eng

Atasözleri Sözlüğü (M)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
M - 1. Sayfa
mahkeme kadıya mülk değil :
hiç kimse, bulunduğu kamu hizmetinde ömrünün sonuna kadar kalamaz ...
maksat muhabbet olsun :
dostların konu kıtlığında bile konuşacak şeyleri vardır.
mal adama hem dost, hem düşmandır :
malın insana yararı olduğu gibi zararı da vardır.
mal canı kazanmaz, can malı kazanır :
insan mal kazanacağım diye sağlığını tehlikeye atmamalıdır.
mal canın yongasıdır :
insan, malına gelen zarardan, canına gelmişçesine acı duyar.
mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan :
bu dünya gelip geçicidir, mala mülke fazla değer vermemek gerekir ...
mal melameti örter :
zenginlik, kişinin ayıplarını, kusurlarını kapatır.
malı ongun olanın adı angın olur :
malından çok ürün alan kişinin adı her yerde anılır.
malın iyisi boğazdan geçer :
kişinin, yiyemediği malının bir değeri yoktur.
malın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın :
çiftçinin toprağı suya ne kadar yakınsa değeri o kadar çok olur; ...
malını yemesini bilmeyen zengin, her gün züğürttür :
züğürt, yokluk içinde bulunduğundan yiyemez, varlık içinde olduğu ...
marifet iltifata tabidir :
başarılı bir kimse, desteklenir, takdir edilir, övülürse daha iyi ...
mart ayı dert ayı :
mart ayında havalar sık sık değiştiği için insan kendisini koruya ...
mart çıkmadıkça dert çıkmaz :
kış hastalıkları, mart sona ermedikçe bitmez.
mart dokuzunda çıra yak, bağ buda :
mart ayının dokuzunda bağların kesinlikle budanması gerekir, bu i ...
mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır :
mart ayındaki şiddetli soğuklarda insanlar ellerine geçen her şey ...
mart kuruluk, nisan yağmurluk :
herkes, ortam ve koşulların işine uygun olmasını bekler veya iste ...
martta tezek kuruya, nisanda seller yürüye :
herkes, ortam ve koşulların işine uygun olmasını bekler veya iste ...
martta yağmaz, nisanda dinmezse sabanlar altın olur :
kara kışta kar yağar, martta yağış olmaz, nisanda da çok yağmur y ...
maşa varken elini ateşe sokma :
başka birine yaptırabileceğin tehlikeli işe kendin girişme.
mayasız yoğurt tutmaz :
çok para kazanabilmek için az da olsa elde bir sermaye olması ger ...
mazlumun ahı yerde kalmaz :
zulüm gören kimsenin bedduası tutar.
mazlumun ahı, indirir şahı :
zulüm gören kimsenin bedduası tutar.
mektepten çıkan eşek Marsıvan'dan çıkmaz :
öğrenim görmüş olsalar bile bazıları eğitilmemiş gibi davranabili ...
merak insanı mezara sokar :
her şeyi öğrenme merakı, insanı birtakım tehlikelerle karşı karşı ...
meramın elinden bir şey kurtulmaz :
bir şey yapmaya azmeden ve ona dört elle sarılan kişi, kesinlikle ...
merdiven ayak ayak (basamak basamak) çıkılır :
en yüksek mevkiye yavaş yavaş yükselerek çıkılır.
merhametten maraz doğar (hasıl olur) :
kimi kişiler, kendilerine acıyıp iyilik edenlerin başını derde so ...
mermer iyi taştan, iyilik iki baştan :
birbiriyle ilişkileri bulunan iki kişinin iyi geçinebilmeleri içi ...
mescite gerek olan meyhaneye haramdır :
insanın kendisine gerekli olan bir şeyi yabancıya vermesi doğru d ...
meyhaneciden şahit istemişler, bozacıyı göstermiş :
uygunsuz iş yapan kimse, haklı olduğunu göstermek için kendisine ...
meyhanecinin yüzünü bayram topu güldürür :
yasak yüzünden işi aksamış kimse yasağın kalkmasına sevinir.
meyve veren ağaç taşlanır :
bilgili, hünerli, işinde başarılı olan kimseler kıskanılır, eleşt ...
meyveli ağacı taşlarlar :
bilgili, hünerli, işinde başarılı olan kimselere genellikle sataş ...
mezar taşı ile övünülmez :
kişi geçmişteki atalarıyla değil ancak kendi değeri ile övünmelid ...
mısıra 'yağmur geliyor' demişler, 'çapan birlik mi?' demiş :
mısır bol su ister ama çapalanmazsa sudan gereği gibi yararlanılm ...
Mısır'daki sağır sultan bile duydu :
duymayan kalmadı.
mızrak çuvala girmez (sığmaz) :
gizli tutulması imkânsız durumlar karşısında söylenen bir söz.
milletin ağzı torba değil ki büzesin (dikesin) :
başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız.
minare de doğru, ama içi eğri :
doğru görünen nice kişiler vardır ki içyüzlerini bilenlerden nası ...
minareyi çalan kılıfını hazırlar :
kolay kolay gizlenemeyecek kadar büyük bir yolsuzluğu yapan kimse ...
minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır (bitti beller) :
önemli iş yapmamış olanlar, yapılmış önemli işleri kendiliğinden ...
miras helal hele (ele) al demişler :
miras, alabildiği takdirde mirasçının hakkıdır.
mirî malı balık kılçığıdır, yutulmaz :
devlet malı haksız olarak kendine mal edildiğinde rahatça kullanı ...
misafir kısmeti ile gelir :
misafirin geldiği evde ya yiyecek bulunur veya beklenmedik bir ye ...
misafir misafiri (dilenci dilenciyi) istemez (sevmez), ev sahibi ikisini de :
misafir, bütün ağırlamaların yalnız kendisi için olmasını istediğ ...
misafir on kısmetle gelir, birini yer dokuzunu bırakır :
Tanrı, misafirin yediğinden kat kat fazlasını, misafir ağırlıyor ...
misafir umduğunu değil bulduğunu yer :
konuk, ev sahibinin kendisine çok şeyler ikram etmesini bekleyebi ...
misafir üç gün misafirdir :
misafir bir yerde üç gün kalırsa ne ev sahibi bunu fazla bulur ne ...
misafirin umduğu ev sahibine iki öğün olur :
misafir, ev sahibinin kendine çok şeyler ikram edeceğini umar ama ...
misafirlik üç gündür :
misafir bir yerde üç gün kalırsa ne ev sahibi bunu fazla bulur ne ...
misk yerini belli eder :
değerli kişi nerede olsa varlığını gösterir.
miyancının kesesi bol olur :
iki kişi arasında uzlaştırıcılık yapan kimse anlaşmaları kolay ol ...
mum dibine ışık vermez :
etkili kişi kendi yakınlarına yardımcı olamaz.
mum yanmayınca pervane dönmez (yanmaz) :
güzelin yoluna baş koyanların ortaya çıkması için o güzelin görün ...
müflis bezirgân eski defterleri karıştırır :
1) tüccar züğürtleyince, belki bir kimsede alacağım kalmıştır diy ...
müft olsun da zift olsun :
kimileri bedava bulduklarında yenmeyecek şeyleri yerler, işe yara ...
mühür kimde ise Süleyman odur :
bir işte yetki kimde ise kuvvet ondadır.
mürüvvete endaze olmaz :
yardım ve iyiliğin sınırı yoktur.
mürüvvetsiz adam, suyu çekilmiş değirmene benzer :
cömert olmayan, iyilik yapmaktan hoşlanmayan biri, içinde yaşadığ ...