eng

Atasözleri Sözlüğü (6)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
6. Sayfa
baş ol da istersen soğan başı ol :
küçük bir işte de olsa başta olmak önemlidir.
baş olan boş olmaz :
1) bir yerde baş olan kimse taşıdığı değer dolayısıyla o yere gel ...
baş sağlığı, dünya varlığı :
en büyük zenginlik, beden sağlığıdır.
baş sallamakla kavuk eskimez :
bir kimsenin suyuna gitmekten, söylediklerine 'evet, peki' demekt ...
baş yastığı baş derdini bilmez :
insanın derdi içindedir, en yakını bile onu anlamaz.
başa gelen çekilir :
çaresiz durumlara düşüldüğünde insan kendini üzüntüye kaptırmayıp ...
başa gelmeyince bilinmez :
başına bir felaket gelmeyen, başkasına gelen felaketin ne denli a ...
başa yazılan gelir :
kişi, kaderi ne ise onu görür.
başın başı var, başın da başı var :
toplum içinde hiç kimse başına buyruk değildir, başta bulunan her ...
başın sağlığı, dünyanın varlığı :
dünyanın en büyük zenginliği, beden sağlığından başka bir şey değ ...
başına gelen başmakçıdır :
başından bir iş geçmiş olan kimse o işte deneyimli olur, uğradığı ...
başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğu eksik etmez (etmesin) :
işbaşına tecrübesiz yönetici getirenler, onun yaratacağı sıkıntı ...
battı balık yan gider :
işler kötü gittiğine göre artık istenildiği gibi davranılabilir.
baykuşun kısmeti ayağına gelir :
Tanrı hiçbir canlıyı aç bırakmaz, kımıldamadan duran baykuşun rız ...
bayramda borç ödeyene ramazan ağır (kısa) gelir :
vadesi yaklaşan bir borcu ödemek zorunda olan kimseye günler çok ...
baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla :
bir kişi, kendine denk ve uygun olan kişiyle arkadaş olmalıdır.
bazı dingil döner bazı teker :
karşılıklı ilişkilerde her iki tarafa da zaman zaman söz söyleme ...
bedava sirke baldan tatlıdır :
masrafsız ve emeksiz elde edilen şeyler insana hoş gelir.
bekâr gözü, kör gözü :
bekâr erkek, evlenme istek ve heyecanı içinde olduğundan alacağı ...
bekâra karı boşaması kolaydır :
bilgi ve deneyimi olmayan bir kimsenin işi hafife alması, önemsem ...
bekârın parasını it yer, yakasını bit :
bekâr kimse parasını gereksiz harcar, yaşayışı ise düzensizdir.
bekârlık maskaralık :
bekâr kimse bakımsızdır, derbeder bir yaşayışı vardır ve herkesin ...
bekârlık sultanlık(tır) :
evlenmeden tek başına yaşamak daha iyidir.
benim oğlum bina okur, döner döner yine okur :
çok çalışmasına karşın belli bir düzeyden öteye gidemiyor.
benzeye benzeye yaz, benzeye benzeye kış olur :
günler birbirinden çok farklı olmadığı hâlde hava yavaş yavaş ısı ...
berber berbere benzer ama başın Allah'a emanet :
kendisini uzman olarak gösteren her kişiye güvenilmemelidir, malı ...
berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi :
çalışan kişinin kötü özellikleriyle müşterilerine rahatsızlık ver ...
besle kargayı, oysun gözünü :
elinde büyüttüğün kişi gün gelip sana nankörlük edebilir.
besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı :
elinde büyüttüğün kişi gün gelip sana nankörlük edebilir.
beslemeyi eslemeden alma :
sürekli bir hizmet için evine kabul edeceğin kimseyi iyice sorup ...
beş para etmez :
hiçbir değeri yok, işe yaramaz.
beş parmağın hangisini kessen acımaz? :
insan evlatlarını birbirinden ayırt etmez, hangisine zarar gelse ...
beş parmak (parmağın) bir (biri) olmaz :
belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi ...
beş tavuğa bir horoz yeter :
birçok kadını yönetmek veya korumak için bir erkek yeter.
beterin beteri var :
çok kötü bir duruma düşen kimse, bundan daha kötü durumların da b ...
bey ardından çomak çalan çok olur :
güçlü bir kişi ile yüz yüze bulunduklarında ağızlarını açamayanla ...
bey aşı borç, düğün aşı ödünç :
beyin sofrasında ağırlanan kimsenin karşılık olarak beye ziyafet ...
bey mi yaman, el mi yaman :
baştaki ne kadar güçlü görünürse görünsün, asıl güç halktadır.
beyazın (akın) adı (var), esmerin (karanın) tadı (var) :
beyaz tenli olanlar güzel sayılsa da gerçek güzellik ve şirinlik ...
beyde bulunmayan elde neler var :
beylerde olmayan öyle şeyler vardır ki halkta bulunur.
beyler buyruğu yoksula kan ağlatır :
yöneticiler, uygulanması güç buyruklar vererek halkı sıkıntıya so ...
beylik çeşmeden su içme :
resmî işlerde dikkatli olmak gerekir.
beylik fırın has çıkarır :
devlet görevlisi olmak insana birçok kazanç sağlar.
bez alırsan Mısır'dan (Musul'dan), kız alırsan asilden :
ne alacaksanız cinsini, aslını biliniz, güvenerek alınız.
bezirgân züğürtleyince geçmiş defterleri yoklar :
1) tüccar züğürtleyince, belki bir kimsede alacağım kalmıştır diy ...
bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyu :
bir şeyin, bir kimsenin değeri, kendisinde aranılan özel nitelikl ...
bıçak kınını kesmez :
kötüler yararlandıkları kimselere kötülük etmekten çekinirler.
bıçak yarası geçer (onulur), dil yarası geçmez (onulmaz) :
hakaret, ağır söz vb. gönül kırıcı davranışların hiçbir zaman unu ...
bıldır yediği hurmalar, bu yıl götünü tırmalar :
aradan bir yıl geçmiş, davranışının karşılığını şimdi görüyor, ya ...
bıldırcının beyliği arpa biçimine kadardır :
her kazancın bir sonu vardır.
bilmemek ayıp değil, öğrenmemek (sormamak) ayıp :
insanın her şeyi bilmemesi kusur değildir ama bilmediği bir işi s ...
bin bilsen de bir bilene danış :
bir insan bir şeyi ne kadar iyi bilirse bilsin, gene de onu kendi ...
bin dost az, bir düşman çok :
dostun ne denli çok olursa olsun onlardan zarar gelmez ama bir te ...
bin işçi, bir başçı :
her işe, baş olacak bir kimse gerekir.
bin nasihatten bir musibet yeğdir :
yaşanan olaylar, öğütlerden çok daha etkilidir.
bin ölçüp bir biçmeli :
yapılacak bir işin bütün yönleri önceden çok iyi düşünülmeli, son ...
bin tasa bir borç ödemez :
borçlu ne denli üzülürse üzülsün borç sıkıntısından kurtulamaz.
binicinin sağı solu olmaz :
1) uzman kişi, hangi yöntemi uygularsa uygulasın başarılı olur; 2 ...
bir (sağ) elinin verdiğini öbür (sol) elin duymasın (görmesin) :
birine yaptığın iyiliği gizli tut.
bir abam (postum) var atarım, nerede olsam yatarım :
tek başına yaşayan bir kimse, sorumluluğunda başkaları olmadığı i ...
bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır :
iyilik küçük de olsa unutulmaz.
bir adama kırk gün (deli dersen deli, akıllı dersen akıllı olur) ne dersen o olur :
sürekli telkinlerle bir kişinin bilinç altına birtakım inançlar, ...
bir ağaçta gül de biter, diken de :
bir aileden iyi adam da çıkar, kötü adam da.
bir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk da :
bir aileden iyi adam da çıkar, kötü adam da.
bir ağızdan çıkıp (çıkan) bin dile (ağza) yayılır :
ortaya atılan bir söz çok çabuk yayılır.
bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz :
bir başa bir göz ne kadar gerekli ise bir anneye bir kız da o den ...
bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın olsun :
altın harcanıp gider, toprak ise sürekli ürün veren, para getiren ...
bir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemez :
çok çocuğu olan baba, her çocuk babasına bakılmasını ötekinden be ...
bir baş soğan bir kazanı kokutur :
kötü bir kişi, kötü bir davranış, kötü bir söz büyük bir topluluğ ...
bir başa bir göz yeter :
azla yetinmek gerekir.
bir buldu iki ister, akça buldu çıkın ister :
hırslı insanlar, hiçbir zaman ellerindekiyle yetinmez, daima daha ...
bir çiçekle bahar (yaz) olmaz :
1) küçük, güzel bir belirti ile doyurucu sonuca ulaşılmaz; 2) çap ...
bir çöplükte iki horoz ötmez :
bir yerde iki kişi baş olmaz.
bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramazmış :
bir insan bazen akla ve mantığa sığmayan bir iş yapar; yapılan iş ...
bir dirhem et bin ayıp örter :
biraz kilo almak pek çok kusuru örter.
bir dokun bin ah işit (dinle) (kâseifağfurdan) :
insanları konuşturmak için biraz dertlerini deşmek yeter.
bir dönüm güzlük on dönüm yazlığa bedeldir :
sonbaharda ekilen bir dönümlük yerden, yazın ekilen on dönümlük y ...
bir el bir eli yıkar, iki el bir yüzü yıkar :
bazı durumlarda yardımcısız iş yapılamayacağını anlatan bir söz.
bir elin nesi var, iki elin sesi var :
başarıya ulaşmak için birlik olmak gerek.
bir elin sesi çıkmaz :
1) bir davanın bir kişi tarafından savunulması etkili ve yeterli ...
bir ev (gemi) donanır, bir kız (çıplak) donanmaz :
bir kızı donatmak, bir ev düzmekten daha güç, daha masraflıdır.
bir evde iki kız, biri çuvaldız biri biz :
bir evde iki kız olursa her biri bir taraftan aileyi sıkıştırıp g ...
bir felaket bin nasihatten yeğdir :
yaşanan olaylar, öğütlerden çok daha etkilidir.
bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı (hakkı) vardır :
iyilik küçük de olsa unutulmaz.
bir fit bin büyü yerini tutar (yerine geçer) :
bir kimseyi başkasına karşı kışkırtmak için ara bozacak bir söz, ...
bir görüş bir kör biliş :
bir kez görmekle bir şey iyice anlaşılmaz, öğrenilmez.
bir göz ağlarken öbür göz gülmez :
keder veya sıkıntı varken dostlar, akrabalar eğlenmemelidir.
bir günlük beylik beyliktir :
hoşa giden bir durum, kısa da sürse çekici ve güzeldir.
bir inat, bir murat :
inatçı kişi, her inadında istediği bir şeyi elde eder.
bir kararda bir Allah :
gücü, büyüklüğü eksilmeyip aynı kalan yalnızca Tanrı?dır.
bir karıyla bir koca, dırdır eder her gece :
sıkıntı veya yalnızlık yüzünden iki dost bile birbiriyle dalaşır, ...
bir kızı bin kişi ister, bir kişi alır :
bir şeyi herkes ister ancak onu bir kişi elde edebilir.
bir kimsenin adı çıkacağına canı çıksın :
insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı on ...
bir koltuğa iki karpuz sığmaz :
aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır.
bir korkak bir orduyu bozar :
bir toplumda korkak kişi, kaygılı, heyecanlı sözleriyle kargaşa ç ...
bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır (dokunur) :
bir kötünün, yalnızca yakın çevresine değil daha geniş çevrelere ...
bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır :
herhangi bir olayı, bir işi, bir ödevi küçümsememek, önemle ele a ...
bir mum al da derdine yan :
başkalarıyla uğraşacağına kendi durumunu düşün.
bir selam bin hatır yapar :
selam bir ilgi ve sevgi belirtisidir, gönül kazanmakta büyük önem ...
bir sıçrarsın, iki sıçrarsın, sonunda yakalanırsın çekirge :
birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapa ...