eng

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (17)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
17. Sayfa
ms :
Manuscript sözcüğünün kısaltılmışı. Yazarın ilk özgün betiği anla ...
muarref :
Padişaha dua görevini gerçekleştiren kişi.
mudhik :
İslam tiyatrosunda güldürücü sözler söyleyen ve hareketler yapan ...
mudhike :
Bakınız: Güldürü
mugaffal :
Araplarda çeşitli güldürücü benzetmeler yapan sanatçı.
muhavere :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nda söyleşme bölümü. Zurna, Kavuklu havası ...
mukaddem :
Arap gölge oyununu oynatan törencibaşı aynı zamanda bu gölge oyun ...
mukaddime :
Bakınız: başlangıç
mukallit :
1. Yansılamaya ya da benzetmelere giden, taklit yapan sanatçı. 2- ...
mum kandili :
Orta Çağ ve Rönesans başlarında tiyatroda aydınlatma için kullanı ...
mum kukla :
Mumdan yapılmış kukla.
murassahan :
Koşuk ya da düzyazıyla ya da her ikisiyle birlikte uyaklı öyküler ...
muslu :
Gölge oyununda âşık Hasan'ın oğlu.
mutlu son :
Bir öykünün sonuçta tatlıya bağlanması. Oyunlarda mutlu son, gene ...
mührebaz :
Türk seyirlik oyunlarında yuvarlak taşlarla gözbağacılık ve el ça ...
müzik başyöneticisi :
Bir tiyatroda müzik işlerini tasarlayan, uygulatan ve denetleyen ...
müzik çizelgesi :
Bir tiyatro oyununda müziğin verileceği ve alınacağı yerleri göst ...
müzik söyleşmesi :
Hacivat ile Karagöz arasında Türk müziği üzerine geçen konuşma. H ...
müzikli dram :
Hem sözlü tiyatronun, hem de operanın bazı özelliklerini içice ku ...
müzikli güldürü :
Müziğin eşliğinde gelişen güldürü.
müzikli oyun :
Müzik eşliğinde yürütülen, daha çok ABD'deki melodram ve caz müzi ...
müzikli tiyatro :
Büyük bir kesimi ezgiler ve danslarla gelişen, ama dramatik konuş ...
müzisyen :
Bir tiyatroda, orkestrada herhangi bir çalgıyı çalan sanatçı.
müzisyenler odası :
Orkestradaki müzisyenlerin dinlenme ve hazırlanma yeri. Bu yer ço ...
nakkal :
İran'da öykü anlatanlara verilen ad.
nanay :
Orta Anadoludaki ağır danslara verilen ad.
nareke :
Gölge oyunu gösterisi başlarken, göstermeliğin kaldırılması sıras ...
nas :
Karagöz ustalarının «gitmek» sözcüğü karşılığında kullandıkları s ...
nataka :
Burma'da, gerecini mitologya ile tarihten alan ve kahramanları iş ...
nev-icat hayal :
Yeni bulguları kapsayan gölge oyunu. On dokuzuncu yüzyıl Karagöz ...
nevrekan :
Türk gölge oyunu tasvirlerini kesmede kullanılan sivri uçlu bıçak ...
nitelik simgesi :
Dans düzeni notlamasında çeşitli nitelikleri gösteren simge.
no oyunu :
Japon tiyatrosunda ezgili, danslı, dinsel niteliği olan en eski o ...
nokta ışıldak :
Çok dar bir alanı, örneğin yalnızca gözleri aydınlatabilen özel m ...
nota bölümü :
Büyük tiyatrolarda notaların saklandığı ve sağlandığı yer.
nümayiş :
İran'da halk tiyatrosuna verilen ad.
oda dekoru :
Ev içini gösteren dekor.
oda tiyatrosu :
Seyirci sığası yüz kişi ve daha aşağı olan minik tiyatro.
odak :
Küre içi biçiminde bir aynaya ya da dışbükey bir merceğe koşut ol ...
odak uzaklığı :
Merceğin merkezinden odak noktasına değin olan uzaklık.
odaklama :
Seçikleştirmek amacıyla görüntüyü odak noktasına düşürmek için al ...
odaksız ışıldak :
Bin vatlık koşut ışınlar gönderen, merceksiz, ışıtacın ileri geri ...
ogüst :
Sirkin gülünç tipi.. Yanında adaşı akyüzlü soytarı vardır. Giysis ...
ohm :
Üzerinde hiçbir elektromotor güç bulunmayan ve iki ucuna bir volt ...
okribas :
Antik Yunan tiyatrosunda oyuncuların ayaklarına giydikleri yüksek ...
Okul :
Tiyatroya yeni bir görüş, yeni bir anlayış ve heyecan getiren, bu ...
okul tiyatrosu :
Okul öğrencilerinin kurdukları ve gerçekleştirdikleri tiyatro. bk ...
okuma çalışması :
Oyun çalışmasının ilk evresindeki metin üzerinde yapılan çalışma. ...
okuma kurulu :
Fransız tiyatrosunda, sunulan oyunları okuyup değerlendiren kurul ...
okuma oyunu :
Yazan tarafından oynanmak için değil, okunmak için yazılmış oyun. ...
olay dizisi :
Başı ve sonu saptanmış, zincirleme bir gelişimi kapsayan, olaylar ...
olay süresi :
Tiyatro yapıtına özgü süre. Bu süre genel olarak bir olayın gerçe ...
oluklu duvar :
Ses dağılımının düzenlenmesinde kullanılan özel yapılmış duvar.
oluklu kaplama :
Ses dağılımının düzenlenmesinde kullanılan duvar kaplaması.
oluntu :
1. Göstermeci nitelikteki oyunlarda olay bölümleri. 2. Ana olaya ...
omotegata :
No oyununda baş erkek oyuncunun taktığı maske buna «yüz» anlamına ...
omuz ve kafa yönelişi :
Omuz ve kafanın uyumlu biçimde yönelişi.
omuzla denge :
Omuzların destek yapılarak dengenin sağlandığa gösteri.
onkos :
Antik Yunan tiyatrosunda oyuncunun görünüşünü abartmak için maske ...
onnamono :
Japon tiyatrosunda kadın maskelerine verilen ad.
onur bölmesi :
Tiyatrolarda önemli kişiler için yapılmış özel bölmeli seyir yeri ...
opera :
Konuşmaları yüceltilmiş, orkestra eşliğindeki insan sesi ile gerç ...
opera bestecisi :
Opera müziklerini besteleyen sanatçı.
opera binası :
Operanın oynanmasına elverişli donatımı ve nitelikleri olan göste ...
opera şarkıcısı :
Opera tekniğiyle şarkı söyleyen sanatçı.
opera yazarı :
Opera türünün sözlerini yazan kimse.
operet :
İtalyanca'da küçük opera anlamına gelen, kalıplaşmış kişilerle ya ...
ordu tiyatrosu :
Askerlerin eğlenmesini amaç edinen tiyatro. Birbirinden kopuk dan ...
org arabası :
Seyircilere müzik çalan org arabası.
orkestra :
1. Antik Yunan tiyatro yapılarındaki proskene'nin önünde ve seyir ...
orkestra başyetkilisi :
Bir tiyatroda müzisyenlerin başında bulunan en yetkili kişi.
orkestra çalışma yeri :
Bir tiyatroda orkestra çalışmalarının yapıldığı yer.
orkestra çukuru :
Müzikli tiyatro gösterileri düzenleyen tiyatrolarda sahne ile sey ...
orkestra sorumlusu :
Bir tiyatroda orkestranın işlemesinden ve yönetsel işlerinden sor ...
orkestra yönetmeni :
Orkestrayı yöneten, bir müzik yapıtını yönettiği orkestra ile yor ...
Orta :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nun oynandığı alan. Uzunluğu otuz arşın (yi ...
orta açılı ışın :
Bir oyuncu ya da nesne üzerine yumuşak bir eğimle verilen ışık.
orta antik komedya :
Antik Yunan komedyasının ikinci evresidir. Eski komedya ile orta ...
orta bölge :
Tiyatro konuşmasında sesin en rahat kullanılabildiği ses bölgesi.
orta dikkat çemberi :
Stanislavski oyunculuk dizgesinde dikkatin odaklanmasını kolaylaş ...
Orta Direk :
Sirk çadırının tavanını tutan büyük, ana direk.
ortada çalışma :
Dansçının, başka dansçıların ortasında çalışması.
ortaoyunu :
Geleneksel Türk doğaçlama halk tiyatrosu. Ortada oynanır. Baş kiş ...
ortaoyunu kolu :
Ortaoyunu'nu oynayan topluluk.
oski :
(Argo) Gölge oyunu sanatçılarının «altın» karşılığında kullandıkl ...
otoko :
Japon tiyatrosunda erkek maskelerine verilen ad.
Oturak :
Trapezin oturma yeri.
oturma planı :
Seyirci salonundaki oturma yerlerini gösteren plan.
oturma sıraları :
Sirkte seyircilerin oturduğu sıralar.
oturma yeri :
Oyun gösterisi arasında seyircilerin dinlenmeleri için ayrılmış y ...
oturmuş ses :
Orta bölgeyi kullanarak konuşmayı rahatlıkla ve etkileyici biçimd ...
otuz altı durum :
On sekizinci yüzyılda yaşamış ünlü İtalyan yazan Gozzi'nin önerdi ...
oylum simgesi :
Dansta oylum ölçüsünü gösteren simge.
oynamak :
Oyuncunun gerekli ses uygulayımı ve gövde hareketleri ile bir oyu ...
oynatım izni :
Yerli ya da çeviri oyunların tiyatrolarda oynanması için yazarlar ...
oyun :
1. Bir tiyatro sanatçısının sahnedeki oyunu. 2. Oynanmak üzere ya ...
oyun ağası :
(Köy Oyunu) Anadolu'da oyunları düzenleyenlere verilen adlardan b ...
oyun alanı :
Oyunun oynandığı alan ya da yükselti.
oyun alanı ışıldağı :
Açık havada, gece oynanan oyunlarda oyun alanını aydınlatan aygıt ...
oyun babası :
(Köy Oyunu) Anadolu'da oyunları düzenleyen için kullanılan deyim.