|
Vakıf Terimleri Sözlüğü (2)
Vakıf Terimleri Sözlüğü (2. Sayfa)
-
Ecel
:
-
İnsanın hayatı için Allah'ın ezelde takdir buyurduğu vakittir. Ba ...
-
Ehl-i Afâf
:
-
Sâlih manasındadır. (Bkz. Sâlih)
-
Ehl-i Hayr
:
-
Ehl-i afâf ve salâh demektir.
-
Ehl-i Kıble
:
-
Kabetullah'a teveccüh eden (yönelen) müslümanlardır.
-
Ehl-i Kitab
:
-
Semavi kitaplara yani Cenab-ı Hak tarafından vahiy yoluyla indiri ...
-
Ehl-i Salâh
:
-
Müstakim, menhiyyattan sakınandır. Bu vasıfları haiz olanlara ehl ...
-
Ehl-i Vezâif
:
-
Vakfın gelirinden maaş ve tayine müstahik olan kimselerdir.
-
Eizze Vakfı
:
-
Eizze, azîz'in çoğuludur; âbid, zâhid, kerâmeti zâhir zât manasın ...
-
Ekber
:
-
Kiber kökünden sıfattır. Büyük demektir. Büyüklük, maddî olduğu g ...
-
Ekber-i Evlâd
:
-
Çocukların en büyüğü demektir. Birçok vakfiyede tevliyet ekber ve ...
-
Ekere
:
-
Ekkâr'ın çoğuludur. Ekkâr, çiftçiye denir. Güya takdiren âker'in ...
-
El-ahvecü Fe'l-ahvec
:
-
Ahvec, en ziyade muhtaç demektir. Bu takdirde terkibin manası en ...
-
El-akrebu Fe'l-akreb
:
-
Akreb en yakın demektir. Şu halde terkibin manası en yakın sonra ...
-
Elfâz-i Vâkıf
:
-
Vâkıfın vakfa müteallik arzularını ifade eden sözlerdir.
-
Emâneten İdare
:
-
Tevliyetin meşrûtunlehi mevcud olan vakıflarda tevcih yapılıncaya ...
-
Emîn-i Mahzen
:
-
Mahzendeki erzak, eşya ve ilaçların muhafazasına memur olan zâta ...
-
Emîn-i Sarf
:
-
Müessesenin talimatı dairesinde erzak ve eşyayı kilerden sarf ve ...
-
Enderûn
:
-
İç manasınadır. Fatih zamanında Enderûn-Bîrûn (iç-dış) ünvanıyla ...
-
Erâmil
:
-
Ermile'nin çoğuludur. (Bkz. ermile).
-
Erhâm-ensâb
:
-
Karâbet (yakınlık, akrabalık) manasınadır. Âl, cins, ehl-i beyt, ...
-
Ermile
:
-
Kadınlık çağına vâsıl olup ölüm veya talak (boşanma) ile kocasınd ...
-
Eşkinci
:
-
Eşmek, koşmak, sür'atle erişmektir. Bu cihetle vaktiyle sipahiler ...
-
Evkâf-ı Hümâyûn
:
-
Padişah ve akrabalarının vakıflarıdır ki Vakıflar İdaresince idar ...
-
Evkâf-ı Mülhâka
:
-
Evkaf İdaresinin nezaret ve mürakabesi altında olarak mütevellile ...
-
Evkâf-ı Sahîha
:
-
Sahih vakıflar demektir. (Bkz.. Vakf-ı Sahih)
-
Evkâf-i Celâliyye
:
-
Mevlevî tarikatı menfaatleri ve ihtiyaçları için tahsis olunan va ...
-
-
Evkâf-i Mazbûta
:
-
Doğrudan doğruya Evkaf İdaresi tarafından idare olunan vakıflardı ...
-
Evlad
:
-
Veled'in çoğuludur, çocuklar demektir. Evladiye vakıflarda evlat ...
-
Evlad-ı Butûn
:
-
Bir kimsenin kız çocuklarının erkek ve kız çocuklarıdır.
-
Evlad-ı Sulbiye
:
-
Bir kimsenin öz çocuklarıdır. Torunlara evlad-ı sulbiye denmez.
-
Evlad-ı Zuhûr
:
-
Bir adamın erkek ve kız çocuklarıyla erkek çocuklarının erkek ve ...
-
Evlad-ı Zukûr
:
-
Erkek evlat ve evlad-ı evlad-ı zükûr, erkek ve kız çocukların erk ...
-
Evladiye Vakıf
:
-
Evlad ve evlad-ı evlada meşrut olan vakıftır.
-
Eytâm
:
-
Yetîmin çoğuludur. Yetim kız olsun oğlan olsun babası vefat eden ...
-
Eyyim
:
-
Kocası olmayan kadındır. Çoğulu eyâmâdır.
-
Fakih
:
-
Fıkıh ilmine hakkıyla vâkıf ve şer'î hükümleri istihraca muktedir ...
-
Fakir
:
-
Nisaba yani kendisine zekat vermek vacib olacak miktar mala mâlik ...
-
Feddan
:
-
Mısırlılar örfünde dörtyüz kasaba mikdarı araziden ibarettir. Her ...
-
Ferâğ
:
-
Vakıf ıstılahı olarak bir kimse musakkafat ve müstegallat-ı mevkû ...
-
Ferâğ Ani'l-cihât
:
-
Bir kimsenin uhdesindeki cihetten el çekerek başkasına terk eylem ...
-
Ferağ Bi'l-istiğlâl
:
-
Fâriğ vefâen ferâğ ettiği mefrüğunbihi mefrüğunlehden kiralamak ş ...
-
Ferâğ Bi'l-vefâ
:
-
Bir kimse başkasına borçlandığı para mukabilinde tasarrufu altınd ...
-
Ferâğ-ı Kat'î
:
-
Şartsız vuku bulan ferağdır.
-
Fermân
:
-
Üstü tuğralı ve altında bazı işaretler bulunan yazılı padişah emi ...
-
Ferrâş
:
-
İmaret, cami, mescid benzeri müesseselerin temizlik hizmetlerini ...
-
fersah
:
-
Üç mil yani 7500 arşın mesafedir.
-
Fetvâ Emîni
:
-
Şeyhu'l-islam nâmına sorulan suallerin, fetvaların cevaplarını ha ...
-
Gabn
:
-
Alım satım gibi ivazlı muamelelerde, aldatmak manasınadır.
-
Gabn-ı Fahiş
:
-
Gabn aldanmak demektir ki iki kısımdır. Biri gabn-i fahiş, diğeri ...
-
Galle
:
-
Mahsul ve faide (gelir). Vakıf ıstılahında, menkul ve akar nev'in ...
-
Galle-i Atiye
:
-
Vakıf ıstılahı olup galle-i hâdisenin benzeri olarak kullanılır. ...
-
-
Galle-i Hâdise
:
-
Vâkıfin icabından (vakfın kuruluşunu kabul vi ikrarından) sonra v ...
-
Galle-i Mâziye
:
-
Evvela vâkıfın şartını red ve sonra kabul eden meşrutünleh'in kab ...
-
Galle-i Me'hûze
:
-
Vakıftan sonra vâkıfın şartını kabul ile meşrutunleh tarafından a ...
-
Galle-i Vakıf
:
-
Bir vakfın semere ve vâridatı (geliri) demektir. Tabiî ve hukukî ...
-
Gani
:
-
Zekat vermek için gerekli nisap miktarı mala, paraya mâlik olan k ...
-
Garaz-ı Vâkıf
:
-
Vakıf yapanın maksadıdır. Vakfiyelerdeki ibareler daima vâkıfın k ...
-
Garib
:
-
"Gurbet" maddesindendir. Gurbet, vatanından uzak olmadır. Vatanın ...
-
Gâzi
:
-
Din ve Vatan müdafası uğrunda silâh elde düşmanla harp eden mücah ...
-
Gediğin Muaccelesi
:
-
Gediğin talibine tefvizinde üzerinde bulunduğu gayr-i menkulün ge ...
-
Gediğin Mueccelesi
:
-
Alet ve edevatın durması mukabilinde üzerinde bulunduğu mahal içi ...
-
Gedik
:
-
Ticaret ve sanat yapmak salahiyetidir. Ticaret ve sanat için bir ...
-
Gedik Mutasarrıfı
:
-
Mahallinde karar hakkı olan alet ve edevat sahibi, yani, o yerin ...
-
Gedik Mülkü
:
-
Gediğin, üzerinde bulunduğu akardır. Bu akar ister mülk ister vak ...
-
Gedik Mülkünün Kirası
:
-
Gedik mutasarrıfı tarafından gediğin, üzerinde bulunduğu gayr-ı m ...
-
Gedik Mülkünün Sahibi
:
-
Gediğin bulunduğu gayr-ı menkulün rakabe ve zatına sahib olandır ...
-
Gedikât-i Mevkûfe
:
-
Gedik sayılan alet ve edevatın yerlerinde beka ve devam hakkı olm ...
-
Girdâr
:
-
Vakıf arsa müsteciri (kiracısı) tarafından bina ve ağaç gibi ihda ...
-
Göveri
:
-
Eski ıstılahda semere yani sebze ve meyvelerin öşrü demekdir. Far ...
-
Guzât Vakfı
:
-
Gazilere ait vakıf demektir. Bunlar Gazi Mihal, Gazi Evranos, Gaz ...
-
Habbâz
:
-
"Hubz" maddesindendir. Arapça hubz, ekmek; habbâz, ekmekci manası ...
-
Hâcegân
:
-
Devlet dairelerinde yazı işlerinin başında ve defterdarlık ve niş ...
-
Hademe-i Hayrat
:
-
Hayır müesseselerinde vazifesi olanlardır.
-
Hademe-i Merdâ
:
-
Hastalara hizmet edenler ki hasta bakıcılardır. Dârü'ş-şifâ, hast ...
-
Hademe-i Vakıf
:
-
Vakıf işlerinde vazife alan kimselerdir. İmam, hatib, müezzin, ka ...
-
Haffâr
:
-
"Hafr" maddesindendir. Hafr, kazmak demektir. Mezarlıklarda mezar ...
-
-
Hâfız-ı Kütüb
:
-
Kütüphanelerdeki kitapları muhafazaya memur olan zattır. Kitaplar ...
-
Halife
:
-
İslamî hükümler veçhile hüküm süren Devlet Reisidir. Çoğulu "hule ...
-
Halife-i Mekteb
:
-
Kalfa. Mekteplerde talebenin derslerini müzakere ve okudukları de ...
-
Hânut
:
-
Meyhane manasınadır. Mutlak olarak dükkan manasında da kullanılır ...
-
Harameyn
:
-
Harem'in tesniyesidir (ikil). Harem, Mekke-i Mükerreme ve Medine- ...
-
Haremeyn Evkâfı Muhasebeciliği
:
-
Dâru's-saâde Ağalarının nezareti altında bulunan vakıfların muhas ...
-
Haremeyn Evkâfı Mukâtaacılığı
:
-
Dâru's-saâde Ağalarının nezareti altında olup mukataaya merbut ol ...
-
Haremeyn Evkâfı Müfettişliği
:
-
Evkâf-ı Hümayun ve Haremeyn Evkafı ve mülhakatına ait muayyen baz ...
-
Hâris-i Bedesten
:
-
Çarşı ve bedesten bekçisi.
-
Hatîb
:
-
Cuma ve Bayram namazlarında cemaate hutbe veren ve bu namazlarda ...
-
Havâi Gedik
:
-
Ticaret ve sanatın inhisar altına alındığı devirde her yerde tica ...
-
Havâşi
:
-
Amûdü'n-neseb yani asıl ve fer' olmıyan akrabadır. Baba ve oğul a ...
-
Hayrat
:
-
Hayre kelimesinin çoğuludur. Lisanımızda halk intifa etmek üzere ...
-
Hukr
:
-
Bir vakıf arsayı muayyen bir ücret mukabilinde tasarruf altında t ...
-
Hulüv
:
-
Bir akar üzerinde işgal edilen menfaat-i mücerrededir. İcare ve i ...
-
Hüccet
:
-
Lugatta delil manasınadır. Eskiden bir hükmü hâvi olsun olmasın h ...
-
İbare-i Vakıfta (alâ Ferîzati'ş-şer'iyye) İbaresi
:
-
"Alâ ferîzatiş-şer'iyye" terkibi örfen "erkek evlada iki, kız evl ...
-
İbâre-i Vakıfta Lafz-ı Müşterek
:
-
Müşterek, muhtelif vaz' ile müteaddit manalara mevzû olan lafızdı ...
-
İbâre-i Vakıfta Muhtemel Lafız
:
-
Muhtemel lafız iki veya daha ziyade manaya atfı mümkün olan lafı ...
-
İbâre-i Vakıfta Mücmel Lafız
:
-
Mücmel kendisinde mübhemiyyet bulunan lafızdır ki mücmeli söyleye ...
-
İbare-i Vakıfta Müfesser Lafız
:
-
Müfesser, tahsis ve te'vil ihtimali olmayan sözdür ki anınla amel ...
-
İbâre-i Vakıfta Zâhir Lafız
:
-
Zâhir lafız, düşünmeye muhtaç olmaksızın dinleyenin derhal manası ...
-
İbn
:
-
Oğul demektir.
-
İbni's-sebîl
:
-
Yolcu, uzak bir yere yolculuk eden kimsedir. Çoğulu ebnâ-yı sebîl ...
Vakıf Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|