eng

Tiyatro Terimleri Sözlüğü (2)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
2. Sayfa
bağlantı çizgisi :
Oyun yeri ile seyirci yeri arasındaki çizgi (Tiyatronun, çerçeve ...
bağlantı kutusu :
Çeşitli kabloları elektrik akımına bağlayacak fişlerin bulunduğu ...
bakışık düzen :
Simetrili. Her yandan, göze dengeli görünen bir eksene iki yanda ...
bakışsız düzen :
Simetrili olmayan. Bir eksene göre iki yanı göze eşit görünmeyen ...
bakkalbazi :
İran'da ilkel bir güldürü türü. Azerbaycan'da Bakkaloyunu. (İsl. ...
balama :
1. Orta oyununda Rum, 2. Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tar ...
balet :
Barok çağında İtalya'da doğmuş, Fransa ile Rusya'da gelişmiştir. ...
balet dansçısı :
Ballette dans eden sanatçı.
balet eğitmeni :
Balet öğrencilerini yetiştiren, eğiten sanatçı.
baletoman :
Bu sözcüğün anlamı Klasik, balet ile ilgili olup balet meraklısı ...
balon :
Dansçıların yükselmeden sonraki hafifliğini anlatan balet teknik ...
Bar :
Doğu Anadolu danslarına verilen ad. (T.K.O.)
Barba Yorgos :
Yarı Ulahça, yari Rumca konuşan bir Rumeli çobanı. Denizin adını ...
bariton :
Bas ile Tenor arasında bir erkek sesi.
baro :
Karagöz, Matiz, Külhanbeyi tarafından "bay" yerine kullanılan söz ...
barok tiyatro :
XVI. yüzyılın sonundan XVII yüzyılın sonuna değin süren tiyatro a ...
bas :
En kalın ve tok tonlu erkek sesi.
bas bariton :
Bas'ın çıkamadığı ince tonlara çıkabilen, ama bas'in inebildiği k ...
basamaklı tiyatro :
Seyir yerinin arkaya doğru basamak basamak yükseldiği tiyatro.
baş erkek dansçı :
Baş rolde oynayan erkek dansçı.
baş giysici :
Bir oyunun giysilerini, giysi örneklerini çizen ve bu alanda her ...
baş rol :
Bir oyunda birinci derecedeki rol.
baş yapıt :
Bir oyun yazarının yazdığı oyunların en değerlisi.
başlama durumu :
Bir oyunun rengini, havasını seyircilerin önüne serecek ilk durum ...
başlama müziği :
Bir oyunun başladığını belirten, girişi sağlayan müzik.
başlama zili :
Seyircilerin yerlerine gitmeleri için dinlenme yerlerinde çalınan ...
bazende :
Oyuncu. (Körm. O.)
baz-ı hayal :
İran'da gölge oyununa verilen ad. (İsl. Tiy.)
bebek :
Anadolu'da ilkel bir kukla oyununa verilen ad. (T.K.O.)
beberuhi :
Mahallenin budalasıdır. Cüce ve kamburdur. On Altı Karış da derle ...
belge :
1. Bir tiyatro yapıtının baş tarafına yazılan oyun özeti bk. Baş ...
belgelemek :
Bir tiyatro yapıtındaolayı ve bildiriyi belgelerden çıkarma tutum ...
beltrame :
italyan tulüat tiyatrosunda, her söyleneni yanlış anlayan tip.
benzek :
Bir yapıta, bir yapıt kişisine benzetmek ereğiyle yaratılan oyun ...
benzeşimli :
Aynı anlamlarda olup ses benzerliği yönünden birbirinin aynı ya d ...
benzetmeci tiyatro :
Başlıca iki tiyatro anlayışından biri. Gerçek bir yaşantı vermek ...
besteci :
Bir müzik yapıtı ya da tiyatro arka müziği yaratan sanatçı.
betikçe :
Bakınız: Libretto
beyzabaz :
Yumurtalarla gözbağcılığı ve elçabukluğu yapan oyuncu. (Körm. O.)
biçim bozumu :
Kimi oyunlarda (özellikle soyut oyunlarda) belirli bir etki yarat ...
biçimci tiyatro :
Özü, ikinci düzeye atarak biçimi önemseyen tiyatro türü. Kimi ülk ...
biçimcilik :
Biçimlerin estetik ve artistik yönden ön düzeye alındığı anlayış.
bildiri tiyatrosu :
Günlük konuları belli bir tutumla yansıtan ve seyircide bir etki ...
bilet :
Temsillere giriş için önceden gişeden satın alınan ve kapıdaki de ...
bilet satış yeri :
Tiyatro biletinin satıldığı yer bk. Gişe.
bilmece muhaveresi :
Karagöz ile Hacivat arasında geçen bilmeceli yarışma ya da söyleş ...
bilmezcilik :
Oyundakilerden birinin, bildiği bir şeyi bilmiyormuş gibi davranm ...
bireşim :
Bakınız: Gesamtkunstwerk
birinci balkon :
Büyük olan alt balkon.
bitim :
Oyunun sonucu sonuç bölümü.
bitiş :
Oyunun son sahnesi.
bitiş sözleri :
Bir oyunun son sözü ya da sözleri.
biyomekanik oyun düzeni :
Rus rejisörü Meyerhold'un "Yapıcılık" (constructivist) tutumuna v ...
bodrum tiyatrosu :
Bir yapının alt katındaki tiyatro az seyirci alan, büyük tiyatro ...
bolulu :
Kendi bölgesinin ağzıyla konuşan, ama İstanbul törelerini benimse ...
bosko :
Sahnede dağlık, açıklık doğayı gösteren arka dekor. (Tul.)
boyalı lamba :
Renkli cam ya da asetat bulunmadığı zaman kullanılan boyalı lamba ...
boyut :
Yayılma: Tiyatroda üç boyut kullanılır: 1. Genişlik 2. Derinlik 3 ...
bölge tiyatrosu :
Büyük kentler dışında kurulan, bulundukları yerlerin dolaylarında ...
bölümcük :
Bakınız: Meclis
brigella :
Commedia dell'arte türünün bir uşak tipi. Kötü yürekli, kolayca a ...
broteyon :
Eski Yunan tiyatrosunda gök gürlemesini sağlayan ilkel aygıt.
budama :
Oyunun tümü yararına kesilmesi gerekli bölümleri ya da dizeleri o ...
buf :
Açık saçık, güldürücü oyun türü. Bu tür oyunların güldürücü sahne ...
bukko :
Atellan komedyasında soytarı tipi. Bu soytarının eşi bir aptal ti ...
bulgu :
Bakınız: tanıma
bulvar komedyası :
Gişe başarısını ve seyirciyi kolayca kazanmayı erke edinen, hafif ...
burjuva oyunu :
Sıradan seyirciye yönelen, seyircinin duygularıyla oynayan bir oy ...
burla :
Türünün gülünçlü ara oyunu.
burlesk :
Şakacı sözcüğünden gelir. Kaba çizgili, kişileri ya da kusurları ...
Butafor :
Plastik sahne eşyası, heykel vb.
butaforcu :
Oyun için gerekli plastik sahne eşyasını hazırlayan ve yapan uzma ...
büyücü :
Eski çağlardan kalma, büyü yapan bir tiptir. Çoğunlukla kadındır. ...
büyük boy kukla :
Boyları uzun olan ve yukardan, iplerle idare edilen kukla. (Kukla ...
büyük gösteri oyunu :
Şatafatlı görünüşte olan, öze önem verilmeyip daha çok dış göster ...
büyükler komedyası :
Kralları, prensleri ve soyluları konu alan, onları taşlayan oyun, ...
büyüleyici sanki :
Bir oyuncunun kendi yaşantısı olmayan bir rolü "sanki" sözcüğüyle ...
cadaloz :
Üvey anne tipi. (Kukla Oyunu)
cadı :
Çoğu kez yaşlı, büyü yapan kadındır. Geceleri şurada burada görün ...
cafcaflı diksiyon :
Alışılagelmiş ses bölgesinin dışına çıkarak iddialı bir yolda kon ...
cam süzgeci :
Işıklama düzeninde kullanılan cam süzgeç, (filtre).
canavar :
Doğa-üstü, garip bir yaratıktır. Gölge oyunumuzda kötülüğün simge ...
canbaz :
bk. rismanbaz. Sözlük anlamında canı ile oynayan demektir. İp üze ...
canlı gazete :
living newspaper. Gazete başlıklarının konularına dayanan tiyatro ...
canlı karagöz :
Halk dilinde Orta Oyunu'na verilen ad. Sık kullanılmaz. (Orta Oyu ...
cazu :
Çoğu kez yaşlı, kimi kez de genç bir kadındır. Daha çoK geceleri ...
cendere :
Sahne ağzının her iki yanında dekorun boşluk bırakan yerlerini ka ...
cezvit tiyatrosu :
XVII. yüzyıl ortasından XVIII. yüzyıla değin süregelen dinsel öğr ...
cıdıroğlu :
Anadolu'da oyunları yönetene verilen ad. (T.K.O.)
cızlanmak :
Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından "bir yerden gitme ...
Cin :
Göze görünmediğine ya da arada sırada görünüp de elle tutulamayac ...
commedia dell`arte :
İtalyan tulûat tiyatrosu. Belirli bir doku içerisinde, bir senary ...
commedia erudita :
italyan tulûat tiyatrosundan değişik olarak gelişen karakter ve e ...
cud :
Tiplerden Yahudi'ye verilen addır. Karagözcüler de bu "tasvir" i ...
curcuna :
Orta oyununun başlangıcında ya da bu oyundan bağımsız olarak orta ...
curcunabaz :
Curcuna içinde dans eden ve gösteriler yapan sivri külâhlı, bazen ...
cüce :
Karagöz'deki Beberuhi'nin benzeridir. Curcuna'da ve söyleşmelerde ...
çabuk değişme :
Hızlı, tempolu bir yolda döşem, giysi ve makyaj değişimi.
çabuk değişme odacığı :
Sahne üzerindeki oyuncuların çabuk giysi ve makyaj değiştirmeleri ...
çadır :
Bakınız: skene