eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (5)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (5. Sayfa)

belgesel yapım merkezi :
Merkez izlencesini hazırlayan ana yapım merkezinden ayrı olarak b ...
Bell-Howell delikleri :
35 mm'lik filmlerin yalnız negatiflerinde ve çoğaltımda kullanıla ...
benek :
Almaçta yan yana gelerek satırları, dolayısıyla resmi oluşturan v ...
benek ışıldağı :
Uzaktaki bir noktaya yeğin bir ışık demeti gönderebilen, değişmez ...
benzer :
Bazı önemsiz ya da tehlikeli görünçlükilerde asıl oyuncunun yerin ...
benzetmeli kurgu :
İki çekimin ortaya koyduğu kavramlar arasındaki herhangi bir andı ...
berber :
Oyuncuların saçlarını yapan, takma saç, sakal, bıyık hazırlayan k ...
besleme :
1. Bir elektronik aygıtın çalışması için gerekli gerilim ve akıml ...
besleme gerilimi :
Bakınız: gerilim.
besleme kablosu :
Verici yayaçtaki resim ve ses imlerini, yayınlanmak üzere, bu ver ...
besteci :
Film müziği hazırlayan kimse.
beş oluklu işlik :
Beş alıcının birden kullanılabildiği işlik.
beş yüzlük :
Aydınlatmada kullanılan 500 vatlık ışıldak.
beşinci kuşak :
PYY'de 622-960 MHz (0,48-0,31 m) arasında yer alan yinelenim kuşa ...
beşlik :
Aydınlatmada kullanılan 5 kilovatlık toplayıcı ışıldak.
betimleyici çekim :
Bir yerin görünüşünü aktarmak, olgunun içinde geçtiği doğa parças ...
beyaz doruğu :
Bir resim iminde, resmin en parlak noktasına karşılık olan taşıyı ...
beyaz düzeyi :
Bir resim iminde, resmin parlak bölümlerine karşılık olan noktada ...
beyaz görüntülük :
Bakınız: görüntülük.
beyaz ışık :
Kesiksiz bir dalga uzunlukları izgesine (renklere) ayrılabilen ış ...
beyaz im :
Bazı ülkelerde bir izlencenin yalnız yetişkinlerce seyredilebilec ...
beyaz telefonlu filmler :
İtalya'da faşizm döneminde, Nazi Almanyasının, Avusturya ve Macar ...
bezem :
1. Bir film görünçlüğünde ya da televizyon izlencesinde belirli b ...
bezem bezi :
Bezemlerin yapılmasında kullanılan kalın, sağlam bez.
bezem bölümü :
Bütün bezem çalışmalarını düzenleyen, hazırlayan, gerçekleştiren ...
bezem değişimi :
Bir bezemin sökülüp yerine yenisinin kurulması.
bezem desteği :
Genellikle bezem öğelerine kelepçeyle tutturulan, bezemi arkadan ...
bezem işliği :
Bezemlerin yapılması için gerekli araç ve gereçlerin bulunduğu ye ...
bezem korunağı :
Bezemlerin gereğinde kullanılmak üzere saklandığı yer.
bezem kurma :
Yapılmış bezemin, tasarıma göre belirli yere çatılması.
bezem kurma salonu :
Düzlükte bezemin kuruluşunda vakit kazanmak amacıyla bezem parçal ...
bezem öğesi :
Herhangi tamamlanmış bir bezemi oluşturan belli başlı parçalardan ...
bezem sökme :
Kurulu bezemin öğelerinden ayrılarak çıkarılması.
bezem tasarı :
Düzlükte ya da işlik dışında bezem öğelerinin nereye yerleştirile ...
bezemci :
Film ya da televizyon izlencesi için bezem hazırlayan kimse.
biçim üreteci :
Televizyon dizgelerini denetlemek, özel etkiler sağlamak amacıyla ...
biçimbozucu mercek :
Biçimbozumunu gerçekleştiren yapıda mercek.
biçimbozumu :
Belirli bir görsel etki sağlamak amacıyla, nesnelerin biçiminde o ...
biçme :
Kullanılacağı ışığa uygun, saydam maddeden (örneğin görünür ışık ...
bileşik ana pozitif :
Dağıtım eşlemi çıkarılmakta kullanılacak negatif görüntü ve ses e ...
bileşik boşluk :
Almaçta resim iminin kaldırıldığı, satır ile alan başı yapıldığı ...
bileşik çoğaltım negatifi :
Çoğaltım negatifi elde etmekte kullanılan bileşik negatif.
bileşik eşlem :
Ses ile görüntüyü aynı filmde taşıyan pozitif.
bileşik eşleme imi :
Almaçta hem satır hem alan eşlemesini gerçekleştirecek bilgiyi ta ...
bileşik eşleme üreteci :
Almaçlarda tarama devrelerini eşleyen imi oluşturan aygıt.
bileşik im :
İki ayrı işlevi gerçekleştirmek üzere tek bir dalga oluşturan im ...
bileşik negatif :
Sesle görüntüyü aynı filmde taşıyan negatif.
bileşik resim :
Birden çok kaynaktan gelen resim imlerinden oluşan tam resim imi.
bileşik resim imi :
Resim imi ile eşleme imlerini taşıyan resim dalgası.
bileştirici :
1. Ses bileştirme işini yöneten kimse. TV. 2.Düzlükteki çeşitli s ...
bileştirme :
1. Bir kaynaktan sağlanan resme başka bir kaynaktan sağlanan resm ...
bileştirme masası :
Bakınız: seslendirme masası.
bileştirme odası :
Bakınız: seslendirme odası.
bileştirme örtüsü :
Örtülü bileştirmede, birinci resmi örterek ikinci resmin doldurac ...
bilet :
Girimlik karşılığı alınarak belirli bir gösterimi belirli bir saa ...
bilet kesici :
Sinema kapısında, satılan biletleri kesen kimse.
biletçi :
Sinema gişelerinde bilet satan, yer ayıran kimse.
bilgisayar :
Bilgi depolayan, bu bilgiye bir dizi mantıksal işlem uygulayan ve ...
bilgisayar canlandırması :
Canlandırmanın bilgisayar yardımıyla gerçekleştirilmesi genellikl ...
bilgisayar filmi :
Bilgisayar canlandırmasıyla gerçekleştirilen film. (Şimdilik bütü ...
bilgisayar müziği :
Bilgisayarla bestelenen, istenirse bilgisayarla çalınan müzik.
bilimsel film :
Bilimsel konuları, bilimsel bulguları ilgililerin anlayabileceği ...
bilimsel sinema :
Sinemanın, bilimsel filmler gerçekleştirmekle uğraşan kolu.
bilyalı başlık :
Üçayağın başlıkla birleştiği yerde bilyalı eklem bulunan başlık.
bilyalı eklem :
Başlığın her yana kolaylıkla döndürülmesini sağlamak üzere, birbi ...
bindir :
Resim seçiciye, belli bir alıcıdan gelen resmi, başka bir alıcıda ...
bindirme :
1. Özel bir görsel etki sağlamak amacıyla aynı duyarkatın iki ayr ...
bindirmeli yazı :
Başka bir görüntü üzerine bindirmeyle alınmış yazı.
binme :
Ek yerinde oluşan çift film kalınlığının durumu.
binmeli yapıştırma :
İki film parçasının, uçları birbiri üstüne bindirilerek yapılan y ...
bireşimci kurgu :
Genellikle uzun çekimlerden ya da bir görünçlük, hatta ayrım boyu ...
birikimlik :
Sürekli açındırma aygıtında, aygıt işlemeğe devam ettiği halde fi ...
biriktirme aygıtı :
Değişik kaynaklardan gelen bilgileri seçen, tutan, istenildiği an ...
Birinci :
Sinemalarda, bazen ön ve hususinin bir bölümünü kapsayan sıralar ...
birinci balkon :
Büyük sinemalarda alttan ilk balkon.
birinci kuşak :
ÇYY'de 41-68 MHz (7,32-4,40 m) arasında yer alan yinelenim kuşağı ...
birinci yardımcı :
Bakınız: yönetmen yardımcısı.
birincil elektron :
Elektron çoğaltıcı bir ereğe düşürüldüğünde ikincil elektronların ...
birincil renkler :
Üçü eşit ölçüde üst üste bindirildiğinde beyazı oluşturan mavi, y ...
birli gösterici :
Çeşitli boylardaki filmlerden yalnız birini oynatabilen gösterici ...
birlikte çevirim :
Ses ile resmin aynı anda, aynı kuşak üzerine alınması. Ayrı çevir ...
bitiş :
Bir filmin sona erişini gösteren, filmin sonunda yer alan görüntü ...
bitiş ayrımı :
Bir filmde, bitişi oluşturan görünçlüklerin tümü bu görünçlüklerd ...
bitiş çekimi :
Bir filmin sonunda yer alan çekim filmi sona erdiren çekim.
BoÇ :
Bakınız: boy çekimi.
borulu askı :
İşlik tavan yüksekliğine göre tabandan 3-6 m yukarıda, birbirine ...
boş film :
Alıcıda ya da basım aygıtında kullanılmamış, duyarkatı ışıkla etk ...
boş ses kuşağı :
Alıcıda kullanılmamış ses kuşağı ses yolu kullanılmamış kuşak. Do ...
boş ses yolu :
Ses yolu kullanılmamış kuşak. Dolu ses yolu karşıtı.
boşalma :
1. Bir yoğunlaçta biriken elektrik yükünün bir dış devreye verilm ...
boşluk düzeyi :
Beyaz doruğunun yüzdesi olarak bazı yayın ölçünlerinde % 25-30, b ...
boşluk imi :
Birbirini izleyen iki satır ya da iki alan arasında verilen ve ya ...
boşluk süresi :
Satır başı ya da alan başı yapılması için boşluğa verilen süre.
boşlukta kesme :
Bir resim kaynağından öbürüne, alan boşluğu sırasında geçme.
Boy :
1. Herhangi bir filmin, iki kenarı arasında kalan uzunlukla yani ...
boy çekimi :
Bir insanı boylu boyunca çerçeveleyen büyüklükte çekim.
boyacı :
Bezemleri boyayan kimse.
boyalı taban :
Siyah-beyaz filmin basımında bazı görünçlüklerde renk etkisi sağl ...
boyama :
Filmin herhangi bir renge elle boyanması işi. (Renkli film çıkmad ...
boyanmış film :
Elle boyanan filmin durumu.