eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Veteriner Terimleri Sözlüğü (A - 4)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Veteriner Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Veteriner Terimleri Sözlüğü (A - 4. Sayfa)
adventisyal hücre
:
Bakınız: Perisit
adventisyal plasentasyon
:
Karunküller ve kotilodonlar dışında kalan alanlarda da yavru zarl
...
adventisyus
:
(Anatomi) Dışta bulunan, dıştan gelen, dıştan tamamlayan bölüm.
Aedes
:
Aedini takımında, Culicidae ailesinde ve Culicinae alt ailesinde
...
Aedes aegypti
:
Bakınız: Kaplan sivrisineği
Aedes africanus
:
Maymunlara saldıran, Orta Afrika'nın büyük bir bölümünde sarı ate
...
Aedes albopictus
:
Sarı ateş, at ensefalomiyelitisi ve dengue gibi hastalık etkenler
...
Aedes atlanticus
:
Kuzey Amerika'da yaşayan Doğu at ensefalitis virüsünü ve Dirofila
...
Aedes canadensis
:
Kuzey Amerika'da yaşayan Doğu at ensefalitis ve La Crosse virüsün
...
Aedes cinereus
:
Amerika Birleşik Devletleri'nin belirli bölgelerinde bulunan ve a
...
Aedes flavescens
:
Pasifik Adalarında bulunan ve filarya etkenlerini taşıyan sivrisi
...
Aedes ingrami
:
Uganda S virüsünün izole edildiği havzada yaşayan ve bu virüsü ta
...
Aedes leucocelaenus
:
Güney Amerika'da yaşayan ve orman sarı ateşi etkenini taşıyan siv
...
Aedes melanimon
:
Kaliforniya ensefalitisi etkenini taşıyan sivrisinek türü.
Aedes polynesiensis
:
Güney Pasifik adalarında yaşayan filarya ve dengue gibi hastalık
...
Aedes pseudoscutellaris
:
Pasifik adalarında yaşayan ve filarya türlerini taşıyan sivrisine
...
Aedes scapularis
:
Trinidad'da yaşayan ve Cache Valley virüsünü taşıyan sivrisinek t
...
Aedes serratus
:
Güney Amerika'da yaşayan ve Oropouche virüsünü taşıyan sivrisinek
...
Aedes simpsoni
:
Afrika'da orman sarı ateşi etkenini taşıyan sivrisinek türü.
Aedes sollicitans
:
At ensefalitisi virüsünü taşıyan sivrisinek türü.
Aedes spencerii
:
Batı Kanada kırlarında bulunan sivrisinek türü.
Aedes taeniorhynchus
:
Amerika kıtasında yaşayan ve at ensefalitisi, dengue ve vuşererio
...
Aedes togoi
:
Japonya'da yaşayan ve Brugia malayi'yi taşıyan sivrisinek türü.
Aedes triseriatus
:
La Crosse ensefalitisi virüsüne vektörlük yapan sivrisinek türü.
Aedes varipalpus
:
Pasifik sahillerinde bulunan sivrisinek türü.
Aedini
:
Aedes, Armigeres, Haemagogus ve Psorophora cinslerine içine alan
...
Aelurostrongylus
:
Angiostrongylidae ailesinde bulunan nematod cinsi.
Aelurostrongylus abstrusus
:
Kedilerde verminöz bronşit veya pnömoniye neden olan akciğer kurd
...
Aerob
:
Oksijen varlığında yaşayabilen ve üreyebilen herhangi bir organiz
...
Aerobik
:
Oksijen varlığında meydana gelen veya oksijen gerektiren.
aerobiyoloji
:
Havada taşınan organizmaları inceleyen bilim dalı.
aerobiyoz
:
Canlıların oksijen varlığında yaşaması.
aerofaji
:
Bakınız: Hava yutma
aerofilik
:
Havayı seven, üremesi için hava gereken organizma.
aerojenik
:
Bakınız: Gaz Oluşturan
Aeromonas
:
Gram negatif, isteğe bağlı anaerobik ve fermentatif, oksidaz ve k
...
aeropil
:
Bit ve böcek yumurtalarının içerisinde bulunan delikler.
Aerosol
:
Uygun bir çözücüde çözdürülmüş etken maddeyle itici gazdan oluşan
...
aerosol krema
:
Gıda endüstrisinde kullanılan bir gazla tüplere doldurulmuş, bile
...
aerosol tereyağı
:
Gaz basıncı altında ambalajlanmış ve daha akışkan bir yapı kazand
...
aerotaksis
:
Mikroorganizmaların havanın bulunduğu yöne doğru hareket etmesi.
aerotolerant
:
Aslen anaerob olup solunumunda atmosferde bulunan konsantrasyonda
...
afaji
:
1. Hipotalamusta bulunan tokluk merkezinin uyarılması veya açlık
...
Afaki
:
Gözde göz merceğinin bulunmaması.
afanipteriozis
:
Pire ısırığıyla meydana gelen hastalık.
Afar koyunu
:
Bakınız: Adal koyunu
afazmid
:
Aphasmidia alt sınıfına ait nematod.
afebril
:
Ateşi olmayan, ateşsiz, hummasız.
affere
:
Bakınız: Getirme
afferent
:
Merkeze ileten, getiren, getirici.
afferent arteryol
:
Böbrekte arteria interlobularis' ten glomeruluslara giren kısa ka
...
afferent lenfatik damar
:
Bakınız: getirici lenf damarı
afferent sinir
:
Duyuları çevreden alıp merkeze doğru ileten sinir.
affigere
:
Bakınız: Bağlama
affiksus
:
(Anatomi) Bağlanmış, tespit edilmiş.
affinite
:
1. Karşılıklı etkileşme değeri göz önüne alındığında, iki molekül
...
affinite kromatografisi
:
Kompleks bir karışımdan genellikle bir özel proteini seçerek ayır
...
Afgan Arap koyunu
:
Kuzey Afganistan'da bulunan but kısmı yağlı, yapağısı genelde kil
...
Afgan tazılarının miyelopatisi
:
Genç Afgan tazılarında, arka bacaklarda eş güdüm bozukluğu, hâlsi
...
Afgan tazısı
:
Sina yarımadasından köken alan, sonraları Afganistan'ın dağlık bö
...
afibrinojenemi
:
Bakınız: Hipofibrinojemi
afisit
:
Yaprak bitlerine karşı kullanılan ilaç.
aflatoksikozis
:
İnsan ve hayvanlarda aflatoksinler tarafından oluşturulan mutagen
...
aflatoksin
:
Tahıl ürünlerinin % 15 bağıl nem ve 25 ºC ve üzeri sıcaklıklarda
...
Afoni
:
1. Özellikle akciğerlerin dinlemeyle muayenesinde ses alınamaması
...
AFP
:
Bakınız: Alfa fetoprotein
AfricanderSığırı
:
Güney Afrika'da yerli ırklardan geliştirilen, orta irilikte, büyü
...
Afrika aslan avcısı
:
Bakınız: Rodezya ridgeback köpeği
Afrika at hastalığı
:
Bakınız: At vebası
Afrika domuz humması
:
Domuzların, oldukça bulaşıcı ve yüksek ölüm oranıyla seyreden, at
...
Afrika koyunu
:
Kolombiya ve Venezüella'da bulunan, yapağı rengi kahverengiyle ko
...
Afrika lenfomu
:
Bakınız: Burkitt lenfomu
Afrika sahil ateşi
:
Bakınız: Doğu sahil humması
Afrika tenyası
:
Bakınız: Sığır tenyası
Afrika tripanosomiyazisi
:
Orta Afrika'da insan ve hayvanlar arasında özellikle Trypanosoma
...
Afrika uyku hastalığı
:
Bakınız: Afrika tripanosomiyazisi
Afrika yeşil maymun böbrek hücresi hattı
:
Bakınız: VERO
afrodiziomanya
:
Kişide cinsel ilişkiye aşırı düşkünlük durumu, aşırı cinsel arzu.
Afrodizyak
:
Cinsel gücü artırıcı.
aft
:
Ağız ve dudak mukozasında görülen küçük, içi grimsi sıvıyla dolu
...
aftovirüsler
:
Bünyesinde şap hastalığı virüsünü de bulunduran Picornaviridae ai
...
afyon
:
Haşhaş kapsüllerinin çizilmesinden sonra buradan sızan sıvının ka
...
agalaksi
:
1. Süt kesen hastalığı. 2. Meme bezinde herhangi bir patolojik de
...
agamaglobulinemi
:
Kanda antikorların veya immünoglobulinlerin tamamen yokluğu veya
...
Agamofilaria
:
Cinsi ve türü belirlenemeyen, yalnızca immatür evrede olduğu bili
...
agamogenetik
:
Bakınız: Çoğa bölünme
agamogenezis
:
Bakınız: Çoğa bölünme
agamogoni
:
Bakınız: Çoğa bölünme
agamont
:
Bakınız: Şizont
agangliyonik
:
Gangliyon hücreleri bulunmayan.
agangliyonik megakolon
:
Bakınız: kolon agangliyonozisi
agangliyonozis
:
Normalde bulunması gereken yerde parasempatik gangliyon hücreleri
...
agangliyozis
:
Bakınız: Agangliyonozis
agar
:
1. Su yosunlarından elde edilen, bileşiminde çok sayıda değişik a
...
agar agar
:
Bakınız: Agar
agar jel immünodifüzyon testi
:
Yarı katı jel içerisinde açılan delikler içeresindeki antikor ve
...
agar sucuğu
:
Bakteriyolojik kontrollerin türüne bağlı olarak değişik besi yerl
...
agaroz
:
Elektroforez yönteminde destekleyici tabaka olarak kullanılan den
...
agaroz jel elektroforez
:
Agaroz jel içerisinde elektriksel alana maruz bırakılan, DNA ve R
...
agaroz jeli
:
DNA parçalarını ayırmak için elektroforezde kullanılan jel.