eng

Yazın Terimleri Sözlüğü (Ö - 1)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Yazın Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Yazın Terimleri Sözlüğü (Ö - 1. Sayfa)

ödence :
Başka birisinin bir dizesini, bir koşasını, tümcelerini -iyesini ...
ödül :
1. Benzerleri arasında üstünlük sağlayan yapıta verilen armağan. ...
ödünçlerine :
Yazıya, koşuğa ayet ya da hadis katmakla anlatımı bezeme: / Zalim ...
öğretici roman :
Okuyuculara herhangi bir bilgi vermek amacı güden roman.
öğretici tür :
Öğretmek, öğütlemek gibi amaçlarla yazılmış koşuk vb.
öğüt betiği :
Öğüt verme amacıyla yazılmış koşuk, yapıt.
öğütlük :
1. Peygamberlerin ya da din ulularının yaşantılarını anlatan yapı ...
ölçü :
1. Koşuklarda dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu. 2. ( ...
ölçü vurgusu :
Bakınız: vurgu
ölçübilim :
Koşuk ölçülerini konu edinen bilim dalı.
ölçüler karması :
Kasidelere, mesnevilere değişik ölçüde gazel vb. koşuklar sıkıştı ...
ölçülü :
1. Dizeleri, hece ve durak bakımından denk olan koşuk. 2. Kimi sö ...
ölçülü düzyazı :
Bakınız: düzyazı
önbilgi :
Bir yasanın, bir yargının, bir buyruğun gerekçesini oluşturmak üz ...
önceleme-sonralama :
1. Söze anlam, ses gibi değerler katma. 2. koşuklarda ölçü ve uya ...
öncü :
1. Çağına göre yeni olan (sanat akımı). 2. [Fr. précurseur]: Bir ...
önleme :
Karşıdakinden gelebilecek karşı görüşü kestirerek gereken yanıtı ...
önsöz :
Bir yapıtın amacını belirtmek için başına konan tanıtıcı yazı.
önyinelem :
Söze, pekitme değeri ve coşku katmak için her önermenin, her öner ...
örge :
Bir yapıtta sık sık yinelenen süsleyici öğe.
örnekseme :
İki terim arasında bir benzerlik kuran söz sanatı: gönül gözü çiç ...
örtmece :
Düpedüz söylenmesi kaba, çirkin ya da sakıncalı görülen nesneleri ...
örü :
Bir yapıtın, bir yazının kendisi, aslı. (Buna göre çıkmalar, açık ...
örübilim :
Bir dili, yazıl belgelere, yapıtlara dayanarak inceleyen bilim da ...
öteleme :
Bir şeyi anlatmak için ondan önceki ya da sonraki olayları söylem ...
överce :
Över gibi görünüp içten yerme ya da yerme yoluyla övme.
övge :
Din uluları ile tanınmış kimselerin yaşamına ve olağanüstü davran ...
övgü :
Birini ya da bir şeyi övmek için yazılan ya da söylenen söz, koşu ...
övgü bölümü :
Bakınız: kaside
övgü yoluyla yergiyi pekiştirme :
Görünüşte över gibi davranıp gerçekte yerme amacını gütme yolu. ( ...
övgümsü yergi :
İlk bakışta över gibi görünen yergi.
övünüş :
Bakınız: kaside
Öykü :
Tasarlamaya ya da gözleme dayanan bir olayı anlatarak okuyucuda i ...
öykücü :
Öykü yazarı.
öyküleme :
Bakınız: anlatı
öykünce :
Bir ahlak dersi vermek amacıyla, koşuk biçiminde söylenmiş eğreti ...
öyküsel tür :
Duygu ve düşünceleri, sayısız ruh durumlarını (karakterleri), ola ...
özanlam :
Bir sözcüğün herkesçe benimsenmiş olan anlamı.
özdeyiş :
Bir yapıtta, (özellikle tiyatroda) asıl konu olarak ele alınan ol ...
özdeyiş koşuğu :
İçinde, yer yer özdeyişler bulunan koşuk.
özel mektuplar :
Evdeşlerin, soydaşların, tanıdıkların birbirlerine yazdıkları mek ...
özel sayı :
Bir derginin belli kişi, belli tür ve belli amaç için çıkarılan v ...
özel tarihçiler :
Devletçe görevlendirilmemiş tarih yazarları, bk. tarih II.
özengen :
Herhangi bir sanat dalında, salt eğilim ve isteği için çalışan ki ...
özensiz biçem :
Sözcükleri kullanma ve seçmede, gerekli özeni göstermeyen biçem. ...
özensizlik :
Savrukluk yüzünden doğan, ufak tefek anlatım aksaklıkları.
özenti :
Anlatımda yapmacıklık, doğallıktan uzaklaşma.
özenticilik :
XVII. yüzyıl başlarında, Fransa'da oluşan aşırı ölçüde özentili, ...
özetleme :
Bir yapıtı, bir yazıyı bütün ayrıntılarından sıyırarak kısa, derl ...
özetlenmiş :
Bakınız: özetleyiş
özetleyiş :
Bir düşünceyi -açıklığını yitirmeden- elden geldiğince kısaltarak ...
özetli benzetme :
Bakınız: benzetme
özgüleyiş :
Bir nesneyi başka bir nesneye özgü kılma. Ör./ Ne yanar kimse ban ...
özgüllendirilen :
Bakınız: özgüleyiş
özgüllenen :
Bakınız: özgüleyiş
Özgün :
1. İlk örnek. Karşıtı: kopya. 2. Başkalarını örnek tutmayıp yeni ...
özgür artıklı :
XIX. yüzyılı sonlarında, kimi ozanların (özellikle T. Fikret'in) ...
özlenme :
Bakınız: eşitlik
özleştirme :
Türkçenin olanaklarından yararlanarak yabancı sözcüklerin yerine ...
özleştirmeci :
Dilde özleştirme eylemi yanlısı, bu eylemi yapmaya çalışan, bk. ö ...
özleştirmecilik :
Özleştirme eyleminin uygulamadaki adı. bk. özleştirme.
özlü :
Az sözcükle çok şey anlatan (söz).
özlülük :
Az sözcükle çok ve derin bir kavramı anlatma sanatı, bk. özlü.
öznel eleştiri :
Yan tutarak yapılan, gözlemlere ve belirli nesnel ölçülere dayana ...
öznellik :
Kişileri, nesneleri yazarın kişiliğine bağlı olarak, yazarın duyg ...
özül duygular :
Yazın yoluyla yansıtılanan çocuksu duygular.
özyaşam romanı :
Konusu yazarın yaşamı olan roman.
özyaşamöyküsü :
Bir kişinin, kendi yaşam öyküsünü yazdığı yazı ya da yapıt.