eng

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (4)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (4. Sayfa)

bina yöneticisi :
Binanın tümünden sorumlu kişi.
binicilik :
Ata binme sanatı.
binicilik gösterisi :
Birinciliğe ilişkin herhangi bir gösteri.
bir bacak öne :
Sağ ya da sol bacağın öne konulması.
birden geriye dönme :
Türk cambazının becerilerinden biri : İpin üzerinde birden geriye ...
bireşim tiyatrosu :
Tüm sanatların bir uyum içinde kaynaştırıldığı ve bundan bireşims ...
bireşimsel gelişim :
Olayların, birbirinden zorunlu sonuçlar çıkartılarak, baştan sona ...
birinci asma kat :
Büyük opera ya da tiyatro yapılarında bulunan birkaç asma kattan ...
birinci ayak duruşu :
İki ayağın, topuklardan birleşerek aynı çizgi üzerinde dışa açılm ...
birinci duruş :
Kollar, mide hizasına kadar hafif içe kavisli olarak kaldırılır.
bitim :
Oyunun sonuca ilişkin kesimi.
bitiş :
Türk gölge oyunu ile ortaoyunu'nda son kesim. Bu kısa kesimde oyu ...
bitiş sözleri :
Bir oyunun son sözü ya da sözleri.
biyomekanik oyun düzeni :
Meyerhold'un kurgusal tutumuna uygun olarak groteski, güldürüyü v ...
biyomekanik oyunculuk :
Sovyet yönetmeni Meyerhold'un oyunculuk estetiği. Bu oyunculukta ...
bodrum tiyatrosu :
Öncü oyunlar oynayan ve çok az seyirci yeri olan, genellikle yapı ...
boğumlanma :
Konuşma organlarımızın (dudak, dil, damak uzamı, yanaklar, altçen ...
bolulu :
Gölge oyunu ile ortaoyunu'nda sık görülen tip. Bolu ve yöresinin ...
bomba kutusu :
Bomba sesi çıkaran orta büyüklükte bir sandık. Bu sandık madensel ...
bosko :
(Doğaçlama) Doğaçlama tiyatrosu sahnesinde bir açıklığı, doğayı ...
boya işliği :
Dekorların, bezlerin ve çeşitli donatımlığın boyandığı yer.
boyalı dekor :
Çeşitli renklerle boyanarak yapılmış olan dekor.
boyalı işıtaç :
Renk süzgeci olmadığı zamanlar merceksiz, dizi ışıklarında kullan ...
boyalı perde :
Çerçeve sahneli bazı tiyatrolarda büyük kumaş perdenin önünde bul ...
Boyunduruk :
«U» biçiminde olan, ışıldağın yanlarındaki kelebek vidalara tuttu ...
boyutlu pano :
Üç boyutlu dekor yapımına elverişli olmayan sahnelerde üç kat kon ...
bozlak :
Bakınız: öykülü türkü
bölge tiyatrosu :
Büyük kentler dışında, çeşitli yörelerde kurulmuş aynı zamanda ge ...
bölüm perdesi :
Çerçeve sahneli tiyatroda, bir bölümün başladığını ya da bittiğin ...
bölümlü dekor :
Sahne üzerinde, bölümlere ayrılmış, iki, üç hatta dört ayrı sahne ...
brigella :
İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunda Arlekino'dan sonra gelen uşak ...
bronteyon :
Antik Yunan tiyatrosunda gök gürültüsü sesini sağlayan ilkel aygı ...
budama :
Bir oyun sahneye koyulurken kesilmesi gerekli dizelerin ya da kes ...
bukağı :
Türk cambazının bir gösterisi : Ayağı ya da saçları ip üzerindeki ...
bukko :
Roma Atellan komedyasında komik uşak tiplerinden biri ötekisi mak ...
bulgu :
Aristoteles'in Poetika'sında bir kişinin başkasını çeşitli izlerd ...
bulut aygıtı :
Bulut etmeni yaratmada kullanılan görüntü aygıtı.
bulut etmeni :
Sahnede bir bulutun ya da bulutların görünümünü sağlayan etmen.
bulut yansıtıcı :
Dönen diski olan özel olarak yapılmış bir izdüşüm aygıtı.
bulvar komedyası :
On dokuzuncu yüzyılda Fransa'da kentsoylu melodramlarından çıkmış ...
bulvar tiyatrosu :
On dokuzuncu yüzyılda kentsoylu seyircinin sevdiği, içerik açısın ...
bunraku :
Japon kukla geleneği içindeki en yetkin ve en zor kukla oyunu. Bu ...
burattini :
İtalyan el kuklası.
burla :
Rönesans İtalyan halk doğaçlama tiyatrosunda gülünçlü ara oyunu.
burlesk :
Kalın çizgili, kişileri ve olayları karikatürleştirerek veren ve ...
bükülmeli takla :
Yarı dönüşle yapılan tehlikeli bir geri taklası.
büküm :
Bir konuşma tümcesinde müzik notalarının kullanılması, ses tavrın ...
büyücü :
Türk gölge oyunu'nda eski çağlardan kalma bir tip. Büyü yapan bir ...
büyük pabuç :
1. Gülünç, biçimi bozulmuş, çok büyük kara pabuç genellikle Augus ...
büyük sarkaç :
Jimnastikçinin, ayaklı çubukta, halkada ya da trapezde kollarını ...
büyük sıçrama tahtası :
Bir ucu kuliste öbür ucu gösteri alanında, girişte bulunan, çeşit ...
büyük tiyatro :
Seyirci sığası bin ya da üstünde olan tiyatrolara verilen ad.
büyüleyici «eğer» :
Stanislavski'nin oyunculuk dizgesinin yaratıcılıkla ilgili çalışm ...
c kelepçesi :
Askıya ışıldağı ya da gereken aygıtı tutturan, kancaya benzer vid ...
cadaloz :
Türk kuklasında üvey ana tipi.
cadı :
Türk gölge oyunu'nda genellikle geceleri ortaya çıkan ve kötülük ...
cafcaflı konuşma :
Alışıla gelinmiş ses bölgesinin dışına çıkarak iddialı bir biçimd ...
cam süzgeç :
Işıklama düzeninde ışıldaklar önüne konulan renkli ya da renksiz ...
cambaz :
1. Denge sanatında uzman ve usta olan kişi. 2. İp üstünde yürüyen ...
cambaz kemeri :
Çeşitli sirk sanatçılarının bellerine taktıkları kalın, ve direnç ...
cambaz-hokkabaz :
Gergin tel üstünde el çabukluğu gösteren hokkabaz.
camyünü :
Cam liflerinden yapılmış ses geçirmez madde.
canavar :
Gölge oyunu'nda doğaüstü bir yaratık tasviri. Buna ejder de denir ...
canlı gazete :
Gazete başlıklarının konularına dayanan ABD'de çıkmış bir tiyatro ...
canlı hedef :
Hedef tahtası önünde duran kişiye zarar vermeden, onun silüetini ...
canlı karagöz :
(Ortaoyunu) 1. Halk dilinde ortaoyunu'na verilen ad. 2. On dokuzu ...
casusluk oyunu :
Casusluk ve serüvenleri kapsayan oyun.
cazu :
Gölge oyunu'nda daha çok büyü gücüyle olağandışı işler yapan, oyu ...
cehennem ağzı :
Orta Çağ dinsel tiyatrolarında cehennem ağzını simgeleyen düşsel ...
cehennem ateşi :
Orta Çağ dinsel tiyatrosunda belli bir kimyasal karışımla elde ed ...
cep tiyatrosu :
Sahnenin seyirciye çok yakın ilişkide olduğu az kişi alan tiyatro ...
cıdıroğlu :
(Köy Oyunu) Anadolu'da oyun yönetenlere verilen adlardan biri.
cıva buharlı ışıtaç :
Işığının büyük bölümü cıva buharının ışımasıyla elde edilen boşal ...
cızlanmak :
(Argo) Gölge oyunu'nda, Külhanbey ve Matiz tarafından «bir yere g ...
Cin :
Gölge oyunu'nda doğadışı bir figür. Orta Çağ Avrupa tiyatrosundak ...
cizvit balesi :
On yedinci yüzyıl ortasından on sekizinci yüzyıla değin süren din ...
cizvit tiyatrosu :
On yedinci yüzyıl ortasından on sekizinci yüzyıla değin süregelen ...
commedia dell`arte :
Başlangıcı 155O'ye dayanan italyan halk doğaçlama tiyatrosu. Bir ...
commedia erudita :
Belli bir metn olan italyan karakter ve dolantı komedyası. Roma k ...
cud :
(Argo) Gölge oyunu'nda Yahudi tasvirine verilen ad. bk. Yahudi.
curcuna :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nun başlangıcında ya da bu oyundan bağımsız ...
curcunabaz :
(Ortaoyunu) Curcuna içinde dans edip soytarılıklar yapan sivri kü ...
cüce :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nda curcunada ve atışmalarda ortaya çıkan v ...
cüce çiftteker :
Sirklerde gerek güldürü, gerekse denge hareketleri için kullanıla ...
çabuk değişme :
Hızlı bir biçimde dekor, giysi, donatımlık ve benzeri değişimler.
çabuk değişme odacığı :
Oyuncuların zaman yitirmeden giysi değiştirebilmeleri için sahne ...
çabukel :
Nesneleri kaşla göz arasında kaybedip ortaya çıkarma becerisi ola ...
çadır :
Kalın bezden, keçeden, deriden ya da kıl dokumadan yapılıp direkl ...
çadır halatı :
Çadırı direklere bağlamada ve çadırı germede kullanılan halat.
çadır hayal :
Eskiden ipli kuklaya verilen ad.
çadır mandalı :
Çadır bezlerinin, birbirine tuturulmasında kullanılan özel mandal ...
çadır sirk :
Oyun alanını ve seyir yerini kapsayan büyük bir çadır altında çal ...
çadır tiyatrosu :
Oyun yeri büyük bir çadırın içinde olan tiyatro. Ülkemizde, bu te ...
çadırın önyüzü :
Seyircilerin giriş yerinin bulunduğu çadırın ön yüzü.
çağdaş dans :
Çağa uygun dans.
çağdaş giysi :
Oyuncunun rol gereği sahne üzerinde giydiği çağın özelliklerini g ...
çağırıcı :
Sirk alanındaki gösteriye çıkacakları, sıralarını kaçırmamaları i ...
çağırma :
Hayvan çağırmada simge.
çakar-söner ışıldak :
Ayarlanabilen ve belli aralıklarla yanıp sönen ışıldak. Özellikle ...
çalgı bölümü :
Büyük tiyatrolardaki çalgıların denetlendiği ve onarıldığı bölüm.