eng

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (16)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (16. Sayfa)

kulis ışıkları :
Kulislerin çeşitli yerlerinde, özellikle oyuncuların giriş çıkışl ...
kulis taşıtı :
Kulisten gerekli şeylerin taşınmasında kullanılan tekerlekli araç ...
kulisler :
1. Sahnenin iki yanında, dekorun görüngüsünü tamamlayan ve derinl ...
kum torbası :
Sahnedeki dekor parçalarının düşmemesi için ağırlık olarak kullan ...
kumaş dekor birimi :
Bir dekorun parçaları olarak kullanılan küçüklü büyüklü perdeler.
kumpo :
(Köy Oyunu) Anadolu'da oyun düzenleyenlere verilen adlardan biri.
kunduracı :
Oyuncuların oynadıkları çeşitli rollere uygun kunduraları yapan k ...
kurbağa adam :
Öne eğilip başını bacakları arasına sokabilen becerili kişi.
kurgulamak :
Gevşek dokulu ve daha çok göstermeci nitelikteki oyunda, başka oy ...
kutu sahne :
Bakınız: çerçeve sahne
kuyuntu :
(Doğaçlama) Türk doğaçlama tiyatrosunda kulis aralığına verilen ...
küçük dikkat çemberi :
Stanislavski oyunculuk dizgesinde dikkatin odaklanmasını kolaylaş ...
küçük gösteri kulübesi :
Seyircinin sirke ilgisini çekmek için küçük gösterilerin gözbağcı ...
küçük sarına :
Dönüş ya da sıçrama için hazırlık adımı. Beşinci duruşla gerideki ...
küçük sıçrama :
İkinci ve dördüncü ayak duruşlarından başlayarak yapılan küçük sı ...
küçük tiyatro :
Seyirci sığası binden aşağı olan tiyatrolar için kullanılan terim ...
külhanbeyi :
Türk gölge oyunu ile ortaoyunu'nda sık görülen bir tip. Kendine g ...
kürt :
Gölge ve ortaoyunlannda Doğu Anadolulu bir tip. Çocuksu, yumuşak ...
kvei lei :
Çin kuklası. Yeni Çincede kukle.
l`leşme :
Bir konuşma eksikliği : «R» harfini «L» gibi söyleme kusuru.
laban notlaması :
Rudolf von Laban tarafından bulunan notlama dizgesi.
lakırdı söyleşmesi :
Hacivat'ın söylediklerine benzer sözler uydurarak birbirinden kop ...
Lal :
(Köy Oyunu) Anadolu'da sessiz ve sözsüz köy oyunlarına verilen ad ...
lao-şeng :
Çin tiyatrosunda ağırbaşlı ihtiyar tipi.
laz :
Gölge ve ortaoyunlarında sık izlenen bir tip. Ağzı kalabalık olma ...
lazzi :
Commedia dell'arte oyuncularının güldürücü hareketleri için kulla ...
leğenle dönme :
Türk cambazının bir becerisi : İp üstüne leğen ya da tepsi koyara ...
lirik oyun :
Baştan sona ya da bir kesimi müzikli olan oyun.
lirik oyuncu :
Opera oyuncusuna verilen ad.
lobetbaz :
İran'da kukla oyunu.
Loca :
Bakınız: özel bölme
lubetbaz :
Türk seyirlik oyunlarında beceri gösteren sanatçı. Bu terimin kap ...
magnezyum tozu :
Parlamalı ışıtaçta kullanılan magnezyum tozu.
makama :
İslam tiyatrosunda kişilerin söyleşmelerinin taklidine dayanan öy ...
Makas :
Denge sanatının gösterişli bir numarası : Sanatçı at üstünde amud ...
maket işliği :
Maketin yapıldığı iş yeri.
makineli kukla :
İçinde kurgusu olan, pil ya da elektrikle yönetilen kukla türü.
makkus :
Atellan komedyasında güldürücü uşak tipi. Dostu yine bir soytarı ...
makreme :
Meddahın benzetmede ve öykü canlandırmada kullandığı büyük boy me ...
mamır :
Orta Çağ İngiltere'sinde öykü anlatana verilen, ad.
mandallı ışıldak :
Kendine özgü bir mandalla tutturulan ışıldak türü.
Mani :
Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan halk ...
manici söyleşmesi :
Hacivat ile Karagöz arasında manilerle geliştirilen söyleşme.
mansiyon :
Büyük ev anlamında. Orta Çağ dinsel oyunlarının bir türünde, sahn ...
maraka :
İran'da seyirlik oyuna verilen ad.
marangoz işliği :
Tiyatroda dekor ve sahne eşyalarına ilişkin tahta işlerinin yapıl ...
masal :
Olağanüstü kişiler ve olaylarla geliştirilen öykü.
masana :
Gölge oyunu tekerlemelerinden biri. «Masana» ile uyak kurulup kar ...
maskara :
Türk kukla oyununda soytarı tipi.
maske :
Bakınız: yapay yüz
maskelemek :
1. Bir oyuncunun başka bir oyuncunun önüne kayarak seyircinin onu ...
maskeli dans :
Yapma yüzün ardına gizlenerek yapılan dans.
matiz :
Gölge ve ortaoyunlarında sık görülen bir tip. Genellikle sarhoştu ...
matrak oyunu :
Seyirlik oyunlarda tahta kılıçlar ve kalkan yerine yuvarlak yastı ...
matrakbaz :
Matrak oyununa katılanlara verilen ad.
mayıs oyunu :
Dinsel bolluk törenlerinden kaynaklanan gösteriler. Bunlara hasat ...
maymunbaz :
Maymunları eğitip onlara oyunlar öğretenlere verilen ad.
meddah :
Övücü anlamında. Başlangıçta Peygamberi ve ailesini övene meddah ...
meddah kahvesi :
Meddahın öykülerini canlandırdığı ya da benzetmelerini yaptığı ka ...
mekane :
Antik Yunan tiyatrosunda skene'nin sol yanına konulan küçük, ilke ...
mekanik denetimli :
Mekanik yoldan denetlenen herhangi bir aygıt, ya da araç.
mekanik işler sorumlusu :
Sahnenin mekanik araçlarının bakımını ve onarımını yapan kişi.
mekik :
Bale dansçısının sol bacağı üzerinde durup sağ bacağıyla güç alar ...
melek sıçraması :
İki ayakla başlanıp iki ayak üstünde tamamlanan sıçrama. Beşinci ...
melpomene :
Ezgi söyleyenler için kullanılan terim.
men :
Japon no oyununda başrolü oyuncunun taktığı maske.
menteşe saplaması :
Panoları açılır kapanır biçimde birleştiren saplama.
merak :
Olay dizisinin gelişimi ile seyircide uyandırılan soru duygusu ge ...
mercek :
İçinden geçen koşut ışınları düzenli bir biçimde birbirine yaklaş ...
mercek dizgesi :
En az iki mercekten oluşan dizge. Fotoğraf makinelerinde, film gö ...
mercek kapağı :
Alıcı merceğini dış etkenlerden korumak için mercek ucuna takılan ...
merdiven :
Türk cambazının bir becerisi : Merdiveni sırtına alıp ip üstünde ...
merdiven cambazı :
Merdivenle denge hareketleri yapan kişi.
merdivenli hokkabaz :
Merdiven üzerinde hokkabazlık yapan sanatçı.
mesnevihan :
Mesnevi okuyana verilen ad.
mestan ağa :
Gölge oyunu'nda ezik bir göçmen ağzıyla tek tek konuşan Rumelili ...
meşale :
Gölge oyunu gergisi ardında yakılan çıra. Buna şem'a da denir.
meşale çanağı :
Gölge oyununda meşalenin yakıldığı çanak ya da altlık.
metin yazarı :
Balenin metnini yaratan yazar.
mevki :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nda erkek seyirciler için ayrılan yere veri ...
meydan :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nun oynandığı alan. bk. orta, palanga.
meydancı :
(Köy Oyunu) Anadolu köy oyunlarında oyunları düzenleyene verilen ...
mezzetino :
Commedia deli'arte türünde giysisi kırmızı beyaz kurdelelerle süs ...
mezzosoprano :
Orta incelikte kadın sesi.
mim :
Kaynaktaki anlamıyla oynamak, oyuncu yalnızca hareketlere dayandı ...
mim pür :
Bakınız: salt sözsüz oyun
mimesis :
Benzetme, öykünme. Platon bu terimi sözlük anlamıyla kullanmış, A ...
mimik :
Düşünceleri, duyguları yüz ve gövde anlatımı ile verme sanatı.
mimodram :
Üst düzeyde sanatçılığı gösteren sözsüz oyun.
mimos :
Antik Yunan tiyatrosunda iki kişi arasındaki doğaçtan söyleşmeye ...
minik keman :
Yalnızca soytarılar tarafından çalınan minyatür keman.
minstrel :
1. Avrupa'da Ortaçağ'da çalgı çalarak Öykü anlatanı kişi. 2. Orta ...
mister oyunu :
Bakınız: yalvaç oyunu
mitos :
Bakınız: efsane
Moloz :
(Doğaçlama) Türk doğaçlama tiyatrosunda figürana verilen ad.
monodram :
Bakınız: tek kişilik oyun
more :
Gölge ve ortaoyunlarında Arnavut'un hemen her tümceye eklediği sö ...
moritat :
Bank ezgicileri'nin tekdüze melodili öykülerine verilen ad. Bu öy ...
moruk :
(Doğaçlama) Türk doğaçlama tiyatrosunda yaşlı adam için kullanıla ...
motif :
Bakınız: Örge Güdü