eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Coğrafya Terimleri Sözlüğü (7)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Coğrafya Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Coğrafya Terimleri Sözlüğü (7. Sayfa)
katman basamağı
:
Bir yana eğimli, sert ve yumuşak katmanların birbiri ardınca sıra
...
katoliklik
:
Papayı baş olarak tanıyan Hıristiyanlık mezhebi.
kaya döküntülü kıyı
:
Kabarma sırasında deniz altında kalarak çekilme ile su yüzüne çık
...
kaya döküntüsü
:
Günlük sıcaklık ayrımlarının önemli olduğu karasal iklimlerde, fi
...
Kayaç
:
Yerkabuğunu, katmanlar ya da yığınlar durumunda oluşturan, ayrıml
...
kaymaoluşum
:
Yerkabuğunun kıvrılma ve kırılması, çökmesi ya da geniş alanlı ol
...
kaynaç
:
Daha çok yanardağ ve deprem yörelerinde görülen, belli aralıklarl
...
kaynak
:
Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yer.
kaynak yanı
:
Bakınız: akış yukarı
Kazma
:
Dışgöçlerin, özellikle akarsu ve buzulların, geçtikleri yerleri a
...
kemer
:
Bir kıvrımın kabarık, tepe yeri. bk. tekne, kıvrım.
kemer koyağı
:
Kıvrımlı yapılarda, bir kemer ekseni üzerine yerleşmiş ve gömülmü
...
kemre
:
Bahçe ve tarlaların verimliliğini artırmak amacıyla toprağa karış
...
kenar deniz
:
Anadenizden adadizileri ya da sığ eşliklerle ayrılan, fiziksel ve
...
Kent
:
Başta tecim, işleyim, yönetim ve eğitim olmak üzere çeşitli görev
...
kent coğrafyası
:
Coğrafyanın, kentlerin yeryuvarı üzerindeki yerlerini, konum ve k
...
kentleşme
:
Elverişli koşulların doğmasıyla kırsal yörede bulunan küçük bir y
...
kentleşmiş bölge
:
Gelişmiş ülkelerin işleyimde çok ileri gitmiş yörelerinde görülen
...
kentsel nüfus
:
Kentlerde, nüfus sayısı az da olsa, kent niteliği taşıyan yerleşm
...
kentsel yığılma
:
Ana kentle, ondan belli uzaklıkta kurulmuş öteki uydu kentlerin b
...
kesin göç
:
Yabancı bir ülkeye ya da ülke içinde başka bir bölgeye bir daha g
...
kesit
:
Büyük ölçekli haritalarda, eşyükselti eğrilerinden yararlanarak,
...
kırağı
:
Havadaki su buğusunun yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler
...
kırcı
:
Karla dolu arası katı bir yağış türü.
kırç
:
Kırağının daha yeğin, daha kalın buz kırılcalarının olmasıyla ken
...
kırık
:
Daha önce sıkışık, sertleşmiş katmanların dikey doğrultuda yer de
...
kırıklı yapı
:
Kırıklarla parçalanarak kendine özgü çeşitli görünüşler kazanan y
...
kırılcal kayaç
:
Magmanın yerkabuğunun az çok derinlerinde yavaşça soğumasıyla olu
...
kırların boşalması
:
Kırsal nüfusun kentlere, işleyimleşmiş yörelere akması.
kırsal ekonomi
:
Ekonominin, topraktan yararlanma yollarını araştıran ve başlıca k
...
kırsal nüfus
:
Kent dışında yaşayan, ekonomisinde tarımsal çalışmaların egemen o
...
kısık
:
Kıvrımlı yapılarda, bir kıvrımı keserek, iki yandaki çukurlukları
...
kıstak
:
Yarımadanın karaya bağlandığı yer. bk. yarımada.
Kış
:
Sürekliliği ve yeğinliği yerel, doğal nedenlerle ayrımlı da olsa,
...
kış gündönümü
:
Bakınız: gündönümü
Kışlak
:
Yaylacıların hayvanlarıyla birlikte kışı geçirdikleri, alçak, kuy
...
kıvrılma
:
Yerkabuğunun oluşum evreleri boyunca, yer teknelerinde birikerek
...
Kıvrım
:
Kıvrılmaya uğramış bir bölgede, dalgalı bir görünüş yaratan inişl
...
kıvrımlı dağlar
:
Yer teknelerinde biriken kalın tortuların yandan gelen basınçla s
...
kıvrımlı yapı
:
Kıvrılmaya uğramış katman dizgesi, bk. kıvrılma.
Kıyı
:
Karanın deniz boyunca uzanan bölümü.
kıyı akıntısı
:
Gelgit akıntılarında olduğu gibi, varlığı ve etkisi kıyı bölgeler
...
kıyı balıkçılığı
:
Çok kez kişisel girişimle, kıyı yakınında, bir sandal, motor takı
...
Kıyı Bölgesi
:
Kara ile deniz arasında, büyük gelgit sırasında zaman zaman su al
...
kıyı çökeltileri
:
Kıyı yakınında kum, iri kum, çamur, irili ufaklı çakıl gibi köken
...
kıyı dili
:
Bir körfezin önünü kapatan, denizle küçük bir bağlantı kalsa da k
...
kıyı gölü
:
Oluşumlarında dalga aşındırma ve biriktirmesinin büyük payı olan,
...
kıyı kumulu
:
Kalın kum örtüsüyle kaplı, deniz yönünden gelen egemen rüzgârları
...
kıyı oku
:
Dalgaların, kıyıyı yalayan akıntıların taşıyıp elverişli yerlere
...
kıyı resifi
:
Bakınız: mercanlar
kıyı sekisi
:
Yığılmalar ya da dalga aşındırmasıyla oluşan kıyı düzlüklerinin,
...
kızgın bulut
:
Yanardağların etkinlik sırasında havaya püskürdüğü, çok yüksekler
...
kimyasal ayrışma
:
Yerli kayaların, içinde erimiş kimi gazlar bulunan sularla dağılı
...
kimyasal gübre
:
İşlenmemiş özdeği doğadan sağlanarak üretimliklerde hazırlanan az
...
kireçtaşı
:
Ana bileşimi kalsiyum karbonat olan, oluşum biçimine göre pek çok
...
kireçtaşı yumrusu
:
Karst bölgelerinde, karbon dioksitli suların yüzeyde ya da mağara
...
kol akarsu
:
Anaırmağa karışan akarsu, bk. ikincil kollar.
konfüçyüs dini
:
İ.Ö. VI. yüzyılda yaşamış bir filozof olan Konfüçyüs'ün kurduğu,
...
konum
:
Bir kentin uzak ve yakın çevresiyle her türlü ilişikislni sağlaya
...
konuş
:
Bir kentin kurulmuş olduğu yerin taşıdığı ve kentin gelişmesine o
...
kopmuş büklüm
:
Suların kabarık olduğu sırada, komşu iki büklümü bağlayan "sap"ın
...
korunan doğal bölge
:
Başlıca amacı, kimi hayvan ve bitki türlerinin korunması olan bir
...
koşut çemberi
:
Her iki yarımyuvarda eşleğe koşut olarak, geçtikleri düşünülen ve
...
kovuk
:
Kireçtaşlarının erimesiyle oluşan, in ve mağaraların başlangıç ev
...
Koy
:
Küçük boyutlu körfez, bk. körfez.
koyak
:
İçinde akarsu yataklarının bulunduğu, üç yanından kapalı, ancak a
...
koyak boyu ormanı
:
Genellikle dönencelerarası bozkırlarda akarsu koyaklarını izleyen
...
koyak buzulu
:
Ilıman kuşağın yüksek dağlarında yaygın olan buzulların, beslenme
...
koyak gölü
:
Bir koyağın açık yeri olan ağız yanının, lav akıntıları gibi iç o
...
koyak meltemi
:
Koyak tabanlarından dağlara doğru esen günlük çevrimsel rüzgâr, b
...
koyak tabanı
:
Yamaçları yeterince yatıklaşmış koyaklarda, iki yamaç arasında ka
...
koyak yamacı
:
Bir akarsu koyağında, koyak tabanının iki yanında yükselen, eğimi
...
kozalaklılar
:
Çıplaktohumlulardan, köknarlar ve servigiller gibi, bütün yıl yeş
...
kör koyak
:
Karst yörelerinde görülen ağız yanı kapalı olması nedeniyle sular
...
körfez
:
Denizlerin türlü biçimlerde karalar içine sokulmuş kolu.
körfez akıntısı
:
Florida boğazından çıkıp Kuzey Atlas anadenizini güneybatı - kuze
...
köy
:
Belli bir adı, okul, cami, muhtarlık vb. toplumsal ve dinsel kuru
...
kubbemsidağ
:
Daha çok granit yapılı eski yüksekliklerde görülen, tepesi yuvarl
...
kum
:
Çapları 20 mikronla 2 mm arasında değişen, taneleri birbirine bağ
...
kum bankı
:
Bakınız: kumla
kum çölü
:
Çöl yerbetiminde, bitkisel örtüden tümüyle yoksun, çıplak, çok ke
...
kum fırtınası
:
Çöllerde, rüzgârın kum ve tozları yerinden kaldırarak, çok kez yo
...
kumla
:
Denizin kıyıya yakın sığ yerlerinde dalgaların oluşturduğu ince,
...
kumsal
:
Az çok kalın bir kum katmanıyla örtülü ya da kum ve yassı çakılla
...
kumtaşı
:
Kum tanelerinin doğal bir çimento ile birleşmesinden oluşan geçir
...
kumul
:
Çöl gibi, geniş ve kaim kum örtüsüyle kaplı, kuru ve çıplak alanl
...
kurakçıl bitkiler
:
İklime bağlı çevre koşullarından kuraklığa uymuş ve yapılarını bu
...
Kuraklık
:
Herhangi bir iklim bölgesinde, mevsimlik ya da yıllık yağış tutar
...
kuru koyak
:
Karst yörelerinde görülen, yeraltı sularının taban düzeyi değişme
...
kuru tarım
:
Yarı kurak bölgelerde tarlayı sulamadan, ancak verimin büsbütün d
...
Kurutma
:
Akaçlama işlerinin bir bölümü olarak, bataklık bir yereyin suları
...
kuşatılmış toprak
:
Bütünüyle ya da büyük bölümüyle komşu devletin topraklarıyla çevr
...
kuyu
:
Yeraltı suyundan yararlanmak üzere insan eliyle açılmış, genellik
...
kuz yanı
:
Az güneş alan, gölgesi bolca kuzey yamaç.
kuzey eksenucu
:
Bakınız: eksenucu
kuzey eksenucu çemberi
:
60° 33' enleminden geçen ve kuzey eksenucu bölgesinin güney sınır
...
kuzey kızıllığı
:
Havayuvarının üst katmanlarında oluşarak eksenucu bölgesi dolayla
...
kuzey koşutu
:
Kuzey yarımyuvarında, eşlekle kuzey eksenucu arasında kalan koşut
...
kuzeybatı
:
Kuzey ile batı arası yön. bk. arayönler, anayönler.
kuzeydoğu
:
Kuzey ile doğu arası yön. bk. arayönler, anayönler.