eng

TDK Felsefe Terimleri Sözlüğü (K)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
K Harfi 1. Sayfa
kabala :
(İbr. Kabbalah - alınmış şeyler gelenek) Yahudilerin yazılı olara ...
kalıcılık :
Tözün kendi bağımsızlığı içinde var olma biçimi tözün varoluşunu ...
Kanıt :
(Lat. argumentum, arguere = göstermek, tanıtlamak, açıklamak) Tan ...
kanon :
Belli bir alanda geçerli olan kural ve ilkelerin toplamı.
kanonik :
Epikuros'un mantığa verdiği ad.
kantçılık :
Kant'ın felsefesini çıkış noktası olarak alan düşünce doğrultular ...
kaos :
(Yun. khaos = uçurum, dipsiz uçurum) Evrenin, düzene girmeden önc ...
kapsam :
(Mantıkta) Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiğ ...
karakter :
(Yun. kharakter = oyulmuş, çizilmiş, kalıpla basılmış
Karar :
1. Aralarında bir seçme yapma zorunluluğu olan olanaklardan birin ...
karşı olum :
I. (Mantıkta) 1. Birbirinin karşısında bulunan, birbirini karşılı ...
karşılıklı :
1. Eşitlik gibi her iki yönde geçerli olan (bağlantı). (Ör. a b y ...
karşılıklıoluş :
(Lat. reciprocus = aynı yoldan dönen) : 1. Karşılıklı olma durumu ...
karşıolumların örtüşmesi :
Bakınız: örtüşme
Karşıt :
1. Birbirlerinin biçimsel (çelişik) olarak değil, içerikçe karşıs ...
karşıtlık :
1. Karşıtlar arasındaki 2. karşıolum.
karşıtlık kuralı :
İki karşıt önermenin aynı zamanda doğru olamıyacağını, ama aynı z ...
kategori :
(Yun. kategoria = öznitelik yüklem bir nesneye yüklenen nitelik) ...
kategorik :
Bakınız: koşulsuz
kategorik imperatif :
Bakınız: koşulsuz buyruk
katharsis :
Bakınız: arınma
kavram :
1. Nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kaplayan ve bir ...
kavramcılık :
Ortaçağın son dönemindeki ->adçılık çığırı. Tümellerin kendi başı ...
kavranılamazlık :
Doğrunun ölçüsü olmadığını ileri süren kuşkucu görüşün sonucu ola ...
kavrayış :
1. Bir algı içeriğinin doğrudan doğruya kavranması. 2. (Kant'ta) ...
kayra :
Tanrı'nın insana iyilik getirici, kurtarıcı ilişkisi için kullanı ...
kendiliğinden var olan :
Skolastikte Tanrı'nın tanımlayıcı adlarından biri.
kendiliğindenlik :
(Lat. spontaneus - kendiliğinden) : 1. Dıştan bir belirlenme ile ...
kendinde :
Kendi öz varlığınca başka bir şeyle ilgisi, ilişkisi olmadan.
kendinde şey :
Bilen özneden, bilinçten bağımsız olarak kendi başına var olan, d ...
kesikli :
Sürekliliğin eksik, bağlantıların kopuk, aralıklı olma niteliği. ...
kesinlik :
Bir bilginin, bir kanının kuşkuya düşmeden onaylanması durumu. Bu ...
kılgılı :
(Yun. praktikos kuramsal. 2. Eylemde denenen, eylemde yaşanan. 3. ...
kılgılı us :
(Kant'ta) Ahlak eylemini belirleyen us olması gerekeni bilme ve b ...
kısır döngü :
Ancak A ile tanıtlanabilen ya da tanımlanabilen B ile yeniden A y ...
kibernetik :
Bakınız: güdümbilim
kip :
(Lat. modus = ölçü, kural) : (Klasik mantıkta) Tasımın çıkarım ku ...
kiplik :
(Lat. modus = kip) : Varlığın ya da olayların varoluş biçimi, tar ...
Kişi :
(Lat. Persona = tiyatroda oyuncunun oyunu gereği yüzüne taktığı m ...
kişilik :
1. Kişinin özünü kuran, kişiyi kişi yapan şey. 2. Bireyin tinsel ...
kişisel :
1. Kişiye ilişkin olan. 2. Tek kişiye özgü, bireye ilişkin olan.
kişiselcilik :
1. Kişiyi en yüksek evren ilkesi olarak gören fizikötesi öğreti. ...
kiyetizm :
Bakınız: dingincilik
komünizm :
(Lat. communis = ortak): 1. Bütün insanların eşitliği ve eşit hak ...
konfüçyüsçülük :
Çin bilgesi Konfüçyüz ye okulunun felsefe ve ahlak öğretisi.
konut :
1. Kuramsal olarak kanıtlanamayan, ama düşünce gidişinde varsayım ...
kosmogoni :
Bakınız: evrendoğum
kosmoloji :
Bakınız: evrenbilim
kosmos :
Bakınız: evren
koşul :
1. Bir başka şeyin kendisine bağlı olduğu, bir başka şeyi olanakl ...
koşullu buyruk :
(Kant'ta) Bir koşula bağlı olan bir başka şeye erişmek için yapıl ...
koşullu yargı :
Bir koşulla sonucu arasındaki bağlantıyı dile getiren yargı. // F ...
koşulsuz :
Hiç bir koşula bağlı olmayan kesin olarak geçerli olan.
koşulsuz buyruk :
Hiç bir koşula bağlı olmayan, salt olan bir eylemi başka herhangi ...
koşulsuz yargı :
Bir yüklemin özneyle bağlantısını kesin olarak evetleyen ya da de ...
koşutluk :
(Yun. parallelos = birbiri yanında bulunan, giden) : (Genellikle) ...
köktencilik :
I. 1. Ele aldığı konunun son nedenlerine, köklerine dek inen düşü ...
köle ahlakı :
Nietzsche'nin, acıma, alçak gönüllülük, sabır, korku, büyük olan ...
Kötü :
İyinin karşıtı olan. 1. Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın ...
kötümserlik :
(Lat. pessimus = en kötü) : 1. (Genellikle) Her şeyi en kötü yanı ...
kural :
(Lat. régula = kendisiyle doğru çizgi izlenebilen
kuram :
(Yun. theoria, theorein = gözlemek, bakmak) : 1. Yarar sağlamayı ...
kuramsal :
(Yun. theorikos = kurama ilişkin theoretikos = gözlemeyi, incelem ...
kuruntu :
Temelsiz sanı. (Ör. İnsanın kendisi ve kendi değeri üzerine olan ...
kuşkuculuk :
(Yun. Skeptesthai = gözlemek, incelemek) : 1. Düşünsel tutum olar ...
Kutsal :
1. Tanrı'ya adanmış olan. 2. Tanrısal olan, bütün var olanların, ...
küçük önerme :
(Tasımda) Öncüllerden küçük olanı küçük terimi içinde bulunduranı ...
küçük terim :
(Tasımda) Kapsamı daha küçük olan ve sonuç önermesinde özne olan ...
kültür :
(Lat. cultura
kültür çevresi :
1. (Felsefe kavramı olarak) Somut bir kültür bağlamı, bir kültür ...
kültür felsefesi :
Kültür olaylarını, kültür alanlarını, kültürün özünü, yapısını, g ...
kültür insanbilimi :
Kültürün taşıyıcısı, yaratıcısı olarak insan üzerine öğreti felse ...
kynikler okulu :
(Yun. kyon = köpek, kynikos= köpeksi) : Yaşamın biricik ereğini h ...
kyrene okulu :
Haz veren her şeyin iyi, acı veren her şeyin kötü olduğunu öne sü ...