eng

TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (B - 1)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

TDK Tarih Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (B - 1. Sayfa)

baba :
Saygıdeğer yaşlı adamlara, bir topluluğun ya da bir örgütün başın ...
Babıâli :
1. Osmanlı İmparatorluğunun yüksek yönetim organlarının bulunduğu ...
Babıâli hocası :
Görevli olarak yetişmek üzere Babıâliye giren gençlerin öğretmenl ...
bacaluşka :
Osmanlı ordusunda kullanılan bir tür top.
baç :
Gümrük vergisi alışveriş vergisi, bk. büyük baç.
baççı :
Yol güvenliğini sağlaması karşılığı olarak belli yerlerde belli t ...
baçlı :
Baç ödemekle yükümü olan kişi.
badaluşka :
Bakınız: bacaluşka
bağdaşık devletler :
Birinci Dünya Savaşından önce aralarında bir antlaşma yapmış olan ...
bağımlı :
Büyük bir hükümdara bağlı (küçük bir hükümdar ya da bey).
bağışık :
Herhangi bir nedenle kendisinden vergi alınmayan kimse.
bağışlayı :
Katoliklerde işlenilen suçlardan dolayı öteki dünyada çekilecek c ...
baharlık :
Padişahların her yıl ilkbaharda yeniçeri ağaları ile yeniçeri yaz ...
bakıkulu :
Osmanlılarda, defterdarlık merkez örgütünde devlet gelirlerini to ...
bakırtaş çağı :
Cilâlıtaş çağı geleneği ile yeni bulunan bakırdan yapılmış eşyanı ...
baklava alayı :
Her Ramazanın 15. günü saray mutfağından yeniçerilere baklava ver ...
bâlâ :
Osmanlılarda birinci sınıf "ulâ" rütbesi ile vezirlik arasında yü ...
balıkdişi kozak :
Yabancı hükümdarlara gönderilen padişah mektuplarının konduğu kum ...
Balta :
Padişahların buyrukları altındaki uyduların ve dervişlerin taşıdı ...
balta resmi :
Osmanlılarda kent ve kasabalarda kesilen hayvan için alınan bir v ...
baltacılar :
Önceleri sefer sırasında çalılık ve ormanlık yerleri temizlemek, ...
baltalı :
Osmanlılarda yolları açmak için baltayla donatılmış asker.
balyemez :
Osmanlı ordusunda kullanılan çapı en büyük ve menzili uzun bir to ...
Balyos :
1. Venedik Cumhuriyetinin İstanbul'daki elçisi. 2. İstanbul'daki ...
ban :
Osmanlılar zamanında Macaristan ve Slovenya dolaylarında sancak b ...
banyol :
Tersane zindanı.
barata :
Osmanlı sarayında genel olarak bostancıların, baltacı ve kapıcıla ...
barbar :
Greklerle Romalıların, kendi kültür çevreleri dışında kalan budun ...
barbut altını :
Ağırlığı iki kırat ve değeri 3 kuruş- 3 para olan bir Osmanlı alt ...
Barça :
Kalyon türünden altı düz bir savaş taşıt gemisi.
Barış :
1. Savaş içinde olmayan bir ülkenin durumu. 2. Savaştan sonra dev ...
barış antlaşması :
Bir savaşa kesin olarak son veren, savaşan devletler arasında ola ...
barış belgesi :
Barışın koşullarını kapsayan ve ilgililerin onayını taşıyan bağla ...
barış ülkeleri :
Henüz İslam egemenliğine girmemiş, ancak kendi isteği ile vergi v ...
barkan :
Palankadan ufak olan berkitilmiş yer.
barutçubaşı :
Barut yapımı ile uğraşan ve cebeci ocağına bağlı olan barutçuları ...
başağa :
Köşklülerin en kıdemlisi.
başağa odası :
Ağakapısındaki odalardan biri.
başbakı kulu :
Maliye başmüfettişi.
başbayraktar :
Yeniçeri ocağında İmam-ı Âzam bayrağını taşıyan subay.
başbekçi :
Bakınız: başsancaktar
başbölükbaşı :
1. Yeniçeri ocağında ağa bölükbaşılarının en eskisinin adı. 2. Sa ...
başbuğ :
1. Osmanlılarda savaş zamanı başka birliklerden ayrılıp bir araya ...
başçavuş :
Yeniçeri örgütünde 5. bölüğün komutanı, aynı zamanda tüm yeniçeri ...
başçuhadar :
Osmanlı sarayında padişahın hizmetinde bulunan çuhadarların başı ...
başdefterdar :
Osmanlılarda Tanzimat dönemine dek Rumeli'deki illerin maliye işl ...
başeski :
1. Yeniçeri bölüklerinin en kıdemsiz subayı ve erlerinin en kıdem ...
başhafiye :
Osmanlı sarayında gizli haberler toplamakla görevli örgütün başın ...
başhalife :
Osmanlılarda kalem yazmanlarının en kıdemlisi.
başhaseki :
1. Bostancı hasekileri ağasının sanı. 2. Yeniçeri ocağındaki dört ...
başıbozuk :
Savaş sırasında gönüllü olarak Osmanlı ordusuna katılan er.
başikbal :
Padişahın odalıkları arasında en önde geleni.
başkadın :
Padişahın nikâhlı kadınlarından en eskisi.
başkapı gulamı :
Haremağalığında bir aşama. bk. haremağası.
Başkent :
Bir devletin yönetim merkezi olan kent.
başkomutan :
Tüm silâhlı kuvvetlerin başı.
başmabeynci :
Mabeyncilerin başı.
başmaklık :
Bakınız: paşmaklık
başmehter :
Yeniçeri ağasının en yakını olan ve özel işleriyle uğraşan en yük ...
başmuhasebe :
Osmanlı maliyesinde, bugünkü Sayıştayın işini yapan daire.
başmuhasebeci :
Başmuhasebe dairesinin başkanı.
başruznamçeci :
Ruznamçecilerin başı.
başsancaktar :
Sarayda kutsal sancağı bekleyen gözetçilerin başı.
başsız akın :
Başlarında komutan olmayan akıncıların, yirmi kişiye kadar ufak k ...
baştarde :
Kadırga türünden bir savaş gemisi.
Batı ülkeleri :
Genel olarak Avrupa ve Batı kültürünü benimsemiş ülkelere verilen ...
bayerki :
Siyasal erkin zenginler elinde bulunduğu yönetim biçimi.
bayrak açmak :
1. Başkaldırmak. 2. Gönüllü asker toplamaya başlamak.
bayrak askeri :
Her yıl hıdrellezden kasım ayına kadar savaş gemilerinde çalışmak ...
bayraktar :
Osmanlı askerî örgütünde yeniçeri ve öteki kapıkulu ortaları ile ...
bayram alayı :
Bayramların ilk gününde, padişahın cuma namazı kılmaya gidiş ve d ...
Bebek ustası :
Bebek kasrı ve çevresinin korunmasından ve güvenliğinden sorumlu ...
beceluşka :
Bakınız: bacaluşka
BeÇ :
Osmanlıların Viyana'ya verdikleri ad.
beçe :
Savaşta tutsak edilip de acemi oğlanlığa alınmayan kişi.
bedeluşka :
Bakınız: bacaluşka
bedoluşka :
Bakınız: bacaluşka
Bedun :
Macaristan'ın başkentine Osmanlılarca verilen ad.
bekârlık vergisi :
Timar sahibi olmayıp tecimle uğraşan reayanın bekâr olanlarından ...
bekçi :
Bakınız: sancaktar
beldarlar :
Osmanlı ordusunda geçit yerlerini belli bir ödenek karşılığı koru ...
belgelik :
Belgelerin saklandığı yer.
bender :
Eskiden canlı bir tecim hayatı olan işlek liman.
benimsetme bildirisi :
Bir devletin başka bir devlete, isteklerini benimsetmek için yapt ...
bennâk :
Çift vergisi yükümlüsünün, kendisiyle bir evde oturan oğullarına, ...
bennâk vergisi :
Osmanlılarda timar sahiplerinin, uyrukları olan bennaktan aldıkla ...
berat :
Osmanlı devletinde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan ...
bergandi :
Yelkenli savaş gemilerinin bir türü.
berkitme :
Düşman saldırısına karşı, türlü araç ve gereçlerle bir yerin dire ...
beşe :
1. Özellikle yeniçeriler arasında ileri gelen anlamında kullanıla ...
beşik alayı :
Padişahın çocuğu doğduğunda yapılan tören.
beşiktaş :
Bakınız: sandıktaş
beşkent :
Osmanlı döneminde Mısır, Kahire, Şam, Edirne, Bursa ve Filibe ken ...
beşkent kadıları :
Mısır (Kahire), Şam, Edirne, Bursa ve Filibe kadılarına verilen s ...
beşli :
Beş akçe ulufe alan, görevi kılavuzluk yapmak ya da askere yol aç ...
beşli ağası :
Beşlilerin komutanı.
beşli azap :
Osmanlılarda beş evden bir kişi almak yoluyla toplanan, kale göze ...
beşlikçi ocağı :
Bostancıbaşının buyruğu altında ok takımlarını korumak ve taşımak ...
bey :
Küçük bir ülkenin buyurucusu: Menteşe Beyi, Maskat Beyi gibi.
bey gemileri :
Kaptanpaşaya bağlı sancak beylerinin hazırladıkları gemiler.