ak ...
dıştan gürültü :
Gürültünün, çerçeve dışındaki bir kaynaktan çıkması durumu. İçten ...
dıştan ses :
Sesin, görüntüde bulunmayan bir kaynaktan çıkması durumu. İçten ( ...
diklik :
Bir sesin incelik ya da kalınlık derecesi. (Diklik, doğrudan doğr ...
Dimension-150 :
70 mm'lik filmin, çok değirmi bir görüntülükte gösterilmesi temel ...
dinleme :
1. Bir sesin, seslendirme ya da okuma sırasında, denetim amacıyla ...
dinleyici :
Televizyon ve radyo izlencelerini işlikte ya da almaçtan izleyen ...
dinot :
Elektron çoğaltıcılarda ikincil yayını gerçekleştirmekte kullanıl ...
dinot etkisi :
Görüntü ortikon ışıtacında, dinodun yüzeyindeki kusurlardan dolay ...
dinsel film :
Konusunu dinden alan, izleyicide dinsel duyguyu uyandırmayı, dins ...
dip :
Görünçlüğün gerisinde yer alan, geriye düşen yerler. Ön karşıtı.
dip bezemi :
Bir görünçlükte, dipteki bir aralıktan (pencere, kapı, vb.) ötede ...
dip fotoğrafı :
Dip bezemi olarak, kullanılan, son derecede büyültülmüş fotoğraf.
dip perdesi :
Dip bezemini örten perde.
diplik :
Oyuncuların gerisinde, son derece büyültülmüş fotoğraflardan ya d ...
diplik film :
Yapma ve canlı dip bezemi elde etmek üzere geriden gösterimde kul ...
Direk :
Verici dalgalığın elden geldiğince geniş bir alana yayında bulunm ...
diş :
Dişli makaralardaki çıkıntılardan her biri.
diş deliği :
Bakınız: delik
dişi örtü :
Bir örtünün tam ya da tama yakın bütünleyicisi olan saydamsız par ...
dişli başlık :
Üç ayak başlığının dişli çarklar yardımıyla çalıştırılan çeşidi.
dişli makara :
Alıcı, gösterici, açındırma aygıtı, vb. aygıtlarda filmin düzgün ...
Divcon :
ABD'de RCA ortaklığınca geliştirilen ve bilgisayarca depolanmış b ...
diyoptri :
Bir merceğin güç birimi. (Herhangi bir merceğin diyoptriyle gücü, ...
diyot ışıtacı :
Elektron yayan eksiuç ile bu uca göre pozitif güce eriştiğinde bu ...
diz çekimi :
Bir insanı dizinden ya da baldır ortasından yukarısına kadar çerç ...
dizem :
Bir film ya da televizyon izlencesinde, anlatımdan dolayı ortaya ...
dizi adı :
Bir film ya da televizyon dizisinin genel adı.
dizileme :
Kurguya hazırlık olmak üzere, bir gün içinde birikmiş çekimlerin ...
doğaçlama sineması :
1. Çevirimden önce herhangi bir hazırlık, sınama yapılmaksızın, h ...
doğal aydınlatma :
Güneş ışığından yararlanarak gerçekleştirilen aydınlatma. Yapma a ...
doğal bezem :
Bir film ya da televizyon izlencesi için önceden hazırlanmamış, d ...
doğal ışık :
Güneşten sağlanan ışık. :
doğal sesler :
Daha önceden herhangi bir gereç üzerine saptanmamış, doğada ortay ...
doğru akım :
Hep aynı yönde yol alan elektrik akımı. Dalgalı akımın karşıtı.
doğru oluk :
Zayıflatılmış üst yan kuşağını kullanan oluk. Ters oluğun karşıtı ...
doğrultmaç :
Dalgalı akım olan kent akımından beslenen tüm radyoelektrik aygıt ...
doğrusallık :
Bir resimdeki herhangi bir noktanın gerek düşey gerekse yatay ola ...
doğrusallık ayarı :
Almaçtaki resmi oluşturan yatay ve düşey çizgiler arasındaki uzak ...
dolam :
Göstericide görüntü ya da sesin art arda birçok kez izlenebilmesi ...
dolap :
Filmlerin dış etkilerden korunması ve saklanmasında kullanılan, h ...
dolaşım düzeni :
Sürekli açındırma aygıtlarında, eriyiğin bütün tekneleri dolaşmas ...
dolaşma :
Filmin çeşitli sinema aygıtlarında kullanıldığı sırada kıvrımlar, ...
dolaylı yayın :
Herhangi bir yöntemle film, mıknatıslı görüntü kuşağı gibi bir ar ...
dolaysız sinema :
Sinema ile televizyon çalışma yöntemlerinin bağdaştırılmasıyla or ...
dolaysız televizyon uydusu :
Kıtalararası televizyon yayınını, yer ara yayaçlarının aracılığı ...
doldurma ışık :
1. Ana ışıktan doğan keskin gölgeleri yumuşatmak üzere önden ve y ...
doldurmalık :
Alıcıda kullanılacak boş filmi alıcıya kolayca takılacak durumda ...
dolu film :
Alıcıda kullanılarak duyarkatı etkilendirilmiş, üzerinde gizli gö ...
dolu ses kuşağı :
Alıcıda kullanılmış, ses yolu etkilenmiş kuşak. Boş ses kuşağı ka ...
dolu ses yolu :
Alıcıda kullanılmış, etkilenmiş ses yolu. Boş ses yolunun karşıtı ...
donatı :
Bir film çevirmek ya da bir televizyon yayınını gerçekleştirmek i ...
donatı çantası :
Alıcı donatısını taşımakta kullanılan çanta.
Donatım :
Bir görünçlük içinde yer alan her çeşit eşya, nesne.
donatım dökümü :
1. Bir çevirim günü için gerekli donatımı gösteren dizelge. TV. 2 ...
donatım korunağı :
Görünçlük donatımının saklandığı ve korunduğu yer.
donatımcı :
Görünçlük donatımıyla ilgili işleri yürüten, bu donatımın sağlanm ...
dondurulmuş görüntü :
Sürekli bir devinim verilirken, bu devinimin parçası olan tek res ...