Atasözleri Sözlüğü (10)
10. Sayfa
-
domuz derisi post olmaz eski düşman dost olmaz
:
-
birçok nedenin birbirini izlemesiyle sürüp gelmiş olan eski düşma ...
-
domuzdan toklu çıkmaz (doğmaz)
:
-
kötü huylu kimsenin çocuğu melek huylu olmaz.
-
domuzun kuyruğunu kes yine domuz
:
-
yaradılıştan kötü olan kişinin şu, bu yönünü düzeltseniz de mayas ...
-
donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer
:
-
bir şeyden yoksun olan kişinin gönlünden hep o şeyden bol bol edi ...
-
dost (akraba) ile ye, iç, alışveriş etme
:
-
alışverişte iki taraf da kendi çıkarını düşündüğünden iki dost ar ...
-
dost (iyi dost) kara günde belli olur
:
-
gerçek dost üzüntülü, sıkıntılı günlerde insanı yalnız bırakmaz.
-
dost acı söyler
:
-
yakınlarımız, eksikliklerimizi çekinmeden söylerler.
-
dost ağlatır, düşman güldürür
:
-
dost olan kimsenin söylediği söz, acı da olsa insanın iyiliği içi ...
-
dost başa, düşman ayağa bakar
:
-
iyi bir görüntü verebilmek için her zaman temiz giyinip kuşanmak ...
-
dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur
:
-
dostlarını olabildiğince çoğalt, düşmanlarını olabildiğince azalt ...
-
dost dostun ayıbını yüzüne söyler
:
-
gerçek dost uyarmak, kusurun düzeltilmesini sağlamak amacıyla ayı ...
-
dost dostun eyerlenmiş atıdır
:
-
gerçek dost, arkadaşının sıkışık zamanında yardımına koşmaya hazı ...
-
dost sözü acıdır
:
-
yakınlarımız, eksikliklerimizi çekinmeden söylerler.
-
dostluk başka, alışveriş başka
:
-
iki kişi arasındaki dostluk, alışverişte birinin ötekine özverili ...
-
dostluk kantarla, alışveriş (hesap) miskalle
:
-
iş ilişkilerine dostluk karıştırılmamalıdır.
-
dostluk okkayla, alışveriş dirhemle
:
-
dostluğun tartısı olmaz, alışveriş ise ölçüye göre olur.
-
dostun attığı taş baş yarmaz
:
-
dostun acı sözü veya sert davranışı insana ağır gelmez.
-
dökme su ile değirmen dönmez
:
-
işi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça başkalarının küç ...
-
dört göz bir evlat için
:
-
anne ve babanın bütün emek ve didinmesi evlat içindir.
-
dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz
:
-
dumanı olmayan baca olamayacağı gibi karısına sıkıntı vermeyen ko ...
-
durdu durdu, turnayı gözünden vurdu
:
-
uzun süre bekledi ancak sonunda isteğini elde etti.
-
dut kurusu ile yâr sevilmez
:
-
ancak büyük fedakârlıklarla elde edilebilecek güzel bir şey, feda ...
-
dut yaprağı açtı, soyun; döktü giyin
:
-
dut ağacı yapraklanınca soğuklar biter, dut ağacı yaprağını döktü ...
-
duvarı nem, insanı gam yıkar
:
-
nem demiri nasıl paslandırıp çürütürse gam da insanı öylece yıpra ...
-
düğün aşıyla dost ağırlanmaz
:
-
ağırlamanın değeri, özel olarak hazırlanmasında, bir fedakârlık y ...
-
düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya
:
-
akılsız kişi, başkalarının eğlence programlarında bir aksama olma ...
-
-
düğünü okuyucu boklar
:
-
iki taraf arasındaki güzel ilişkileri, söz götürüp getiren anlayı ...
-
dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor
:
-
işinde ustalaşmadan hile yollarına başvuruyor.
-
dün öleni dün gömerler
:
-
bir üzüntü sürdürülmemeli, unutulmaya çalışılmalıdır.
-
dünya bir, işi bin
:
-
bu dünyada insanın hatır ve hayaline gelmeyen türlü türlü durumla ...
-
dünya malı dünyada kalır
:
-
insan öldüğü zaman malını öbür dünyaya götüremez, bu nedenle gere ...
-
dünya ölümlü, gün akşamlı
:
-
hiçbir durum sürekli değildir, her iyi durumun bir sonu vardır.
-
dünya Süleyman'a bile kalmamış
:
-
insan ne kadar zengin olursa olsun bu dünyadan göçüp gidecektir, ...
-
dünya tükenir, yalan tükenmez
:
-
dünyada çok sayıda yalancı vardır, bunları huylarından vazgeçirme ...
-
dünya yıkılsa umurunda değil
:
-
hiçbir şeyle ilgilenmez, sorumsuz, kaygısızdır.
-
dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur
:
-
bu dünyada tasasız olan insan yoktur.
-
dünyanın ucu uzundur
:
-
insanın yaşadıkça türlü durumlarla, çeşitli olaylarla karşılaşabi ...
-
dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir
:
-
birçok kimse için felakete yol açan bir olay, bazı insanları ilgi ...
-
düş uykudan sonra olur (gelir)
:
-
bir işin temeli gerçekleşmedikçe ayrıntılarına sıra gelmez.
-
düşenin dostu olmaz
:
-
varlıklı kişi yoksullaşınca çevresindeki dostlarından kimse kalma ...
-
düşenin dostu olmaz hele bir düş de gör
:
-
varlıklı kişi yoksullaşınca çevresindeki dostlarından kimse kalma ...
-
düşman düşmana gazel (Yasin) okumaz
:
-
düşmandan ancak kötülük beklenir.
-
düşmana yarak (silah) gerek, ya düşmandan ırak gerek
:
-
düşmanın hakkından gelebilmek için silah gerekir eğer silahınız y ...
-
düşmanın karınca ise de hor bakma
:
-
düşmanın ne kadar güçsüz olursa olsun dikkat et, uyanık ol.
-
düşmanın karınca olsa kendini merdane tut
:
-
düşmanın ne kadar güçsüz olursa olsun dikkat et, uyanık ol.
-
düşmez kalkmaz bir Allah
:
-
insanların talihsizliklere uğraması olağandır.
-
düşün düşün, boktur işin
:
-
kötü bir durumdan çıkar yol bulunamadığı zaman söylenen bir söz.
-
düt demeye dudak gerek (ister)
:
-
bir işin gerçekleştirilebilmesi, gerekli koşulların, araçların bu ...
-
ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane
:
-
herkesin ölümü için bir sebep vardır.
-
ecele çare bulunmaz
:
-
ölüm dışında, çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu va ...
-
eceli gelen (yaklaşan) köpek cami (mescit) duvarına (avlusuna) siyer (işer)
:
-
herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan ...
-
-
eceli gelen fare kedi taşağı kaşır
:
-
herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan ...
-
edebi edepsizden öğren
:
-
edepsizin yaptığı işlerin yapılmaması gereken işler olduğunu düşü ...
-
eden bulur, inleyen ölür
:
-
nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.
-
efendim nerede, ben nerede?
:
-
ben ne diyorum, siz ne diyorsunuz.
-
eğilen baş kesilmez
:
-
kusurunu anlayıp özür dileyen kişi bağışlanmalıdır.
-
eğreti ata binen tez iner
:
-
ödünç alınmış araçlarla girişilen işler çok kez yürütülemez.
-
eğreti kuyruk tez kopar
:
-
temeli olmayan işlere güvenilmez.
-
eğri düzü beğenmez, bu da bizi beğenmez
:
-
hiçbir şeyi beğenmeyenlerin de kusurları vardır.
-
eğri oturup doğru konuşalım
:
-
birisine karşı tutumumuz ne olursa olsun doğruyu söylemeliyiz.
-
eğriye eğri doğruya doğru
:
-
gerçek neyse aynen belirtilmelidir.
-
ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını
:
-
bir girişimden iyi sonuç almak isteyen, o işin temelini sağlam ku ...
-
eken biçer, konan göçer
:
-
her davranış doğal sonucuna varır; emek verip ekin eken ürün alır ...
-
ekmeden biçilmez
:
-
emek vermeden beklenen bir sonuca erişilmez.
-
ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver
:
-
verilecek ücret ne kadar çok olursa olsun, her iş uzmanına yaptır ...
-
ekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olur
:
-
verimin bol olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır.
-
ekmeğini ekmekçiye ver, yarısını yerse helal olsun
:
-
verilecek ücret ne kadar çok olursa olsun, her iş uzmanına yaptır ...
-
ekmek aslanın ağzında
:
-
geçim sağlayacak bir iş bulmak ve para kazanmak kolay değildir.
-
ekmek istemez su istemez
:
-
hiçbir masrafı yoktur.
-
ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır
:
-
insanların kazançlarına, rızıklarına engel olanlara bir gün aynı ...
-
ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil
:
-
iyi nitelikli işler kullanılan araç elverişsiz de olsa kolaylıkla ...
-
ekşi yemedim ki karnım ağrısın
:
-
suç işlemedim ki korkayım.
-
ekşi yüzlünün balı acı olur
:
-
istemeden iyilik yapan kişi karşısındakini de hoşnut edemez.
-
el ağzına bakan, karısını tez boşar
:
-
kişi, özel hayatı ile ilgili ciddi konularda başkasının düşüncesi ...
-
el beğenmezse yer beğensin
:
-
çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi ol ...
-
el el ile, değirmen yel ile
:
-
insanlar bir araya gelmeden yaşayamazlar, birbirlerine yardım etm ...
-
-
el el üstünde olur, ev ev üstünde olmaz
:
-
her şey birbirinin üstüne konulamaz, birbiriyle birleştirilemez.
-
el elden kalmaz, dil dilden kalmaz
:
-
bir kişi başkasına vurursa o da ona vurur, başkasına kötü söz söy ...
-
el elden üstündür (ta arşa kadar)
:
-
bir kimse, kendisinden üstün bir başkasının da olabileceğini bilm ...
-
el eli yıkar, iki el yüzü
:
-
bir kişi başka bir kişiye yardım ederse o da bu iyiliğin altında ...
-
el elin aynasıdır
:
-
kişi kendi özelliklerini zaman zaman yabancıdan öğrenir.
-
el elin eşeğini türkü çağırarak arar
:
-
insanın kendi sıkıntı ve sorunlarına başkaları gereken önemi verm ...
-
el elin eşeğini yırlaya yırlaya, kendi eşeğini terleye terleye arar
:
-
insanın kendi sıkıntı ve sorunlarına başkaları gereken önemi verm ...
-
el elin nesine, gülerek gider yasına
:
-
bir kimsenin acısı, başkalarının umurunda değildir.
-
el eliyle yılan tut, onu da yalan tut
:
-
kişi kendi işini kendisi yapmalıdır.
-
el eliyle yılan tutan, yarısını yalan tutar
:
-
kişi kendi işini kendisi yapmalıdır.
-
el eliyle yılan tutulur
:
-
kişi kendi işini kendisi yapmalıdır.
-
el ermez, güç yetmez
:
-
bir iş karşısındaki güçsüzlüğü anlatmak için kullanılan bir söz.
-
el için ağlayan gözden olur
:
-
başkası için yapılacak fedakârlığın bir sınırı vardır.
-
el için kuyu kazan, evvela kendisi düşer
:
-
başkasına tuzak hazırlayan kimse, bu tuzağa ondan önce kendisi dü ...
-
el için yanma nâra, yak çubuğunu bak keyfine
:
-
başkalarının derdini kendine sorun yapıp da kendi rahatını ve düz ...
-
el ile gelen düğün bayram
:
-
herkese birden gelen sıkıntı ve felakete katlanmak, yalnızca bir ...
-
el kazanı ile aş kaynamaz
:
-
önemli bir iş, başkalarının yardımıyla başarılamaz, iş her an yar ...
-
el mi yaman bey mi yaman? el yaman!
:
-
baştaki ne kadar güçlü görünürse görünsün, asıl güç halktadır.
-
el öpmekle ağız aşınmaz
:
-
çok önemli bir iş için bir kimseye ricada bulunmak hatta yalvarma ...
-
el sikiyle gerdeğe girilmez
:
-
başkasının olanaklarına güvenip gelecek için girişimler tasarlanm ...
-
el terazi, göz mizan
:
-
elle tartıp ağırlığı, gözle bakıp hacmi tahmin edebiliriz.
-
el üstünde gömlek eskimez
:
-
eğreti olarak alınan şey, dikkatle korunur; bir süre sonra olduğu ...
-
el vergisi, gönül sevgisi
:
-
bize bir şey verene, armağan edene karşı gönlümüzde sevgi uyanır.
-
el yarası onulur, dil yarası onulmaz
:
-
silahla açılan el yarası çabukça iyi olur ama kötü sözle açılan g ...