eng

Denizcilik Terimleri Sözlüğü (13)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
13. Sayfa
salma :
Bir geminin başının çevrilerek istenen yöne doğru dönmeye başlayı ...
salma omurga :
Yelkenli bir teknede içerden indirilip kaldırılan “madeni veya ağ ...
Salmakasası :
Salma omurgalı teknelerde, salmanın hareket edebilmesi için omurg ...
salpa :
Demirin deniz dibinden kurtulması, ağırlığın zincire binmesi anı. ...
Salpa Kürek :
Yan yana geçen ve aralarında mesafenin çok az olması durumundaki ...
Salta :
Volta edilmiş bir halata boşverilmesi için verilen komut.
Salta Etmek :
Gergin bir vaziyette bulunan bir halatı biraz kaçırmak
Saltaborina :
Borinaları biraz boşaltmak veya süratle sıçrayıp çıkmak
Salvo :
Gemide bulunan topların bir istikamete hep birden ateş etmesi.
Salya :
Kullanılacak veya kullanıldıktan sonra artan halatların güverte ü ...
Salya Baston :
Cunda yelkenlerinin açılması için serenler üzerinde bulunan cunda ...
Salya Etmek :
Bir şeyi bir taraftan bir tarafa aşırarak çekmek.
Salya Fora :
Zinciri ırgata vurmak veya ırgattan kurtarmak için zincirlikten y ...
Salyafora Halatı :
Salya forada kullanılan birer çımalarına kanca bağlanmış halatlar ...
Salyafora Kancası :
Salya forada kullanılan birer uçları kancalı diğer uçları halkalı ...
Samura :
Gemi safrası.
sancak :
Teknenin pruva-pupa hattının sağ yarısı, sağ tarafı.
sancak alabanda :
Dümenin sancak tarafa azami olarak basılması için verilen emir.
Sancak Bağı :
Sancakları ve işaret flamalarını savlolarına bağlamakta kullanıla ...
Sancak Baş Omuzluk :
Pruvadan itibaren sancak tarafa doğru 45 derece istikameti.
Sancak Dolabı :
İşaret sancaklarının muhafaza edilmeleri için köprüüstünün veya i ...
Sancak Gemisi :
En yüksek makamın forsunu taşıyan gemi
sancak gönderi :
Kıç tarafa güverteden sancağı toka etmek için dikilmiş gönder.
Sancak Kıçomuzluk :
Pruvadan itibaren sancak tarafa doğru 135 derece istikameti.
Sancak Savlosu :
Sancakları ve işaret flamalarını direklere veya serenlere çekmekt ...
Sancak Tarafı :
Geminin baş tarafına dönüldüğünde omurga hattından sağ tarafta ka ...
Sancakla Selamlama :
Seyir halinde veya demirli bulunan bir harp gemisinin, yakınından ...
Sansabosa :
Fırtınalı havalarda tek demirde yatılırken demirin taraması ihtim ...
Sapan :
Makaraların ve tornoların tablaları etrafındaki halat veya demir ...
Saravele :
Yelkenin sarılması için verilen komut.
Savlo :
Sancak çekmek için kullanılan 1,5 burgatalık ince halat
Savruntu :
Sert rüzgarların dalgalar üzerine çarparak su zerrelerini duman h ...
Sefaini Harbiye :
Harp maksatları için yapılmış her sınıf tekne
Sefaini Ticariye :
Yolcu ve her cins malzeme taşıyan gemiler
Seğirdim :
Bir cihazın veya topun herhangi bir kuvvet tesiri sonrasında eski ...
Selamlama :
Donanma gemilerinin limanları ziyaretlerinde veya devlet ricalini ...
Selviçe Boncuğu :
Selviçelerin donatıldığı tek delikli boğatalar.
Sephiye :
Bir cismin su üstünde durmasını sağlayan yüzdürücü kuvvettir.
Serdümen/Dümenci :
Gemilerde veya teknelerde dümen tutan personel
Seren Vardevelesi :
Yelkenlerin seren yakalarını serene bağlamak için serenin bir cun ...
seren yakası :
Yelkenlerin serene bağlı üst kısımları. (matafyon yakası).
Seyftivalf :
Bakınız: Emniyet Valfı
Seyir :
Bir gemi veya deniz aracının bir mevkiden gidilmesi istenilen diğ ...
Seyir Defteri/Jurnali :
Bakınız: Gemi Jurnali
Seyir Fenerleri :
Gemi ve deniz araçlarının seyir halinde bulundukları zaman çekmek ...
Seyir Jurnali :
Bütün gemilerde seyirde ve limanda bulundukları süre içinde olayl ...
Seyir Kamarası :
Seyir ile ilgili hesapların yapıldığı, içinde harita masası ve do ...
Seyir Yardımcıları :
Deniz fenerleri, ışıklı şamandıralar, radyo sinyalleri, görünür s ...
Seyretmek :
Denizde bir istikamete doğru gitmek, seyir halinde olmak
sığ su :
Denizin (genellikle sahil kısmına yakın) herhangi bir kısmında te ...
Sığlık :
Derinliği az olan ve gemilerin seyretmeleri tehlikeli olan yerler
Sıvırya :
Filika hamlacılarının arkalarındaki ve pruvacılarının önlerindeki ...
Siğil :
Herhangi bir cismin altına bir şey sürmek için veya yara savunma ...
Silistre :
Lumbarağzında selamlama veya gemi dahilinde yapılacak anonstan ön ...
Silongo :
Cunda yelkenlerinin serenini, cundalarından kaldıran kandilisa.
silyon feneri :
Gece ve karanlıkta, gemilerin seyir halindeyken pruva ve grandi d ...
Simofor :
İki gemi veya sahil istasyonu arasında kısa gönderli dört köşe sa ...
Sinar :
Kalafatçıların armuzlara üstübü sıkıştırmakta kullandıkları bir ç ...
sintine :
Gemi makine ve kazanlarının bulunduğu kısmın zeminin altında, gen ...
Sintine Tulumbası/Pompası :
Sintinede biriken sıvıların boşaltılması için kullanılan tulumba/ ...
Sisal Halat :
Manila halattan çekme gücü daha zayıf olan bitkisel halat.
Siya :
Filikalarda kürekleri baştan kıça doğru hareket ettirmek
Siya Etmek/Siya Kürek :
İleri yolla giden bir filikanın durdurulması maksadıyla kürekleri ...
Soğra [Sokra] :
Armuz kaplamada, kısa gelen kaplama tahtalarının uçlarının birleş ...
Soluğan :
Uzun mesafelerden gelen fırtına sonrası ilerleyen dalgalar
su çekimi :
Geminin su kesimi ile omurgası arasındaki dikey mesafe. Su çekimi ...
Su Ürünleri :
Denizler, iç sular ve suni olarak yapılmış havuz, baraj, gölet, d ...
Sualtı Tüfeği :
Sualtında balık avında kullanılan lastik veya metal yaylı, gaz ve ...
suga etmek :
Vira edip sıkıştırmak. (Suga kastanyola, suga cıvata vb).
Sugari Etmek :
Irgat fenerine vurulmuş olan halatın ihtiyaç halinde gevşetilerek ...
Suhattı :
Teknenin gövdesinde, ıslak yüzeyle kuru yüzeyi arasındaki çizgi.
Suyu Suyuna Demirlemek :
Bir geminin çektiği su derinliğinden biraz fazla derinliğe kadar ...
sübye :
Hafif işlerde kullanılan ve yalnız herhangi bir ağırlığın aksi ta ...
Sülyen :
Yeni konulan, veya raspa edilerek temizlenmiş olan çelik veya dem ...
Sürme İskele :
Birbiri üzerine aborda olmuş gemiler arasında gidip gelmeyi sağla ...
sürme omurga :
Salma omurga da denilebilir. [Ana omurga bedenine açılan bir yarı ...
Sürüklenmek :
Herhangi bir sebep dolayısıyla hareket edemeyen teknelerin rüzgar ...
şaft :
Gemi makinelerindeki krankın çevrimsel hareketini pervaneye ilete ...
Şaft Bodoslaması :
Üzerinde şaft kovanı bulunan bodoslama.
Şaft Göbeği :
Pervane şaftının çıkması için bodoslama üzerine açılan delik
Şaft Kovanı :
Şaftın dönmesi ile bodoslamanın aşınmaması için şaft göbeğine geç ...
Şaft Yatağı :
Şaftın gemi içinde üzerine oturduğu ve döndüğü yataklar.
Şaft Yolu :
Makine dairesinden şaft göbeğine kadar olan ve bir insanın rahatç ...
Şali :
Milli sancaklarla işaret sancak ve flamalarının yapıldığı yün kum ...
Şalopa :
Filikadan büyük kürek ve yelkenle hareket eden tekne veya liman i ...
şamandıra :
Kullanılış şekline göre değişik biçimlerde yapılmış ve su geçirme ...
Şamandıra Ücreti :
Şamandıraya bağlanan gemiler tarafından liman başkanlıklarına öde ...
Şapka Kırmızısı :
Gemilerin en yüksek yerini belirtmek için şapka üzerine veya şapk ...
şat :
Mavna gibi eşya naklinde kullanılan büyük duba
Şemsiye Demiri :
Şamandıraları sabit tutmada kullanılan iç tarafları boş yarım kür ...
şeytan çarmıhı :
İki halat arasına ağaç basamaklarla yapılan bordadan sarkıtılan m ...
Şıkka :
Halattan örülmüş ağ.
Tabla :
Makaraların dış yüzeylerini oluşturan bölüm
Tadilat :
Değişiklikler, değiştirme, değişiklik.
Tahlisiye :
Kazaya uğrayan gemilerin yolcu ve personelini kurtarma işi.
Tahlisiye Sandalı :
Tahlisiye işlerinde kullanılan tüm gemilerde bulunan özel sandal.
tahliye :
Bir geminin yükünü boşaltması.Bir bölmede biriken suyu dışarı bas ...
Tahmil :
Bir gemiye yük yüklemek.
Takatuka :
Sigara külü silkmek için kullanılan bakır veya çinko yahut teneke ...
Talazlık :
Postaların üstleri ile kaplama tahtalarının en üstünde bulunan ka ...