eng

TDK Felsefe Terimleri Sözlüğü (2)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
2. Sayfa
belirlenmezcilik :
(Lat. in-de-terminare = sınırlanmama, belirlenmeme) : 1. (Genel o ...
belirsiz :
1. Sonu nereye varacağı bilinmeyen, böylece sonlu mu sonsuz mu ol ...
belirtik :
Açılmış, ortaya serilmiş açık, belli açıkça dile getirilmiş, bild ...
belit :
1. Başka bir önermeye geri götürülemeyen ve tanıtlanamayan, böyle ...
belitsel dizge :
Tümdengelimli dizgelerde, bütün dizgenin temelinde bulunan ve büt ...
belkili :
1. Çözümü belli olmayan. 2. Doğru olma olanağı olmakla birlikte k ...
belkili yargı :
Mantıksal olanağı bildiren yargı. (Formülü : S P olabilir.) Kant' ...
Bellek :
1. İzlenimleri, algıları vb. saklama ve yeniden bilinçte canlandı ...
Ben :
1. Bilinçli bireyin kendini başkalarından ayırmasını dile getiren ...
bencillik :
1. (Genel anlamı): Ben düşkünlüğü kendine düşkünlük, başkalarını ...
beniçincilik :
1. Ben'i karar ve eylemlerin özeğine yerleştirme. 2. Kendi dünyas ...
benzerlik :
1. Birbirinden ayrı olan şeylerin birçok belirtilerde uyuşması du ...
benzeşen :
(Yun. analogos = logosa uygun olan, karşılık olan) : 1. (Aristote ...
benzeşim :
1. (Eukleides'te) İki ya da daha çok çift terimleri ikişer ikişer ...
benzeşim yoluyle çıkarım :
İki şeyin belli noktalardaki benzerlik ya da uyuşmalarından, başk ...
betimleme :
Somut gerçekliği içinde bir nesnenin, kendine özgü belirtilerini ...
biçim :
Özdek ve -> içeriğin karşıtı. "Ne" olana karşıt olarak "nasıl" ol ...
biçimbilim :
(Yun. morphe = biçim logos = bilim) : Varlıkların, özellikle canl ...
biçimcilik :
Özü, içeriği yeterince önemsemeden salt biçim üzerinde duran, biç ...
biçimsel :
Biçime ilişkin.
biçimsel mantık :
Bakınız: mantık
bilgelik :
1. Geniş anlamıyle bilgi demektir. Bu bağlamda: Bilmenin ereği, b ...
bilgi :
I. (Genellikle) 1. Bilme edimi. 2-Bilinen şey bilme edimi sonunda ...
bilgi kuramı :
1. (Geniş Anlamda) Bilgi olayını betimleyerek, çözümIeyerek açıkl ...
bilgi nedeni :
Bir bilginin kendisine dayandığı, üzerinde temellendiği şey bir ş ...
bilgi öğretisi :
Mantığı, -> bilgi kuramını, bilgi eleştirisini, bilgi üzerine top ...
bilgi ruhbilimi :
Hem geniş anlamında -> bilgi öğretisinin, hem de ruhbilimin bir d ...
bilgi sorunu :
1. (Geniş anlamda) Bilmenin (bilginin) özü, oluşu ve olanağına il ...
bilgi teorisi :
Bakınız: bilgi kuramı
bilgi toplumbilimi :
Bilginin ve bilimin, toplumbilimsel koşullarını inceleyen toplumb ...
Bilim :
1. Bilimler topluluğu ve bilimsel bilgilerin tümü. 2. Tek tek bil ...
bilimcilik :
1. Bilime dayalı dünya görüşü. 2. Bilimsel düşüncenin tek yanlı o ...
Bilinç :
(Yun. syn-eidesis = birlikte bilme) : 1. İnsanın kendisi, yaşantı ...
bilinemezcilik :
(Yun. a-gnoein = bilmemek a gnostos = bilinemez] 1. (Geniş anlamd ...
bilisizlik :
Bilmeme, tanımama. 1. Duyu organlarında bir bozukluk olmamasına k ...
bilişi :
(Bilişim öğretisi ve güdümbilimde) Bilgisayara verilen ve ondan a ...
bilme :
1. (Geniş anlamda) Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma. 2. Sor ...
bilmeme bilgisi :
(Lat. docta ignorantia = bilgince bilgisizlik) 1. Sokrates'in "Bi ...
bireşim :
1. Bir çokluğu birlik içinde toplama, birleştirme: a. Çeşitli öğe ...
bireşimsel yargı :
(Kant'ta) Yüklem kavramının konu kavramının dışında bulunduğu yar ...
bireşimsel yöntem :
Belli önermelerden kalkıp bunların zorunlu sonucu olarak başka ön ...
Birey :
(Lat. indiviuum, = bölünmeyen
birey üstü :
1. Tek bireyi aşan. 2. Genellikle bireylerin çevresini aşan, bire ...
bireyci :
1. Bireyin haklarını savunan. 2. Bireycilik'ten yana olan. bk. bi ...
bireycilik :
1. (Genel olarak) a. Bütüne, genele değil de, bireye, tek olana ü ...
bireyleşme :
1. Türsel bir örneğin bir bireyde gerçekleşmesi. (Ör. Mehmet'te i ...
bireysel :
Bireye ilişkin, bireye bağlı olan.
bireysel ahlak felsefesi :
Bireyin gelişmesini göz önünde bulunduran, kişiliği, sorumluluğu ...
bireyselleştirme :
1. Bireysel duruma getirme eylemi. 2. Ancak ortaklaşa ve genel ol ...
bireyselleştirmek :
Bir şeyi ayrı olarak, bireysel olarak göz önüne almak.
bireysellik :
1. Birey olma olgusu. 2. Bir bireyin biricik ve kendine özgü oluş ...
Birlik :
(Lat. unitas
bitiştirici yargı :
Bir öznesi ve bir çok yüklemi olan yargı. Evetleyici biçimi: S P1 ...
biyolojizm :
Bakınız: dirimbilimcilik
boşsözcülük :
(Lat. verbum = söz, sözlük) : Laf kalabalığı. Sözcüklerle oynama. ...
Bölme :
(Mantıkta) Cins kavramlarını tür, alttür vb. kavramlarına ayırma ...
bulgulama :
(Lat. ars inveniendi = bulma sanatı)(Yun. heuriskein = bulmak) : ...
bulgusal :
(Yun. heuriskein = bulmak) : Araştırmaya, araştırma yapmaya ilişk ...
bulgusal varsayım :
Olayların ve bilgilerin bulunmasına götüren, olayların ve yeni bi ...
bulgusal yöntem :
Öğretilmek istenen şeyi öğrencilerin kendilerinin bulmasını sağla ...
buridan`ın eşeği :
Skolastiklerden Johannes Buridan'ın olduğu sanılan, ancak onun ya ...
Buyruk :
(Kant'ta) -> (Kişisel) ilkelerin (maxim) karşısına konulan nesnel ...
büyük önerme :
(Klasik mantıkta) Tasımın öncüllerinden büyük olanı büyük terimi ...
büyük terim :
Tasımda: Kapsamı daha geniş olan, sonuç önermesinin yüklemi görev ...
canlı özdekçilik :
(Yun. hyle = özdek zoe = yaşam) : Evrenin temeli olarak düşünülen ...
canlıcılık :
(Lat. animismus-anima = ruh) : 1. Olup bitenin ruhlar alanının gi ...
Cins :
(Mantıkta) Yakın türlerin içinde toplandıkları birlik. // Kendi i ...
cisim :
1. Bilinçten bağımsız olarak uzayda yer kaplayan nesne. 2. (Fizik ...
cogito ergo sum :
bk. düşünüyorum öyleyse varım
coincidentia oppositorum :
Bakınız: örtüşme
conditio sine qua non :
Bakınız: zorunlu koşul
contradictio in adiecto :
Bakınız: nitelemede çelişki
coşku :
(Yun. en-theos = Tanrı'yla dolu olma) : 1. Bir düşünceyle, doğruy ...
çağrışım :
Ruhsal olayların istencin aracılığı olmadan, kimi kez de istencin ...
çağrışım ruhbilimi :
Çağrışım ve çağrışım yasalarını bütün ruhbilimin temeli yapmaya v ...
çatışkı :
Yasaların ya da önermelerin kendi aralarında çelişikliği. (Kant't ...
çelişik :
Aralarında çelişme bulunan (önermeler, yargılar, kavramlar, terim ...
çelişiklik ilkesi :
İki -> çelişik önermenin aynı zamanda doğru olamadığı gibi, aynı ...
çelişme :
İki kavramın ya da yargının birbirini dışarda bırakan -> karşıolu ...
çelişmezlik ilkesi :
1. (Varlıkbilimde) "Aynı şeyin aynı bağlantılar içinde aynı durum ...
çevre :
Yaşamın gelişmesinde etki yapan doğal, toplumsal, kültürel dış ko ...
çevre öğretisi :
Çevrenin insanlar üzerindeki önemi üzerine 19. yüzyılda Fransız f ...
çıkarım :
Verilmiş bir ya da daha çok önermeden sonuç çıkarma edimi. Doğrul ...
çıkmaz :
(Yun. Aporia: a = sız, poros = yol, köprü, çıkış) : Bir sorunda ç ...
çilecilik :
(Yun. askeinden) : 1. (Genel olarak) Töresel, dinsel ereklerle, d ...
Çirkin :
1. Estetikte güzelin karşıtı olan kavram : Hoşa gitmeme izlenimi ...
Çoğul :
Birden çok birimlerden kurulu olan (sözcükler, terimler, önermele ...
çokanlamlı :
Bakınız: eş sesli
çokçuluk :
Gerçekliğin açıklanmasında birden çok ilkenin temelde bulunduğunu ...
çoktanrıcılık :
Din ve felsefede birden çok Tanrı'nın varlığına inanma bu inanç ü ...
çözümleme :
(Yun. analysis bireşim
çözümsel yargı :
Bir kavramın salt çözümlenmesiyle varılan yargı. Yüklemi konusunu ...
çözümsel yöntem :
1. Bir birlikteki bağlamı iyice anlayabilmek için o birliği bölüm ...
daimon :
1. Yunanca'da kişileştirilmiş belli bir tanrıdan (theos) ayrı ola ...
daimonion :
Bakınız: uyarı ses
darvincilik :
Charles Darwin'in geliştirdiği, insan da içinde olmak üzere bütün ...
Davranış :
Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.
dayanak :
Altta bulunan temel. Niteliklerin taşıyıcısı kendisine bir şey yü ...
dayantı :
1. Altta bulunan temel dayanak. 2. Lat. substantia ile eşanlamlı: ...
dedüktif :
Bakınız: tümdengelimli