|
Atasözleri Sözlüğü (K - 2)
Atasözleri Sözlüğü (K - 2. Sayfa)
-
kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler
:
-
cezalandırılan kimse suçunun ne olduğunu bilmelidir ki o suçu bir ...
-
kedinin kanadı olsaydı, serçenin adı kalmazdı
:
-
saldırganlar istediklerini yapabilecek durumda olsalardı, zayıfla ...
-
kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar
:
-
atılgan kişilerin sessiz ve eylemsiz durmaları, onları çileden çı ...
-
kediye 'bokun kimya' demişler, üstünü örtmüş
:
-
iyilik sevmeyen, karşısındakinin iyi olmasını istemeyen kişi, ata ...
-
kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır
:
-
senden çekinen, korkan kişi, çok sıkıştırırsan sana karşı gelir.
-
kefen alacak adam yüzünden belli olur
:
-
bir kimsenin herhangi bir eyleme girişeceği, o eyleme girişmesini ...
-
kefenin cebi yok
:
-
ölürken mal veya para götürülmez.
-
kel başa şimşir tarak
:
-
birçok gereksinimi varken gereksiz özenti ve gösterişle uğraşanla ...
-
kel ilaç bilse kendi başına sürer
:
-
kendi işini halledemeyen kişiden aynı durum için yardım alınamaz.
-
kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
:
-
bir kimse veya bir şey yok olduğunda değer kazanır.
-
kel yanında kabak anılmaz
:
-
bir kişinin yanında, uzaktan da olsa onun kusurunu hatırlatabilec ...
-
kele köseden yardım olmaz
:
-
kişi, kendisinin yardıma muhtaç olduğu konuda başkasına yardım ed ...
-
kelin ayıbını takke örter
:
-
birçok kimsenin kusurunu zenginlik, makam vb. durumlar örter.
-
kelin medarı olsa kendi başına olur
:
-
kendi işini halledemeyen kişiden aynı durum için yardım alınamaz.
-
kelin merhemi olsa başına sürer
:
-
kendi işini halledemeyen kişiden aynı durum için yardım alınamaz.
-
kelle sağ olsun da külah bulunur
:
-
kişi yaşasın da elbet bir iş sahibi olur.
-
kem söz, kalp (kem) akçe sahibinindir
:
-
kötü söz söyleyenindir.
-
kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz
:
-
kibar çevrede yetişmemiş olanlar ne kadar özenseler de kibarlığın ...
-
kendi düşen ağlamaz
:
-
kendi zararına kendisi neden olanın yakınmaya hakkı olmaz.
-
kendi söyler kendi dinler
:
-
ne söylediği anlaşılmaz, söylediği şeylere önem verilmez.
-
kepenek altında er yatar
:
-
insanları giydiğine bakarak değerlendirmek yanlışlara yol açar, d ...
-
kes parmağını çık pazara, em (merhem, ilaç) buyuran çok olur
:
-
kişinin bir ihtiyaç içinde bulunduğunu gören herkes ona değişik y ...
-
keseye danış, pazarlığa sonra giriş
:
-
ödeyecek paranız yoksa bir şey satın almaya girişmeyin.
-
kesilen baş yerine konmaz
:
-
kesin olarak yapılıp sonuçlandırılan iş, eski durumuna getirileme ...
-
keskin sirke küpüne (kabına) zarar
:
-
öfkeli, sert kimsenin zararı kendisinedir.
-
keskin zekâ keramete kıç attırır
:
-
zeki kimse, bir işin nereye varacağını keramet sahibi kimseden da ...
-
-
kestane kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş
:
-
soyunu, yetiştiği yeri veya çevreyi hor görenler için kınama yoll ...
-
keyif benim, köy Mehmet Ağa'nın
:
-
hiçbir şeyi tasa etmiyorum, işlerim yolunda.
-
kılavuzu karga olanın burnu boktan kalkmaz
:
-
kötü kimsenin arkasına düşen kişinin başı dertten kurtulmaz.
-
kılıç kınını kesmez
:
-
sert ve öfkeli kişi yanındakilere zarar vermez.
-
kılık kıyafet köpeklere ziyafet
:
-
giyinişi ve görünüşü kötü ve tiksindirici olanlar için söylenen b ...
-
kılık kıyafetle adam adam olmaz
:
-
kılık kıyafet, değeri olmayan kişiye değer kazandırmaz.
-
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
:
-
kişi arkadaşlık ettiği kimseden etkilenir.
-
kırk gün taban eti, bir gün av eti
:
-
avcılar bir av avlayabilmek için dağ demez, taş demez, günlerce t ...
-
kırk hırsız bir çıplağı soyamamış
:
-
sömürenler, asalaklar ne kadar usta olurlarsa olsunlar, sömürülec ...
-
kırk yıl kıran olmuş, eceli gelen ölmüş
:
-
salgın ve öldürücü hastalık da olsa eceli gelmeyen ölmez.
-
kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak
:
-
vakti geçmiş, artık işe yaramayacak durumda.
-
kırkından sonra azanı teneşir paklar
:
-
yaşlandıklarında ahlakları bozulanlar artık düzelemezler.
-
kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar
:
-
yaşlandıktan sonra bir şey öğrenmeye, yeni bir iş yapmaya başlaya ...
-
kırkyıllık Yani, olur mu Kâni
:
-
eskimiş bir alışkanlık kolay kolay değişmez.
-
kırlangıcın zararını biberciden sor
:
-
kırlangıç, bibere çok düşkün olduğundan onun ne kadar zararlı bir ...
-
kısa günün kârı az olur
:
-
kısa süre çalışılarak yapılan işten elde edilecek kazanç az olur.
-
kısmet gökten zembille inmez
:
-
çalışmayanın kısmeti olmaz.
-
kısmet ise gelir Hint'ten Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden
:
-
Tanrı bir şeyi size kısmet etmişse o mutlaka size gelir, kısmet e ...
-
kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar
:
-
kişi ne kadar çabalarsa çabalasın alın yazısındaki şeye ulaşır.
-
kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır
:
-
Tanrı kendisine kısmet vermemiş olan yaratık, yararlanılacak şeyi ...
-
kısmetten fazlası olmaz
:
-
kişi ne kadar çabalarsa çabalasın alın yazısındaki şeye ulaşır.
-
kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir
:
-
her olay, her varlık özelliğini belli eder.
-
kış kışlığını, puşt puştluğunu gösterir
:
-
her olay, her varlık özelliğini belli eder.
-
kız beşikte (kundakta), çeyiz sandıkta
:
-
kız daha beşikte veya kundakta iken çeyiz düzmeye başlamak gereki ...
-
kız kucakta, çeyiz bucakta
:
-
kız daha beşikte veya kundakta iken çeyiz düzmeye başlamak gereki ...
-
-
kızevi, naz evi
:
-
kız tarafı nazlı olur.
-
kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçar (varır) ya zurnacıya
:
-
evlenme çağındaki kızı büyükleri uyarmazlarsa uygun olmayan biris ...
-
kızım sana söylüyorum (dedim) gelinim sen anla (işit)
:
-
1) doğrudan doğruya kendisine söylenemeyen düşünce ve uyarıların, ...
-
kızını dövmeyen, dizini döver
:
-
çocuğunu gerektiği gibi eğitmeyen, ileride çok pişman olur.
-
kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye
:
-
insanların nasipleri arasındaki tutarsızlıkları belirten bir söz.
-
kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır
:
-
çıkar sağladığı kimsenin hoşuna gidecek biçimde davranan dönek ve ...
-
kimin ki bağı var, yüreğinde dağı var
:
-
malı, mülkü veya evladı olanlar kaygı ve tasadan uzak olamazlar.
-
kimin tavuğuna kış demişiz
:
-
yaptıklarımızla veya söylediklerimizle kimi rahatsız etmişiz.
-
kimine hay hay, kimine vay vay
:
-
dünyada kiminin talihi iyi, kiminin de kötü gider.
-
kiminin parası, kiminin duası
:
-
bir iş yapılırken veya yapıldıktan sonra kiminden para, kiminden ...
-
kiminle dans ettiğini biliyor musun?
:
-
bu konuda benim ne kadar üstün olduğumu biliyor musun?
-
kimse bilmez, kim kazana kim yiye
:
-
bir kimsenin çalışıp çabalayarak kazandığı malı kimi zaman hatır ...
-
kimse kendi memleketinde peygamber olmaz
:
-
insanların kendi çevrelerinde değeri bilinmez.
-
kimse kimsenin çukurunu doldurmaz
:
-
kimse kimsenin yerine ölemez.
-
kimse yoğurdum ekşi demez
:
-
herkes sattığı malı, kendi işini, tutumunu ve davranışını över.
-
kimseden kimseye hayır yok (gelmez)
:
-
insan, yapacağı işte başkasının yardımına güvenirse hayal kırıklı ...
-
kimsenin ahı kimsede kalmaz
:
-
zulüm görenin ahı, zulmedene hayretmez.
-
kişi arkadaşından bellidir
:
-
bir kimsenin nasıl bir kişi olduğunu öğrenmek isteyen, arkadaşını ...
-
kişi ektiğini biçer
:
-
nasıl davranırsan öyle karşılık görürsün.
-
kişi ne yaparsa kendine yapar
:
-
iyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük bulur.
-
kişi refikinden azar
:
-
kötü arkadaş insanı kötü yola sürükler.
-
kişinin kendine ettiğini kimse edemez
:
-
bir kimse kimi zaman tedbirsizliği yüzünden öyle yanlış iş yapar, ...
-
kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi
:
-
kişi herkesin kendisi gibi olduğunu sanır.
-
kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de
:
-
bir kimsenin toplum içinde yücelmesi de alçalması da karısına bağ ...
-
kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını
:
-
davranışlarını içinde bulunduğun koşullara uydur.
-
-
koç yiğit bunalıp ölmez
:
-
insanın sıkıntılı zamanı sürüp gitmez, arkasından iyi günler de g ...
-
koça boynuzu yük değil
:
-
kişiye kendi işi ve yakınlarının sorumluluğu ağır gelmez.
-
komşu boncuğunu çalan gece takınır
:
-
hırsızlık malı, sahibinin göremeyeceği yer ve zamanda kullanılır.
-
komşu ekmeği komşuya borçtur
:
-
komşunuz size bir ikramda bulunur, bir şey armağan ederse siz de ...
-
komşu hakkı, Tanrı hakkı gibidir
:
-
komşunun komşu üzerindeki hakkı, Tanrı?nın kul üzerindeki hakkı k ...
-
komşu iti komşuya ürümez
:
-
komşudaki uygunsuz kişi, başkalarını incitse de komşusunu rahatsı ...
-
komşu kızı almak, kalaylı kaptan (tastan) su içmek gibidir
:
-
komşu kızını almaya karar veren, ailenin ve kızın durumunu, gidiş ...
-
komşu komşunun külüne (tütününe) muhtaçtır
:
-
komşular en küçük şey için bile birbirlerine muhtaçtırlar.
-
komşuda pişer, bize de düşer
:
-
insanların, çevresindekilerin kazancından yararlanma umudunu anla ...
-
komşunu iki inekli iste ki kendin bir inekli olasın
:
-
başkasının daha iyi durumda olmasını iste ki Tanrı da seni ondurs ...
-
komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür (karısı kız görünür)
:
-
başka bir kimsenin malı bize olduğundan daha değerli görünür.
-
kork Allah'tan korkmayandan
:
-
Tanrı?dan korkmayan kimse, insana her türlü kötülüğü yapabilir.
-
kork aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden
:
-
nisan ayının beşinde çift süren iki öküzü birbirinden ayıracak ka ...
-
korkak bezirgân ne kâr eder ne zarar (ziyan)
:
-
iş yapmaya korkan tüccar, kendisini zarardan korur ancak kazanç d ...
-
korku dağları bekler (aşırır)
:
-
korku her yerde varlığını gösterir.
-
korkulu rüya (düş) görmektense uyanık yatmak evladır (yeğdir)
:
-
tehlikeli bir işe girişmektense o işin sağlayacağı kazançtan vazg ...
-
korkunun ecele faydası yoktur
:
-
kişi korkmakla kendisine gelecek bir kötülüğü önleyemez.
-
koy avucuma, koyayım avucuna
:
-
bize yardımda bulunan, yarar sağlayan kişiye biz de yardımda bulu ...
-
koyma akıl, akıl olmaz
:
-
hep başkalarının verdiği akılla hareket eden kimse, bir yere kada ...
-
koyun can derdinde, kasap yağ derdinde
:
-
bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka b ...
-
koyun güden kurdu görür
:
-
görevini yaparken gereken dikkati gösteren kişi, doğabilecek soru ...
-
koyunu yüze yetir, el onu bine yetirir
:
-
kimi insan, başkaları hakkında abartarak konuşmaya bayılır.
-
koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler
:
-
istenilen nitelikteki şey bulunamadığında onun daha düşük nitelik ...
-
koz gölgesi kız gölgesi, söğüt gölgesi yiğit gölgesi, dut gölgesi it gölgesi
:
-
ağaçların gölgeleri bile doğal özelliklerini yansıtır, koz, yani ...
Atasözleri Sözlüğü İçerisinde Arama
|