eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (Y - 2)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (Y - 2. Sayfa)

yarı genel çekim :
Toplu çekim ile genel çekim arasında yer alan çekim.
yarı gölge :
Hafif gölge karanlık ile aydınlık arası.
yarı özdevinimli alıcı :
İçteki bir ışıkölçer yardımıyla ışık düzengeci özdevinimli olarak ...
yarı saydam görüntülük :
Yarı saydam nitelikte geriden gösterim görüntülüğü.
yarıklı örtü :
Bir optik seslendirme dizgesinde ışıklama ışıtacından gelen ışın ...
yarım donatım :
Büyük boy bir donatımın yalnız belirli bir bölümünün doğal boyda ...
yarım ses yolu :
1. 16 mm'lik sesli filmde, optik ses yolunun yarısına çekilen mık ...
yarışma izlencesi :
Bir ön elemeden geçirilerek seçilmiş yarışmacıların, soruları tek ...
yarışma yöneticisi :
Yarışma izlencelerinde soruları soran, izlencenin düzenli yürümes ...
yasak film :
Yetkili makamlarca gösterilmesine izin verilmemiş film.
yassı kablo :
Özellikle alıcı dalgalığı almaca bağlamakta kullanılan, birbirine ...
yastık sapması :
Bir dördülün köşelerinin dışarıya doğru uzanır, kenarları içbükey ...
yaş basım :
Film tabanında ya da duyarkatındaki çizik ya da çizintilere uygun ...
yaş eşlem :
Sertleştirme ve kurutulması iyi yapılmamış pozitif eşlem.
yaş film :
İşlemeden yeni çıkmış film.
yaşamöyküsel film :
Tanınmış kişilerin yaşamöyküsünü konu alan film türü.
yaşlandırma :
Bir kimseyi yaşlı göstermek için yapılan makyaj.
yatak :
Filmin alıcı ve göstericide pencere önünden düzgün geçmesini sağl ...
yatak baskısı :
Bir alıcı ya da gösterici yatağındaki film üzerine uygulanan bask ...
yatak bölümü :
Yatağı ve buna ilişkin parçaları taşıyan bölüm.
yatay çevrinme :
Alıcının, dikey ekseni çevresinde sağa ya da sola çevrinmesi.
yatay çizgiler :
Görüntü çerçevesinin yan kenarlarına dikey olan, çerçevelemede ne ...
yatay doğrusallık ayarı :
Almaçta resmi oluşturan düşey çizgiler arasındaki uzaklıkların eş ...
yatay resim :
Film üzerinde, filmin uzunluğuna değil enliliğine doğru yer alan ...
yatay saptırma :
Elektron demetinin soldan sağa doğru yönelmesini sağlama. Düşey s ...
yatay saptırma sarması :
Alıcı ve almaçlarda elektron demetini yatay olarak saptıran sarma ...
yatay tarama :
Elektron demetinin resmi oluşturmak için çerçeve içinde soldan sa ...
yatay ucaylama :
Verici dalgalığın yatay biçimde yerleştirilerek elektromıknatıs d ...
yatay ucaylanmış yayın :
Bir televizyon vericisinin, elektromıknatıs dalgaları yatay biçim ...
yavan :
Sertliği az olan, karanlık bölümleriyle aydınlık bölümleri arasın ...
yavaş çevirim :
Yavaşlatılmış devinimi sağlamak amacıyla alıcının olağan hızının ...
yavaşlatılmış devinim :
Alıcının olağan hız üstünde çalıştırılıp elde edilen filmin olağa ...
yavaşlatılmış devinim sineması :
Gözle ayırt edilmeyecek kadar hızla gelişen ve kısacık sürede olu ...
yayaç :
Bakınız: radyo yayacı
yayıcı öğe :
Bir verici dalgalığın, elektromıknatıs dalgaları yayan öğesi.
Yayın :
1. Radyoyla yapılan ses yayını radyo yayını. 2.Bir televizyon yay ...
yayın alanı :
Bir televizyon vericisinin ya da birçok vericiden oluşan bir tele ...
yayın arabası :
Ufak bir televizyon işliğini andıran ve işlik dışındaki olayları, ...
yayın bozulması :
Bakınız: bozulma
yayın eşlemi :
Televizyonda film yayınında iyi bir sonuç elde edebilmek için, bu ...
yayın kesilmesi :
Yayının herhangi bir aksaklıktan dolayı kısa ya da uzun süre veri ...
yayın merkezi :
Bir ya da daha çok verici yayacı, bunlardan oluşan ağı besleyen m ...
yayın ölçünleri :
Televizyon yayınları ve çeşitli televizyon dizgeleri için ulusal ...
yayın öncesi :
Herhangi bir izlencenin, herhangi bir gerecin (film, fotoğraf, sa ...
yayın süresi :
Herhangi bir televizyon izlencesinin başlaması ile sona ermesi ar ...
yayın tarihi :
Bir izlencenin yayınlanacağı gün ve saat.
yayın uydusu :
Yalnız yansıtıcılıkla yetinmeyerek, yeryüzünden aldığı elektromık ...
yayında :
Herhangi bir izlencenin yayınlanmakta olduğunu ya da herhangi bir ...
yayındırıcı :
Işığın yayınımını sağlamak amacıyla ışık kaynağının önüne konan, ...
yayındırıcı ışıldak :
Işığı hem belirli bir noktaya yönelten hem de yayındıran ışıldak ...
yayındırıcı kanat :
Işık kaynağının yanlarında bulunan, açılıp kapanarak ışığın biçim ...
yayındırıcı örtü :
Yarı saydam özdekten yapılan, böylelikle ışığın bir bölümünü kesi ...
yayınım :
Bir ışık demetinin hava moleküllerine, toz parçacıklarına, pürüzl ...
yayınlamak :
1. Resim ve ses imlerini televizyon almaçlarının izleyebileceği b ...
yayınmış ışık :
Yayınıma uğramış ışık.
yaylı askı :
Işık kaynaklarının tutturulduğu ve yalnızca çekip itmekle yüksekl ...
yaymaç :
Sıkıştırmacın iki yandan sıkıştırdığı resmi yeniden olağan boyuna ...
yaymaçlı gösterim :
Göstericiye yaymaç takılarak, gösterim eşlemindeki sıkıştırılmış ...
Yazar :
1. Sinemanın herhangi bir dalında (oyunluk, eleştiri, tarih, vb.) ...
yazı :
Görüntüde yer alan, fakat görünçlüğün bir parçası olmayan her çeş ...
yazı desteği :
Yazının düzgünce saptanması için alıcı önüne konan ve üzerine yaz ...
yazı görüntüleme :
Yazılı bilgileri istenildiği anda televizyonda izlemeyi sağlayan ...
yazı kartonu :
Üzerine yazı yazılan karton. (Televizyonda ölçün yazı kartonu 25, ...
yazıcı :
Bir filmin yazılarını hazırlayan, yazıcı aygıtı kullanan kimse.
yazıcı aygıt :
Bir filmin yazılarının film üzerine basılmasını sağlayan aygıt.
yazılama :
Bir filmin yazılarını görüntü biçiminde gerçekleştirme işi.
yazılama masası :
Bir filmin yazılarının alıcıyla saptanmasında kullanılan özel yap ...
yazın izlencesi :
1. Yazının çeşitli dallarını tanıtmak, yaymak amacıyla hazırlanan ...
yazlık sinema :
Açık hava sinemalarının yazları çalışan çeşidi.
yazman :
Bir filmin çevrilişi ya da bir televizyon izlencesinin hazırlanış ...
YD :
Bakınız: yinelenim değiştirimi
yedeklemek :
1. Bir filmin çevrilmesi sırasında bir oyuncunun bazı görünçlükle ...
yedinci sanat :
İtalyan asıllı Fransız eleştirmeni Canudo'nun güzel sanatların ge ...
yeğinlik :
Işık, mıknatıslı alan, akım, vb. etkileyici niceliklerin birim za ...
yel aygıtı :
Filmlerde yel, fırtına etkisi yaratmakta kullanılan aygıt.
Yeni Amerikan Sinema Topluluğu :
Yeni Amerikan Sineması akımını oluşturan topluluk. Geleneksel Ame ...
Yeni Amerikan Sineması :
1960'larda ABD'de bir bölük bağımsız sinemacının kurduğu Yeni Ame ...
yeni çekim :
1. Başarılı olmayan ya da başarılı olmadığı sanılan bir çekimin y ...
yeni çevirim :
1. Daha önce çevrilmiş bir çevirim oyunluğunun herhangi bir değiş ...
Yeni Dalga :
1. Fransa'da 1958 yılına doğru ortaya çıkan, yaşları ortalama 30 ...
yeni eşlem :
Bir filmin eskiyen eşlemlerinin yerine çıkarılan eşlem. Henüz esk ...
yeni gerçekçilik :
İtalya'da İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru ortaya çıkıp, s ...
Yeni Sinema :
1960'tan sonra çeşitli ülkelerde, bazen değişik adlarla anılan, f ...
yeniden kuruş :
1. Herhangi gerçek bir görünçlüğün, sonradan alıcı önünde tüm ger ...
yeniden seslendirme :
1. Bir ya da daha çok kuşaktaki sesi başka kuşağa aktarma. 2.Bir ...
yeniden seslendirmek :
Yeniden seslendirme işi.
yeniden sürmek :
Yeniden sürüm işi.
yeniden sürüm :
Daha önce gösterilmiş olan bir filmi, aradan uzunca bir süre geçt ...
yeniden yayınlama :
Daha önce yayınlanmış bir izlenceyi, aradan bir süre geçtikten so ...
yer ayırtma :
Sinemada belirli bir gösterim için yerin önceden satın alınması.
yer gösterici :
Sinemada biletin numarasına göre hangi yere oturulacağını göstere ...
yer seçimi :
Dışarıda gerçekleştirilecek görünçlükler için en uygun yerlerin ö ...
yer tasarı :
Sinema salonundaki oturulacak yerleri gösteren tasar.
yer yayacı :
Uydu iletişiminde yeryüzünden uyduya radyoelektrik imler gönderen ...
Yeraltı Sineması :
Yeni Amerikan Sinema Topluluğu içinde ortaya çıkan ve çok değişik ...
yerel gürültü :
Belirli bir yerin havasını yansıtan gürültü.
yerleşik sinema :
Belli bir yerde, yalnız sinema olarak çalışmak üzere kurulmuş yap ...
yerleştirme :
1. Alıcının, saptanacak konuya göre en uygun uzaklık, açı, görüş ...
yerli film :
1. Herhangi bir ülkenin kendi ürünü olan film. 2.Bazı ülkelerde, ...
Yeşilçam sineması :
(Türkiye'de) (İstanbul, Beyoğlu'nda yapımevleri ve ortaklıkların ...