eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (P - 1)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
TDK Tarih Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (P - 1. Sayfa)
padişah
:
Büyük hükümdar, Osmanlı hükümdarlarının sanı.
padişah bağışı
:
Padişahın, bir kimseye gönlünü almak için gönderdiği bağış.
padişah bilesindekiler
:
Padişah savaşa gittiği zaman ya da sadrazam sefere çıkıp padişah
...
padişah buyruğu
:
Bakınız: ferman
padişah cebi
:
Padişahın kişisel parası.
padişah dirliği
:
Bir kimsenin geçimini sağlamak için devletçe verilen aylık, timar
...
padişah haremi
:
Topkapı sarayında kadınlar için ayrılmış olan bölüm.
padişah hazinesi
:
Bakınız: içhazine
padişah imzası
:
Padişahın, yabancı hükümdarlara yazılan mektupların kenarlarına k
...
padişah kayığı
:
Padişaha özgü kayık.
padişah mahfili
:
Sultan camilerinde padişahın namaz kılması için ayrılan özel yer.
padişah mehterhanesi
:
Padişahın özel mızıka takımı.
padişah mektubu
:
Osmanlı padişahlarının yabancı hükümdarlara, Kırım hanlarına, Mek
...
padişah peşkeşçisi
:
Padişah adına saraya gelen armağanları alan görevli.
padişah reisi
:
Padişah baştardesi gemisinin kaptanı.
padişah sarayı
:
Osmanlı padişahlarının oturdukları saraylar: Topkapı Sarayı, Edir
...
padişah tuğcuları
:
Silahtar bolüğünden, savaşta padişahın tuğlarını taşıyan 23 görev
...
padişah vakıfları
:
Padişahların ve onların soyundan gelenlerin yaptıkları vakıflar.
padişah yazısı
:
Padişahların, genellikle kendi el yazıları ile çıkardıkları buyru
...
palanka
:
(Macarca'dan) Ağaç ve topraktan yapılıp hendekle çevrilip pekişti
...
palyoş
:
Kısa ve iki yanı keskin kılıç, kasatura.
Panteon
:
1. Eski Yunan ve Roma'da en büyük tapınak. 2. Bir toplulukta tapı
...
papa
:
Katolik kilisesinin, İsa Peygamberin vekili sayılan, Vatikan'da o
...
papirüs
:
1. Eski Mısırlıların yazı kâğıdı yapmak için özünden yararlandıkl
...
paralı asker
:
Para karşılığında yabancı bir devlet hesabına çalışan asker.
parlamento
:
1. Yasama organını oluşturan meclis ya da meclislerin bütünü. 2.
...
paşa
:
Osmanlılarda, sancakbeyi ve daha yüksek aşamalardaki yöneticilere
...
paşa baştardesi
:
Bakınız: paşa gemisi
paşa defterlisi
:
Vezir, beylerbeyi, sancakbeyi ve Kırım hanlarının yanında bulunan
...
paşa divanı
:
Beylerbeyi ve vezirin başkanlığında, kendi bölgeleri ile ilgili r
...
paşa gemisi
:
Kaptan paşaların bindikleri savaş gemisi.
paşa odası
:
Yeniçeri ocağında 21. ağa bölüğünün adı.
paşa reisi
:
Kaptanpaşa gemisinin kaptanı.
paşa sancağı
:
Osmanlılarda valilerin oturdukları eyalet merkezlerine verilen ad
...
Paşakapısı kodamanları
:
Başta sadrazam olmak üzere devlet ileri gelenleri.
Paşakapssı
:
Bakınız: Babıali
paşalı
:
Paşa sanını taşıyan büyüklerin hizmetindeki gedikli ağalar.
paşalık
:
1. Paşa sanı ya da paşa olma durumu. 2. Bir paşanın yönetimi altı
...
paşmaklık
:
Padişahların anne, kızdardeş, kız ve hasekilerine bağlanan haslar
...
patentalı
:
Yabancı bir devletin uyruğu ve korunumu altında bulunduğunu belir
...
patrici
:
Eski Romalılarda, soylu bir aileden gelen kimse ve bu kimselerden
...
patrona
:
Osmanlılarda, 1682'den sonra kullanılan, kapudane ile riyale aras
...
patrona gemisi
:
Patronanın bindiği gemiye verilen ad.
peksane
:
Osmanlılarda, kıyı savunması ve savaş gemilerinde kullanılmış esk
...
pencik
:
Asker yetiştirilmek üzere, savaş tutsaklarından beşte bir oranınd
...
pencik emini
:
Pencik yasasına göre, savaş tutsakları ile pazarlarda satılan kul
...
pencik oğlanı
:
Osmanlılarda, savaş tutsaklarından askerlik görevi için beşte bir
...
pencik resmi
:
Osmanlılarda, savaşlarda ele geçirilen tutsakların sahiplerinden
...
pencikçi
:
Savaşta ele geçirilen tutsakların beşte birini ve öteki esirler i
...
pencikçibaşı
:
Pencikçilerin buyurucusu.
pencikli kul
:
Esircilerin, pencik vergisini ödeyip satmış oldukları tutsak.
pençe
:
Sadrazamın, eyaletlerdeki vezirlerin, beylerbeyi ve sancakbeyleri
...
pençik
:
Bakınız: pencik
perde çavuşu
:
Bakınız: Kapıçavuşu
perdeci
:
Osmanlılarda yüksek orunlu kişilerin kapılarında bekleyen ve girm
...
pergende
:
Çektiri sınıfından bir tür savaş gemisi.
perişanî
:
Küçük görevlilerin giydikleri bir tür kavuk.
peşkeş
:
Özellikle hükümdarların birbirlerine yolladıkları ya da hükümdarl
...
peşkeşçi
:
Yabancı elçilerin padişahlara getirdikleri armağanları divan günü
...
peşkirağası
:
Hasoda örgütünde peşkir ve havlulara bakan görevli.
peşkiroğlanı
:
Bakınız: peşkirağası
peygamber hırkası
:
Muhammet Peygamberden kalma olup, Topkapı Sarayı Müzesinin bir bö
...
peykbaşı
:
Peyklerin komutanı olan subay.
peykler
:
Binişlerde, gösterişli giysileri ile padişahların yanında yürüyer
...
pilaçka
:
(Arnavutça'dan) bk. çapul.
pir
:
1. Erkek savaş tutsaklarından, pencik yasasına göre ayrılan kocam
...
piramit
:
Mısır firavunlarının mezarlarına verilen ad.
pirpiri
:
1. Yeniçerileri salma erlerinin giydikleri kırmızı çuhadan yapılm
...
piyade
:
1. Yaya askeri. 2. Yepelek yapılı bir tür gezinti kayığı.
plebler
:
Eski Roma'da dışardan gelerek yerleşen kimseler ve bu kimselerden
...
polis
:
Bakınız: kentdevleti
potera
:
Yüz kişiden az olan ufak akıncı topluluklarınca yapılan saldırı.
potur oğulları
:
Bosna'nın müslüman halkından devşirme olarak alınmasına izin veri
...
prankı
:
Osmanlı ordusunda kullanılmış bir tür top.
prens
:
1. Batı ülkelerinde hükümdar. 2. Hükümdar oğullarına verilen san.
...
Prens Adaları
:
Marmara'da, İstanbul güneyindeki sıra adalara topluca verilen ad.
prenses
:
Hükümdar soyundan gelen ya da hükümdar soyundan olanlarla evlenen
...
prenslik
:
1. Prens olma hali. 2. Bir prensin yönetimindeki bağımsız ya da y
...
presbiteriyenlik
:
Protestan mezhebinin, demokratik kurallara göre örgütlenmiş bir k
...
primikür
:
Voynuk örgütünde assubaylardan birinin sanı.
protestanlık
:
Papanın dinsel başkanlığını ve katolik kurallarını tanımayan bir
...
protesto etmek
:
Herhangi bir davranışın tüzeye, antlaşma ve sözleşmelere aykırı d
...
pulta
:
Ucu demirli ve delme gücü fazla olan ok.
pusla odası
:
Fetvahanede, fetva için başvuranlara yanıt vermek için soruların
...
Puta
:
1. Ok türlerinden birinin adı. 2. Nişangâh.
putatapar
:
Putlara tapan kimse.
putlaştırmak
:
Bir nesnede ya da bir kimsede olağanüstülük görerek onu put halin
...