eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Vakıf Terimleri Sözlüğü (5)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Vakıf Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Vakıf Terimleri Sözlüğü (5. Sayfa)
Reşid
:
Umûr ve mesâliha vâkıf olup şer' ve aklın hilâfına malını sarf ve
...
Rey'i Vakf
:
Rey' ziyâde ve nemâ demektir. Bu mülâhaza ile vakfın galle ve var
...
Rıbh-i Mülzem
:
Hukukî bir muamele ile borç haline getirilen ribh(faiz) demektir.
...
Rıtl
:
Yüzotuz dirhemdir. Kamus'un beyanına göre iki nevi' rıtl vardır.
...
Ribat
:
Bağlamak mânasında olan rabt maddesinden isimdir. Bağ demektir ve
...
Ribh
:
Ticaretten hasıl olan kazanç, faidedir. Paranın faizine de ribh d
...
Rusûm
:
Resmin çoğuludur. Resim, malî ıstılahta, vergi manasındadır.
Rusûm-ı Örfîyye
:
Şer'i resimler gibi olmayıp hükümdar tarafrndan alınması emr olun
...
Rusûm-ı Şer'iyye
:
Rüsüm, resmin çoğuludur. A'şar gibi şer'an alınması câiz olan res
...
Rüşd
:
Salâh ve hüsnü tasarrufdan ibarettir.
Sadaka
:
Sevap için ivazsız olarak fakirlere temlik olunan maldır. Hizmet
...
Sadaka-i Mevkûfe
:
Vakıf tasarrufu için kullanılan sarih lafızlardandır. Vakfettim,
...
Sadaka-i Müebbede
:
Sadak-i mevkûfe gibi elfâz-ı vakıfdandır.
Sadri - Sadriye
:
Lûgatte bir çok mânalara gelen ve bu meyânda göğüs mânasına olan
...
Sakk
:
Farsça çek kelimesinden Arabça'ya alınmıştır. Vurmak mânasındadır
...
Salih
:
Sü-i hal ile marûf olmayan müstakim, afif ve iyiliği kötülüğüne g
...
San'at - Sınâat
:
Her ikisi de sun' veya san' masdarından müştakdır. Sun; güzel işl
...
Sandüki
:
Veznedâr demektir.
Sebet
:
Delil ve hüccet demektir. Sened ve sebet-i yok denir ki delil ve
...
Sebk
:
Lûgâtte altın ve gümüş nev'inden olan madenleri kalıba süzmek mân
...
Sened
:
Lûgatte itimâd ve istinâd olunan şey manasındadır. Örfen gerek ha
...
Sevab
:
Allahın rahmet ve mağfiretine ve Peygamberin şefaâtine vesile ola
...
Seyyib
:
Meşru' veya gayr-i meşru' bir surette erkekle mukarenet eden kadı
...
Sıla
:
İhsân ve eyilik demektir. Vakıflardan hizmet mukabili olmayarak b
...
Sıla-i Rahim
:
Ziyâret veya mektupla hal ve hatır sormak veyahut maddeten yardım
...
Sicil
:
Aslında mahkemede vekayi', uhûd ve ahkâm gibi hususlar kayd oluna
...
Sikaye - Sükaye
:
İnsan ve hayvanların su içmeleri için vakf olunan kuyu, çeşme, ha
...
Sirdâb
:
Yazın sıcak vakitlerde serinlemek için yer altında ittihâz olunan
...
Sofa
:
Soffe kelimesinin tahrif edilmiş şeklidir. Evlerde oda kapılarını
...
Sulbi - Sulbiyye
:
Bir kimsenin sulbünden hasıl olma oğlu ve kızıdır. Babaya nisbett
...
Sultan
:
Hükümdar demektir. Nim veya tam müstakil olabilir.
Surre
:
Para kesesi demektir. Osmanlı Devleti'nde Hilâfet makamından her
...
Süfur
:
Sefr'in çoğuludur. Daha bazı mânalara gelen sefr, devletlerin hud
...
Süre
:
Kur'an-ı Kerim'in muhtevî olduğu 114 kısmın her birine denir.
Şeâir-i Vakf
:
Bulunmamaları vakfın muattaliyyetini intâc eden hayrât hademeleri
...
Şehid
:
Allah yolunda ölen kimsedir ki fıkıh ıstılâhında dünveyi ve uhrev
...
Şerâit-i İstibdâl
:
İstabdâl sahih olmak için vücudu lazım olan kayd ve şartlardır. V
...
Şerâit-i Vakf
:
Vâkıfın vakfına müteallik arzularını ifâde eden beyanlardır. Vâkı
...
Şeyh-i İmâret
:
İmâreti idâre ve müsâfirleri ağırlayıp ve fakir ve muhtacları kab
...
Şeyhü'l - İslâm
:
Bidâyette halk arasında tahaddüs eden münzaa ve ihtilâfları ilmen
...
Şifâ-i Şerif
:
Hazreti Peygamber Efendimiz'in ahvâl ve ahlâk-i celilelerini beyâ
...
Şurût-ı Vakf
:
Bakınız: Şerâit-i Vakf
Tabbâh
:
Pişirmek manâsında olan tabh masdarındandır. Hastahâne, İmâret ve
...
Tahsîsât
:
Tahsîsin çoğuludur. Tahsîs lûgatte bir şey'i yalnız bir husûsa ha
...
Tahsîsât Kabilinden Vakf
:
Arâzi-i emîrîyyeden iken irâsdi (Bak. İrsadî vakıf) bir şekilde v
...
Tahsis-i Gayr-i Sahih
:
Hazineye ait bir kısım vâridâtı hazinede istihkâkı olmayan bir ci
...
Tahsis-i Sahih
:
Hazineye ait bir kısım varidatı hazinenin masraflarından olan bir
...
Tapu
:
Türkçe olup itaat ve inkiyad manasındadır. İstilâhda, arâzînin te
...
Ta'viz Bedeli
:
Ta'viz karşılık ve bir şeyin mukabili demektir. Vakıf ıstılahında
...
Teâmül
:
İsti'mali çok olandır. Adet mürâdifidir. Meselâ; şu nevi' menkull
...
Teberru
:
İ'tası vâcib olmayan bir şeyi diğer bir kimseye terk ve ihsan etm
...
Tebzir
:
İnsan malını yerinin gayride sarf etmektir. Lüzum mikdarından faz
...
Teftiş Makamı
:
Medenî kanunda idare uzuvlarının yâni mütevellilerin idare ve mua
...
Tefviz
:
Lûgatte, bir kimsenin işini birine havâle ve tevdi' etmek mânasın
...
Temessük
:
Mesk maddesindendir. Sıkıca hıfz etmek ve sığınmak mânasınadır. H
...
Temettu'
:
Kar ve kazanç demektir. Akarât-ı mevkûfenin icârı ve hasılatının
...
Tesbil
:
Vakf etmek mânasındadır.
tescil
:
Bir i'lam veya hüccetin mahkeme sicil defterine ve resmiyet veril
...
Tescili İstibdal
:
Feshi kabil ve bozulmamak için istibdalin sıhhat ve lüzumu ile hü
...
Tescîl-i Vakf
:
Hakimin bir vakfın lüzumiyle hükmetmesidir. Bkz. Tescîl.
Te'sis İdâre Uzvu
:
Medenî Kanunda tesis yâni vakfı idâre ve temsil eden kimsedir. Bi
...
Tevki'-tevkii
:
Tevki'; tefsil vezninde bir şeyi meydana getirmek mânasındadır Is
...
Tevsi-i İntikalli Gedik
:
Resmi verilip intikalî tevsi' olunan ve bu suretle mutasarrıfları
...
Tilâvet
:
Kur'an-ı Kerim okumak demektir. Bir kavle göre her kelamı okumağa
...
Tulû-ı Galle
:
Vakıf gelirinin husule gelmesi demektir ki vakfına göre tebeddül
...
Uht
:
Kız kardeş manasındadır. Çoğulu ehavâtdır ki kız kardeşler demekt
...
Ukbâ
:
İsimdir. Bir işe terettüb eden ceza demektir. Dünyadaki amellerin
...
Ukıyye-vukıyye
:
Arapca 400 dirhemdir. Ekseri eski vakfiyelerde, atîk kanun ve niz
...
Umûr-ı Hayriyye
:
Umûr emrin, çoğuludur. Emir iş ve umûr-ı hayrîyye fâide ve hayırl
...
Umûr-ı Tevliyyet
:
Vakfa ait olup mütevellî tarafından görülmesi iktizâ eden işlerdi
...
Ücret-i Müeccele
:
Te'cîl olunmuş ücret demektir. Ücreti muaccele mukabili ve icâre-
...
Ünsa
:
Dişi demektir. Çoğulu inâs'tır. Vakfiyelerde evlâd-ı zükûr ve evl
...
Üsrûbi
:
Kurşuncu demektir. Farsça üsrûb ve sürb kurşun demektir. Üsrûbî,
...
Vâiz
:
Cami ve mescidlerde hazır olan cemate islâmi mevzûular üzerinde i
...
Vakf
:
Menâfii insanlara ait olur vechile bir aynı Allah'ın mülkü hükmün
...
Vakf Ale'l-âmme
:
Âmmenin yani hem zenginlerin hem fukaranın intifa' etmesi için te
...
Vakf Li's-sebîl
:
Vakf ale'l-âmme demektir. Bkz. Vakf ale'l-âmme
Vakfa Hiyanet
:
Mütevellinin vakıf hakkında câiz olmayan bir harekette bulunmasıd
...
Vakf-ı Ehli
:
Evlâd, evlâd-ı evlâd, akraba, ensâb vesâir eşhâsa âit vakıflardır
...
Vakf-ı Fuzûlî
:
Bir kimsenin mâlik olmadığı bir şeyi sahibinin izni olmaksızın bi
...
Vakf-ı Gayr-i Lâzım
:
Lüzum ifâde etmeyip feshi kabil olan vakıftır. Şöyle ki; bir kims
...
Vakf-ı Gayr-i Sahih
:
Şartlarını câmi olmayan vakıftır. Vakfın şartları şöyle hülâsa ed
...
Vakf-ı Irsâdi
:
Bkz. İrsâdî vakıf, tahsisat kabillnden vakıf.
Vakf-ı Lazım
:
Feshi kabil olmayan vakıftır. Bkz. Lüzûm-ı vakıf.
Vakf-ı Meriz
:
Bir kimsenin maraz-ı mevtinde yâni ölüm hastalığında vakıf yapmas
...
Vakf-ı' Mevkûf
:
Vakf olunan şeyin vakfı demektir ki muteber değildir. Meselâ; icâ
...
Vakf-ı Muallâk
:
Bir şarta muallak olarak yapılan vakıfdır ki gayr-i sahihdir. Mes
...
Vakf-ı Muzaf
:
Gelecek zamana muzaf olan vakıfdır ki vakfın müneccez olması şart
...
Vakf-ı Müneccez
:
Bir şarta muallak ve bir zamana muzaf olmayıp filhâl hüküm ifâde
...
Vakf-ı Müretteb
:
Şartlarında tertibe delâlet bulunan vakıfdır. Vakfın gallesini ve
...
Vakf-ı Müşa'
:
Hisse-i şayialı vakıfdır. Gerek şuyu aslonulan gerek sonradan arı
...
Vakf-ı Müşterek
:
İki veya üç kişi tarafından tesis olunan vakıftır. Meselâ, A ve B
...
Vakf-ı Müteâref
:
Cevâzı teâmül icâbından olan vakıfdır. Vakıfda te'bid şart olduğu
...
Vakf-ı Sahih
:
Aslen ve vasfen meşru' olan vakıfdır. Bkz. Vakf-ı gayr-i sahih.
Vakfiye
:
Vakfa dair vâkıfın takrir ve hâkimin mürâfaa ve hükmünü hâvi tanz
...
Vakfiyet
:
Bir aynın vakfolunarak şahsi tasarruftan men' olunmasıdır.
Vâkıf
:
Vakıf yapan kimsedir. Bkz. Vakf
Vakıf Akaar
:
Gelir getiren vakıf, gayr-i menkul demektir. Cami, medrese, hasta
...
Vakıf Gedik
:
Mutasarrıfı tarafından usûlüne tevfikan vakfedilen veya bir vakfa
...
Vakıfda Kinâye
:
Vakıf ve şartlarını takrîr ve belirtmede kullanılan zamirdir ki e
...