eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (24)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (24. Sayfa)
önceden müziklendirme
:
Bir filmin çevrilmesine geçmeden önce, daha sonra bu filme eşlene
...
önceden seslendirme
:
1. Ses kuşağının çevirimden önce saptanması, bu kuşaktaki sesleri
...
önceden sözlendirme
:
Bir görünçlükteki konuşmaların, bu görünçlüğün görüntülerinden ön
...
önceleme filmi
:
Bilimin günümüzdeki verilerine dayanarak insanların ilerideki yıl
...
öncelik (oynatımı) sineması
:
Öncelik oynatımına ayrılmış sinema.
öncelik hakkı
:
Öncelik oynatımını sağlayan hak.
öncelik oynatımı
:
Önemli bir filmin, birinci sınıf bir ya da birkaç sinemada ilk ol
...
öncü
:
1. (Dar anlamda) 1920 yıllarına doğru Fransa'da beliren, kısa zam
...
öncü film
:
Öncü akımının ürünü olan film deneysel film.
öncü sineması
:
Öncü film gerçekleştirmekle uğraşan sinema kolu. .
önden aydınlatma
:
Işık kaynağının, konunun önünde yer alması, konu üzerine önden ış
...
önden gösterim
:
1. Göstericinin saydamsız bir yüzeyin karşısında yer alıp, buraya
...
öndenetleme
:
Çevrilmesine henüz başlanmamış bir filmin oyunluğu üzerinde yapıl
...
öndenetlik
:
Yönetim odasında yönetmenin ya da resim seçicinin yayına vermek ü
...
öne kaydır!
:
Alıcı yönetmenine, alıcıyı öne kaydırması için verilen komut.
öne kaydırma
:
Alıcının öne doğru devindirilerek konuya yaklaşması durumu. Geriy
...
öne sarma
:
Kurgu, gösterim, okuma gibi çeşitli işlemler sırasında filmi, çeş
...
önoynatım
:
Öncelik oynatımı ile ilk oynatım arasında yer alan ya da öncelik
...
önoynatım eşlemi
:
Önoynatım ya da özel bir oynatım için seçilmiş, üstün nitelikli e
...
önoynatım sineması
:
Önoynatıma ayrılmış sinema.
önyükselteç
:
Asıl yükselteçten önce yer alıp, alçak düzeydeki imleri bu yüksel
...
öptük biçme
:
Bakınız: biçme
örnek eşlem
:
Yapımcı ile yönetmenin onayladığı, genellikle daha sonraki eşleml
...
örtme
:
Ek örtüsü koyma.
örtme mürekkebi
:
Filmin bazı yerlerini, özellikle ses yolundaki ek yerlerini örtme
...
örtü
:
1. Duyarkatın yalnız bir bölümünün etkilenmesini sağlamak, birtak
...
örtü kutusu
:
Güneşliği de olan, alıcının önüne yerleştirilen, çeşitli etkileri
...
örtücü
:
Alıcı ya da göstericide pencere önündeki resim, yerini kendinden
...
örtücü açıklığı
:
Değişir örtücülü alıcılarda, örtücünün ışık geçiren bölümünün açı
...
örtücü ayarı
:
Örtücü açıklığında yapılan düzenleme.
örtücü hızı
:
Örtücünün, alıcı hızıyla bağıntılı olan, pencere önünde dönüş hız
...
örtücüyle açılma
:
Değişir örtücü açıklığını kapalı durumdan gittikçe açık duruma ge
...
örtücüyle açılma-kararma
:
Değişir örtücüyle gerçekleştirilen açılma ve kararma.
örtücüyle kararma
:
Değişir örtücü açıklığını, açık durumdan gittikçe kapalı duruma g
...
örtülü bileştirme
:
Bir alıcıdan gelen görüntünün içine başka bir alıcıdan gelen devi
...
örtülü film
:
Renk seçimine dayanan Dunning işleminin, yalnız siyah -beyaz ayır
...
Öykü
:
1. Henüz oyunluk biçiminde işlenmemiş bir film konusuna verilen y
...
öyküleme
:
Öykülü filmlerde, filmin kişilerinden birinin ya da filmde hiç gö
...
öyküleyici
:
Öykülemeyi yapan kimse.
öykülü film
:
Gerçek yaşamdan alınma ya da oyunluk yazarının düşgücüyle yarattı
...
öykülü kısa film
:
Öykülü film özelliği taşımakla birlikte uzunluğu olağandan az ola
...
özdenetleme
:
1. Denetlemenin bulunmadığı bazı ülkelerde, sinema işleyiminin ke
...
özdeşleşme
:
Seyircinin kendini bir yıldızla, bir film kahramanıyla bir tutup,
...
özdevinimli
:
Sinema ve televizyon araç ve gereçlerinde, çalışmalarının büyük b
...
özdevinimli alıcı
:
Bazı düzenekleri kendiliğinden çalışan, bir kez ayarlandı mı çevi
...
özdevinimli düzenek
:
Bir aygıtın çeşitli parçalarının belirli koşullarda kendi kendine
...
özdevinimli geçme
:
Geçmenin, gösterimcinin eli değmeksizin kendiliğinden gerçekleşme
...
özdevinimli gürlük ayarı
:
1. Ses aygıtlarında, kaynaktan gelen sesin gürlüğü ne olursa olsu
...
özdevinimli ışık düzengeci
:
İçteki bir ışıkölçere bağlı olarak kendi kendine ayarlanabilen ış
...
özdevinimli kaydırma
:
Motorla çalışan değişir odaklı mercekle yapılan kaydırma.
özdevinimli odaklama
:
1. Bazı alıcılarda, mercek konuya yöneltildiğinde odaklamanın ken
...
özdevinimli takma
:
Filmin göstericiye kolaylıkla takılmasını sağlayan düzen.
özdevinimli yinelenim ayarı
:
İstenilen oluk üzerine uyuşum devrelerinin elle kabaca ayarlanmas
...
özel oynatım
:
Herhangi bir filmin belirli bir çağrılı topluluğuna gösterilmesi.
...
özel sinema
:
Kazanç amacı gütmeyen, sinema sanatının tanıtılması, yayılması iç
...
özenci alıcısı
:
Dar filmleri kullanan, ufak, hafif, kolayca çalıştırılabilen alıc
...
özenci filmi
:
1. Özencilerce çevrilmiş, dar filmlerden biri üzerine saptanmış f
...
özenci göstericisi
:
Dar filmlerin gösteriminde, özellikle evlerde kullanılan gösteric
...
özenci oyuncu
:
1. Meslekten olmayan, oyunculuk eğitiminden geçmemiş oyuncu. 2.Al
...
özenci sinemacı
:
Özenci sinemasıyla uğraşan kimse.
özenci sineması
:
Kazanç amacı gütmeyen, kişisel beğeni için film çevirmekle uğraşa
...
özet
:
1. Bir oyunluk çalışmasının ilk aşamasını oluşturan, filmin konus
...
özgün ad
:
Bir filmin, çevrildiği ülkede o ülkenin diliyle taşıdığı ad.
özgün evirim
:
Yabancı bir filmin başka bir dilde sözlendirilmemiş eşlemi çevril
...
özgün görüntü negatifi
:
Alıcıda kullanıldıktan sonra, asıl görüntü negatifini oluşturmak
...
özgün oyunluk
:
Herhangi bir metinden uyarlanmamış, doğrudan doğruya film için ha
...
özgün ses negatifi
:
Sesli alıcıda kullanıldıktan sonra film üzerinde negatif ses imi
...
özgün televizyon oyunu
:
Herhangi bir metinden uyarlanmamış, doğrudan doğruya televizyon i
...
özgün uzunluk
:
1. Bir filmin yönetmen ya da yapımcısı tarafından gerçekleştirild
...
Özgür Sinema
:
İngiltere'de 1956'ya doğru ortaya çıkan bir sinema akımı. Televiz
...
öznel anlatış
:
Alıcının, konuyu kişilerden birinin görüş noktasından, onun ağzın
...
öznel çekim
:
Öznel anlatışın kullanıldığı çekim çeşidi.
özyapım
:
Bir televizyon yapım merkezinin, kendi örgütü içinde, kendi olana
...
özyaşamöyküsel film
:
Bir yönetmenin, kendi yaşamından derlediği gereçlere dayanarak, k
...
PAL renk işlemi
:
NTSC renkli işleminin aksayan yönlerinin düzeltilmesiyle 1963'te
...
Panavision
:
Geniş görüntülüklü birkaç işlemin ortak adı. (Panavision'un Super
...
panayır sineması
:
Özellikle sinemanın ilk dönemlerinde, yerleşik sinemanın yaygınla
...
pankromatik
:
Duyarkatı pankromatik olan film.
pankromatik (boş) film
:
Duyarkatı pankromatik olan kullanılmamış film.
pankromatik duyarkat
:
İzgenin bütün görünür ışınımlarına duyarlığı olan duyarkat.
parabolik dalgalık
:
Parabolik yansıtıcının odağına yerleştirilmiş, aldığı erkeyi bu y
...
parabolik yansıtıcı
:
Televizyon dalgalarının daha iyi alınıp gönderilmesi için, yüksek
...
paralı televizyon
:
Tecimsei televizyonun kapalı yayınına dayanan, ancak abonelerin i
...
Parazit
:
Vericilerin ürettiği dalgaların dışında, elektrik yüklerinin hızl
...
Parıltı
:
Bir optik dizgede, görüntü yüzeyine düşen gereksiz ışık.
park sineması
:
Otomobil parkı biçiminde yapılmış açık hava sineması. (İzleyicile
...
parlak nokta
:
Bir resimde çok çiğ ışıkla aydınlatılmış ya da aşırı ışıklanmış b
...
parlak yüz
:
Bakınız: taban yüzü
parlaklık
:
1. Konudan yansıyıp merceğe giden ışığın niceliği başka bir deyiş
...
parlaklık ayarı
:
Almacın görüntülüğündeki resmin parlaklığını düzenleme.
parlaklık bilgisi
:
1. Siyah-beyaz televizyonda, görüntünün her öğesi için almaca gön
...
parlaklık düğmesi
:
Almaçlarda parlaklık ayarının yapılmasını sağlayan düğme.
parlaklık imi
:
Her satırda, değişir gerilimle parlaklığa komuta eden im.
parlatıcı
:
Filmi parlatma işinde kullanılan aygıt.
parlatma
:
Filmin temizlenmesi sırasında tertemiz, parlak bir görünüş sağlam
...
pek çok yüksek yinelenim
:
3-30 GHz (10-1 cm) arasındaki radyo yinelenimi.
pek yüksek yinelenim
:
300 ile 3.000 MHz arasındaki yinelenimler ya da uzunlukları 1 dm
...
pek yüksek yinelenim dalgalığı yuvası
:
Almaçta pek yüksek yinelenim kuşaklarındaki yayınları izlemek içi
...
pek yüksek yinelenim kuşakları
:
Pek yüksek yinelenimlerin, televizyon yayını için bölündüğü kümel
...
pek yüksek yinelenim seçici
:
Almaçta PYY'deki olukların ayarında kullanılan, ayrı bir dalgalığ
...