eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Tiyatro Terimleri Sözlüğü (S - 1)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Tiyatro Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Tiyatro Terimleri Sözlüğü (S - 1. Sayfa)
saç pudrası
:
Makyajda saçlara grilik ya da aklık vermek için kullanılan pudra.
sağ arka
:
Sahnenin sağ yanının arka kesimi.
sağ orta
:
Sahnenin seyirciye göre sağ ortası.
sağır ses
:
Tını yönünden bir sesin öterli olmaması, (bk. öterli ses.)
sahne
:
Bir tiyatro yapısında oyun için ayrılmış olan bölüm. (bk. skene.)
sahne asansörü
:
Sahne içinde ya da yanında inip çıkan düzey. Bu sahne değişimleri
...
sahne çalışması
:
Okuma ve konuşma çalışmasından sonra sahne üzerinde olan çalışma.
...
sahne çiti
:
Sahnede çit duygusunu veren kafes.
sahne değiştirme çizelgesi
:
Dekorun bütün ya da kısmen değiştirilmesinde kolaylık sağlamak iç
...
sahne dengesi
:
Sahne üzerinde, görüş ya da anlam bakımından sağlanan uyuşum.
sahne dışı
:
1. Sahnenin dışında, 2. Dekorun arkasında (kuliste).
sahne dili
:
1. Dünya tiyatrosunda her dilde sahne için lehçeden arınmış, örne
...
sahne donatımcısı
:
Bir oyun içinde yer alan her çeşit eşyadan sorumlu kimse (bk. aks
...
sahne donatımı
:
Bir oyun içinde yer alan eşya (bk. donatım.)
sahne düzenlemesi
:
Bir sahnenin oynanışından önce o sahneyi ortaya çıkaran çeşitli ö
...
sahne eşyası
:
Dekorla ilgili sahne üzerine konması gereken eşya (koltuk, masa,
...
sahne gerisi
:
Sahnenin seyirciden uzak olan bölümü.
sahne kapıcısı
:
Sahnenin kapısında bekleyen ilgililerden başka kimseyi içeri sokm
...
sahne müziği
:
Sahnede yardımcı efekt olarak kullanılan ya da oyun içinde gerekt
...
sahne önü
:
Sahnenin seyirciye yakın olan ön bölümü.
sahne prizi
:
Sahnede yüksek güçte olan lambaları besleyen elektrik prizi.
sahne sağı
:
Sahnenin seyirciye göre solu.
sahne sesi ayarı
:
Oyun oynanacak salonun, ses dağılımı kontrol edilerek en uygun se
...
sahne solu
:
Sahnenin seyirciye göre sağı.
sahne tavanı
:
Sahnenin mazgala benzeyen, makaralar için düşünülmüş, birbirlerin
...
sahne yer örtüsü
:
Bir oda dekoru için kullanılan kilim, halı, örtü vb.
sahne yokuşu
:
Her yönden sahneye çıkabilmen hafif eğilim.
sahneye çıkarmak
:
Bir oyunu oyunculuk, dekor, ışıklama ve bütün sahne tekniği ile s
...
sahneyi boşaltın
:
Oyunun başlayacağını bildiren ilk bildiri.
salon tiyatrosu
:
Büyük tiyatro salonlarından ayrı olarak en çok 300-400 seyirci al
...
saltçılık
:
20. yüzyılın başlarında çıkan ve konusuz olarak yalnız renk ve çi
...
saltika
:
Sözsüz oyunlara eşlik eden Roma dans oyunu türü.
samıt
:
Sessiz ve sözsüz köy oyunlarına verilen ad. (bk. IâI.) (T.K.O.)
sanat tiyatrosu
:
Salt sanat düşüncesi ile kurulmuş tiyatro. Tecim tiyatrosunun kar
...
sanat yönetmeni
:
Bakınız: intendant
sanat yönetmeni yardımcısı
:
Asistent Stage Manager deyiminin ingiliz dilindeki tiyatrolarda k
...
sandıkçı
:
Bakınız: sandıkkâr
sandıkkâr
:
Sandıkçı da denir. Karagöz ustalarının ikinci yardımcısı. Çırakla
...
saray tiyatrosu
:
XIII. yüzyılda saraylarda kırallar, sultanlar ve uyduları için öz
...
satir
:
Taşlama, yergi. İnsanların ve çevrelerin kusurlu yanlarını alaya
...
satmak
:
Bir jestin, bir mimiğin, bir tümcenin, bir bölümcüğün altını çizm
...
saturnalia
:
Eski Roma'da ekin tanrısı Saturmus için her yıl 17 aralık'ta yapı
...
satyr
:
Dionysos törenlerinde koronun hayvan maskeli oyuncusu (Satır.)
satyr oyunu
:
Antik tiyatrodaki yarışmalarda, her yazarın üç tragedyadan ayrı b
...
savunca
:
Bir şeye ya da bir kimseye kusur kondurulmasma karşı o şeyi ya da
...
saydam pano
:
Önden ya da arkadan ışık verildiği zaman, saydamlaşan ince bir be
...
saydam ses
:
Tiyatro konuşmasında tını yönünden pürüzsüz çıkan ses.
saydamlık
:
1. Tiyatro konuşmasında ünsüz harfleri birbirinden kesin olarak a
...
sekban
:
Yeniçeri ocağından bir tip. (Karagöz)
selen
:
Genel anlamı içinde, insan sesi olmayan herhangi bir ses.
semai
:
Göstermelik perdeden kalktıktan sonra Hacivat'ın söylediği şarkı.
...
senaryo
:
Commedia dell'Arte türünün sahnedeki oyunu için metinsiz ama bir
...
sendelemek
:
Kavuklu'nun düşer gibi yapıp düşmemesi. Bu, zor bir gösteridir, b
...
senkronizasyon
:
1. Oyunda söz, ışık, hareket, müzik ve efektlerin uyumu, eşlenmes
...
sentetik yöntem
:
Oyunun konusu, başından başlayıp geriye dönüşler yapmadan, olay s
...
serbest giriş kartı
:
İlgililere ücretsiz olarak verilen tiyatroya giriş kartı.
serim
:
Oyunun başlangıç bölümü. Seyircilere kişilerin durumlarını, oyunu
...
serim bölümü
:
Seyircilere kişileri, onların durumlarını, olayın başlangıcını ak
...
ses bandı
:
Bir oyunun her çeşit ses etkilerini sağlayan manyetik şerit.
ses dağılımı
:
Akustik. 1. Kapalı bir yerde ses ölçüsü. 2. Fizik biliminin sesle
...
ses titremesi
:
Sesin tiz tonlarda, soluğun yetişmemesi yüzünden titremesi.
ses yönetmeni
:
Seslendirme ile ilgili çalışmaları yöneten uzman.
ses yuvarlanması
:
Birbirinden ayrı hecelerin karıştırılması ya da kaybolması. Bu ça
...
sesi yerleştirmek
:
Önemli olan noktalardan biri de oyuncunun sesini yerleştirebilme
...
sesleme
:
Konuşma düzenindeki ses değeri.
sessiz tablo
:
Yalnız jestler ve mimiklerle konuşmasız oynanan tablo.
seyir yeri
:
Seyircilerin bulunduğu kapalı ya da açık alan.
seyirci
:
Toplu olarak bir yerde aynı oyunu ya da gösteriyi, gözle görünen
...
sıcak ses
:
Tiyatro konuşmasında tını yönünden kulağa hoş gelen ses.
sıçrama
:
Dansta yedi ana hareketten biri. (Bale)
sınır ışıklaması
:
Sahne içinde gerekince aydınlatma sınırını çizen ışık topluluğu.
Sınırlama
:
Sahne dekorunun üst bölümünü bezle ya da tahta perdeleri ile kapa
...
sıracı
:
Bakınız: kondüvit
sırdaş
:
Oyunda baş kişilerin sırlarını söyledikleri, bu yoldan içlerini d
...
simetrili
:
Bakınız: bakışık düzen
simultane sahne
:
Zamandaş bir oyun alanı üzerinde birden çok yerin aynı anda göste
...
sipar
:
Âşık, ya da genç adam tipi. (Orta Oyunu)
siperyo perdesi
:
Perdenin üstünde, meşinden yapılmış yarım perde. (Karagöz)
sipsi
:
Karagöz, Matiz ve Külhanbeyin "tütün" ya da "sigara" için kulland
...
sirk
:
Cambazlık, hayvan hünerleri, palyaço güldürüleri gibi gösterileri
...
sirmata
:
Romalı oyuncuların giysisi.
skapino
:
Commedia dell'Arte türünün uşak tiplerinden biri bol dökülüşlü gi
...
skaramuçiyo
:
Commedia dell'Arte türünün asker tiplerinden biri. Kendini öven,
...
skeç
:
Olayları uzun uzadıya geliştirmeden, en can alıcı çizgiler içinde
...
skene
:
Eski Yunan tiyatrosunda önce oyuncuların soyunup giyindikleri, so
...
skinnis
:
Eski Yunan tiyatrosunda satirik oyunların dansları, (bk. satyr oy
...
sogetto
:
Commedia dell'Arte oyununun taslağına verilen ilk ad.
sokak oyunları
:
Sokaklarda hokkabazlık yapan, skeçler oynayan ve buna karşılık se
...
son antik komedya
:
Antik Yunan komedyasının İskender zamanına raslayan incelmiş döne
...
son çalışma
:
Genel çalışma (prova). İlk temsilden bir gün önce dekor, giysi, e
...
son söz
:
Bakınız: epilog
sopalama
:
1. Commedia dell'Arte'den alınma, hareketli, gülünç sahneleri ola
...
soprano
:
İnce kadın sesi.
soru tonlanmaları
:
Soru tümcelerinin tonlanmaları.
sorun oyunu
:
Çözümlenmesi gereken (bireysel ya da toplumsal) sorunları konu ed
...
soti
:
Çılgınlık oyunu. XV. ve XVI. yüzyıllarda, Fransa'da eğlence ereği
...
soyguncu
:
Çengileri soydurup giydiren kadınlar. (Ort. O. Sey. O.)
soylu dansçı
:
Beş kadın dansçıya eşlik eden klasik dans ustası.
soytarı
:
Bir oyunda, skeçte ya da sirkte gülünç hareketler ve sözlerle çev
...
soytarılık oyunu
:
Bakınız: buf