eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (19)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (19. Sayfa)
kalınlık ayarı
:
Almacın ses bölümünde, kalın seslerin yani alçak yinelenimlerin d
...
kalkışa geç!
:
Alıcı yönetmenine, oturduğu yerden kalkmak üzere bulunan bir kims
...
Kalvar film
:
Kalvar işleminde kullanılan, saydam polyester tabana sürülmüş pol
...
Kalvar işlemi
:
Hiçbir kimyasal özdek kullanılmaksızın, ışığın yayınmasına ve ısı
...
kamaşma
:
1. Bir optik dizgedeki yüzeylerden film üzerine yansıyarak resimd
...
kammerspiel
:
Almanya'da 1921'e doğru dışavurumculuğa karşı bir tepki olarak or
...
kammerspiel filmi
:
Kammerspiel akımında gerçekleştirilmiş film.
kamuya oynatım
:
Herhangi bir filmin kamuya sunulması. Özel oynatım karşıtı.
kandela
:
SI birimlerinde ışık yeğinliği birimi (Yüzölçümü 1 / 600.000 m2 o
...
kangal
:
Makaraya değil, göbekli ya da göbeksiz olarak kendi çevresinde sa
...
kapalı bezem
:
Dört yanı da kapalı olan bezem.
kapalı gişe
:
Herhangi bir gösterimin bütün biletlerinin satıldığını anlatır te
...
kapalı yayın
:
Alıcıdan, doğrudan doğruya eşeksenli kablolar yardımıyla belirli
...
kaplamalı mercek
:
Gelen ışığın bir bölümünü yansıttığından ışıklılığı azalmasın diy
...
kar etkisi
:
Doğal kar dışında görüntüde kar görünüşü sağlama.
kara diplik
:
Dipliğin siyah renkli gereçten yapılanı.
kara film
:
Polis ve gangster filmlerinin İkinci Dünya Savaşı sırasında geliş
...
karakter makyajı
:
Belirli bir tipi, özellikle tarihsel bir kişiyi ya da çok özel ya
...
karakter oyuncusu
:
Belirli bir karakteri tüm ayrıntılarıyla yaratmakta usta olan oyu
...
karanlık kutu
:
Her yanı sıkıca kapalı, yalnız ufacık bir deliği olan, bu delikte
...
karanlık oda
:
Fotoğrafçılık ve sinemacılıkta, üzerinde gizli görüntü bulunan du
...
kararma
:
1. Bir çekimin, aydınlıktan başlayıp gittikçe karanlıklaşarak gör
...
kararma camı
:
Bir ucu saydam olup öbür ucuna doğru gittikçe saydamsızlaşan, çal
...
kararma eriyiği
:
Kimyasal kararmada kullanılan eriyik.
karart!
:
Resim seçiciye, belli bir alıcının resmini ileten oluğun düğmesin
...
Karate filmi
:
Kung Fu filminin bir çeşidi.
karışma
:
Yakın ya da aynı yinelenimdeki iki yayının birbirini etkilemesi d
...
karıştırmak
:
Bir yayında isteyerek yapılan karışma. (Yayını bozmak amacıyla ya
...
karlanma
:
Bir televizyon resminde, elektriksel düzensizlikten doğan, resmin
...
karşı açı
:
Bir önceki çekimdeki alıcı açısıyla 180°lik karşıtlık gösteren aç
...
karşı açı çekimi
:
Karşı açılı çekim.
karşısürüm
:
Görüntünün içindekilerde, görüntüler arasında, ses ve müzikte, gö
...
karşıtlamalı kurgu
:
Çekimlerin taşıdıkları kavramların birbiriyle çarpıştırılması, ça
...
kat çekme
:
Taban üzerine çeşitli yapıda katın sıvanması.
katlanır görüntülük
:
Dar filmlerin gösteriminde kullanılmak üzere kolaylıkla açılır ka
...
katlanmış çiftucay
:
Çiftucayın kutlanmasıyla oluşan dalgalık çeşidi.
katmalı işlem
:
Konunun üç birincil renkteki (mavi, kırmızı, yeşil) ayrı ayrı res
...
kavgacı
:
(a.) Sinema Attan düşme, yüksekten atlama, hızla giden bir araçta
...
kayar görünçlük
:
Öne arkaya, sağa sola devindirilebilen görünçlük çeşidi.
Kaydırma
:
Alıcının herhangi bir araç üzerinde çeşitli yönlere devindirilmes
...
kaydırma arabası
:
Kaydırmayı sağlamak amacıyla alıcının yerleştirildiği tekerlekli
...
kaydırma askısı
:
Işık kaynaklarının tutturulmasına ve bir çubuk yardımıyla itilere
...
kaydırmacı
:
Kaydırma arabasını yönetmekte uzmanlaşmış kişi.
kaydırmalı çekim
:
Kaydırmayla elde edilmiş çekim.
kaydırmalık
:
Kaydırmanın düzgün ve gerektiğinde çok hızlı yapılmasını sağlamak
...
kazanç
:
Bir elektronik dizgede ya da bu dizgenin yükselteç gibi bir bölüm
...
kazıma
:
Yapıştırılacak filmin üstündeki duyarkatı, kazıyıcı yardımıyla sı
...
kazıyıcı
:
Duyarkatı kazımakta kullanılan, ağzı keskin ya da pürtüklü araç.
kelvin
:
SI birimlerinde ısıldevingen sıcaklık birimi. (Suyun üçlü noktada
...
kenar
:
Film kuşağının iki yanı.
kenar etkisi
:
İşlemede açındırmacın, filmin çok ışıklı bölümlerinde azalması so
...
kenar sayısı
:
Birçok boş film çeşidinde, filmin bir yanında, delikler ile kenar
...
kenar sislenmesi
:
Bir doldurmalığa ışık sızması, film kutusunun iyi kapanmaması ya
...
kenetleme
:
Çeşitli kaynaklardan (değişik işliklerden, dışarıda canlı yayında
...
kent akımı
:
Kentlerde belirli bir merkezden bir elektrik ağıyla dağıtılan ele
...
kerteleme
:
Düzgün, tek biçimli, yoğunluğu doğru ve değişmez pozitif bir eşle
...
kerteleme aygıtı
:
Kertelemeye başlangıç olarak, belli bir negatifin komşu resimleri
...
kerteleme örneği
:
Negatifin, kerteleme aygıtında ışıklanmasından elde edilen 2 m ka
...
kerteleyici
:
Kerteleme işini gerçekleştiren kimse.
kerteli süzgeç
:
Görüntülüğün çeşitli bölümlerinde değişik etkiler sağlamakta kull
...
kes!
:
Çevirimin sona erdiğini, alıcının durdurulmasını bildirmek için y
...
kesici
:
Filmin kurgusuna hazırlık olarak kesim işini yapan, kaba kurguyu
...
kesim
:
Bir filmin kaba kurgusuna hazırlık olarak kesilmesi işi.
kesim ve kurgu
:
Filmin kesilerek kaba kurgusunun gerçekleştirilmesi işi.
kesin ad
:
Bir filmin piyasaya sürülürken aldığı ad. Geçici ad karşıtı.
kesin oyunluk
:
Bir film oynatıma hazır duruma geldikten sonra, bakımlıkta incele
...
kesinti
:
Bir filmde yapımcı ya da yönetmenin isteği dışında, genellikle de
...
kesintili evirim
:
1. Herhangi bir filmin, yapımcı ya da yönetmenin isteği dışında k
...
kesintili gelir
:
Bir filmin oynatılması sırasında satılan biletlerin bedelinden ol
...
kesintisiz evirim
:
Kesintiye uğramamış film.
kesintisiz gelir
:
Bir filmin oynatılması sırasında satılan biletlerin bedelinden ol
...
keskinlik
:
Bir resmin seçikliğinin fiziksel ölçüsü. (Seçiklik öznel bir ölçü
...
kılavuz
:
1. Filmlerin, film parçalarının başında, sonunda, aralarında yer
...
kılavuz açıklama
:
Açıklamanın ses kuşağına alınmasına yardımcı olması için, filmin
...
kılavuz makara
:
Alıcı, gösterici, basım aygıtı gibi araçlarda filmin belirli bir
...
kılavuz ses
:
Görüntü kuşağıyla aynı zamanda saptanan, fakat tamamlanmış filmde
...
kılavuz ses kuşağı
:
Sesin gürlüğünü artırmak ya da sesyayarları çalıştırmak üzere, as
...
kılavuz ses yolu
:
Kılavuz sesi taşıyan ses yolu.
kırılcalı sestoplar
:
Kırılcaların yüzeyinde ortaya çıkan gerilim başkalıklarından yara
...
kırılma fotoğrafı
:
Isılyoğruk saptamada kullanılan ve gaz ya da sıvılardaki yoğunluk
...
kırılma göstergesi
:
Bir kırılmada kırılmanın derecesini belirten sayı. (Gelen ışının
...
kırınım
:
Bir ışık demetinin daracık bir yarıktan, keskin bir kenardan geçi
...
kırmızı eşlem
:
Basımda kullanılmak üzere ana negatiften elde edilen ince tanecik
...
kırmızı ışık
:
İşliklerin, düzlüklerin kapısında, içeride çalışma olduğunu, içer
...
kırmızı süzgeç
:
Genellikle, kırmızıya çok duyar olan duyarkatlarda kullanılarak ö
...
kırpıntı film
:
Bir kurgu sonunda geriye kalan film parçaları.
kırpışma
:
Saniyedeki resim sayısı, gözün ağtabaka izlenimi süresinden az ya
...
kısa çekim
:
Uzunluğu, süresi az olan çekim.
kısa dalga
:
Radyo yayınlarına ayrılan 11-50 m arasındaki dalga uzunlukları.
kısa film
:
Uzunluğu ülkeden ülkeye, genellikle 35 mm'lik filmlerde bir ile ü
...
kısa haberler
:
Haber izlencesinin başında ya da bu izlenceden ayrı olarak tek ba
...
kısa odaklı mercek
:
Odak uzunluğu olağandan az olan mercek.
kısa tanıtı
:
Televizyonda çok kısa süreli sözlü ve görüntülü tanıtı.
kısaltım
:
Görünge nedeniyle bazı boyutları daha kısa görünen nesneleri alıc
...
kısma
:
Ses düğmesi yardımıyla sesin gürlüğünü azaltma. Açmanın karşıtı.
kızılaltı duyarkatı
:
Genellikle gün ışığında gece etkisi elde etmekte ya da örtülü fil
...
kızılaltı ışınımı
:
Elektromıknatıs ışınımın, görünür ışık ile PYY radyo dalgaları ar
...
kızılaltı kurutması
:
İşlemeden sonra filmin sıcak hava yerine kızılaltı ışınımıyla kur
...
kilit taşı
:
Göstericinin optik ekseni, görünçlüğün özeğinden aşağıda ya da yu
...
kilosikl
:
Yinelenim ölçüsü. (Saniyede 1.000 çevrim (sikl) bu da kc/s olarak
...