|
Vakıf Terimleri Sözlüğü (1)
Vakıf Terimleri Sözlüğü (1. Sayfa)
-
Âbâ - Ecdâd
:
-
Âbâ eb'in, ecdâd cedd'in çoğuludur. Eb, baba, ced, büyükbaba deme ...
-
Âb-keş
:
-
Âb su, keş ise çekmek mânasına olan "keşîden" masdarındandır. Âb- ...
-
Âb-rîzî
:
-
Pislik kabı, havruz gibi hastahanelerde lâzımlıkları döken hizmet ...
-
Âdi Gedik
:
-
Haremeyn yani Mekke-Medine ve Mahmud-ı Adlî gediklerinden maada v ...
-
Ahfâd
:
-
Hâfîd' in çoğuludur. Hafid torun demektir. Bir kimsenin çocukları ...
-
Âile Vakfı
:
-
Evlad ve ahfad ve sair aile efradı menfaatine yapılan vakıftır. M ...
-
Akâr
:
-
Bina, arazi, bağ ve bahçe gibi başka yere nakli mümkün olmayan ma ...
-
Akârât-ı Mevkûfe
:
-
Akarât, akarın çoğulu olup mevkûfenin sıfatıdır. Vakf olunmuş gel ...
-
Akçe
:
-
Tarihlerin verdikleri bilgiye nazaran akçe Osmanlı padişahlarında ...
-
Akib
:
-
Ayak ökçesi, ayak arkası demektir. Çoğulu a'kab'dır. Bu münasebet ...
-
Akreb
:
-
En yakın olan demektir. Vakıfta akreb, neseb cihetinden vâkıfa en ...
-
Akreb-i Mekniyyat
:
-
Akreb, yakın manasına olan karib'in; mekniyyat, kinaye manasını i ...
-
Akribâ
:
-
Karîb'in çoğuludur, karîb, vâkıfa yakın kimse demektir. Akribâ ta ...
-
Aksa'l-eb
:
-
Çok uzak ve nihâyet manalarını ifade eden aksa, ve baba manasına ...
-
Âl
:
-
Evlad, iyâl ve etba' demek olup, ehil, aslen mensup, mâlik, sahib ...
-
Alâmet
:
-
Nişan ve işaret demektir. Bir yere ne maksatla konmuşsa ona delâl ...
-
Âlim
:
-
Örfen bir veya müteaddit ilimlerde meleke ve ihtisas sahibi olan ...
-
A'mâ
:
-
Gözleri görmeyen kimse demektir. Vakfiyelerde geçen a'ma tâbiri b ...
-
An'ane
:
-
Arapça an-fülânin, an-fülânin ... terkibinden kısaltılmış bir kel ...
-
Anbar Memuru
:
-
Hastahane, imarethane gibi müesseselerde eşya, ilaç, yiyecek ve i ...
-
Arazi
:
-
Arz'ın çoğuludur. Arz, toprak, arazi topraklar manasınadır. Arazi ...
-
Arazi-i Mevkûfe
:
-
Rakabe veya mîrî geliri bir cihete vakıf ve tahsis olunan arazidi ...
-
Arazi-i Mevkûfe-i Gayr-i Sahiha
:
-
Veliyyü'l-emr (emir sahibi) veya anın izniyle diğerleri tarafında ...
-
Arazi-i Mevkûfe-i Sahiha
:
-
Usulüne göre bir cihete vakfolunan arazidir. Bu kısım mevkufun mü ...
-
Arazi-i Muhtekere
:
-
Hakikî veya hükmî şahıslar tarafından üzerine bina yapmak veya ağ ...
-
Arazi-i Öşriye
:
-
Mülk araziden olup öşre tâbi, yani hasılatından onda bir hazine h ...
-
-
Aslah
:
-
"salah" kökündendir. Çok salah ve hüsn-i ahlâk sahibi olan demekt ...
-
Asl-ı Vakf
:
-
Asl kök; vakf haps etmek, alıkoymak, hareketten fâriğ olmak manas ...
-
Âstâne
:
-
Farsca olan bu kelime, kapı eşiği demektir. Vaktile büyük tekkele ...
-
Aşiret
:
-
Vakıf mevzuunda nesil manasınadır. Nesil evlad demektir ki kullan ...
-
Aşr-i Şerif
:
-
Kur'an-ı Kerim'den on âyet demektir. Vakfiyelerde vakfedenler, mu ...
-
Aşşâb
:
-
"uşb" maddesinden mübalağa sîgasıdır. Tıb kanunu gereğince ilâç y ...
-
Atâ-atiyye
:
-
Atâ lugatta bahşiş ve ihsan demektir. Bahşiş olarak verilen şeye ...
-
Avâid
:
-
Âidenin çoğuludur. Âid, mal ve para gibi şeyler mânasına ise de, ...
-
Avâid-i Vakıf
:
-
Avâid, âid'in çoğuludur. Vakfın gelirleri demektir.Vakfın gelirle ...
-
Avârız
:
-
Ârızanın çoğulur. Ârıza, hastalık ve ölüm gibi arzu olunmayan hal ...
-
Avârız Vakfı
:
-
Bazı köy ve mahallelerde hayır sahipleri tarafından vâridatı fuka ...
-
Âyende
:
-
Farsça'dır, "âmeden" kökünden ism-i fâil olup gelen demektir. Vak ...
-
Âyet
:
-
Lugatta, alâmet, ibret alınacak olay demektir. Mahsusat ve makula ...
-
Ayn-ı Mevkûf
:
-
Vakf olunan maldır. Bilâhare bu ayna ilâve olunan veya mübadele s ...
-
Batın
:
-
Lugatta karn ve kabileden küçük olan oba gibi manalara gelir. Örf ...
-
Batnen Ba'de Batnin
:
-
Nesilde derece derece demektir ki tertibe delâlet eder. Binaenale ...
-
Belde Kadısı
:
-
Her şehir ve kasabada halk veya halk ile devlet arasında meydana ...
-
Berât
:
-
İmâmet, hitabet, tevliyet gibi bir cihetin tevcihine veya bir rüt ...
-
Bevvâb
:
-
Kapıcı manasınadır. Vaktinde mektebi açıp kapayan, mektebin temiz ...
-
Bey'u Men Yezîd
:
-
Arttırana satmak demekdir.
-
Bimârhâne
:
-
Bimâr, hasta demektir. Vaktiyle akıl hastalarının tedavi edildikl ...
-
Bimâristan
:
-
Mutlak surette hastahane demektir. Arapça Dârü'ş-şifa da hastahan ...
-
Bint
:
-
Kız demektir. çoğulunda benât denir. Ayşe bint-i Ahmed denir ki A ...
-
Birr
:
-
Sıla ve in'am (iyilik) demektir. Ana-babaya birr, onlara hizmet v ...
-
Câbi-i Vakf
:
-
Vakfın gelirini toplayan tahsildâr demektir. Vakfın büyüklüğüne g ...
-
-
Câmekiyye
:
-
Vakfın gelirinden hizmet ve vazife sahiplerıne verilen aylık, bah ...
-
Cârr
:
-
Komşu demektir. Çoğulu "cirân" dır. İmam-ı Azam'ın fikrine göre c ...
-
Cerib
:
-
Boyu ve eni altmışar zira'dan 3600 zira' kare arazidir. Beher zir ...
-
Cerrâh
:
-
Cerh kökündendir. Yarayı tımar ve tedavi eden ve lüzumunda ameliy ...
-
cihet
:
-
İmamet, hitabet, müderrislik, vâizlik, kayyımlık gibi müessesât-ı ...
-
Cihet-i Asliyye
:
-
Vakfın başlıca gayesini teşkil eden hizmettir. İmamet, hitabet, t ...
-
Cihet-i Fer'iyye
:
-
Vakfın gayesine nazaran ikinci derecede olup zaruri olmayan hizme ...
-
Cihet-i Gayr-i Münkatia
:
-
Sonu olmayan cihettir. Vakıfta devamlılık böyle bir vazife ile ta ...
-
Cihet-i Zaruriyye
:
-
(Bkz. Cihet-i asliyye)
-
Cisr
:
-
Köprü demektir. Kamus mütercimi diyor ki; Gerçi müellif kantarayı ...
-
Cüz'hânlık
:
-
Namazlardan evvel veya sonra Kur'an-ı Kerim'den birer cüz okumak ...
-
Cüz'hânlık Vazifesi
:
-
Cami, tekye ve zâviyelerde Kur'an-ı Kerim'den cüz okumak hizmetid ...
-
Çiftlik
:
-
İki kısımdır. Biri kanunen çiftlik denilen yerdir ki her sene zir ...
-
Çille Hâne
:
-
Tabir iki Farsça kelimeden mürekkeptir. Çile çekecek yer demektir ...
-
Çuvaldız
:
-
Lugat manası malumdur. Su ölçüm terimi olarak iki hilâl mikdarı s ...
-
Dânik
:
-
Bir dirhemin altıda biridir. Çoğulu devâniktir.
-
Dâru'l-aceze
:
-
Acizler yurdu anlamındadır. Âciz ve çalışıp kazanmak kudretinde o ...
-
Dâru'l-akâkir
:
-
Akâkir, akkârın çoğuludur. Akkâr, devada kullanılan nebata veya n ...
-
Dâru'l-hadîs
:
-
Hadîs okutulan medreselerdir. Hususiyle Sivas'ta ve Sultan Süleym ...
-
Dâru'l-harb
:
-
Ehl-i İslam'la aralarında sulh ve salâh olmayan gayr-i müslimleri ...
-
Dâru'l-hilâfe
:
-
Hilâfetin merkezi olmak dolayısiyle İstanbul'a Dâru'l-hilâfe deni ...
-
Dâru'l-kurrâ'
:
-
Hâfızların kırâat ilmi öğrendikleri dershânedir. Dâru'l-kurrâ', d ...
-
Dâru'l-kütüb
:
-
Kütübhane.
-
Dâru's-saâde
:
-
Osmanlı padişahlarının sarayına Dâru's-saâde denirdi. Ancak bu an ...
-
Dâru's-saâde Ağalığı
:
-
Dâru's-saâde padişah sarayı demektir. Ta'zim için Dâru's-saâde d ...
-
-
Dâru's-saltana(t)
:
-
Makarr-ı hükümet demektir; Hükümet merkezi olmak münasebetiyle İs ...
-
Dâru'ş-şifâ
:
-
Şifa mahalli, hastahâne.
-
Defter-hâne
:
-
Gayr-i menkullerin tasarruf işleriyle meşğul olan resmî müessesed ...
-
Dervîş
:
-
Allah rızası için fakr ve kanaati tercihle ibadet ile iştiğal ede ...
-
Devir-hân
:
-
Vâkıfın şartı gereği Cuma veya belirlenen henhangi bir gün öğle n ...
-
Dinar
:
-
On dirhem-i şer'î hâlis gümüş kıymetinde olan altındır. Bir miska ...
-
Dirhem
:
-
Sultan Orhan zamanında verilen bir karar gereği dirhem-i Osmanî d ...
-
Dirhem-i Ceyyid
:
-
Bozuk, mağşuş (karışık) olmayan dirhem (gümüş para)dır. Bir kişin ...
-
Dirhem-i Hâlis
:
-
Saf gümüşten ibaret olup başka bir maden ile karışık olmayan dirh ...
-
Dirhem-i Kâsid
:
-
İlk kesildiğinde geçerli iken sonraları geçmez hale gelen mağşüş ...
-
Dirhem-i Mağşûş
:
-
Başka bir madenle karışık olan dirhemdir.
-
Dirhem-i Örfî
:
-
Onaltı kırattır. Bazı zevâta göre zekâtta, diyette ve sair hususl ...
-
Dirhem-i Râyic
:
-
Halk arasında alınıp verilen dirhemdir. Gerek ceyyid (ayarı tam) ...
-
Dirhem-i Şer'î
:
-
Ondört kırattan ibarettir. Zekâtta, mehirde, diyette, hırsızlığa ...
-
Dirhem-i Zuyûf
:
-
Bakır veya diğer madenle karıştırılmış olmasından dolayı ceyyidli ...
-
Diyanî Vakıf
:
-
Sırf ibadet için yapılan vakıflardır. Cami ve mescid vakıfları gi ...
-
Dönüm
:
-
Orta adımla eni ve boyu 40 adım yani terbîan 1600 arşın yerdir.
-
Duâ
:
-
Yalvararak Allah'tan bir şey isteğinde bulunmaktır. Şer ve bela i ...
-
Duâ-gû
:
-
Nikah gibi hususi, mevlid, hatim ve hafız cemiyetleri gibi umumi ...
-
Duâ-gûluk Vazifesi
:
-
Dua yapanların ücret ve maaşları manasını ifade eder. (bak. Vazif ...
-
Duâ-hân
:
-
Tekyelerde ayin ve zikir sonunda dua okuyanlara duâ-hân denir, du ...
-
Dünya
:
-
Âhiret mukabilidir ki bu cihandır. Aslında edna kelimesinin dişil ...
-
Ebeveyn
:
-
Ebin ikilidir. Tağlib suretiyle ana ve baba demektir. "Li-ebeveyn ...
-
Ebnâiyye Vakıf
:
-
Vakfın tevliyet veya geliri "ebnâ ve ebnâ-i ebnâya" meşrût olan ...
Vakıf Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|