eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (12)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (12. Sayfa)
elektronik film tarayıcı
:
Film yayın aygıtının, elektronik film tarama ilkesine göre çalışa
...
elektronik görüntü
:
Alıcı merceğinden gelen optik görüntünün, ışıkeksiucu üzerine düş
...
elektronik görüntü saptama
:
Elektronik film saptama işlemiyle görüntü saptama.
elektronik hile
:
Sinemadakine benzer optik hilelerin televizyonda elektronik araçl
...
elektronik kurgu
:
Bir mıknatıslı görüntü kuşağından başka bir mıknatıslı görüntü ku
...
elektronik müzik
:
1. Elektronik ses aygıtlarından yararlanılarak elde edilen sesler
...
elektronik okuyucu
:
Electronic Video Recording işleminde, elektronik filmi tarayıp te
...
elektronik oluk seçme
:
Her biri bir oluğa ayarlanabilen düğmeler ve bunlara bağlı elektr
...
elektronik örtülü bileştirme
:
Bir alıcıdan gelen görüntünün içine, başka bir alıcıdan gelen dev
...
eleştiri
:
1. Bir filmin sanat, estetik, uygulayım, düşüngü, toplumbilim yön
...
eleştirmen
:
1. Sinema eleştirisiyle uğraşan kimse. TV. 2.Televizyon eleştiris
...
elle kaydırma
:
Optik kaydırmanın elle yapılanı. Özdevinimli kaydırmanın karşıtı.
Emekçi Kültürü
:
Geçmişin kültür ve sanat geleneklerini toptan yadsıyan, bunun yer
...
emme
:
Görüntünün renklerine göre hazırlanmış kalıpların, üzerlerindeki
...
En
:
Bir filmin iki kenar arasında kalan, filmlerin çeşitlerine göre d
...
en küçük takım
:
1. Bir çevirimi gerçekleştirmek için gerekli en az görevli sayısı
...
en son açıklık
:
Alıcı ışık düzengecinin en son açılma noktası yaklaşık olarak, aç
...
en yakın odaklama uzaklığı
:
Bir konunun, tam odakta olmak koşuluyla, merceğe en yakın yerleşt
...
enine görüntü aygıtı
:
Enine görüntü saptamayı gerçekleştiren mıknatıslı görüntü aygıtı.
enine görüntü saptama
:
Mıknatıslı görüntü kuşağına görüntülerin dikine aktarılması.
enine im
:
Mıknatıslı görüntü kuşağında televizyon iminin televizyon yoluna
...
epidiyaskop
:
Hem saydam resim göstericisi hem de episkop olarak çalışabilen ay
...
episkop
:
Saydamsız resimlerin (fotoğraf, kitap sayfası, her çeşit basılı g
...
Erek
:
1. Alıcı ışıtacının, üzerinde elektronik görüntü oluşan bölümü. 2
...
eriyik
:
Birbirine benzemeyen molekül yapısındaki iki ya da daha çok özdeğ
...
erke
:
İş yapabilme yeteneği. (Erkenin gizil, devimsel, elektriksel, ısı
...
erkek oyuncu
:
Bir film ya da televizyon oyununda rol alan erkek.
eşeksenli kablo
:
İçi dolu bir iletkenle bunu çevreleyen içi boş bir iletkenden olu
...
eşlem
:
1. Asıl kuşağın karşıt niteliğindeki benzeri. 2.Asıl filmin, çeşi
...
eşlem başına hak
:
Eşlem sayısı üzerinden yapılan anlaşmayla elde edilen haklar.
eşlem çıkarmak
:
Bir filmden herhangi bir eşlem elde etmek.
eşleme
:
1. Görüntü ile ses kuşakları arasında gerekli bağı anlatır genel
...
eşleme ayarı
:
Almaçtaki satır eşlemesini ya da resim eşlemesini gerçekleştirme.
eşleme ayırıcı
:
Satır ve resim eşleme imlerinin önce televizyon iminden, sonra da
...
eşleme bileştirici
:
Resim imine eşleme imlerini katarak resim imini televizyon imine
...
eşleme imi
:
1. Görüntü ile ses aynı zamanda alındığında, çekim tahtasının gör
...
eşleme imleri
:
Resmi oluşturan öğelerin hem alıcıda hem de almaçta aynı anda ort
...
eşleme kılavuzu
:
Kılavuzun eşlemeyle ilgili bilgiler taşıyan, özellikle, Akademi k
...
eşleme masası
:
Çeşitli ses kuşakları ya da ses kuşağı ile görüntü kuşağı arasınd
...
eşleme motoru
:
Güç üretmeyen, buna karşılık başka motorlara ya da üretece bağlan
...
eşleme sayılayıcısı
:
Filmin üzerine eşleme sayılarını basan aygıt.
eşleme sayısı
:
1. Görüntü pozitifi ile ses kuşaklarının kenarına kurgu sırasında
...
eşleme üreteci
:
Yatay ve düşey tarama başlatan imler ile eşleme imleri başta olma
...
eşlemeli
:
Eşlemesi yapılmış (kuşak, film).
eşlemeli çevirim
:
Görüntü ile sesin aynı zamanda saptanması durumu.
eşlemeli ses
:
1. Alıcı ile seslendirme aygıtının birbirine bağlı olarak çalıştı
...
eşlemeli ses yolu
:
Çevirim sırasında görüntüyle aynı anda eşlemeli olarak saptanmış
...
eşlemeli uydu
:
Yörüngesi eşleğe koşut ve yörünge hızı, dünyanın kendi ekseni çev
...
eşlemelik
:
Eşlemeli olma durumu.
eşlemesiz
:
1. Görüntü ve ses kuşakları ya da ses kuşakları arasında eşleme b
...
eşlemesiz motor
:
Ses aygıtıyla eşlemeli olarak çalışmayan motor.
eşlemesiz ses yolu
:
Eşlemesiz seslendirmeyle saptanmış ses yolu.
eşlemesiz seslendirme
:
Sesin, görüntüden ayrı, tek başına, eşlemesiz alınması durumu.
eşlemesiz uydu
:
Eşlemeli uydudan daha az yükseltide bulunan, dolanma süresi daha
...
eşlemesizlik
:
Eşlemesiz olma durumu.
eşleyici
:
Aynı eksene bağlı, birlikte dönen, dişli birkaç makaradan oluşan,
...
etkenlik
:
Bir ışığın bir duyarkatı etkileme yeteneği.
etki süzgeci
:
Alıcı merceğine takılarak, saptanacak görüntüde çeşitli optik etk
...
etkici
:
Etkileri, hileleri gerçekleştiren kimse.
etkiler
:
1. Bir filmin görüntülerinde, doğal kaynakların dışında elde edil
...
etkiler kuşağı
:
Ses etkilerini, gürültüleri taşıyan kuşak.
etkiler ses yolu
:
Ses etkilerini taşıyan ses yolu.
etkin ışıma gücü
:
Bakınız: verici dalgalık gücü
etkin satır sayısı
:
Alan boşluğunda yer alan ve resim bilgisi taşımayan satırlar çıkt
...
etkin satır süresi
:
Satır süresinden, satır boşluğu süresi çıktıktan sonra kalan süre
...
Eurovision
:
Avrupa Yayın Birliği üyesi ülkelerin televizyon örgütleri arasınd
...
evirim
:
Bir filmin bazen uğradığı değişiklikler sonunda girdiği çeşitli b
...
evre değiştirimi
:
1. Yüksek yinelenimli bir dalganın evresinin, daha alçak yineleni
...
evrilir
:
Evrilir nitelikteki duyarkatın özelliği.
evrilir boş film
:
Henüz alıcıda kullanılmamış, evrilir duyarkatlı film.
evrilir duyarkat
:
Alıcıda kullanılıp işleme sonunda doğrudan doğruya pozitife döneb
...
evrilir film
:
Evrilir duyarkatlı işlenmiş film.
evrilir film işlemesi
:
Evrilir duyarkattaki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak, açındırma s
...
evrilir renkli film
:
Evrilir filmin renkli olanı.
f sayısı
:
Çeşitli ışık düzengeci açıklıklarında, bir merceğin bağıntılı açı
...
Fantasound
:
Walt Disney'nin Fantasia adlı filminde, seslendirme ve bu sesin ç
...
farad
:
Elektrik sığası birimi 1 kulonluk elektrik yükü verildiğinde, yüz
...
FCC ölçünleri
:
ABD'de Federal İletişim Kurulu'nun televizyon alanında saptadığı
...
Federal İletişim Kurulu
:
ABD'de iletişim alanındaki çalışmalara yön veren, bu arada ABD'de
...
fener
:
(a.) Sinema (Türkiye'de) Sinemaların önyüzlerinin büyük bölümünü
...
Ferraniacolor
:
İtalya'da Agfacolor'dan geliştirilerek 1953'te piyasaya sürülen,
...
fıçı sapması
:
Bir mercekte ya da eksiuç ışıtacınm saptırma dizgesinde bir dördü
...
figüran
:
Bir filmin kalabalık görünçlüklerini doldurmakta kullanılan, konu
...
figüran topluluğu
:
Bir filmdeki bütün figüranlar bu figüranların hep bir arada bulun
...
film
:
1. Sinema filmini gerçekleştirmekte kullanılan, selüloitten, sayd
...
film adı
:
Bakınız: ad
film askısı
:
Bakınız: askı
film belgeliği
:
Bakınız: belgelik
film birikimliği
:
Bakınız: birikimlik
film boyu
:
Bakınız: boy
film bozulması
:
Boş ya da dolu filmde çeşitli nedenlerden ileri gelen ve filmin g
...
film çıkrığı
:
Bir taban üzerine yerleştirilmiş ve filmin eninden biraz daha ara
...
film çözümlemesi
:
Filmi değerlendirmeye, film üzerinde yargıya varmağa hazırlık ola
...
film değerlendirmesi
:
Bakınız: değerlendirme
film dışalımcısı
:
Başka ülkelerde çevrilmiş filmlerin belli bir ülkeye getirilip iş
...
film dışalımı
:
Bir ülkeye, yabancı bir ülkede çevrilmiş filmin getirilmesi.
film dışsatımcısı
:
Bir ülkede çevrilen filmin başka ülkelere satılması işiyle uğraşa
...
film dışsatımı
:
Bir filmin, çevrildiği ülkeden başka bir ülkeye satılarak gönderi
...
film dizelgesi
:
1. Bir sinema sanatçısının, belli bir ülkenin, belli bir sinema t
...
film dizisi
:
Bakınız: dizi