eng

TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (D)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
D Harfi 1. Sayfa
Dahil :
Osmanlılarda bilginler sınıfına (ilmiyeye) özgü bir aşama.
dahil medresesi :
Osmanlılar döneminde orta derecede öğretim yapan medrese
dalkılıç :
Savaşta düşman arasına dalmak için gönüllü yazılan asker.
damgalı kâğıt :
Damga pulundan önce devlete gelir sağlamak için çıkarılan ve hükü ...
dane :
Savaşta hedefleri dövmek için kullanılan gülle, mermi.
darüsselâm :
Bağdat kenti için kullanılan bir san.
dayı :
Osmanlılar döneminde Tunus, Cezayir ve Trablusgarp'ta yerli ileri ...
dedebaba :
Kırşehir'de oturan Bektaşî pirinin sanı.
defterci :
Bakınız: beylikçi
defterdar :
1. Osmanlılarda maliye işlerinin en yüksek buyurucusuna verilen s ...
defterdar kapısı :
Osmanlı devleti Maliye bakanlığı.
defteremini :
Defterhanede yazım defterlerinin korunması, bakımı ve kullanılışı ...
defterhane :
Osmanlı ülkelerindeki tüm toprak kayıtlarını kapsayan ana defterl ...
defterli avcılar :
Saray adına avlanmaları karşılığı kimi vergilerden bağışık tutula ...
değnek sahibi :
Kaptanlık belirtisi olarak bir değnek taşıyan, kapudane, patrona ...
Deli :
Önceleri Rumeli'de bulunan, genişledikten sonra Anadolu'da da vez ...
delibaşı :
Osmanlı ordusunda deli askerlerin komutanı.
Delil :
Bakınız: deli
delilbaşı :
Bakınız: delibaşı
deniz askeri :
Deniz kuvvetleri örgütünde görev yapan asker.
deniz azapları :
Osmanlı savaş gemilerinde görev yapan deniz askeri.
deniz beyleri :
Kaptanpaşa eyaletine bağlı sancakbeylerine verilen san.
deniz kuvvetleri komutanı :
Bakınız: kaptanpaşa
deniz leventleri :
Korsan gemilerinde çalışanlardan ya da kıyı halkından seçilen, bu ...
deniz mühendisliği okulu :
Deniz subayı yetiştirmek üzere 1773'te İstanbul'da açılan okul.
denk :
4,875 gram ağırlığındaki miskal'in dörtte birine denk olan eski b ...
derbent :
1. Uç boylarında bulunan küçük kale. 2. Dağ geçitlerinde kurulan ...
derbent ağası :
Derbenti koruyan, gözeten derbentçilerin komutanı.
derbentçi :
Derbenti koruyan gözetçi, karakol askeri.
derebeyi :
1. Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse. 2. Osmanl ...
derebeylik :
Özellikle batı Avrupa'da toprağı ve üzerinde yaşayan köylüleri te ...
ders vekili :
Öğretimin şeyhülislamca yapılması koşul tutulan Beyazıt medresesi ...
dersiam :
Osmanlılarda, özel bir sınavla dersiâmlık aşamasını kazanmış hoca ...
dersiâmlık :
Medresede ders veren müderrislerin özel bir sınavdan geçerek kaza ...
despot :
1. Bir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kişi. 2. Rum orto ...
deste :
1. İçinde 10 tane yerli altın yaprağı bulunan paket. 2. İçinde 20 ...
deveci ortaları :
Görevleri savaşta siper işlerinde çalışmak, sefere gidiş ve dönüş ...
devlet borçları :
1. Devletin içerden ve dışardan almış olduğu borçlar. 2. Osmanlıl ...
devlet gömüsü :
Devlet malı, parası ya da bunların saklandığı yer.
devletlerbirliği :
Küçük devletlerin bağlaşmaları ile oluşan büyük devlet: Germanya ...
Devriye :
Osmanlılarda bilginler (ilmiye) sınıfından olan kimselere verilen ...
devriye kadıları :
Bağdat, Antep, Basra, Erzurum, Maraş, Trablusgarp, Beyrut, Rusçuk ...
devşirme :
1. Yeniçeri ocağının acemi oğlan gereksemesini karşılamak üzere H ...
devşirme ağası :
Acemi oğlan adaylarını devşirmek üzere devşirme emininden başka y ...
devşirme emini :
Devşirmeye gönderilmek üzere yeniçeri ocağından seçilen subay.
devşirme fermanı :
Devşirme toplanması için çıkarılarak devşirme görevlisinin eline ...
devşirme kanunu :
Devşirmelerin toplanması kurallarını saptayan özel yasa.
devşirme memuru :
Bakınız: devşirme ağası
devşirme sürüsü :
Toplanan devşirme çocuklardan İstanbul'a getirilirken düzenlenen ...
dış eleştiri :
Tarihsel kaynakların eleştirilmesinde belgeyi dış belirtilerine g ...
dışhazine :
Osmanlı devletinde olağan ve sürekli gelir ve giderlerin işlem gö ...
dışsaray :
Eskiden, sarayın dışında yer alan ve sarayla ilgili bir takım gör ...
dikilitaş :
Dikine yerleştirilmiş, tek parça taştan yapılmış anıt.
dil almak :
Düşmanın durumunu söyletmek için sorguya çekilmek üzere tutsak al ...
dil oğlanı :
İstanbul'daki yabancı elçiliklerde Türkçe öğretilerek çevirmen ol ...
dil tutmak :
Bakınız: dil almak
dilsiz :
Sarayda hazine, kiler ve seferli koğuşlarında üçer, dörder tane b ...
din savaşı :
Müslümanlarca din uğruna, dini yaymak ve yüceltmek için girişilen ...
dinsel devrim :
XVI. yüzyılda protestan kilisesinin kurulması ile sonuçlanan büyü ...
dinsel topluluk :
Aynı dinden olanlardan oluşan topluluk.
Dirhem :
1. 3,25 gram gelen bir ağırlık ölçüsü, okkanın 400'de biri. 2. Gü ...
dirliği çalınmak :
Ceza olarak yeniçeri ulufesinin kesilmesi.
dirliği kesilmek :
Bir kimseye devletçe verilen aylık ya da ödeneğin kesilmesi.
dirlik :
Osmanlılarda bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletç ...
diş kirası :
1. Ramazanda iftara gelen konuklara bağış olarak verilen para. 2. ...
Divan :
1. Eskiden yüksek aşamadaki devlet adamlarının kurdukları büyük m ...
divan çavuşları :
Bakınız: divan-ı hümayun çavuşları
divan efendisi :
Vezir ve beylerbeyilerin yazı işlerine bakan görevlilerin buyuruc ...
divan kalemi :
Sadrazam buyruklarının ve fermanların yazıldığı büro.
divan kâtipleri :
Divan-i hümayun kalemlerinde yazı işlerini yürüten yazmanlar.
divan sicilleri :
Padişah divanında hazırlanıp çıkan türlü buyrukların özetleri yaz ...
divan solakları :
Divanın korunmasını sağlamak ve gösterişini artırmak için kullanı ...
divan sürmek :
Sarayda divan kurmak.
divan vermek :
Emir vermek, uyarmalarda bulunmak.
divan yeri :
Bakınız: kubbealtı
divanbağı :
Bakınız: çavuşbaşı
divanhane :
1. Osmanlı Bahriye Nezareti dairesi. 2. bk. kubbealtı.
divan-ı hümayun çavuşları :
Ana görevleri divan günlerinde yürütme organlarına yardımcı olara ...
divan-ı hümayun kalemi :
Bakınız: beylikçi
divanî kese :
416 kuruş değerinde para ölçeği.
diyet meclisi :
1. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğunu, sonraları Almanya ve Avust ...
dizcek :
Savaşlarda korunmak için bacakların yukarı kısmına takılan zırh.
doc :
Venedik ya da Genova Cumhuriyetlerinin seçimle iş başına gelen ba ...
doğancı :
Hassa kuşbazları denilen timarlı avcılardan bir takımın adı.
doğancıbaşı :
Osmanlı sarayında saray içindeki av işlerini düzenleyen doğancıla ...
doğubilim :
Doğu ülke ve uluslarının dilleri, tarihleri, töreleri vb. konular ...
doğuş :
Hıristiyan peygamberi İsa'nın doğduğu yıl.
dolamalı :
Enderun koğuşlarından büyük ve küçük oda'lar içoğlanlarına, taşıd ...
dolmen :
(Keltçeden): İki tanesi dikine konmuş ve bir tanesi bunların üzer ...
dominyon :
Büyük Britanya İmparatorluğunun, anayurt ile eşit hakları olan de ...
domna :
Osmanlı döneminde Eflak ve Buğdan beylerinin eşlerine verilen san ...
domniçe :
Osmanlı döneminde Eflak ve Buğdan beylerinin kızlarına verilen sa ...
domuz vergisi :
Osmanlı egemenliğindeki Hıristiyanlardan, besledikleri domuzlar i ...
döğen :
Eskiden kullanılan, demir sapa bağlı uzunca bir zincirin ucuna bi ...
dökümcübaşı :
Tophanede top dökenlerin başı.
dönüm vergisi :
Bakınız: kulluk hakkı
dört bölükler :
Kapıkulu süvarisinden sağ-ulufeciler, sol-ulufeciler, sağ-gariple ...
dört ilçeler :
Osmanlı yönetim örgütünde: 1. İstanbul'a bağlı Küçük çekmece, Büy ...
dörtlererki :
Siyasal erkin dört kişi elinde bulunduğu yönetim biçimi.
dragon :
Eskiden kimi batı ülkeleri ordularında atlı ya da yaya olarak sav ...