eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Atasözleri Sözlüğü (B - 1)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Atasözleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Atasözleri Sözlüğü (B - 1. Sayfa)
baba (evlat, oğul) ekmeği zindan ekmeği, koca (er) ekmeği meydan ekmeği
:
bir kadın için babasının veya çocuğunun evinde barınıp onların el
...
baba himmet, oğul hizmet
:
büyüklerin, kendilerine el uzatıp yardım etmelerini istemeye hak
...
baba kırk oğul beslemiş, kırk oğul bir babayı beslememiş
:
baba kaç çocuğu olursa olsun, hiçbir ayrım yapmadan hepsine bakar
...
baba koruk (erik) yer, oğlunun dişi kamaşır
:
babanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuğu çeker.
baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana
:
kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek mal
...
baba oğluna bir bağ bağışlamış; oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş
:
babalar çocukları için büyük fedakârlıklara katlanırlar ancak çoc
...
baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk
:
bir babanın kızı için harcadığı para, hazırladığı çeyiz göstermel
...
babamın adı Hıdır, elimden gelen budur
:
gücüm ancak bu kadarını yapmaya yeter.
babanın sanatı oğla mirastır
:
bir evlat babasının sanatını onun ölümünden sonra sürdürür.
babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır
:
miras yoluyla mal edinen kimse, onun için ne denli çabalar göster
...
babayla oğlanın pabucu bir olunca evde kavga eksik olmaz
:
ortaklaşa kullanılan bir mal, kimi zaman baba ile oğlu arasında b
...
baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar
:
yaradılıştan iyi ve doğru olan kimse, ne denli elverişsiz ortam i
...
bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var
:
yaşı küçük ancak herkesten farklı alışkanlıklar, huylar edinmiş.
bağ babadan, zeytin dededen kalmalı
:
bağ, bir kuşak geçecek kadar yaşlandıktan sonra bol ürün verir, z
...
bağ bayırda, tarla çayırda
:
her şey kendisi için en elverişli ortamda gelişir, verimli duruma
...
bağa bak, üzüm olsun, yemeye yüzün olsun
:
kişi, karşılık beklediği işten istediğini alabilmek için gereken
...
bağı ağlayanın yüzü güler
:
bir işe gereken özen gösterildiğinde olumlu sonuçlar alınır.
bağın taşlısı, karının saçlısı
:
kadının saçlı olanı ile tarlanın taşlı olanı makbuldür.
bahşiş (beleş) atın dişine (yaşına) bakılmaz
:
para verilmeden sağlanan bir şeyin ufak tefek kusurları hoş görül
...
baht (akıl) olmayınca başta, ne kuruda biter ne yaşta
:
kişi talihsiz olursa giriştiği hiçbir işten olumlu sonuç alamaz.
bahtsızın bağına yağmur, ya taş yağar ya dolu
:
talihsizin işleri ters gider, bağına yağmur yerine taş veya dolu
...
bakan göze bağ (yasak) olmaz
:
herkesin gözü önündeki şeye bakılması önlenemez.
bakan yemez, kapan yer
:
bir şey yalnızca bakmakla elde edilemez, onu ele geçirmek için da
...
bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ (olur)
:
bakılıp onarılan şeylerden yararlanılır, bakımsız bırakılanlardan
...
bakmakla usta olunsa, kediler kasap olurdu
:
yapılmadan yalnızca nasıl yapıldığı görülerek hiçbir şey öğrenile
...
baktın kar havası, eve gel kör olası
:
tehlikeli bir durum belirmeye başlayınca ondan uzaklaşmanın çares
...
bal bal demekle ağız tatlanmaz
:
sözde kalan dilek ve tasarıların iş bitirmede hiçbir etkisi olmaz
...
bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil
:
güzel yemeyi, güzel giymeyi, güzel eşya kullanmayı herkes ister a
...
bal olan yerde sinek de olur (bulunur)
:
güzel şeylerin çevresinde, ondan yararlanmak isteyen asalaklar do
...
bal tutan parmağını yalar
:
imkânları geniş bir işin başında bulunan kimse bunlardan az da ol
...
balcı kızı daha tatlı
:
güzel mal satan kimselerden alınan şeyler daha çok hoşa gider.
balcının var bal tası, oduncunun var baltası
:
her işin kendine özgü aracı vardır.
balı dibinden, yağı yüzünden
:
değerleri derinleştikçe artan veya değerleri yüzeyde kalan insanl
...
balı olan bal yemez mi?
:
bir kimsenin elinde başkasına verilecek veya satılacak bir şey bu
...
balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
:
güzel bir şey, onu isteyen ve elde edecek gibi görünenin değil kı
...
balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
:
insan, tedbirsizliği yüzünden bir felakete uğradıktan ve iş işten
...
balık baştan avlanır
:
bir şeyi ele geçirebilmek için onu yönetenleri elde etmek gerekir
...
balık baştan kokar
:
bir işte aksaklık başta olanlardan kaynaklanır.
balık demiş ki 'etimi yiyen doymasın, avımı yapan gülmesin (onmasın)'
:
balık çok lezzetlidir etine doyum olmaz ama balık avcıları hep ge
...
balın âlâsı (tazesi) oğlun tazesinden
:
ana baba için en tatlı şey, çocuklarıdır.
balta değmedik ağaç olmaz
:
zarar görmeyen, başına felaket gelmeyen kimse yoktur.
bana dokunmayan (beni sokmayan) yılan bin yaşasın
:
birçok kimse, kendilerine kötülüğü dokunmayan kişiye ilişmek iste
...
barutla ateş bir yerde durmaz
:
kızla erkeğin baş başa yalnız kalmaları kötü sonuçlar doğurabilir
...
baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
:
kullanılan, işe yarayan değersiz şey, saklanan ve kullanılmayan ç
...
baskın basanındır
:
düşmanı gafil avlayıp saldıran taraf savaşı kazanır.
baskısız tahtayı yel alır, yel almazsa sel alır
:
kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençl
...
baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır
:
kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençl
...
baş ağır gerek, kulak sağır
:
kişi ağırbaşlı olmalı ve dedikoduları dinlememelidir.
baş başa bağlı, baş da şeriata (yasaya, padişaha)
:
biz yöneticinin buyruğu altındayız ama yönetici de toplum için ko
...
baş dille tartılır
:
kişinin aklı, söylediği sözlerle ölçülür.
baş kes yaş kesme
:
ağaç kesmek, insan öldürmek kadar büyük bir suçtur.
baş kırılır (yarılır) fes (börk) içinde, kol kırılır yen (kürk) içinde
:
aile içindeki, arkadaşlar arasındaki uyuşmazlıklar yabancılara du
...
baş nereye giderse ayak da oraya gider
:
küçükler büyüklerin izinde gider, her işte onları örnek tutarlar.
baş ol da eşek başı (soğan başı) ol
:
en önemsiz işlerde bile baş olmak, buyruk altında bulunmaktan iyi
...
baş ol da istersen soğan başı ol
:
küçük bir işte de olsa başta olmak önemlidir.
baş olan boş olmaz
:
1) bir yerde baş olan kimse taşıdığı değer dolayısıyla o yere gel
...
baş sağlığı, dünya varlığı
:
en büyük zenginlik, beden sağlığıdır.
baş sallamakla kavuk eskimez
:
bir kimsenin suyuna gitmekten, söylediklerine 'evet, peki' demekt
...
baş yastığı baş derdini bilmez
:
insanın derdi içindedir, en yakını bile onu anlamaz.
başa gelen çekilir
:
çaresiz durumlara düşüldüğünde insan kendini üzüntüye kaptırmayıp
...
başa gelmeyince bilinmez
:
başına bir felaket gelmeyen, başkasına gelen felaketin ne denli a
...
başa yazılan gelir
:
kişi, kaderi ne ise onu görür.
başın başı var, başın da başı var
:
toplum içinde hiç kimse başına buyruk değildir, başta bulunan her
...
başın sağlığı, dünyanın varlığı
:
dünyanın en büyük zenginliği, beden sağlığından başka bir şey değ
...
başına gelen başmakçıdır
:
başından bir iş geçmiş olan kimse o işte deneyimli olur, uğradığı
...
başını acemi berbere teslim eden cebinden pamuğu eksik etmez (etmesin)
:
işbaşına tecrübesiz yönetici getirenler, onun yaratacağı sıkıntı
...
battı balık yan gider
:
işler kötü gittiğine göre artık istenildiği gibi davranılabilir.
baykuşun kısmeti ayağına gelir
:
Tanrı hiçbir canlıyı aç bırakmaz, kımıldamadan duran baykuşun rız
...
bayramda borç ödeyene ramazan ağır (kısa) gelir
:
vadesi yaklaşan bir borcu ödemek zorunda olan kimseye günler çok
...
baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla
:
bir kişi, kendine denk ve uygun olan kişiyle arkadaş olmalıdır.
bazı dingil döner bazı teker
:
karşılıklı ilişkilerde her iki tarafa da zaman zaman söz söyleme
...
bedava sirke baldan tatlıdır
:
masrafsız ve emeksiz elde edilen şeyler insana hoş gelir.
bekâr gözü, kör gözü
:
bekâr erkek, evlenme istek ve heyecanı içinde olduğundan alacağı
...
bekâra karı boşaması kolaydır
:
bilgi ve deneyimi olmayan bir kimsenin işi hafife alması, önemsem
...
bekârın parasını it yer, yakasını bit
:
bekâr kimse parasını gereksiz harcar, yaşayışı ise düzensizdir.
bekârlık maskaralık
:
bekâr kimse bakımsızdır, derbeder bir yaşayışı vardır ve herkesin
...
bekârlık sultanlık(tır)
:
evlenmeden tek başına yaşamak daha iyidir.
benim oğlum bina okur, döner döner yine okur
:
çok çalışmasına karşın belli bir düzeyden öteye gidemiyor.
benzeye benzeye yaz, benzeye benzeye kış olur
:
günler birbirinden çok farklı olmadığı hâlde hava yavaş yavaş ısı
...
berber berbere benzer ama başın Allah'a emanet
:
kendisini uzman olarak gösteren her kişiye güvenilmemelidir, malı
...
berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi
:
çalışan kişinin kötü özellikleriyle müşterilerine rahatsızlık ver
...
besle kargayı, oysun gözünü
:
elinde büyüttüğün kişi gün gelip sana nankörlük edebilir.
besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı
:
elinde büyüttüğün kişi gün gelip sana nankörlük edebilir.
beslemeyi eslemeden alma
:
sürekli bir hizmet için evine kabul edeceğin kimseyi iyice sorup
...
beş para etmez
:
hiçbir değeri yok, işe yaramaz.
beş parmağın hangisini kessen acımaz?
:
insan evlatlarını birbirinden ayırt etmez, hangisine zarar gelse
...
beş parmak (parmağın) bir (biri) olmaz
:
belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi
...
beş tavuğa bir horoz yeter
:
birçok kadını yönetmek veya korumak için bir erkek yeter.
beterin beteri var
:
çok kötü bir duruma düşen kimse, bundan daha kötü durumların da b
...
bey ardından çomak çalan çok olur
:
güçlü bir kişi ile yüz yüze bulunduklarında ağızlarını açamayanla
...
bey aşı borç, düğün aşı ödünç
:
beyin sofrasında ağırlanan kimsenin karşılık olarak beye ziyafet
...
bey mi yaman, el mi yaman
:
baştaki ne kadar güçlü görünürse görünsün, asıl güç halktadır.
beyazın (akın) adı (var), esmerin (karanın) tadı (var)
:
beyaz tenli olanlar güzel sayılsa da gerçek güzellik ve şirinlik
...
beyde bulunmayan elde neler var
:
beylerde olmayan öyle şeyler vardır ki halkta bulunur.
beyler buyruğu yoksula kan ağlatır
:
yöneticiler, uygulanması güç buyruklar vererek halkı sıkıntıya so
...
beylik çeşmeden su içme
:
resmî işlerde dikkatli olmak gerekir.
beylik fırın has çıkarır
:
devlet görevlisi olmak insana birçok kazanç sağlar.
bez alırsan Mısır'dan (Musul'dan), kız alırsan asilden
:
ne alacaksanız cinsini, aslını biliniz, güvenerek alınız.
bezirgân züğürtleyince geçmiş defterleri yoklar
:
1) tüccar züğürtleyince, belki bir kimsede alacağım kalmıştır diy
...
bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyu
:
bir şeyin, bir kimsenin değeri, kendisinde aranılan özel nitelikl
...