eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (T - 1)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
TDK Tarih Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
TDK Tarih Terimleri Sözlüğü (T - 1. Sayfa)
tabkur
:
Bakınız: tabur
tablet
:
Eski uygar budunlardan kalma, pişmiş ya da güneşte kurutulmuş kil
...
tabur
:
Berkitilmiş tabya ve sığınak.
tabur ağası
:
Osmanlılarda tabur komutanı, alay binbaşısı.
tabur kurmak
:
Asker birliğini, çevresine hendek çekmek ya da başka türlü berkit
...
tabya yamağı
:
Bakınız: yamak
taht
:
1. Hükümdarlık koltuğu. 2. Hükümdarlık orunu.
taht değişimi
:
Hükümdarın değişmesi.
taht gemisi
:
Osmanlı padişahlarının bindikleri gemi.
taht kadılığı
:
İstanbul'daki kadılara verilen san.
taht kapısı
:
Bakınız: ak ağalar kapısı
tahta
:
Topkapı Sarayında divanın kurulduğu Kubbealtı'nın dış yanında rei
...
tahta geçiş artırımları
:
Padişahın tahta geçmesi nedeniyle yeniçeri ulufelerinde yapılan a
...
tahta geçiş bahşişi
:
1. Padişahların tahta geçmeleri dolayısıyle askere, ulemaya ve me
...
tahta geçiş çıkması
:
Bakınız: büyük çıkma
tahtadayı
:
Bakınız: arday
tahttan indirmek
:
Hükümdarlıktan düşürmek.
tak
:
Anıt olarak yapılan ya da şenliklerde yer yer caddelerde kurulan
...
takımerki
:
Siyasal erkin, toplumun bir takımının elinde bulunduğu yönetim bi
...
talimhanecibaşı
:
Yeniçeri ocağında, talimhanelerde komutanlık ve öğretmenlikle gör
...
tanrı
:
1. Çoktanrıcılıkta var olduğuna inanılan insanüstü varlıklardan h
...
Tanrı elçisi
:
İnsanlara doğru yolu göstermek üzere Tanrının gönderdiği elçi.
Tanrıça
:
Kadın tanrı.
tanrıkut
:
Hun hükümdarlarının sanı.
Tanrısız
:
Tanrısı olmayan kimse.
Tanrıtanımaz
:
Tanrı kitaplarından hiç birine inanmayan.
Tanzimat
:
Bakınız: Tanzimat-ı hayriye
Tanzimat Dairesi
:
Osmanlı danıştayının, 1871'de kurulan ve asıl görevi yasa ve tüzü
...
Tanzimat fermanı
:
Bakınız: Gülhane hatt-ı hümayunu
Tanzimat-ı Hayriye
:
Osmanlı devletine Batı anlamında bir biçim vermek ve özellikle Fr
...
Tapınak
:
Tanrıya tapınılan yapı.
tapkur
:
Tehlike karşısında kolayca savunabilmek için, dört köşe biçiminde
...
tarih
:
İnsanların, üyesi bulundukları toplumu etkileyen eylemlerinden do
...
tarih düşürmek
:
Önemli sayılan bir olayın, çoğunlukla koşuk biçiminde söylenen sö
...
tarihçe
:
Bir olay ya da nesnenin özet olarak yazılmış tarihi.
tarihçi
:
Tarihsel konular üzerinde araştırmalar yapan, tarih kitapları yaz
...
tarihöncesi
:
Tarihten (yazılı belgelerden) önceki çağlar.
tarikat
:
Bir din içinde tasavvufa, gizemciliğe dayanan, inançta ve kimi il
...
tartur
:
Bir tür başlık.
tas
:
Solak ve peyklerin giydikleri başlık.
tas akçesi
:
Ortaklaşa giderleri karşılamak için yeniçerilerin ulufulerinden k
...
taslakçı
:
Orta belirtisi taşıdığı için, kışlaya bile uğramaksızın yeniçeril
...
tasma akçesi
:
Bakınız: Çift Akçesi
taşılbilim
:
Yerbilimsel dönemlerde yaşamış varlıkları inceleyen bilim.
taşra hazinesi
:
Bakınız: dışhazine
taşra kulluğu
:
Dokuz ayda bir değiştirilen, İstanbul dışındaki karakol subaylığı
...
taşra vezirleri
:
İstanbul dışında görev yapan vezirlere topluca verilen ad.
taşralı
:
1. İstanbul'lu olmayan kimse. 2. Ulufe dağıtımında kendisi hazır
...
taşralı er
:
Bakınız: kalyoncu
tatar
:
1. Vezir kapılarında ivedilikle haberleşmeyi sağlamakta kullanıla
...
tatar dolaması
:
Tatar denen postacıların giydikleri üstlük.
tatar oku
:
Yayı çok sert olduğundan ancak bir manivela ile çekilebilen bir t
...
tatarağası
:
Tatar denen postacıların başı.
tatlısu frengi
:
Batılılık taslayan, davranışlarında batılılara benzemeye özenen d
...
tavat
:
Gürcü soyluları için kullanılan bir san.
taviçe
:
İlçelerdeki akıncı çeribaşısı.
taycı
:
Has ahır için tay yetiştiren kimse.
taylarağası
:
Tayaların başı olan timarlı.
tazıcılar ocağı
:
Üsküdar'da bulunan, bostancı ocağına bağlı, padişahlar için tazı
...
tebdil
:
Osmanlılarda kılık değiştirerek gizli işleri araştıran saray ya d
...
tebdil eskisi
:
Padişahla birlikte gezen 12 kıdemli saray görevlisinin herbiri.
tebdil hasekisi
:
Bakınız: Tebdil Etkisi
tebdil piyadesi
:
Boğaziçinde giysilerini değiştirip kendini tanıtmadan gezen padiş
...
tebdil-i hümayun hamlacısı
:
Tebdil gezen padişahın bindiği kayığın kürekçisi.
tefe
:
İçinde yirmi altın yaprak bulunan paket10 deste yerli altın yapra
...
tefeci
:
El altından yüksek faizle para veren kimse.
teihisçi
:
Sadrazam kapısında telhis yazmak ve bunları yürürlüğe koymakla yü
...
tekerk
:
Hiçbir denetim altında olmaksızın devletini istediği gibi yöneten
...
tekerki
:
Siyasal erkin bir kişinin elinde bulunduğu yönetim biçimi.
tekeşlilik
:
Tek bir eş ile evlenme.
tekfur
:
Bizans İmparatorluğu zamanında vali aşamasında olan yöneticilerle
...
tekin
:
Eski Türklerde bir babanın taşınılmaz mallarının kalıtçısı olan e
...
tekir
:
Tekfur sözünün bozuk biçimi, bk. tekfur.
tekke
:
Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve törenler yaptıkları
...
tekke ortası
:
Yeniçeri ocağının kırkıncı ortası.
tektanrılı
:
Tanrı kitaplarından (Tevrat, İncil, Zebur, Kur'an) birine inanan.
telhis
:
Sadrazamın, bir sorunu kendi düşünceleriyle birlikte özet halinde
...
temren
:
Ok ve kargı gibi silâhların ucuna takılan sivri maden parça.
tenktür
:
Hazine denen bez parçaları az sayıda olan, en ufak çadır.
tepe mazgalı
:
Kalenin seğirdim yerlerinde, düşmanı gözetlemek için açılmış dar
...
tepsicibaşı
:
Saraydaki altın ve gümüş tepsilerin bakımı ve saklanması ile yükü
...
terakki
:
20.000 akçeye dek çıkabilen timar gelirinin, kılıç hakkı çıktıkta
...
terhan
:
Eski Türk devletlerinde, hiçbir vergi yükümü olmayan ve hanın yan
...
teroğlan
:
Cizye toplayan görevlilerin bu iş için kullandıkları kimse.
tersane ağası
:
Tersanede kaptanpaşanın vekilliğini yapan yüksek deniz subayların
...
tersane defteremini
:
Kaptanpaşa eyaletine bağlı sancaklardaki timar sahiplerinin defte
...
tersane emini
:
Bakınız: tersane-i amire emini
tersane halkı
:
Osmanlılarda savaş gemilerinde çalışan kaptan, reis, kalafatçı, k
...
tersane kâtibi
:
Tersane emininin gelir ve gider hesaplarını tutan görevli.
tersane kethüdası
:
Tersanede kaptanpaşadan sonra gelen en yüksek aşamalı ve en yetki
...
tersane reisi
:
Tersanede, kaptanpaşa eyaletine bağlı sancaklardaki timar ve zeam
...
tersane sarayı
:
Kaptanpaşanın tersanedeki sarayı, Aynalıkavak Sarayı.
tersane sergisi
:
Osmanlı devletinde tersanede çalıştırılanların alacaklarını göste
...
tersane timar sahipleri
:
Kaptanpaşa sancağındaki timar sahipleri.
tersane-i amire emini
:
Tersanenin malî işlerini yürüten görevli.
tersaneli
:
Osmanlılarda deniz subay ve erlerine verilen ad.
Tertip
:
Mansure askeri örgütünde bir asker birliğinin adı.
teşrifat nazırı
:
Babıâli'de protokol işlerini uygulayan önemli bir görevlinin sanı
...
teşrifatçı
:
Sarayda, divanda ve paşakapısında yapılan her türlü törenlerde el
...
tetimme medreseleri
:
Fatih medreselerinin, yüksek öğrenime hazırlayıcı bölümü.