eng

TDK Felsefe Terimleri Sözlüğü (6)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
6. Sayfa
ilineksel :
1. Değişen, rastlantısal olan, ilinekle ilgili olan, özle ilgili ...
ilke :
Başlangıç ilk olan kendisinden başka bir şeyin çıktığı temel, kök ...
İlkel :
(Lat. primitivus
ilkörnek :
Her şeyin ona göre yapıldığı düşünülen temel ilke. Mundus archety ...
imbilim :
(Yun. sema, semeion = im) İmler bilimi. 1. Bildirişme amacıyla ku ...
imge :
Bir nesneyi doğrudan doğruya yeniden tanıtmaya yarayacak bir biçi ...
imgelem :
1. Bir nesneyi, o nesne (karşımızda) olmaksızın tasarımlama yetis ...
immoral :
Bakınız: ahlaksız 2. töretanımaz
immoralizm :
Bakınız: töretanımazlık
impératif :
Bakınız: buyruk
inan :
1. (Özellikle dinsel anlamda) Bir bağlanmadan doğan güven Tanrı'y ...
inanç :
Bir şeyi güvenle doğru sayma tutumu. Bu anlamda: 1. Yeterince ger ...
indeterminizm :
Bakınız: belirlenmezcilik
İndirgeme :
Geri götürme. 1. (Mantıkta) İkinci, üçüncü ya da dördüncü tasım f ...
individualizm :
Bakınız: bireycilik
insan :
(Genel olarak) Usu olan canlı varlık. Bir yandan canlı varlıklar, ...
insanbiçimcilik :
(Yun. anthropos = insan, morphe = biçim) : İnsanın niteliklerinin ...
insanbilim :
1. (Yun. anthropos = insan, logos = bilim) : I. Canlı varlık olar ...
insancılık :
(Lat. humonus = insanca, insana özgü, insana ilişkin): İnsanlığa, ...
insaniçincilik :
İnsanı dünyanın ve dünyadaki olayların özeği yapan ve her şeyi in ...
insanlık :
I. 1. Tüm insanları içine alan bütün. 2. İnsanı insan yapan, insa ...
instrumentalizm :
Bakınız: araççılık
intellekt :
Bakınız: anlık
intellektualizm :
Bakınız: anlıkçılık
intelligentia :
1. bk. Anlak. 2. Bir ulusun tinsel yönetici tabakası. 3. Orta çağ ...
intuisyon :
Bakınız: görü 2. sezgi
intuisyonizm :
Bakınız: sezgicilik
irade :
Bakınız: istenç
ironi :
Bakınız: alaysılama
irrasyonalizm :
Bakınız: usdışıcılık
irrasyonel :
Bakınız: usdışı
iskoçya okulu :
Felsefesini -> ortak duyunun verilerine dayandıran, insan sağduyu ...
istenç :
(Lat. voluntas
istenççilik :
(Lat. voluntas = irade) : Usa ve bilmeye değil de istence üstünlü ...
itki :
(Lat. impulsio
İyi :
1. (Geniş anlamında) a. İşe yarar, ereğine, özüne uygun, doğru ya ...
iyimserlik :
1. (Genellikle) Her şeyi en iyi yanından gören, her durumda iyi b ...
izlenim :
Dolaysız olarak alınan bilinç içeriği duyu organlarının bir uyarı ...
izlenimcilik :
1. (Felsefede) Yalnızca duyu izlenimlerini ve duyumları gerçek ol ...
kabala :
(İbr. Kabbalah - alınmış şeyler gelenek) Yahudilerin yazılı olara ...
kalıcılık :
Tözün kendi bağımsızlığı içinde var olma biçimi tözün varoluşunu ...
Kanıt :
(Lat. argumentum, arguere = göstermek, tanıtlamak, açıklamak) Tan ...
kanon :
Belli bir alanda geçerli olan kural ve ilkelerin toplamı.
kanonik :
Epikuros'un mantığa verdiği ad.
kantçılık :
Kant'ın felsefesini çıkış noktası olarak alan düşünce doğrultular ...
kaos :
(Yun. khaos = uçurum, dipsiz uçurum) Evrenin, düzene girmeden önc ...
kapsam :
(Mantıkta) Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiğ ...
karakter :
(Yun. kharakter = oyulmuş, çizilmiş, kalıpla basılmış
Karar :
1. Aralarında bir seçme yapma zorunluluğu olan olanaklardan birin ...
karşı olum :
I. (Mantıkta) 1. Birbirinin karşısında bulunan, birbirini karşılı ...
karşılıklı :
1. Eşitlik gibi her iki yönde geçerli olan (bağlantı). (Ör. a b y ...
karşılıklıoluş :
(Lat. reciprocus = aynı yoldan dönen) : 1. Karşılıklı olma durumu ...
karşıolumların örtüşmesi :
Bakınız: örtüşme
Karşıt :
1. Birbirlerinin biçimsel (çelişik) olarak değil, içerikçe karşıs ...
karşıtlık :
1. Karşıtlar arasındaki 2. karşıolum.
karşıtlık kuralı :
İki karşıt önermenin aynı zamanda doğru olamıyacağını, ama aynı z ...
kategori :
(Yun. kategoria = öznitelik yüklem bir nesneye yüklenen nitelik) ...
kategorik :
Bakınız: koşulsuz
kategorik imperatif :
Bakınız: koşulsuz buyruk
katharsis :
Bakınız: arınma
kavram :
1. Nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kaplayan ve bir ...
kavramcılık :
Ortaçağın son dönemindeki ->adçılık çığırı. Tümellerin kendi başı ...
kavranılamazlık :
Doğrunun ölçüsü olmadığını ileri süren kuşkucu görüşün sonucu ola ...
kavrayış :
1. Bir algı içeriğinin doğrudan doğruya kavranması. 2. (Kant'ta) ...
kayra :
Tanrı'nın insana iyilik getirici, kurtarıcı ilişkisi için kullanı ...
kendiliğinden var olan :
Skolastikte Tanrı'nın tanımlayıcı adlarından biri.
kendiliğindenlik :
(Lat. spontaneus - kendiliğinden) : 1. Dıştan bir belirlenme ile ...
kendinde :
Kendi öz varlığınca başka bir şeyle ilgisi, ilişkisi olmadan.
kendinde şey :
Bilen özneden, bilinçten bağımsız olarak kendi başına var olan, d ...
kesikli :
Sürekliliğin eksik, bağlantıların kopuk, aralıklı olma niteliği. ...
kesinlik :
Bir bilginin, bir kanının kuşkuya düşmeden onaylanması durumu. Bu ...
kılgılı :
(Yun. praktikos kuramsal. 2. Eylemde denenen, eylemde yaşanan. 3. ...
kılgılı us :
(Kant'ta) Ahlak eylemini belirleyen us olması gerekeni bilme ve b ...
kısır döngü :
Ancak A ile tanıtlanabilen ya da tanımlanabilen B ile yeniden A y ...
kibernetik :
Bakınız: güdümbilim
kip :
(Lat. modus = ölçü, kural) : (Klasik mantıkta) Tasımın çıkarım ku ...
kiplik :
(Lat. modus = kip) : Varlığın ya da olayların varoluş biçimi, tar ...
Kişi :
(Lat. Persona = tiyatroda oyuncunun oyunu gereği yüzüne taktığı m ...
kişilik :
1. Kişinin özünü kuran, kişiyi kişi yapan şey. 2. Bireyin tinsel ...
kişisel :
1. Kişiye ilişkin olan. 2. Tek kişiye özgü, bireye ilişkin olan.
kişiselcilik :
1. Kişiyi en yüksek evren ilkesi olarak gören fizikötesi öğreti. ...
kiyetizm :
Bakınız: dingincilik
komünizm :
(Lat. communis = ortak): 1. Bütün insanların eşitliği ve eşit hak ...
konfüçyüsçülük :
Çin bilgesi Konfüçyüz ye okulunun felsefe ve ahlak öğretisi.
konut :
1. Kuramsal olarak kanıtlanamayan, ama düşünce gidişinde varsayım ...
kosmogoni :
Bakınız: evrendoğum
kosmoloji :
Bakınız: evrenbilim
kosmos :
Bakınız: evren
koşul :
1. Bir başka şeyin kendisine bağlı olduğu, bir başka şeyi olanakl ...
koşullu buyruk :
(Kant'ta) Bir koşula bağlı olan bir başka şeye erişmek için yapıl ...
koşullu yargı :
Bir koşulla sonucu arasındaki bağlantıyı dile getiren yargı. // F ...
koşulsuz :
Hiç bir koşula bağlı olmayan kesin olarak geçerli olan.
koşulsuz buyruk :
Hiç bir koşula bağlı olmayan, salt olan bir eylemi başka herhangi ...
koşulsuz yargı :
Bir yüklemin özneyle bağlantısını kesin olarak evetleyen ya da de ...
koşutluk :
(Yun. parallelos = birbiri yanında bulunan, giden) : (Genellikle) ...
köktencilik :
I. 1. Ele aldığı konunun son nedenlerine, köklerine dek inen düşü ...
köle ahlakı :
Nietzsche'nin, acıma, alçak gönüllülük, sabır, korku, büyük olan ...
Kötü :
İyinin karşıtı olan. 1. Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın ...
kötümserlik :
(Lat. pessimus = en kötü) : 1. (Genellikle) Her şeyi en kötü yanı ...
kural :
(Lat. régula = kendisiyle doğru çizgi izlenebilen