eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (22)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (22. Sayfa)

Mitchell düzeneği :
Filmin iki yanından deliklere girip aşağıya indiren iki diş ve tu ...
Molniya :
SSCB'nin eşlemesiz ırakiletişim uyduları dizisi.
Mondovision :
Irakiletişim uyduları aracılığıyla kıtalararası televizyon yayını ...
monoskop :
Değişmeyen tek bir resmi yayınlamakta kullanılan alıcı ışıtacı.
morötesi ışınımı :
Elektromıknatıslı ışınımın, görünür ışık ile Röntgen ışınları ara ...
morötesi süzgeci :
Özellikle çok yükseklerde (1.500 m'nin üstündeki dağlarda, uçuşla ...
motor :
Çeşitli biçimlerdeki erkeyi mekanik erkeye çeviren aygıt. (Daha ç ...
motorlu alıcı :
Düzeneği motorla çalıştırılan alıcı çeşidi. Kollu alıcının karşıt ...
Movietone :
1926 Nisanında ABD'de ilk kez film üzerinde gerçekleştirilen opti ...
mozaik :
Görüntünün, üzerine düşürüldüğü ve tarandığı, bir yüzü gümüşlü, g ...
mumlama :
İşlemelikten çıkmış bir filmin, çeşitli aygıtlarda kolayca dönmes ...
mumlayıcı :
Filmleri mumlamakta kullanılan aygıt.
mutlu son :
Bir filmin, izleyicide inandırıcı bir etki bırakmayacak biçimde m ...
müzik :
Bir filmde ya da televizyon yayınında kullanılan, özgün ya da der ...
müzik düzenlemesi :
Belirli bir amaçla yazılmış müzik yapıtını, başka bir amaçla kull ...
müzik görevlisi :
Bir filmin müzikle ilgili tüm çalışmalarını yöneten kimse.
müzik izlencesi :
Televizyonun müziğe ayrılmış olan, müzik yayınını kapsayan izlenc ...
müzik kuşağı :
Filmin müziğini taşıyan, henüz öbür ses kuşaklarıyla birleştirilm ...
müzikal film :
(İki Dünya Savaşı arasında) Broadway görünçlüklerinin rövülerinde ...
müziklendirme :
Film müziğinin özel bir işlikte çalınarak kuşak ya da film üzerin ...
müzikli film :
Müziğin büyük bir yer tuttuğu, yapısı müzik üzerine kurulmuş film ...
müzikli güldürü :
Amerikan güldürüsü ile müzikal filmin birleşmesinden doğan film ç ...
namlu sestoplar :
Son kertede dar açılı bir alanda çalışan, uzaktaki bir ses kaynağ ...
Natural Vision :
Gözlüklü üçboyutlu işlemi.
Naturama :
Sıkıştırmaca dayanan, çerçeve oranı 1:2,33 olan, ABD'de geliştiri ...
negatif :
1. Negatif görüntü elde etmek için alıcıda kullanılan boş film. 2 ...
negatif açındırması :
Negatif filme uygulanan açındırma.
negatif boş film :
Henüz alıcıda kullanılmamış negatif film.
negatif çizik :
Negatifte ortaya çıkan çizik. (Negatifi zedelediği, dolayısıyla p ...
negatif dağıtım eşlemi :
Dağıtım eşleminin çoğaltımda kullanılan çeşidi.
negatif değiştirim :
Taşıyıcı dalganın en düşük genlik değerinin, resmin katıksız beya ...
negatif deliği :
Pozitif filmlerdeki dikdörtgene yakın biçimden değişik olarak kıs ...
negatif duyarkat :
Negatif filmin duyarkatı.
negatif ek mercek :
Asıl merceğin önüne takılarak bu merceğin odak uzunluğunu artıran ...
negatif eşlem :
Bir pozitiften basım yoluyla elde edilen negatif.
negatif film :
Negatif-pozitif işleminde alıcıda kullanılan ve işlemelikte işlen ...
negatif görüntü :
1. Negatif duyarkatın işlemelikte işlendikten sonra verdiği görün ...
negatif kesici :
Negatif kesimini gerçekleştiren kimse.
negatif kesimi :
Bir filmin ana negatifini, son biçimini almış kurguya uydurmak am ...
negatif kurgusu :
Ana negatifi, en son biçimini almış pozitife uydurmak amacıyla ya ...
negatif-pozitif işleme :
Negatif duyarkattaki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak, açındırma s ...
nemlendirme :
Filmin kuruyup gevrekleşmesini, dolayısıyla kolayca kopmasını önl ...
nemlilik :
Filmlerin korunmasında önemli bir etken olan havadaki su buğusu n ...
nesnel anlatış :
Alıcının, konuyu yansız bir tanık gibi, üçüncü tekil kişinin görü ...
New York okulu :
Özellikle 1960'tan sonra New York'ta ortaya çıkan, Hollywood'a ka ...
Newton :
SI kuvvet birimi. (1 kg'lık bir kütleye, her saniye 1 m'lik ivme ...
NHK :
Japonya'da Toshiba ortaklığının gerçekleştirdiği çift ışıtaçlı il ...
nicem :
Yayılan ya da soğurulan erkenin en ufak niceliği, en ufak birimi. ...
Nipkow çarkı :
Yayında ve almada kullanılan ilk mekanik tarama aygıtı.
nitrat film :
Nitrat tabanlı film.
nitrat taban :
Nitroselülozdan (selüloit) yapılma taban. (Çabucak alev alabildiğ ...
noktalama :
Bir filmin çekim, görünçlük, ayrım, bölüm gibi çeşitli bölünmeler ...
noktalı açılma :
Bir çekimin, ufacık bir noktadan başlayarak gittikçe büyüyen bir ...
noktalı açılma - kararma :
Noktalı açılma ile kararmanın ya da bunun tersinin birlikte olmas ...
noktalı kararma :
Bir çekimin, büyük bir çemberden başlayarak ufacık bir nokta biçi ...
NTSC renk işlemi :
Renklilik alt taşıyıcısının aynı anda iki renk bilgisini birden t ...
:
Bakınız: omuz çekimi
od :
Bakınız: orta dalga
oda aydınlığı :
Almaçtaki görüntünün izlenebilmesi için gerekli aydınlık odanın o ...
odak bölünmesi :
Alıcıdan oldukça uzakta bulunan iki konu arasında, aşağı yukarı e ...
odak değiştirmek :
Devinen bir konu, alıcıyla izlenirken, bu konu üzerine sürekli od ...
odak derinliği :
Alıcı merceğinin bir konuya odaklandığında, görüntünün en seçik o ...
odak dışı :
Bir görüntüde asıl konunun ya da başka cisimlerin seçik olmaması ...
odak düzlemi :
Koşut ışınların, bir mercekten geçerken kırıldıktan sonra oluştur ...
odak kaydırma :
Alıcının merceğine göre, birbirinden derinlik yönünden uzakta bul ...
odak noktası :
Bakınız: odak
odak uzunluğu :
Merceğin optik özeği ile odak noktası arasındaki uzunluk. (Bir al ...
odak uzunluğu değiştirme :
Özellikle çevirim sırasında devinimli bir konuyu izlemek ya da al ...
odak uzunluğu değiştirme motoru :
Optik kaydırmanın düzgün, sıçramasız yapılmasını sağlamak amacıyl ...
odakla! :
Alıcı yönetmenine, odaklanmamış olarak yayın dışı bulunan alıcıyı ...
odaklama :
Seçik bir görüntü elde etmek amacıyla, görüntüyü tam odak noktası ...
odaklama bileziği :
Mercek çerçevesinde bulunan ve sağa sola çevrilince odaklamayı sa ...
odaklama büyüteci :
Odaklamanın tam olarak yapılıp yapılmadığını daha rahat biçimde i ...
odaklama kolu :
Odaklamayı daha kolay gerçekleştirmek için odaklama bileziğine ek ...
odaklama uzaklığı :
Alıcı merceğinin yöneltildiği konu ile odak düzlemi arasındaki uz ...
odaklamak :
Odaklama eylemi.
odaklayıcı :
Alıcının devindirilmesi sırasında odaklamayı gerçekleştiren alıcı ...
odakötesi uzaklığı :
Merceklerin sonsuza odaklandıklarında, bütün konuların seçik olar ...
odakta :
1. Odaklamanın tam yapılmış olması durumu. 2.Bu durumdan dolayı g ...
ohm :
SI direnç birimi. (Bir iletkenin iki ucu arasında değişmeyen 1 vo ...
okul filmi :
Belirli bir dersin öğretiminde yardımcı olmak amacıyla gerçekleşt ...
okul öncesi yayını :
Okul çağına varmamış çocukların eğitimini gözeten yayın.
okul televizyonu :
Okullardaki ders izlencelerine uygun biçimde hazırlanmış yayın.
okullarda oynatım hakkı :
Bir filmin yalnız okullarda oynatılmak üzere kiralanmasını sağlay ...
okuma :
1. Film, mıknatıslı kuşak, mıknatıslı film gibi çeşitli gereç üze ...
okuma kafası :
1. Çeşitli ses aygıtlarında, sesli göstericilerde, herhangi bir g ...
okutaç :
Sarıcıya eklenerek elle çalıştırılan, ses kuşağı üzerindeki çalış ...
olağan açılı mercek :
Odak uzunluğu ne kısa ne uzun olan mercek.
olağan görüş noktası :
Alıcı merceğinin yerden olağan insan boyu kadar yükseklikte bulun ...
olağan hız :
Alıcı ile göstericilerde resimlerin görüntü penceresi önünden san ...
olağan odaklı mercek :
Odak uzunluğu kısa ile uzun arasında yer alan ve konunun, insanın ...
olgu :
Öykülü bir filmin, bir televizyon oyununun konusunu oluşturan ola ...
olgu taslağı :
Canlıresimde, filmi oluşturan olguların evrelerini gösteren kabat ...
olimpiyat yayını :
Olimpiyat oyunlarının televizyon aracılığıyla değişik ülkelere ve ...
Oluk :
1. Elektriksel imlerin aktarılmasında kullanılan, tek ya da iki y ...
oluk genişliği :
Televizyon yayınlarına ayrılan ve belli bir kuşağın oluk sayısını ...
oluk karışması :
Aynı olukta çalışan televizyon yayaçlarının birbirini etkilemesi.
oluk sayısı :
Her kuşaktaki olukları ayrı ayrı belirten, oluk seçiciye yazılara ...
oluk seçici :
Almaçta, istenilen oluktaki izlenceyi alabilmek için almacı bu ol ...
oluk seçme :
İstenilen izlenceyi alabilmek için almacı oluk seçici yardımıyla ...