eng

TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (S)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
S Harfi 1. Sayfa
saçak öpme :
Sarayda bayramlaşma törenine katılan büyüklerin, padişahın tahtın ...
sadaret kaymakamı :
Bakınız: kaymakam paşa
sadaret kethüdası :
Bakınız: Kahyabey
sadr :
Kazaskerlere verilen san.
sadrazam :
Osmanlı devletinde padişahın tam yetkili vekili ve vezirlerin en ...
sadrazam arzı :
Bakınız: telhis
sadrazamlık alayı :
Yeni sadrazam olan kişi için düzenlenen tören.
sadrazamlık armağanı :
Sadrazamlığa geçen kimsenin padişaha sunduğu armağan.
sadreyn :
Rumeli ve Anadolu kazaskerlerinin ikisine birden verilen ad.
sadreyn efendiler :
Rumeli ve Anadolu kazaskerleri.
sağ akçe :
Karışığı ve eksiği olmayan, ayarı ve ağırlığı tam olan para.
sağ kolağası :
Aşaması sol kolağası ile binbaşı arasında olan subay.
sağ ulufeciler :
Kapıkulu süvarisinin, görevi sadrazam ile devlet büyüklerini koru ...
sağgaripler :
Kapıkulu süvarisinin, görevi ordunun sağ yanını korumak olan bölü ...
sağlama defteri :
Devletin gelir ve giderlerini toplu bir halde gösteren defter.
sahabe :
Hz. Muhammet'in söylediklerini ve yaptıklarını, göz tanıklığına d ...
sahn aşaması :
İlmiye sınıfı içinde özel bir rütbe olan, Fatih Medresesi öğretim ...
sahn medreseleri :
Osmanlılar döneminde Fatih camisi çevresinde bulunan, bugünkü ede ...
sakallı :
Savaş tutsaklarının yaşları geçkin olanları.
salarlık :
Osmanlılarda emir, vezir gibi rütbe sahiplerinin elde ettikleri t ...
saldırı duyurusu :
Saldırmak üzere düşmanın gelmekte olduğunu bir yer halkına bildir ...
saldırmazlık antlaşması :
Devletler arasında karşılıklı olarak birbirilerine saldırmamak iç ...
salıcı :
İstanbul'da bulunmayan kapıkulu süvarilerinin, ulufelerini, zaman ...
salise :
Osmanlılarda rabiadan büyük ve saniyeden küçük, askerlikteki binb ...
salma çuhadarı :
Kendini tanıtmamak için giysi değiştirip gezerek suçluları kovuşt ...
salma tomruk :
Yakalanan suçluların geçici bir süre alıkonuldukları ve içinde se ...
Salta :
Eskiden giyilen bir tür kollu cepken.
saltanat arabası :
Bakınız: alay arabası
Saltanat Kapısı :
Topkapi Sarayının Ayasofya tarafındaki birinci kapısı.
saltanat kayığı :
Bakınız: kancabaş
saltanat kaymakamı :
Sefere çıkan ya da herhangi bir nedenle başkentte bulunmayan padi ...
saltanat naibi :
Tahtta hükümdar bulunmadığında ya da hükümdarın çocukluk dönemind ...
saltçılık :
Hükümdarın, tüm siyasal erki elinde bulundurduğu yönetim biçimi.
salyane :
1. Bir yıllık olarak toptan ödenen ulufe. 2. Yılda bir alınan ver ...
samsuncu ortası :
Yeniçeri ocağının, savaşta kullanılan köpekleri yetiştirmek ve yö ...
samsuncubaşı :
Samsuncu ortası komutanına verilen ad.
sancak :
1. Belirti olarak kullanılan, özellikle yazı işlemeli ve kenarlar ...
sancak boğma :
Yardım istemek amacıyla, sancağın ortasını büzerek işaret verme.
sancak gemileri :
Osmanlı donanmasında kaptanpaşa, kapudane, patrona ve riyale gemi ...
sancak kaldırmak :
Ayaklanmak, başkaldırmak.
sancak kaptanı :
Sancak gemilerinin kaptanı.
sancakbeyi :
Sancağın askerî ve mülkî yönetiminden sorumlu olan görevli.
sancaktar :
Bakınız: bayraktar
sandıklı :
II. Sultan Mahmut zamanında basılan altın paralardan biri.
sandıklı altın :
Bakınız: hayriye altını
sandıktaş :
Taştan oyma ve üstü taş kapakla örtülü tabut.
saniye :
Osmanlılarda saliseden büyük ve uladan küçük, askerlikteki albayl ...
sansoncu ortası :
Bakınız: samsuncu ortası
sansür :
Basın, yayın ve haberleşme ile sinema ve kitap yapıtlarının hüküm ...
Saplama :
Hakları olmadığı halde bir yolunu bularak devşirme çocukları aras ...
saray acemioğlanı :
Bakınız: İçoğlanı
saray ahırı :
Osmanlılarda, saray hayvanlarının ve bununla uğraşan görevlilerin ...
saray baltacıları :
Bakınız: yakalı baltacılar
saray kethüdası :
Akhadımların, sarayağasından sonra gelen buyurucusu.
saray mehterhanesi :
Saray bandosu.
saray ustası :
Bakınız: kahya kadın
sarayağası :
İçağalardan biri olup, saraylarda oturanlara hizmet etmek ve sara ...
saraylı :
Padişah sarayında karavaş olarak ya da başka bir görevde bulunmuş ...
sarıbayrak ağası :
Bakınız: Silahtarağa
sarıbayrak bölüğü :
Bakınız: silahtar bölüğü
sarıca :
1. XVII. yüzyıldan sonra eyalet valilerinin, kendi bölgelerinden ...
sarıca temsilcisi :
Sarıcaların, İstanbul'da resmî katlardaki işleriyle uğraşan kimse ...
sarıkçıbaşı :
Padişahların sarıklarını hazırlamak, korumak ve sarmakla yükümlü ...
sarısekban :
Beylerbeyliği döneminde, eyaletlerin disiplinini sağlamakla görev ...
satak :
Eskiden, eşya ve öteberi satılan çarşı ve pazar yeri.
satrap :
Eski Perslerde il yöneticisi.
satraplık :
1. Satraplık görevi ya da orunu. 2. Bir satrapın yönetimi altında ...
Savaş :
İki ya da daha çok devletlerin, istediklerini kabul ettirmek ya d ...
savaş ülkeleri :
Müslüman bir hükümdarın egemenliği altına henüz alınamamış olan ü ...
saykalbaşı :
Yeniçerilerde silahların temizliğiyle uğraşanların başı.
seccadeci başı :
Padişahın seccadesini korumak ve serip kaldırmakla yükümlü görevl ...
seçmen prens :
Kutsal Roma-Germen imparatorlarını seçme yetkisi olan belli sayıd ...
seçmen prenslik :
1. Seçmen prensin görevi ya da orunu. 2. Seçmen prensin yönettiği ...
sefer :
Ordunun, savaş yapmak üzere genellikle yurt dışına yaptığı yolcul ...
sefer duası :
Düşman toprağına giren yeniçerilerin, her ikindi namazından sonra ...
sefer vergisi :
Savaş dolayısıyle alınan olağandışı vergi.
seferberlik :
Bir ülkenin silâhlı kuvvetlerini sefer durumuna getiren, ülkenin ...
sefere eşmek :
Savaşa gitmek.
seferli kethüdası :
Seferli ocağının başı.
seferli koğuşu :
Bir sanat okulu durumuna sokulan ve içinde ünlü bilgin, şair, res ...
seferli ocağı :
Sarayda, padişahın özel hizmetlerini görmek ve kendisi sefere çık ...
Seğirdim :
Yeniçeri mutfakları için kesilen etleri taşıyan hayvanların ön ve ...
seğirdim ustası :
Bakınız: seğirdimbaşı
seğirdim yolu :
Kale bedenlerindeki korunaklar.
seğirdimbaşı :
Seğirdim askerinin başında bulunan subay.
sekban :
1. Osmanlılarda, sınır boylarında görev yapan bir sınıf asker. 2. ...
sekban bölükleri :
Yeniçeri ocağının üç bölümünden biri 34 ortadan oluşmuştur, bk. a ...
sekban kâtibi :
Sekban ortalarından 18. bölüğün komutanı.
sekbanbaşı :
Sekbanların komutanı olup, derecesi yeniçeriağasından sonra gelen ...
sekban-ı cedit :
Alemdar Mustafa Paşa'nın 1808'de kurduğu yeni düzen asker.
sekson :
Bakınız: samsuncu ortası
seksoncu :
Bakınız: samsuncu ortası
selam ağası :
1. Padişah bir yere gittiği zaman yanında bulunan ve karşılamaya ...
selam çavuşu :
1. Törenlerde padişah, sadrazam ve büyükleri ata binip inerken se ...
selâmlık :
1. Eski saray ve konaklarda erkeklere ayrılan bölüm. 2. bk. cuma ...
selâmlık alayı :
Bakınız: Cuma Alayı
Selimî serpuş :
İlk kez Yavuz Sultan Selim zamanında padişah ve kimi devlet büyük ...
semer devirme :
Bir yeniçerinin, bir ocak odasından öbürüne geçmesi.
Senato :
1. Çift meclisli parlamentolarda yasama meclisi. 2. Eski Roma'da ...
sensoncu :
Bakınız: samsuncu ortası