eng

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (13)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (13. Sayfa)

iskemle kuklası :
Bir sehpaya ya da iskemleye iliştirilmiş aşağıdan ipi çekilince h ...
iş merdiveni :
Sahne teknik adamlarının ve işçilerinin kullandıkları iş merdiven ...
işçi tiyatrosu :
1. İşçi sınıfının çıkarları doğrultusunda, onların sözcülüğünü ya ...
işitsel etmenler :
Ses aygıtlarıyla yapılan sahne etmenleri. Kulaklara yönelen, elek ...
işlik :
Tiyatroda terzilik, marangozluk, elektrik işleri, donatımlık yapı ...
işlik sorumlusu :
Bir tiyatroda bulunan çeşitli işlikleri denetleyen ve çalıştıran ...
işveli :
Bulvar tiyatrosunda cilve yapan genç kız rolü.
italyan perdesi :
Her iki yandan çaprazlamasına açılan tiyatro perdesine verilen ad ...
italyan sahnesi :
İlk kez Rönesans'ta İtalya'da yapılmaya başlanan çerçeve sahneli ...
itibar söyleşmesi :
İtibarlı olana ayağa kalkılır düşüncesiyle geliştirilen, Hacivat ...
itiş-kakış :
Çeşitli ve arka arkaya taklalar, düşürmeler, yuvarlanmalar ve zıp ...
iyi kurulu oyun :
On dokuzuncu yüzyıl başında, Fransız yazarı Eugène Scribe tarafın ...
izdüşüm :
1. Bir ışık kaynağından çıkan ışınlar yoluyla aygıta sürülen diya ...
izlence dergisi :
Bir tiyatronun oynadığı oyunları, rol dağılımını, yazarları ve ba ...
izlenimci tiyatro :
1896 bildirisi ile doğalcılığa karşı çıkmış bir akım. Çoğu kez si ...
izleyici ışıldak :
Sahne üzerindeki ya da herhangi bir oyun alanındaki hareket eden ...
Japon tiyatrosu :
Belli bir güzelduyusal uzaklık uygulayımı ile oynanan oyunları ka ...
jataka :
Hindistan'da koşuklu öykü.
jelatin süzgeç :
Işıldakların önüne konulan, renkli, yanmaz jelatin süzgeç.
jest :
Oyunculukta iç yaşamı belirginleştiren baş, el, kol hareketleri. ...
jest ezgileri :
Orta Çağ Fransa'sında ezgiler eşliğinde anlatılan öyküler.
jester :
Orta Çağ İngiltere'sinde, zaman zaman oynayarak öykü anlatan sana ...
jimnastik araç ye gereçleri :
Jimnastik gösterilerinde kullanılan çeşitli araç ve gereç. Örnek ...
joruri :
Japonya'da kukla tiyatrosuna verilen ad.
kaba güldürü :
Kalın çizgili, kaba esprilere ve hareketlere dayandırılarak, salt ...
kaba kumaş :
Sert ve kaba giysilik kumaş türü. .
kabare kuklası :
Kabare türü tiyatroda oynatılan kukla.
kabaret tiyatrosu :
İspanyolca caba reita, yani «renkli çanak» anlamına gelen bu tür ...
kablo :
Yüksek akım çekebilen, telleri kalın bir yalıtkanla kaplı kordon.
kablo beşiği :
Kenar dizi ışıkları kablolarını düzenli bir biçimde taşıyan oluk.
kablo kancası :
Işıldak ayaklarına, kabloları sarmak için takılan ya da ışıldak a ...
kablo kelepçesi :
Kabloyu duvara bağlayan lastik ya da plastik kelepçe.
kabuki tiyatrosu :
(Japonca ka = ezgi, bp = dans, ki = beceri) : Soyluların tiyatros ...
kaburcak :
Türkistan'da kukla oyununa verilen ad.
kaçık çalgıcılar :
Güldürüyü sağlayan, görülmemiş özel yapısı olan çalgılarla ya da ...
kaçık sanatçı :
Tuhaf hareketler ve gülünçlükler yapan kimse.
kaçış adamı :
Bu hareket kapalı ya da açık duruşta sıçramayla başlayabilir ve t ...
Kadı :
(Köy Oyunu) Anadolu'da oyun düzenleyenlere verilen adlardan biri.
kadın giysisi :
Kadın oyuncuların sahne üzerinde giydikleri giysi.
kadınlar korosu :
Kadınlardan kurulu koro.
kadife kaplama :
Ses geçmesini önlemede kullanılan kaplama.
kafa kafaya denge :
Bir kişi ayakta dururken, onun üstüne, amuda kalkarak çıkan kişin ...
kafes :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nda kadın seyirciler için ayrılan kafesli y ...
kafes geçit :
Hayvanların kafeslerinden gösteri alanına geldikleri yanları ve ü ...
kafesli araba :
İçinde hayvanların bulunduğu tekerlekli kafes.
kahraman :
Bir oyunun gelişmesinde, seyirciyi kendiyle özdeşleştiren, en öne ...
kahramanlık komedyası :
Kralların, prenslerin ve soyluların baş oyun kişisi olduğu serüve ...
kahve kutusu :
Hacivat ile Karagöz arasında geçen söyleşme. Karagöz'ün yine düşs ...
kahya :
(Köy Oyunu) Anadolu'da oyunları düzenleyenlere verilen adlardan b ...
kaim doku :
Kalın dokusu olan kumaş.
kalça adımı :
İkinci ayak duruşuyla başlar, destek olan bacak kalçadan kısaca h ...
kaldıraç dekoru :
Eski ingiliz tiyatrolarında eski bir dekor değiştirme yöntemi. Sa ...
kalgı :
Anadolu'da dans etme anlamında kullanılır.
kalın tül :
Tiyatro dekorunda. kalın, gözenekli, pamuklu dokuma.
kalıplı mukavva kukla :
Tutkal, kağıt ve karton hamurundan yapılan kukla,
kambur :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu ve gölge oyunu tiplerinden biri. Çoğu kez g ...
kanat :
Büyük bir dekor parçasına menteşe ile bağlı olan küçük dekor parç ...
kancalı ray :
Askı halatlarının bağlandığı kancaların bulunduğu demir ray. Bunl ...
kanlı nigar :
1. Türk gölge oyununda yosma tipi. Her türlü sapık ilişkileri ve ...
kapalı adım :
Kapalı adımla yapılan sıçrama daha, çok erkek dansçılar tarafında ...
kapalı dekor :
Ev içini gösteren, panoların birleştirilmesiyle ortaya çıkan üç y ...
kapalı duruş :
Sağ omuz öne doğru ve kafa sağa dönük duruş. Bacaklar, arkaya ya ...
kapalı gişe :
Bütün biletlerin satılmış olduğunu bildiren deyim.
kapalı sahne :
Üç yanı dekor panoları, parçaları ve eşyalarıyla kapatılmış dekor ...
kapalı tiyatro :
Dört duvarı olan ve üstü örtülü tiyatro yapısı. Yalnızca Almanlar ...
kapı panosu :
Dekorda kapı görevi için kullanılan pano.
kapitano :
İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunda, gülünç derecede böbürlenen, ...
kaplaşım :
İki yük dağılımının ortak bölgesi.
kar etmeni :
Sahnede kar yağışı görünümünü sağlayan aygıt.
kar kutusu :
Sahnede kar yağışı görünümünü sağlamada kullanılan aygıt.
kar salıncağı :
Altında küçük beyaz kâğıt kırpıklarını geçirecek büyüklükte dizi ...
kara arap :
Gölge oyunu ile Ortaoyununda görülen bir tip zenci de denir. Hala ...
kara ışık :
Renk uzunluğu açısından en kısa, göze görünmeyen ışık. Kimi nesne ...
karagöz :
1. Türk gölge oyununun iki eksen kişisinden biri. Dışadönük, içi ...
karagöz oyunu :
Güneydeki Türkmen oymaklarında, düğünlerde oynatılan bir -kukla o ...
karagöz`ü indirmek :
Hacivat'ın güzel ve hoşa giden sözler söyleyip bir dost aradığını ...
karakter :
Kişileştirme işleminde derinlemesine ele alınan oyun kişisi kendi ...
karakter dansçısı :
Kendine özgü nitelikleri olan bir karakteri yansıtan dansı yapan ...
karakter dansı :
Karakteristik özellikleri olan dans.
karakter komedyası :
Bu komedya biçiminde gülünç kahramanın yanlış ve zayıf yanları ön ...
karakter oyuncusu :
Bakınız: ıra oyuncusu
karakter rolü :
Kendine özgü ruhsal durumu ve davranışları kapsayan ve bir oyuncu ...
karartıcı :
Dizi dirençlere bağlı çok sayıdaki kanallardan gelen elektrik akı ...
karartıcı ana kolu :
Bir karartıcıdaki tüm kanalları denetleyen, ışıkları tümden parla ...
karartıcı tablosu :
Karartıcının denetim düğmelerinin ve göstergelerinin bulunduğu ye ...
karartmak :
Sahneyi tümüyle karartmak. Sahnede hiçbir ışığın olmadığı durum.
karavelli :
Âşık öykülerinin içinde, öykünün ana temasından ayrı olarak söyle ...
karga sekmesi :
Türk cambazlarının bir becerisi : ip üzerinde havaya zıplayıp çeş ...
karındankonuşan :
Sesi diyaframa iterek karnından konuşma becerisi gösteren kişi.
karındankonuşan kuklası :
Karındankonuşanın kullandığı ve karşılıklı konuştuğu büyük boy ku ...
karışık koro :
Kadınlarla erkeklerin bir arada olduğu koro.
karışık yırtıcı hayvanlar :
Değişik türde yırtıcı hayvanların bir arada numaralar yaptıkları ...
karnaval balesi :
On yedinci yüzyılda ortaya çıkmış ve biçimlenmiş olan, sözsüz oyu ...
karon basamakları :
Antik Yunan tiyatrosunda koronun oyun yeri olan orkestra'nın taba ...
karşı dirençli karartıcı :
En eski ve yalın karartıcı türü. Elektrik akımına çeşitli tutarda ...
karşılıklı dans :
On yedinci yüzyılda, sayısı belli olmayan eşlerle karşılıklı yapı ...
karşıt denge ağırlığı :
Askıları gerekli yükseklikte tutmada kullanılan ve karşıt dengeyi ...
karşıt denge düzeni :
Karşıt denge ağırlıklarının tümünü kapsayan dizge.
karşıt kişi :
Baş oyun kişisinin karşısında bulunan, onunla çatışan oyun kişisi ...
karşıt-aristotelesçi tiyatro :
1. Aristoteles'in dram sanatına ilişkin güzelduyusal kurallara uy ...