eng

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (E)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
E - 1. Sayfa
E.S. :
Edison Screvv sözcüğünün kısaltılması. Edison vidası. Dev vida. P ...
edil :
1. Roma tiyatrosunda maddî manevî oyunları destekleyip koruyanlar ...
edilgen kahraman :
Bir oyun içinde başka oyun kişilerine uyan, onların hareketleriyl ...
Efe :
Karagöz ve Orta oyununda Batı Anadolu zeybek tipi. (Orta Oyunu)
efekt :
Ses ya da ışık yönünden sahnede etki sağlayan aygıt ya da aygıtla ...
efsane gûyan :
İslam ülkelerinde kısa fıkralar anlatan. (İsl. Tiy.)
eğik düzey :
Sahnenin gerisinde başlayıp seyirciye doğru ya da bir yandan bir ...
eğilme :
Dans hareketlerinden biri.
eğitsel oyun :
Eğitim ereği güden (taşıyan) oyun türü.
eğlendirici oyun :
Seyirciyi oyalamak, avutmak, ona hoşça vakit geçirmesini sağlamak ...
ek macunu :
Yüz biçiminin, özel olarak burnun değiştirilmesinde kullanılan ma ...
ek oyun :
Eski tiyatroda asıl oyuna ek olarak oynanan, çoğu kez güldürücü o ...
ekran :
Bakınız: gergi
eksodos :
Antik koronun orkestradan çıkarken oyun bitiminde söylediği şiirl ...
eksotik :
Bir tiyatro yapıtında yabancı ülkelerle ilgisi bulunan (olay, kon ...
eksotizm :
Bir tiyatro yapıtında, kendi ulusuna göre, yabancı ülkelerden alı ...
ekspresyonist tiyatro :
Naturalizmin aşırı doğa kopyacılığına ve empresyionizmin dış izle ...
ekspresyonizm :
Dışavurumculuk: Sanat alanında genel olarak iç yaşantının ve iç g ...
el kuklası :
Eski Türk kuklasında, ayakları olmayan içine el sokularak oynatıl ...
elebaşı :
Anadolu'da oyunları yönetene verilen ad. (T.K.O.)
elektronik denetleme :
Işıkları toplu olarak bir merkezden kablosuz elektronik enerji il ...
eleştiri :
Bir oyunun, yapılan sanat, estetik, teknik, dünya görüşü ve toplu ...
eleştirmeci :
Oyun ya da bir yapıt eleştirisi ile uğraşan kimse. Bir oyunu, yap ...
eleştirmeciler birliği :
Eleştirmecilerin bir araya geldikleri birlik. Bu birliklerin kimi ...
emelya :
Eski Klasik Yunan tiyatrosunda tragedya içinde oynanan ağır dansl ...
empresyonist tiyatro :
1896 yılında gerçekçiliğe karşı çıkmış bir akımdır. Bu akımın oyu ...
empresyonizm :
Sanat alanında genel olarak dış etkilerin içe vuruluşu, içte izle ...
entrika :
Bakınız: dolantı
entrika komedyası :
Birtakım dolapların dönmesiyle gelişen komedya türü.
entrikacı :
Kendi çıkarı için dolaplar çeviren oyun kişisi, bk. dolap çeviren ...
epeysodyon :
1. Antik tragedyalarda koro ezgileri arasında oynanan dialoglu bö ...
epik tiyatro :
İllüzyoncu tiyatronun seyirciyi saran yaşantısı yerine, anlatıcı, ...
epilog :
Son söz, bağlak. Oyunun bitiminden sonra oyuncuların birinin seyi ...
episkenyon :
Helenik devirde "Skene" yapılar iki katlı yapılmaya başladıktan s ...
erkek oyuncu :
Bir oyunda rol alan erkek oyuncu.
ermeni :
Geleneksel Türk oyunlarının kişilerinden biri. (Orta Oyunu)
ERS :
Bakınız: üst lamba dizisi
eskiçağ tiyatrosu :
Bakınız: Antik tiyatro
eskir :
Bakınız: Taslak
esnek ses :
Yükseklik yönünde ince keskin ve koyu tonlarda kolaylıkla çıkıp i ...
esrarkeş :
Karagöz oyununda esrar çeken hasta bir tiptir. (Karagöz)
eş sözcük :
Söylenişleri eşit ama ayrı anlamlarda olan sözcüklerin birbirinin ...
eşleme :
Bakınız: senkronizasyon
etken kahraman :
Oyunu yürüten, öbür karakterlerin hareketlerine etki yapan baş oy ...
Etki :
Bir oyun sırasında belirli bir etki yapmak için kullanılan müzik, ...
Eylem :
Bir oyunun baş olgusu, başlıca olayı, yürüyüşü bk. aksiyon.
ezberci :
Karagöz oyununda, anlamadan ezbere konuşan biri. (Karagöz)
ezgi sesi :
Ezgi söyleme tekniğinde kullanılan ses.
ezgici kadın :
Ezgi söylemek için eğitilmiş kadın sanatçı.