|
UDH Denizcilik Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (1)
UDH Denizcilik Terimleri Sözlüğü (1. Sayfa)
-
a bout throughta pass rope
:
-
İki nokta arasìnda gerilmiş olan kuvvetlice bir halat üzerinde ha ...
-
aback
:
-
Seren yelkenlerinin bir taraftan kapatılışı, yelkeni ters kuntrad ...
-
abreast (wind)
:
-
Bir teknenin bordasına dik olarak (kemere istikametinde) esen rüz ...
-
abyss
:
-
Denizlerin derinliği.
-
act of lowering
:
-
Aşağı indirmek.
-
active escort
:
-
Bir gemiye refakat eden römorkörün, refakati gemiye halat vererek ...
-
active participant vessels
:
-
Yerel trafik kapsamındaki gemiler hariç olmak üzere, her ne maksa ...
-
address commission
:
-
Navlun mukavelelerinde konşimentonun imzalanmasında kiracıya tanı ...
-
adjuster
:
-
Bir avaryada gemi ya da yük sahiplerine ne kadar ödeme düştüğünü ...
-
admiralty pattern anchor
:
-
Gemileri ve deniz araçlarını rüzgar, akıntı ve sert denizlere kar ...
-
advance freight
:
-
Navlunun bir kısmının gemi sahiplerine peşin ödenmesi durumu.
-
aft flag staff
:
-
Kıç tarafta sancak çekilmesi için dikilmiş olan gönder.
-
aft peak
:
-
Gemilerde, dümen rot ekseninin dizayn su hattını kestiği noktada, ...
-
after part of the poop deck
:
-
Gemilerde kıç üstünün en sonu.
-
agency
:
-
Gemi ve yük sahiplerinin işlerini takip edebilmeleri için yetkile ...
-
agent
:
-
Belirli sınırlar içinde bir başkasına vekalet ederek iş bulmaya, ...
-
alamanata
:
-
Sadece kıç tarafında güvertesi bulunan balıkçı teknesi.
-
alongside
:
-
Bir teknenin diger bir tekneye veya bir iskeleye veya rıhtıma bor ...
-
anchor aweigh,
:
-
Demirin vira edilmesi durumunda deniz dibinden kurtulup doğrulmas ...
-
anchor ball
:
-
Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü kuralları gereği gemilerin demirl ...
-
anchor bell
:
-
Geminin demirleme işlerinde, siste ve köprü üstü ile haberleşme d ...
-
anchor clinch, fisherman's bend
:
-
Bir halatı demirin ya da şamandıranın anelesine bağlamakta kullan ...
-
anchor crown
:
-
Demirin bedeni ile kollarının birleştiği yer.
-
anchor dragging
:
-
Demirin deniz dibinde iyi yerleşmemesi nedeniyle geminin zincir ü ...
-
anchor fluke
:
-
Demir kollarının ucundaki yassı kısım.
-
anchor stock
:
-
Özellikle admiralti demirinde bedenin üst kısmından anelesinin al ...
-
-
anchorage
:
-
Gemilerin demirleyerek güvenli bir şekilde durabilmelerine elveri ...
-
anchorhandling tug supply vessel (AHTSV)
:
-
Açık denizlerde çeki, demir zinciri elleçlenebilen, yakıt ikmali ...
-
anchor's bill, peak
:
-
Demirin iki ucundaki tırnakların en uç kısmı.
-
angle sextant
:
-
Harita, sörvey gemilerinde yatay açı ölçmek için kullanılan özel ...
-
angulated sail
:
-
Üst parçaları orsa, alt parçaları altobaşo yakasına paralel olan ...
-
apeak ready alert
:
-
1) Demirin vira edilişinde deniz dibinde yatık vaziyetten kurtulu ...
-
arbitration
:
-
Taraflarca sulh olunamaması halinde, kurtarılan değerlere verilen ...
-
arm of anchor
:
-
Demirin memesi ile tırnağı arasındaki bölüm.
-
armoured deck
:
-
Eski zırhlı harp gemilerinde mermilerin delip geçmemesi için kona ...
-
ashore stem on
:
-
Gemiyi veya bir deniz aracını baş taraftan sahile, kumsala oturtm ...
-
astern, stern, after direction
:
-
Geminin tam arka tarafı, kıç bodoslamanın baktığı yön.
-
athwarthawse, elbow
:
-
1) Yapılmakta olan bir işin ya da manevranın engellenmesi. 2) De ...
-
avast
:
-
Bosayı tut veya geçici olarak durdur anlamına gelen bir kumanda. ...
-
avast, hold on,
:
-
Yisa ya da laçka edilmekte olan bir zincirin veya halatın kısa bi ...
-
average
:
-
Denizde meydana gelen kazalar sonucu geminin ve yükün uğramış old ...
-
award
:
-
Kurtarılan gemiden kurtarma hizmeti karşılığı alınan ücret.
-
away aloft, man ship, man yards
:
-
1) Gemicilerin, eratın armaya çıkması için verilen komut. 2) Per ...
-
awning
:
-
Güverteyi yağmur ve güneşten korumak için güverte üzerine açılan ...
-
awning stretcher
:
-
Tentenin orta kısmına ve altına konulan ağaç.
-
azimuth sight vane
:
-
Pusula üzerine konularak kerteriz açısını almaya yarayan bir seyi ...
-
azimuth stern drive (ASD)
:
-
Azimut pervane sistemi ile yürütülen römorkörler.
-
back oars
:
-
Kürek çekerken tekneyi geriye itmek için verilen komut.
-
back the capstan
:
-
Demir ırgatını çalıştırmak suretiyle demir zincirini denize verme ...
-
backboard
:
-
Filikalarda ve yelkenli teknelerde kıç bodoslama üzerine konan ve ...
-
backboard, backrail
:
-
Bir teknede kıç taraftaki havuzda oturanların yaslandığı ve serdü ...
-
-
backstay
:
-
Çubukların bağlanması için cundalarından aşağı ve geriye doğru in ...
-
ballast
:
-
Bir teknede denge sağlanması için sintinesine konan ağırlık.
-
ballast keel
:
-
Yelkenli teknelerde denge için kullanılan omurga ağırlığı.
-
ballast tank
:
-
Safra suyunun alındığı tanklar.
-
bar draught
:
-
Nehir ağzı draftı.
-
bareboat charter
:
-
Geminin işletilmesi ve kullanılması ile bağlantılı bütün bedel ve ...
-
barges
:
-
Taşıma kapasitesi yaklaşık olarak 30-500 ton arası olan, altı düz ...
-
barratry
:
-
Armatörün veya kiracıların zararına olabilecek, kaptan veya diğer ...
-
barrel
:
-
36 galonluk (159 litre) ağaç fıçı. Mancana büyüklüğündeki madenî ...
-
baseline
:
-
Gemi boyunca dip kaplaması ile simetri düzleminin kesiştiği hat.
-
be careful
:
-
Dikkatli olunması için yapılan uyarı.
-
beaching
:
-
Bir gemi herhangi bir şekilde deniz tehlikesi geçirip batma tehli ...
-
beam, baulk
:
-
Güvertenin döşenebilmesi için posta uçlarını birleştiren, enine k ...
-
bearing
:
-
Herhangi bir maddenin bir tekneden olan yönünü mıknatıs veya cayr ...
-
bearing pintle
:
-
Dümenin kıç bodoslamaya bağlanabilmesi için, erkek ve dişi olarak ...
-
bending stress
:
-
Bir geminin karaya oturduktan sonra veya ambarlarında uygun dağıl ...
-
berth charter
:
-
Bir geminin yanaşma yerinde yüklenmek amacıyla kiralanması için y ...
-
bilge
:
-
Bir teknenin su altında kalan ıslak kısmının iç tarafı.
-
bilge barge
:
-
Gemilerden alınan sıvı atıkların karaya transferi için kullanılan ...
-
bilge keel
:
-
Teknelerin yalpalamasını azaltmak için karina kısmına baştan kıça ...
-
bill of loading
:
-
Nakliyeci namına kaptan veya yetkili başka bir kimse tarafından i ...
-
bill, peak
:
-
Demir kolunun en uç noktası.
-
bitt, pawl bitt
:
-
1) Halatların selviçelerini, ince halat ve zincirleri volta etmek ...
-
bitter end
:
-
Zincirin zincirlikte ya da volta edildiği yerdeki ucu.
-
block
:
-
Bir makarayı bir halatın istenilen yerine hemen takabilmek için d ...
-
-
blockade
:
-
Düşmanın başka ülkelerle ilişkisini kesmek için silahlı kuvvetler ...
-
blowing
:
-
İçinde su olan yaralı bir kompartımanın hava ile irtibatlı yerler ...
-
boat manufacture location
:
-
Ahşap yat imalatında boy sınırlaması olmaksızın tam boyu 75 metre ...
-
boat rope
:
-
Yan mataforalara, iskelelere, gemi bordasına yanaşacak deniz araç ...
-
boat, ship's boat
:
-
Gemilerde bulunan küçük, güvertesi olmayan ve kürekle veya motorl ...
-
boatswain
:
-
Ticaret gemilerinde gemicilerin başı.
-
bollard, bitt
:
-
Gemilerde, iskele veya rıhtımlarda palamar ya da halatları volta ...
-
bolster
:
-
Yedekleme esnasında dümeni ortaya alıp dümenin dönmemesi için etr ...
-
bolt rope, leech rope
:
-
Yelkenlerin kenarlarına, yakalarına dikilen halat.
-
bomb ketch
:
-
Ayna kıçlı ve sübye donanımı olan küçük yelkenli tekne.
-
boom stay, topping
:
-
Bumbaları, serenleri direklere asmak ve istenilen açıda tutmak, i ...
-
boom, derrick, gib
:
-
1) Ticaret gemilerinde yük alıp verme işlerinde kullanılan ve ucu ...
-
boot top
:
-
Geminin boş su hattı ile yüklü su hattı arasında kalan borda yüze ...
-
bottom of the vessel
:
-
Bir teknenin su altında kalan ıslak kısmı.
-
bow
:
-
Teknenin baş ve kıç tarafındaki 45 derecelik açı civarındaki isti ...
-
bow locker
:
-
Alet edevat veya boya gibi sair şeylerin saklanması için kullanıl ...
-
bow thruster
:
-
Geminin baş tarafında bulunan, bordaya dik hareket sağlamak amacı ...
-
bow, shoulder
:
-
Borda kaplamalarının baş bodoslamaya doğru eğilmeye başladığı nok ...
-
bower anchor
:
-
Bir gemide sancak, iskele başomuzluklarda bulunan, geminin ana de ...
-
bows painter, bow fast
:
-
Bir filikanın baş tarafını bağlamak için kullanılan, bir ucu fili ...
-
bowsprit
:
-
Yelkenli teknelerde teknenin baş bodoslamasının hemen üzerinden d ...
-
bp (bollard pull)
:
-
Bir geminin çeki halatına bindirdiği maksimum güç.
-
brace up the yards as much as possible
:
-
1-) Serenlerin edilebildiği kadar pırasya edilmeleri. 2-) Bir ye ...
UDH Denizcilik Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|