eng

Atasözleri Sözlüğü (D - 2)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Atasözleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Atasözleri Sözlüğü (D - 2. Sayfa)

devletli yanını kaşısa yoksul para verecek sanır :
bir isteğinin yerine getirilmesini ilgililerden bekleyen kimse, o ...
devletliye dokun geç, fukaradan sakın geç :
zenginle, az da olsa bir ilişkin bulunsun belki yararlanırsın ama ...
dışı eli yakar, içi beni yakar :
görünüşe aldanmamalı.
dibi görünmeyen sudan geçme :
bir işe girişirken her yönünü iyice araştır.
dibi görünmeyen tastan su içme :
bir işe girişirken her yönünü iyice araştır.
dibi kırmızı mumla (bal mumuyla) mı çağırdım :
üzerinde önemle durarak çağırmadım.
diken battığı yerden çıkar :
zarar hangi yönden geldiyse ancak o yönden giderilir.
dikensiz gül olmaz :
iyi veya güzel olan her şeyin az çok sıkıntı veren bir yanı da bu ...
dil ebsem (olsa) baş esen (esendir) :
kişi dilini tutar, her şeyi söylemezse başını belaya sokmamış olu ...
dilden gelen elden gelse, her fukara padişah olur :
kişi her söylediğini yapamaz, her dilediğini elde edemez.
dile gelen ele gelir :
insanlar yapacakları işler hakkında önce konuşurlar, sonra da o i ...
dilenci bir olsa şekerle beslenir :
yardım bekleyen bir tane olsa umduğundan aşırı şeyler verilerek s ...
dilencinin torbası dolmaz :
şundan bundan yardım dileyerek geçinmeye çalışanların istekleri b ...
dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda :
çıkarından başka bir şey düşünmeyen kimse ile ilişki kurma, seni ...
dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş :
hem gereksinim duyduğu konuda yardım istiyor hem de yapılan yardı ...
dili olsa da söylese (anlatsa) :
cansız nesneler konuşabilseler bazı olaylara tanıklık da edebilir ...
dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim :
kişinin başına ne gelirse dilini tutmamasından gelir.
dilin cirmi küçük, cürmü büyük :
dil küçük bir nesnedir ama söylediği kötü sözlerle kişinin başını ...
dilin kemiği yok :
insan doğru veya yanlış her şeyi söyleyebilir.
dilini eşek arısı soksun :
hoşa gitmeyen bir şey konuşan kimseye söylenen bir ilenme sözü.
dille düğümlenen, dişle çözülmez :
verdiği sözü yerine getirmeyen kişi, sebebi sorulduğu zaman kendi ...
dilsizin dilinden anası anlar :
başkalarının kolay kolay anlayamadıkları şeyi, her gün onunla uğr ...
dinsizin hakkından imansız gelir :
acımasız olan kişiyi, kendisinden daha acımasız biri yola getirir ...
dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez :
kadın istek göstermezse, yüz vermezse erkek onun peşine düşmez.
dişi yalanmazsa erkek dolanmaz :
kadın istek göstermezse, yüz vermezse erkek onun peşine düşmez.
doğan anası olma, doğuran anası ol :
bir çocuk, annesinin değerini ancak kendisi de çocuk sahibi olduk ...
doğmadık çocuğa don biçilmez :
ele geçeceği, ortaya çıkacağı daha belli olmayan şey için önceden ...
doğru bilinmeyince eğri bilinmez :
doğru ile yanlışı, iyiyle kötüyü birbirinden ayırmak için her iki ...
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar :
doğru olmakla birlikte başkalarının işine gelmeyen sözleri söyley ...
doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek :
doğru sözlü olan kişi sevilmeyen, istenmeyen kişi olacağı için bu ...
doğru söyleyenin tepesi delik olur :
sözüm bir kimseye dokunur mu diye düşünmeyerek doğruyu söyleyen k ...
doğru söz acıdır :
eksikleri, yanlışları, yolsuzlukları bütün çıplaklığıyla ortaya k ...
doğru söz yemin istemez :
sözün doğruluğunda kuşku yoksa yemine gerek yoktur.
doğruluk minarede kalmış onun da içi eğri :
doğru görünen nice kişiler vardır ki içyüzlerini bilenlerden nası ...
doğrunun yardımcısı Allah'tır :
işlerinde doğruluktan ayrılmayan kişiye Tanrı her zaman yardım ed ...
doğuran avrat Azrail'i yenmiş :
yeni doğan çocuğu sürekli ölen kadın doğurmaktan usanmazsa elbet ...
dokuz at bir kazığa bağlanmaz :
bir işin başına, tanınmış kişiliği bulunan birçok kimse birden ge ...
domuz derisi post olmaz eski düşman dost olmaz :
birçok nedenin birbirini izlemesiyle sürüp gelmiş olan eski düşma ...
domuzdan toklu çıkmaz (doğmaz) :
kötü huylu kimsenin çocuğu melek huylu olmaz.
domuzun kuyruğunu kes yine domuz :
yaradılıştan kötü olan kişinin şu, bu yönünü düzeltseniz de mayas ...
donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer :
bir şeyden yoksun olan kişinin gönlünden hep o şeyden bol bol edi ...
dost (akraba) ile ye, iç, alışveriş etme :
alışverişte iki taraf da kendi çıkarını düşündüğünden iki dost ar ...
dost (iyi dost) kara günde belli olur :
gerçek dost üzüntülü, sıkıntılı günlerde insanı yalnız bırakmaz.
dost acı söyler :
yakınlarımız, eksikliklerimizi çekinmeden söylerler.
dost ağlatır, düşman güldürür :
dost olan kimsenin söylediği söz, acı da olsa insanın iyiliği içi ...
dost başa, düşman ayağa bakar :
iyi bir görüntü verebilmek için her zaman temiz giyinip kuşanmak ...
dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur :
dostlarını olabildiğince çoğalt, düşmanlarını olabildiğince azalt ...
dost dostun ayıbını yüzüne söyler :
gerçek dost uyarmak, kusurun düzeltilmesini sağlamak amacıyla ayı ...
dost dostun eyerlenmiş atıdır :
gerçek dost, arkadaşının sıkışık zamanında yardımına koşmaya hazı ...
dost sözü acıdır :
yakınlarımız, eksikliklerimizi çekinmeden söylerler.
dostluk başka, alışveriş başka :
iki kişi arasındaki dostluk, alışverişte birinin ötekine özverili ...
dostluk kantarla, alışveriş (hesap) miskalle :
iş ilişkilerine dostluk karıştırılmamalıdır.
dostluk okkayla, alışveriş dirhemle :
dostluğun tartısı olmaz, alışveriş ise ölçüye göre olur.
dostun attığı taş baş yarmaz :
dostun acı sözü veya sert davranışı insana ağır gelmez.
dökme su ile değirmen dönmez :
işi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça başkalarının küç ...
dört göz bir evlat için :
anne ve babanın bütün emek ve didinmesi evlat içindir.
dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz :
dumanı olmayan baca olamayacağı gibi karısına sıkıntı vermeyen ko ...
durdu durdu, turnayı gözünden vurdu :
uzun süre bekledi ancak sonunda isteğini elde etti.
dut kurusu ile yâr sevilmez :
ancak büyük fedakârlıklarla elde edilebilecek güzel bir şey, feda ...
dut yaprağı açtı, soyun; döktü giyin :
dut ağacı yapraklanınca soğuklar biter, dut ağacı yaprağını döktü ...
duvarı nem, insanı gam yıkar :
nem demiri nasıl paslandırıp çürütürse gam da insanı öylece yıpra ...
düğün aşıyla dost ağırlanmaz :
ağırlamanın değeri, özel olarak hazırlanmasında, bir fedakârlık y ...
düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya :
akılsız kişi, başkalarının eğlence programlarında bir aksama olma ...
düğünü okuyucu boklar :
iki taraf arasındaki güzel ilişkileri, söz götürüp getiren anlayı ...
dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor :
işinde ustalaşmadan hile yollarına başvuruyor.
dün öleni dün gömerler :
bir üzüntü sürdürülmemeli, unutulmaya çalışılmalıdır.
dünya bir, işi bin :
bu dünyada insanın hatır ve hayaline gelmeyen türlü türlü durumla ...
dünya malı dünyada kalır :
insan öldüğü zaman malını öbür dünyaya götüremez, bu nedenle gere ...
dünya ölümlü, gün akşamlı :
hiçbir durum sürekli değildir, her iyi durumun bir sonu vardır.
dünya Süleyman'a bile kalmamış :
insan ne kadar zengin olursa olsun bu dünyadan göçüp gidecektir, ...
dünya tükenir, yalan tükenmez :
dünyada çok sayıda yalancı vardır, bunları huylarından vazgeçirme ...
dünya yıkılsa umurunda değil :
hiçbir şeyle ilgilenmez, sorumsuz, kaygısızdır.
dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur :
bu dünyada tasasız olan insan yoktur.
dünyanın ucu uzundur :
insanın yaşadıkça türlü durumlarla, çeşitli olaylarla karşılaşabi ...
dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir :
birçok kimse için felakete yol açan bir olay, bazı insanları ilgi ...
düş uykudan sonra olur (gelir) :
bir işin temeli gerçekleşmedikçe ayrıntılarına sıra gelmez.
düşenin dostu olmaz :
varlıklı kişi yoksullaşınca çevresindeki dostlarından kimse kalma ...
düşenin dostu olmaz hele bir düş de gör :
varlıklı kişi yoksullaşınca çevresindeki dostlarından kimse kalma ...
düşman düşmana gazel (Yasin) okumaz :
düşmandan ancak kötülük beklenir.
düşmana yarak (silah) gerek, ya düşmandan ırak gerek :
düşmanın hakkından gelebilmek için silah gerekir eğer silahınız y ...
düşmanın karınca ise de hor bakma :
düşmanın ne kadar güçsüz olursa olsun dikkat et, uyanık ol.
düşmanın karınca olsa kendini merdane tut :
düşmanın ne kadar güçsüz olursa olsun dikkat et, uyanık ol.
düşmez kalkmaz bir Allah :
insanların talihsizliklere uğraması olağandır.
düşün düşün, boktur işin :
kötü bir durumdan çıkar yol bulunamadığı zaman söylenen bir söz.
düt demeye dudak gerek (ister) :
bir işin gerçekleştirilebilmesi, gerekli koşulların, araçların bu ...