eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Atasözleri Sözlüğü (3)
#
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Atasözleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Atasözleri Sözlüğü (3. Sayfa)
akşam ise yat, sabah ise git
:
geceler uyku, gündüzler iş zamanıdır.
akşam oldu kon, sabah oldu göç
:
geceler uyku, gündüzler iş zamanıdır.
akşama karşı gitme, tana karşı yatma
:
yolculuğa gece değil sabah erken çıkılmalıdır.
akşamın hayrından sabahın şerri iyidir (yeğdir)
:
işinizi akşamüzeri veya gece yapmayın, sabaha bırakın çünkü gece
...
akşamın işini sabaha (yarına) bırakma
:
bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakma.
al aslan tutar, güç sıçan tutmaz
:
bir kimse zekâsını kullanarak kendisinden güçlü olan yaratığı yen
...
al elmaya taş atan çok olur
:
değerli kimselere sataşan çok olur.
al giyen alınır
:
1) göz alıcı giysi giyen güzele hemen istekli çıkar; 2) bir işin
...
al gömlek gizlenmez
:
bazı kötü şeylerin gizlenmesi mümkün değildir.
al ile aslan tutulur, güç ile sıçan (gücüğen) tutulmaz
:
bir kimse zekâsını kullanarak kendisinden güçlü olan yaratığı yen
...
al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunur (gocunsun)
:
bir yolsuzluğun suçluları aranırken o işte kusuru olan kişi telaş
...
al malın iyisini, çekme kaygısını
:
malın iyisini alan, onu tasasız kullanır.
ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
:
değerli bir şeyden her zaman istenilen verim alınmaz.
ala keçiyi gören içi dolu yağ sanır
:
bir şeyin dış görünüşüne bakarak içinin de öyle olduğunu sananlar
...
alacağım olsun da alakargada olsun
:
borçlu olmaktansa alacaklı olmak iyi bir şeydir.
alacakla verecek (borç) ödenmez
:
bir yerden alacağınız parayla başka bir yere olan borcunuzu kapat
...
alakargada alacağım olsun, alamazsam gözümü oysun
:
borçlu olmaktansa alacaklı olmak iyi bir şeydir.
alçacık eşeğe herkes biner
:
güçsüz ve koruyucusuz bir kimseyi buyruk altına almak ve ezmek ko
...
alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
:
nasıl ki boyu kısa olan eşeğe binmek kolaysa öksüz çocuğa kötü da
...
alçak uçan yüce konar, yüce uçan (konan) alçak konar (uçar)
:
alçak gönüllü olan toplum içinde saygı görür ve yücelir, kendisin
...
alçak yer yiğidi hor gösterir
:
basit bir çevrede yaşayan, önemsiz bir görevde çalışan her yönden
...
alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
:
bilgili kimselerin bulunmadığı yerde cahil kişi bilgiçlik taslar.
alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
:
insan kendi durumuna göre bir yaşam tarzı benimsemeli, arkadaşlar
...
âleme verir talkını (telkini), kendi yutar salkımı
:
kendisinin inanmadığı ve tutmadığı öğütleri başkalarına kolayca v
...
âlemin ağzı torba değil ki büzesin
:
başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız.
alet işler, el övünür
:
bir kimse ne kadar usta olursa olsun gerekli araçları olmadan kus
...
alıcı kuşun ömrü az olur
:
başkalarına saldırmayı alışkanlık edinen kimsenin düşmanı çok olu
...
alışmadık götte don durmaz
:
bir kimse alışmadığı, sıkıcı bir duruma kendini kolay kolay uydur
...
alışmış kudurmuştan beterdir
:
alışılan bir şeyden kolayca vazgeçilmez.
alışmış kursak bulamacını ister
:
kişi, yararlanmaya alıştığı şeyden yoksun kalmak istemez.
âlim unutmuş, kalem unutmamış
:
insan ne kadar bilgili olursa olsun her şeyi aklında tutamayacağı
...
âlimden zalim doğar
:
topluma yaptıklarıyla daima yararlı olmuş bir bilginin çocuğu da
...
Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir
:
Tanrı bol harcayana bol, az harcayana az verir.
Allah bana, ben de sana
:
şimdi sana borcumu ödeyecek param yok, kazanırsam öderim.
Allah bilir ama kul da sezer
:
bir işin nasıl bir sonuç vereceğini ancak Tanrı bilir ama insan d
...
Allah çam isteyene çam, mum isteyene mum verir
:
Tanrı bol harcayana bol, az harcayana az verir.
Allah dağına göre kar verir
:
Tanrı herkese dayanabileceği ölçüde sıkıntı verir.
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
:
alın yazısı ne ise o olur.
Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar
:
işi bozulan kişi umutsuzluğa düşmemeli, Tanrı'nın onu daha iyi bi
...
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
:
geçim konusunda kimse kimseye yük olmamalıdır.
Allah kulundan geçmez
:
Tanrı dar zamanlarında kulunun imdadına yetişir.
Allah kulunu kısmeti ile yaratır
:
bu dünyada herkesin dar veya geniş, bir geçim yolu vardır.
Allah sabırlı kulunu sever
:
Tanrı sabırlı kulunu sevdiği için sabırlı olmaya daha çok dikkat
...
Allah sağ gözü (eli) sol göze (ele) muhtaç etmesin
:
Tanrı kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin.
Allah sevdiğine dert verir
:
Tanrı, derdin kendisinden geldiğine inanarak yakınmayanları ödüll
...
Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir
:
Allah, yetenekleri kısıtlı olanlara durumlarına uygun bir yaşama
...
Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
:
Tanrı dilerse hiç tanınmayan, yoksul bir aile çocuğunu da üne, ze
...
Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
:
Tanrı bir kimseyi zengin etmek isterse ona hiç umulmadık yerden m
...
Allah'a bir can borcu var
:
Allah?a vereceği canından başka hiç kimseye bir borcu yok.
Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
:
kişi işlediği suçtan dolayı önce Tanrı'ya karşı sorumludur ve bu
...
Allah'ın ondurmadığını peygamber sopa ile kovar
:
Allah bir kişiyi mutsuz yaratmışsa hiç kimse onun kaderini değişt
...
alma alı, sat yağızı, bin doruya, besle kırı
:
biniciler doru ve kır donlu atları, sarı, al ve yağız renkli olan
...
alma mazlumun ahını çıkar, aheste aheste
:
kimseye eziyet edip ahını alma, sonra yaptığın kötülüklerin cezas
...
almadan vermek Allah'a mahsus
:
insan yaptığı herhangi bir şey için mutlaka karşılık bekler.
almadığın hayvanın kuyruğunu tutma
:
almayacağın bir şeye alacakmışsın gibi yakın ilgi gösterme, işind
...
alna yazılan başa gelir
:
kişi, kaderi ne ise onu görür.
alt değirmen güçlü akar
:
kaynakları eski ve bol olan kuruluşlar sağlam ve verimli olur.
altı aylık seyislikle kırk yıllık fışkı karıştırılmaz
:
bir işi tam öğrenmeden, inceliklerini kavramadan, ustalaşmadan o
...
altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur
:
önceden ne kadar hesap yapılırsa yapılsın, sonunda Tanrı'nın dile
...
altın adı pul oldu, kız adı dul oldu
:
uygunsuz davranışları yüzünden temiz tanınan kişiliği lekelendi.
altın anahtar her kapıyı açar
:
para olduğunda her güçlük yenilebilir.
altın ateşte, insan mihnette belli olur
:
altına benzeyen maddenin altın olup olmadığı ateşe dayanıklılık d
...
altın eli bıçak kesmez
:
1) varlıklı veya değerli kişilerin elini kimse bükemez; 2) herhan
...
altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur
:
hiç kimse zenginliğine güvenmemelidir, gün gelir yoksullaşır ve f
...
altın pas tutmaz
:
şerefli, temiz insana hiç kimse leke süremez.
altın tutsa toprak olur (altına yapışsa elinde bakır kesilir)
:
giriştiği işlerde büyük talihsizliklere uğrayan kimsenin durumunu
...
altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz
:
değerli kişi veya nesneler, ne türlü uygunsuz koşullar içinde bul
...
altın yere düşmekle pul olmaz
:
üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılması
...
altını saklamak değil, kuruşu saklamak hünerdir
:
tutumluluk değersiz görünen şeyleri değerlendirmekle olur.
altının kadrini sarraf bilir
:
bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak bu konularda uzmanlığı bul
...
altının kıymetini sarraf bilir
:
bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar
...
altta kalanın canı çıksın
:
herkes başının çaresine baksın, gücü yetmeyen ne olursa olsun.
aman diyene kılıç kalkmaz
:
mertliğinize güvenip size teslim olan düşmanın canına kıyılmamalı
...
Amasya'nın bardağı, biri olmazsa biri daha
:
ele geçirilmeyen veya kaçan bir şeye üzülmek boştur çünkü her zam
...
amcamla dayım, hepsinden aldım payım
:
yakınlarından beklediği ilgi ve yardımı görmeyen bir kimse onlard
...
an beni bir kozla, o da çürük çıksın
:
bir dostun verdiği armağan küçük ve değersiz olsa bile verilen ki
...
an iti, kap sopayı
:
saldırgan biriyle karşılaşma olasılığı varsa kendini korumaya haz
...
ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
:
insanlar içinde bize anne kadar candan bağlı dost yoktur.
ana ile kız, helva ile koz
:
anne ile kız, koz helvasının içindeki cevizle helva gibidirler, b
...
ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar
:
kocası iyi olmayan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun,
...
ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış
:
kocası iyi olmayan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun,
...
analık fenalık (kara yamalık)
:
üvey ana fenalık simgesidir.
anamın (babamın) öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
:
insan en değerli malının karşılıksız olarak elinden gideceğini bi
...
anan güzel idi hani yeri, baban güzel idi hani evi
:
hiçbir duruma güvenilmez, bizim olan şeyler elimizde sürekli olar
...
ananın bahtı kızına
:
bir anne nasıl bir evlilik hayatı geçirirse kızının evlilik hayat
...
ananın bastığı yavru (civciv) incinmez (ölmez)
:
annenin acı sözü çocuğuna ağır gelmez.
anasına bak, kızını al, kenarına (kıyısına, tarağına) bak, bezini al
:
bir kızın karakterini öğrenmek isteyenler, anasının durumunu göz
...
anca beraber, kanca beraber
:
iki veya daha çok kişi yaptıkları iş kötü de gitse birbirlerinden
...
anlatışa göre verirler fetvayı
:
haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinl
...
anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
:
anlayışlı kimseleri en küçük bir söz bile etkiler oysa anlayışsız
...
ar dünyası değil, kâr dünyası
:
kişi para kazanmak için namusuna dokunmadıktan sonra şu veya bu i
...
ar kadar eri olanın, dağ kadar yeri olur
:
çalışkan kişileri olan aile ve toplumlar her yerde bol kazanç eld
...
ar yılı değil, kâr yılı
:
birinin sıkılmayı bir yana bırakarak yalnız çıkarına baktığı anla
...
araba devrilince (kırıldıktan sonra, kırılınca) yol gösteren çok olur
:
iş işten geçtikten sonra verilen öğüdün değeri yoktur.
araba ile tavşan avlanmaz
:
her işte başarıya ulaşabilmek için kullanılması gereken özel yönt
...
arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
:
kıdem ve yaş bakımından büyük olanların yaptıkları her zaman örne
...
aramakla bulunmaz
:
çok değerli ancak rastlantı ile ele geçer.
arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
:
iyiyi amaçlayanlar iyiye, kötüyü amaçlayanlar ise kötüye ulaşırla
...
ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz
:
ardıç ağacının ateşi çabuk geçer, kül olur; yalancının sözü de bö
...
ardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz
:
önemli kimseleri çekemeyip onlara dil uzatanlar çok olur.