eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (18)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (18. Sayfa)

im yüzeyi :
Bir alıcı ışıtacına giden imin alındığı elektrikucu.
im-gürültü oranı :
1. İstenilen bir im ile buna bağlı bir gürültünün düzeylerinin bi ...
imleme :
Basılacak ya da çoğaltılacak bölümlerin nereden başlayıp nerede s ...
ince ayar :
Oluk seçiminden sonra, devreler arasındaki uyuşumu sağlamak, iste ...
ince ayar düğmesi :
İnce ayarın yapılmasını sağlayan düğme.
ince kurgu :
Kurguda, kaba kurgudan sonra yer alan, filme aşağı yukarı son biç ...
ince tanecik :
Taneciğin çok ince yapılısı.
ince tanecikli boş film :
Duyarkatı ince tanecikli olan, kullanılmamış film.
ince tanecikli film :
İnce tanecikli dolu film. (Çoğaltımda, ince tanecikli pozitif anl ...
incelik ayarı :
Almacın ses bölümünde, ince seslerin, yani yinelenimleri yüksek s ...
incili görüntülük :
Üzerlerine düşen ışığı aynı yönde, yani gösterici yönünde büyük ö ...
İngiliz (belgesel) okulu :
John Grierson'un önderliğinde kurulan, özellikle 1928-1951 arasın ...
İngiliz güldürüsü :
Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonunda büyük bir gelişme gösteren ...
İngiliz Ölçünler Enstitüsü :
İngiltere'de, sinema ve televizyonu da kapsayan ulusal ölçünleri ...
iniş kablosu :
Verici dalgalığı ya da almacı, yüksek yinelenimli imle besleyen v ...
iri tanecik :
Taneciğin iri yapılısı. (Bu çeşit tanecikleri olan filmlerin görü ...
iri tanecikli görüntü :
Duyarkatı iri tanecikli olduğundan görüntülükte bu tanecikleri ke ...
iriölçek sineması :
Mikroskopla görülebilecek nesneler ile olağan odak uzunluğundaki ...
iris :
Alıcının önünde yer alan, çember biçiminde büyüyüp küçülen, özell ...
iskele :
Düzlüklerde, ışıkların yerleştirilmesi ve ışıkçıların dolaşabilme ...
iş eşlemi :
Bir filmin kurgusuna, seslendirilmesine hazırlık çalışmalarında k ...
işitilebilirlik sınırı :
İnsan kulağının algılıyabileceği ve değerlendirebileceği ses dalg ...
işitsel :
1. İşitmeyle, işitme duyusuyla ilgili. 2.Genel olarak sesler ve k ...
işitsel araçlar :
Görsel-işitsel araçların işitsel olanları. (Bunların başlıcaları ...
İşleme :
Bir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak amacıyla, duyarkatın ...
işlemelik :
Alıcıda kullanılmış filmin gizli görüntülerini pozitif görüntü bi ...
İşletme :
Bakınız: dağıtım
işletme bölgesi :
Bakınız: dağıtım bölgesi
işletme eşlemi :
Bakınız: dağıtım eşlemi
İşletme Hakkı :
Bakınız: dağıtım hakkı
işletme sözleşmesi :
Bakınız: dağıtım sözleşmesi
işletme süresi :
Bakınız: dağıtım süresi
işletmeci :
Bakınız: dağıtımcı
işleyim filmi :
İşleyimde herhangi bir kolun çalışmalarını gösteren ya da bu işle ...
işleyim sineması :
İşleyim filmi gerçekleştiren sinema kolu.
işlik :
1. Büyük işliklerde bezem, donatım, giysi, alçı işleri, vb. çeşit ...
işlik alıcısı :
İşliklerdeki çalışmalarda kullanılan, her çeşit karışık çekimleri ...
işlik arsası :
Dışarıda çevirimler için ayrılmış, geniş, boş, işliğe bitişik ya ...
işlik aydınlatması :
İşlik düzlüğünde yapılan kapalı yer aydınlatması.
işlik denetliği :
Çalışmaların işlikte izlenebilmesinde kullanılan denetlik.
işlik düzlüğü :
Bakınız: düzlük
işlik günü :
Çevirimin işlikte yapıldığı günler işlikte çalışılan günler.
işlik işçisi :
Bezemleri söküp kuran, alıcı devinimlerini kolaylaştıran, uygulam ...
işlik sözleşmesi :
Herhangi bir işliğin bir bölümünün ya da tümünün, hizmetleriyle b ...
işlik yönetimi :
Bir işliğin çalışmalarının düzenlenmesi, bu çalışmaların yürütülm ...
işlik yönetmeni :
İşliğin yönetimini üstlenen kimse.
işlikte canlı yayın :
Canlı yayının işlikte gerçekleştirileni işlikteki izlencenin herh ...
işlikte çevirim :
İşlik düzlüğünde gerçekleştirilen çevirim.
işlikte sınama :
Sınama salonunda değil düzlükte yapılan, böylelikle oyuncuların v ...
İtalyan kovboy filmi :
1963 yılına doğru, tarihsel filmler ve cinsel sömürü filmlerinin ...
iyi çekim :
Günlük çekimler arasından asıl filmde kullanılmak üzere ayrılmış ...
iyi film :
Sanat yönünden belli bir düzeyin üstüne ulaşan, başarılı film.
iyon :
Elektrik yüklü atom ya da atom kümesi. (Pozitif yüklü iyonlar (ka ...
İyonlaşma :
Elektron kazanma ya da yitirmeden dolayı iyon oluşumu içinde iyon ...
iyonyuvarı :
Yer gazyuvarının 80-400 km yükseltideki yukarı katmanı. (Güneşten ...
iz bırakma :
Çeşitli nedenlerden dolayı, bir konunun negatif görüntüsünün, bun ...
izdem :
Bir filmin, bir televizyon oyununun içeriğini, özünü en kısa yold ...
izge :
1. Elek-tromıknatıslı ışınımların, kendilerini oluşturan dalga uz ...
izleme :
1. Bir filmin, göstericiyle görüntülüğe yansıtılan ya da bakımlık ...
izleme uzaklığı :
1. Görüntülüğün boyuna göre, en öndeki ve en arkadaki sıraların n ...
izlemek :
1. Film izleme eylemi. 2.Televizyon izleme eylemi.
izlence :
1. İletişim araçlarıyla oluşturulan bilgilerin, izlencelerin tümü ...
izlence adı :
Bakınız: ad
izlence bölümü :
İzlenceleme işini yapan, izlence çizelgesini hazırlayan, bunların ...
izlence çizelgesi :
1. Bir izlencenin yayın günü, saati, süresi, konusu, yapımcısı, y ...
izlence değişimi :
Ulusal ya da uluslararası televizyon ağlarında yer alan yayaçlar ...
izlence dergisi :
Bir sinemada gösterilen filmin tanıtma yazılarını, özetini veren, ...
izlence işliği :
Vericiden önce yer alan ve işliklerden, film yayın aygıtlarından, ...
izlence sunucu :
Bakınız: sunucu
izlence taslağı :
Yayına başlamadan önce sunucuya verilen ve sunacağı izlencelerin ...
izlence yapım merkezi :
Bakınız: yapım merkezi
izlence yapımı :
Bakınız: yapım
izlence yayın bölümü :
İzlence işliği ile sunucu işliğinden oluşan bölüm.
izlenceci :
Sinemalarda izlenceleri düzenleyen kimse.
izlencecilik :
Bakınız: yapımcılık
izlenceleme :
Bir sinemada gösterilecek filmlerin seçimi, sürelerinin düzenlenm ...
izlenceye katılan :
Bir izlenceye, özellikle açık oturum, yuvarlak masa gibi izlencel ...
izlenimcilik :
Fransa'da İlk Dünya Savaşı sonunda aydınların, sinema eleştirmen ...
izleyici :
1. Sinemaya giden, filmi izleyen kimse. 2.Televizyon yayınını izl ...
izleyici araştırması :
1. Televizyon izleyicilerinin çeşitli izlenceler karşısındaki tep ...
izleyici çekim :
Alıcının, devinimli bir konuyu sürekli olarak çerçeve içinde tutm ...
izleyici çevrinme :
Alıcının, olduğu yerde, bazen de devinirken, devinimli bir konuyu ...
izleyici ışıldak :
Devinimli bir konuyu izleyerek aydınlatabilen toplayıcı ışıldak.
izleyici mektubu :
Bir yıldızın hayranlarının gönderdiği mektup.
izleyici sayısı :
Belirli bir izlencenin, belirli bir sinemanın, belirli bir dönemi ...
izleyiciler :
1. Bir film gösterimine izleyici olarak katılan kimseler, izleyic ...
izleyiciölçer :
Bir televizyon almacına takılarak almacın kaç kez kullanıldığını, ...
jelatin :
Hayvanların kemik ve deri kalıntılarının, sulandırılmış asitte ka ...
jul :
1. SI birimlerinde, erke ya da iş birimi 1 newtonluk bir kuvvetin ...
kaba kurgu :
Filmin son durumunda yer almak üzere seçilmiş çekimlerin, çevirim ...
kabarma :
Bir filmin üzerinde fazla sıcak ya da gerilme yüzünden oluşan çık ...
kablo :
Elektrik akımı ileten, üzeri yalıtkanla örtülü, çeşitli boydaki m ...
kablocu :
1. Alıcı devinimleri sırasında alıcı kablosunu yöneten işçi kablo ...
kablolu televizyon :
Televizyon yayınlarını konutlara elektrik, havagazı, su gibi özel ...
kaçak eşlem :
1. Bir filmin benzeri olarak habersizce gerçekleştirilmiş film. 2 ...
kaçış sineması :
İzleyicinin ilgisini, oyalayıcı, avutucu, uyutucu ya da düşsel du ...
kadın oyuncu :
Bir film ya da televizyon oyununda rol alan kadın.
Kafa :
Elektrik ya da akustik dalgaları saptayan ya da okuyan, özellikle ...
kafes :
Tarayıcı demetin bir resmi oluşturduğunda ortaya çıkan, alt alta ...
kalabalık görünçlük :
Çok sayıda figüranın çok geniş bir alanı doldurduğu görünçlük.