eng

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (O)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
O - 1. Sayfa
o.p. :
İngilizcede "opposite promtside" deyiminin kısaltılmışı. Fıslayıc ...
oda dekoru :
Ev içini gösteren dekor.
oda tiyatrosu :
İkinci Dünya Savaşından sonra, yersizlikten doğma en dar yerlerin ...
ode :
Ezgi. (bk. komedya ve tragedya.) (Yun.)
Okul :
Tiyatroda yeni bir görüş, başka bir duyuş, anlayış ve heyecan get ...
okuma kurulu :
Edebî Heyet de denir. Tiyatroya sunulan oyunları inceleyen kurul. ...
okuma oyunu :
Yazarınca oynanmak için değil, okunmak için yazılmış oyun. Sahne ...
olay :
Bakınız: aksiyon
olaylar dizisi :
Başı ve sonu saptanmış, zincirleme bir gelişimi içine alan, olayl ...
oluntu :
Bakınız: epeysodyon
onkos :
Eski Yunan oyuncularının kullandıkları peruka ya da başlık. (Yun. ...
onnamono :
"No" Tiyatrosu'nda kadın maskesine verilen ad. (Jap.)
opera :
XVIII. yüzyıldan bu yana, metni, orkestra eşliğindeki insan sesi ...
operet :
Müzikli komedya. Kalıplaşmış kişilerle (çoğu kez tiplerle) yazın ...
orkestra :
1. Koro yeri. Antik Yunan tiyatrosunda "proskene" (bugünkü sahne) ...
orta açılı ışın :
90 derecelik açılarla sahneye yansıtılan ışık.
orta arka :
Sahnenin orta bölümünün arkası.
orta bölge :
Tiyatro konuşmasında, orta bölge tonuna komşu olan ve ona benzedi ...
Orta Çağ tiyatrosu :
İki döneme ayrılır: 1. Kilise içi oyunları (800-1200) gradualist ...
orta oyunu :
Ortada oynanan ve tulûata dayanan halk oyunu. Bu oyunların iki ba ...
orta oyunu kolu :
Orta oyunu oynayan topluluk. (Orta Oyunu)
orunlama :
1. Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan başka bir konuyu ...
oski :
Karagöz ustalarının "altın" karşılığında kullandıkları terim. (Ka ...
otoko :
"No Tiyatrosu".nda erkek oyuncunun maskesi. (Jap.)
oturmuş ses :
Orta bölgeyi kullanarak konuşmaya alışkın ses.
otuzaltı durum :
Gozzi'nin (1720-1806) ortaya attığı, sonradan bütün tiyatro konul ...
oynamak :
Oyuncunun çeşitli ses, el, kol, mimik anlatmalariyle bir kişiyi c ...
oynatım hakkı :
Yerli ya da çeviri bir oyunun tiyatroda oynanmasını sağlayan hak.
oynayış :
Bakınız: temsil
oyun :
1. Tiyatro gösterisi. 2. Oynanmak üzere yazılmış yapıt. 3. Bir sa ...
oyun alanı :
Oyunun oynandığı yer, oyunun oynandığı düzeyin tümü.
oyun babası :
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
oyun çıkarmak :
Köylü oyunlarını düzenleyip seyirciye sunmak. (T.K.O.)
oyun çizelgesi :
Oyun planının incelenmiş, seçilmiş, o dönem oynamaya elverişli gö ...
oyun düzeni :
Bakınız: mizansen
oyun fotoğrafı :
Oyunda bölümleri gösteren fotoğraf.
oyun müziği :
Bakınız: sahne müziği
oyun provası :
Bakınız: sahne çalışması
oyun sansürü :
Bakınız: oyun yasaklaması
oyun seçme kurulu :
Türkiye'de Edebî Heyet. (bk. okuma kurulu)
oyun süresi :
Bir oyunun başlamasından sonuna kadar geçen süre.
oyun taslağı :
Yazarın oyununu yazmadan önce, saptadığı özellikleri gösteren oyu ...
oyun yasaklaması :
Zararlı görülen bir oyunun oynanmasına kanun yoluyla engel olmak. ...
oyun yazarı :
Tiyatro için oyun yazan kimse. Tiyatro yapıtları yazan kimse.
oyunağası :
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
oyuncak tiyatro :
XIX. yüzyılın ilk yarısında, İngiltere'de, William West, o zamanı ...
oyuncu :
Bir oyun kişisini, sanatçı yaradılışı ve bilgisi ile, canlandıran ...
oyuncu seçimi :
Oyundaki belirli rolleri canlandırmak ya da göstermek için role e ...
oyuncubaşı :
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad. (T.K.O.)
oyuncu-yönetmen :
Bir oyuncunun aynı zamanda bir tiyatroyu yönetmesiyle aldığı ad. ...