eng

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (14)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
14. Sayfa
karşıtlık kurmak :
1. Karşıt düşünceleri savunan kişileri karşı karşıya getirip çatı ...
kartela :
(Doğaçlama) Türk doğaçlama tiyatrosunun bir terimi. Oyunun oynan ...
kartonpat :
Tiyatroda bazı eşyaları, donatımlıkları, maskeleri yapmada kullan ...
kasandro :
İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunun yaşlı tecimen tipi. Genellikl ...
kâsebaz :
Türk seyirlik oyunlarında, kâseleri parmaklarının ya da değnekler ...
kaside :
Bakınız: kısa öykü
kasperle :
Alman dili konuşulan ülkelerde başkuklanın adı. 1890 yıllarında V ...
kasperle tiyatrosu :
Kısa güldürüler oynayan ve genellikle küçüklere yönelik kukla tiy ...
kass :
Peygamber fıkralarına, öykülerine ve ermişlerin anlatılarına veri ...
kassas :
Peygamber fıkralarına, öykülerine ve ermişlerin anlatılarına veri ...
katabasis :
Bir oyunun gelişiminde doruk noktadan, dönüşümden itibaren gerili ...
katarsis :
Seyircinin acıma ve korku duygularıyla iç arınmaya, dolayısıyla d ...
katlanır kukla :
Eklemleri yoluyla katlanabilir kukla türü.
katlanır pano :
Menteşeler yoluyla katlanıp açılabilen dekor panosu.
katlanır tavan :
Menteşeli, katlanabilen dekor tavan.
kaveya :
Roma tiyatro yapısında seyircilerin oturduğu bölüm. bk. teyatron.
kavuk devirme :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nda Kavuklu'nun kavuğunu yere düşürmeden bi ...
kavuklu :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nda eksen tiplerden biri. bk. Pişekâr. Türk ...
kavuklu arkası :
(Ortaoyunu) Kavuklu'nun ardından gelen cüce tipi. Kavukluyu kızdı ...
kayar karartıcı düğmesi :
Karartıcıların en ilkeli olan karşı dirençli karartıcı'da bulunan ...
kayar sahne :
ileri-geri ya da sağa-sola ray üzerinde kaydırılabilen sahne.
kayarto :
Türk gölge oyununda, kara derili halayık ya da cariye. Genellikle ...
kaydırma hareketi :
Dansçının kaydırma hareketi.
kaydırma rayı :
Kayar sahnenin üzerinde hareket ettirildiği ray.
kayık yürütme :
Türk cambazının becerilerinden biri : ip üzerinde kayık yürütme v ...
kayma :
Balede yedi tür dans hareketinden biri.
kayserili :
Gölge ve ortaoyunlarında incelmiş, açıkgöz Anadolu tipi. Kurnaz v ...
kazanç oyunu :
Yığının ilgisini çekmek, kazanç sağlamak için yazılmış oyun.
keçel pehlivan :
İran'da kukla oyunun baş tipi. Kel pehlivan da denir.
keçelek baz :
İran'da ilkel bir güldürü türü.
keçi kılıklılar :
Arion'un ditirambos korosundaki oyuncuları keçi kılığına sokması ...
keçi sıçraması :
Klasik balede sıçramanın en zor biçimlerinden biridir. Çapraz, aç ...
keçileri koyunlardan ayırma :
(Argo) Beceriklileri beceriksizlerden ayırma anlamına gelen tiyat ...
kedi adımı :
Dizler yukarı çekik olarak bir ayakla ötekinin yanına doğru hafif ...
kedi atlaması :
Dizisel, yuvarlak bacak hareketleriyle dizler yukarı çekilerek ya ...
kekeme :
Kekeleyerek konuşan tip.
kelebek :
Yere koşut bir biçimde kollarla uçarmış gibi hareketi gerektiren ...
kelepçe :
Işıldakları borulara ya da ışık köprüsüne, panoları birbirine tut ...
kement atıcı :
Kement atma ustasına verilen ad.
kement atma :
Kement atma gösterisi.
kenar tiyatrosu :
Bir kentin kenar semtlerinde gösteri düzenleyen yerleşik ya da ge ...
kentsoylu oyunu :
Sıradan seyirciye yönelik, seyircinin duygularıyla oynayan, kents ...
keranos :
Antik Yunan tiyatrosunda sahne üzerindeki ölüleri ortadan kaldırm ...
keravnoskopeyon :
Antik Yunan tiyatrosunda yıldırım etmenini sağlayan ilkel düzen.
keriz etmek :
(Argo) Türk doğaçlama tiyatrosunda çirkefleşmek, edepsizlik etmek ...
kerizci :
(Argo) Gölge oyunu ve ortaoyununda şarkı söyleyene verilen ad.
kerkides :
Antik Yunan tiyatro yapısında seyir yerini dikine kesen basamakla ...
kerteleme :
Olay dizisindeki duygu akımının yavaş yavaş yükselmesi, artması.
kerteleme gediği :
Doruk noktadan sonra, oyunun duygu açısından yeni bir duruma geçi ...
keskin nişancı :
Her attığını istediği gibi vurabilen usta atıcı.
keskin nişancılık :
Her attığını vurma durumu.
keskin nişancılık gösterisi :
Her hedefi alışılmamış biçimlerde vurabilen atıcıların gösterisi.
keskin ses :
Yeğinlik açısından bir sesin keskin oluşu.
kesme :
Klasik balede küçük ara adımı.
kesme kırbacı :
Bir tahtayı, kağıdı ya da buna benzer şeyleri kesip ikiye bölen s ...
kılıçla yürüme :
Türk cambazının becerilerinden biri : Her bacağına ikişer kılıç b ...
kılıçtan atlama :
Türk cambazının becerilerinden biri : ipin üzerinde dikine konulm ...
kılıçyutan :
Kılıç yutma gösterisi yapan becerili kişiye verilen ad.
kılık değiştirme :
Oyuncunun, rol gereği, oynadığı kişinin kimliğini saklamak için k ...
kırbaç :
Hayvanları eğitmede ve onlara buyruk vermede kullanılan vurma ara ...
kırbaç hareketi :
Gerilmiş biçimde yukarı kaldırılan bacağın kırbaç gibi hareketler ...
kırbaçla çağırma :
Hayvanı kırbaçla çağırma.
kırılma :
Işının, yoğunlukları değişik iki ortamın birinden ötekine geçerke ...
kırınmak :
Anadolu'da dans etmek anlamında kullanılır.
kırmızı burunlu oyuncu :
İkinci sınıf kaba güldürüleri oynayan oyuncu. Daha çok gece kulüp ...
kısa akım :
Elektrik direnci sıfır olduğunda bir akımın istenilmeyen biçimde ...
kısa etek :
Klasik balede, antik giysiye benzetmek için giyilen, bir çeşit kı ...
kısa kukla güldürüsü :
Kısa süreli kukla güldürüsü.
kısa oyun :
Aşağı yukarı bir saate yakın süren tek bölümlük oyun.
kıssa :
Bakınız: anlatı
kıssagüzar :
Kıssa anlatan.
kıssahan :
İran ve Hint saraylarında öykü (kıssa) anlatanlara verilen ad.
kıssaperdaz :
Kıssa anlatan
kışkırtıcı an :
Seyircilerin duyguları üzerinde kışkırtıcı etkinin yapıldığı an.
kıyıcılık tiyatrosu :
Antonin Artaud'nun 1938'de öne sürdüğü, oyunculuğu bilincin yok e ...
kızılaltı ışık :
Kırmızı ışıktan daha düşük titreşim sayılı, daha uzun dalgalı ışı ...
kızılayak :
(Köy Oyunu) Anadolu'da oyunlan düzenleyenlere verilen adlardan bi ...
kızılderili nişancılığı :
Canlı hedefin çevresine oklar atarak siluet çizme.
kikirrus :
Attelan komedyasında böbürlenen, palavracı asker tipi.
kilise oyunu :
Kilise tarafından yönetilen ve denetlenen, çoğu kez rahiplerin oy ...
kilise tiyatrosu :
Dinsel günlerde rahiplerin ya da kiliseye gelenlerin oynadıkları ...
kilitli kanca :
Dekor panolarını, ışıldakları tutturmada kullanılan kilitli kanca ...
kiralanmış giysi :
Sahnede rol gereği giyilmek için kiralanmış giysi.
kişileştirme :
Oyunun özüne uygun olarak aksiyonun gelişimini sağlayan kişilerin ...
kiton :
Antik Yunan tragedyasında oyuncuların asal giysisi. Boyundan ayak ...
kiyogen :
Japon tiyatrosunda kısa güldürü. Genellikle, no oyunu arasında oy ...
klamos :
Antik Yunan tiyatrosunda asal giysi üzerine giyilen kısa pelerin. ...
klasik bale :
Belli kurallara dayanan bale biçimi.
klasik dans :
1. Eskiden kalma, gelenek olmuş dans. 2. Kuralcı dans. 3. Üzerind ...
klasik dansçı :
Klasik kurallara uygun olarak dans eden sanatçı.
klasik komedya :
On yedinci yüzyılda, Fransa'da Molière, on sekizinci yüzyılda Alm ...
klasik oyun türü :
Latin yazan Seneca'nın ileri sürdüğü oyun türü. Sonradan Aristote ...
klasik oyuncu :
Hem acılı hem gülünçlü oyunları oynayabilen klasik anlamda oyuncu ...
klasik poz :
Bir sirkte göze güzel görünen poz. Birçok kişinin bir arada, uyum ...
klasik tiyatro :
Rönesans'ta İtalya'da başlamış ve on yedinci yüzyılda Fransa'da C ...
klasikleşmiş :
Yeni akımlar ve düşünceler karşısında, zaman aşımına uğramadan hâ ...
koçaklama :
Halk yazınında ve öykücülüğünde konusu kahramanlık, savaş ve vuru ...
koda :
Erkek ve kadın dansçıların çeşitlemelerinden sonra ikili dansın s ...
Kol :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu adı çıkmadan önce dans, gösteri, benzetme v ...