eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (2)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (2. Sayfa)
ara oyunu
:
1. Büyük bir oyunun sahneleri arasına konulan, gösterilen oyundak
...
ara soytarısı
:
Sirk gösterilerine ara verildiği sırada halkı oyalamak için alana
...
ara söyleşi
:
Karagöz ile Hacivat arasındaki konuşmayı uzatmak için eklenen söy
...
ara zili
:
Bir gösteride iki bölüm arasındaki arayı bildiren zil.
araba
:
Sirkin barınma ve çeşitli çalışma yerleri olarak kullanılan araba
...
araba konut
:
Sanatçıların içinde yaşadıkları tekerlekli ev.
araba kuklası
:
Bir arabanın içinde, alttan oynatılan Türk kuklası.
araba sahne
:
Araba üzerine kurulan sahne türü. Bunlar ilk kez Ortaçağ'da ortay
...
arabesk
:
Klasik dansın temel hareketlerinden biridir. Bir bacak üzerinde d
...
arabis
:
(Doğaçlama) Kantoda doğu giysileriyle yapılan dansın adı.
aragoz
:
Mısır'da eskiden oynatılan kuklaya verilen ad.
arap taklası
:
Yana doğru atılan tehlikeli bir takla.
aristotelesçi tiyatro
:
1. Aristoteles'in Poetika adlı yapıtındaki dram sanatına ilişkin
...
arka duvar
:
Sahnenin arka duvarı.
arka sahne
:
Ana sahnenin gerisinde bulunan oyun alanı.
arka yerler
:
Bir kattan daha çok sayıda katları bulunan büyük tiyatrolarda, ta
...
arka yüz
:
Rönesans'ta ortaya çıkan italyan halk doğaçlama tiyatrosunun (bk.
...
arkaik tiyatro
:
Tiyatronun kaynağını ortaya çıkaran, tiyatronun henüz örgütlenmed
...
arkayı dönme
:
Erkek dansçının bir bacağını kaldırarak yerinde yüz seksen derece
...
arkitektura
:
Tiyatro tarihi içinde aynı adı taşıyan iki önemli kitabın adı : 1
...
arlekino
:
Bir tiyatro yapısının arka yüzü.
arnavut
:
Türk gölge ve ortaoyunu tipi. Dürüst, mert, ama bilgisiz ve kabad
...
arosek
:
İran'da ilkel bir kukla türü.
art arda takla
:
Zincirleme taklaların tümüne verilen ad.
art oyun
:
Asıl oyunun sonunda, oyuna bağlı olmadan oynanan kısa oyun.
artist
:
Bakınız: sanatçı
arya
:
Bir opera yapıtında ya da oratoryoda ezgi.
arzbar
:
Ortaoyunu'nda söyleşme'nin ilk kesimi. Söyleşenlerin birbirleriyl
...
asal düğüm noktası
:
Baş oyun kişisinin en çok direndiği ya da güç harcadığı yer. Aksi
...
asal düşünce
:
Bir konunun, bir düşünceyi belirtmek için işlenmesiyle ortaya çık
...
asal renkler
:
Tüm öbür renklerin türetildiği kırmızı, mavi ve yeşil. bk. ikinci
...
asalak
:
Önce Roma Palyata komedyasında, sonra da on altıncı yüzyılın orta
...
asalak ışık
:
Gösteri için geçerli olmayan, aygıtların birinden ya da kulisten
...
asılı ışıldak dizisi
:
Palangalar yoluyla alçaltılıp yükseltilebilen demir askılara bağl
...
asılı metalik ağ tavan
:
Ses dağılımının denetiminde kullanılabilen madeni ağ tavan.
asılı pano
:
Sahne tavanındaki makaralar yoluyla askıya alınmış dekor parçası.
asılı yankıdüzen tavanı
:
Ses dağılımının denetiminde kullanılan ve kaldırılıp indirilebile
...
askı
:
Her iki ucundan palangalar yoluyla yukarı çekilip aşağı indirileb
...
askı halatı
:
Sahne yukarısındaki palangalar yoluyla sarkıtılıp çekilebilen, ge
...
askı palangası
:
Işıldakların ya da panoların asıldığı çubukların yukarı kaldırılı
...
askı zinciri
:
Işıldağı ya da herhangi bir aygıtı demir boruya bağlayan zincir.
askıda bırakmak
:
Tiyatro oyununda bir durumun çözümünü bile bile geciktirmek. Seyi
...
aslan eğiticisi
:
Aslanları, bu hayvanlara özgü biçimde eğiterek buyruğu altına ala
...
aslan taklası
:
Kollarla yer itilerek geriye savrulup ayağa kalkılan ters takla.
asma kat
:
Tiyatro, yapılarında bulunan asma kat üzerindeki seyir yeri.
âşık
:
Türk gölge oyununda ciddi tiplerden biri saz çalarak şiir okur.Ha
...
aşırı yükleme
:
Elektrik çevriminin herhangi bir kesimindeki olağan sığayı aşacak
...
aşırmacılık
:
Bir yazarın başka bir yazarın yapıtından, hiçbir özgün yaratıda b
...
At
:
Binme, yük çekme kadar, sirklerde gösteri hayvanlarının, başında
...
at akrobatı
:
At üstünde tehlikeli oyunlar yapan usta cambaz-binici.
at bakıcısı
:
Atlara bakan kişi.
at cambazı
:
At üstünde çeşitli tehlikeli gösteriler yapan cambaz.
at eğiticisi
:
Sirk gösterileri için ata özel numaralar öğreten kişi.
at eğitme gösterisi
:
Sirk gösterilerinin en önemlilerinden biri. Atların, öğretilenler
...
at üstünde aslan
:
Atın üzerinde duran aslan gösterisi.
at üstünde ayı
:
At sırtında duran ayı gösterisi.
at üstünde hokkabaz
:
At üstünde el çabukluğu numaraları gösteren sanatçı
at üstünde kaplan
:
Atın üstünde duran kaplan gösterisi.
at üstünde köpek
:
At sırtında binen köpek gösterisi.
at üstünde maymun
:
At sırtına binen maymun gösterisi.
at üstünde piramit
:
Birkaç at üstünde binicilerin yaptığı piramit.
at üstünde takla
:
At koşarken üstünde takla atma gösterisi.
at üstünde üçlü
:
Bir at üstünde birbirinin omuzuna çıkıp ayakta duran üç binici.
ateşbaz
:
1. Osmanlı şenliklerinde donanma fişeklerini hazırlayan kişi. 2.
...
atılım
:
Sıçramaya girerken atılım hareketi.
atlama
:
Konuşulan bazı harfleri ve heceleri atlamaktan ileri gelen kusur,
...
atlı soytarı
:
At üzerinde gülünçlükler yapan sanatçı
atmosfer ışıkları
:
Sahne ışıklaması dışında, dekorda anlamı kapsayacak duyusal bir h
...
atnalı seyir yeri
:
Seyir yerinin atnalı biçiminde oyun alanını kapsadığı yapılarda s
...
attelan komedyası
:
Roma tiyatrosunda yazınsal öğelerin ağır bastığı komedya türü.
auto sacramentale
:
İspanya'daki ilk dinsel oyunlardır bunlarla kutsal kitaptan öykül
...
avleyum
:
Roma tiyatrosunda arkadaki görünümü sağlayan dekor değişimlerine
...
ayak değiştirmesi
:
Dansçının kapalı duruşla atlayıp, kapalı duruşla sonuçlandırdığı
...
ayak elde
:
Dansçının ayağını eliyle tutması.
ayak hokkabazı
:
Ayaklarıyla hokkabazlık yapan becerili kişi.
ayak hokkabazlığı
:
Ayaklarla yapılan hokkabazlık gösterilerinin tümü.
ayak kuklası
:
On yedinci yüzyılda oynatılan bir kukla türü.
ayakkabı işliği
:
Tiyatroda oyunlar için gereken ayakkabıların yapıldığı yer.
ayaklar yakın
:
Ayakların birbirine yakın duruşu.
ayaklı çubuk
:
İki ayak üstüne tutturulmuş çelik çubuk jimnastikçilerin çeşitli
...
ayaklı çubuk jimnastikçisi
:
Ayaklı çubuklarda çeşitli ustalıklar gösteren sanatçı.
ayaklı ışıldak
:
Asılı olmayan, ayaklar üzerinde sahnenin çeşitli yerlerine taşına
...
ayakta seyir yeri
:
Türkiye'deki tiyatrolarda bulunmayan, daha çok Avrupa tiyatroları
...
ayça
:
Sirk çadırının çatısında, çok yüksekte yapılan bir denge ve hokka
...
aydınlatma alanı
:
Işıklama çalışmalarında genellikle altı bölüme ayrılan sahnenin ı
...
aydınlatma uzaklığı
:
Bir ışıldağın sahneyi aydınlattığı yere uzaklığı.
aydınlı
:
Türk gölge oyununda kabadayı ya da efe tipi. Tek başına mahalleni
...
ayı eğiticisi
:
Ayıları eğiterek onları gösteriye hazırlayan kişi.
ayırtı
:
Tiyatro konuşmasında, söylenecek bir parçada ana düşünceyi tamaml
...
ayışığı kutusu
:
Sahnede ayışığı görünümünü sağlayan etmen aygıtı.
ayna
:
Gölge oyunu tasvirlerinin gösterildiği gergi. Bu gergi, mermerşah
...
aynalı
:
(Argo) Karagöz, Külhanbeyi, ve Matiz tarafından «güzel» karşılığı
...
aynalı ışıtaç
:
Genel ışıklamada kullanılan, yüksek ışık gücü olan, merceksiz, ay
...
aynasız
:
(Argo) Karagöz, Külhanbeyi, Matiz tipleri tarafından «kötü», «çir
...
aynaz
:
(Köy Oyunu) Köy oyunlarını yönetene verilen adlardan biri.
ayoray
:
Antik Yunan tiyatrosunda Tanrıları havada göstermek için kullanıl
...
ayrıntı
:
1. Tiyatro oyununda, ana düşünceyi pekiştirici sözcük, tümce ya d
...
ayrıntı çalışması
:
Bir oyunun başarılı bir biçimde seyirci karşısına çıkartılması iç
...
Ayvaz
:
Türk gölge oyununda Ermeni tipi.
azalma simgesi
:
Azalmaları ya da hafiflemeleri gösteren simge.